Kardiak Output(CO) ve Sistemik Vasküler Rezistans(SVR): Volatil anestetiklerin kan
basıncına etkileri arasındaki olası farkları daha iyi de erlendirmek için, kan basıncının iki
ğ
anahtar belirleyicisi olan CO ve SVR'ın özenle izlenmesi gerekir
(129)
. Köpeklerde, CO ve SVR
yanıtları sevofluran ve izofluran için 1.2 ve 2 MAC'ta benzer bulunmuş
(123)
, hiçbiri 1.2 MAC'ta
CO'u dü ürmezken 2 MAC'ta ikisi de CO'u anlamlı olarak dü ürmü , SVR ise MAC arttıkça
ş
ş
ş
anlamlı olarak azalmı tır. Faz 1 insan deneylerinde, CO ve SVR'de sevofluran ve izofluran
ş
28
arasında fark bulunmamı , ancak bu çalı mada kan basıncı çok dü en denekler çalı madan
ş
ş
ş
ş
çıkarılmı tır
ş
(136)
.
Bölgesel Kan Akımı: Hepatik dola ım anesteti e ba lı karaci er hasarı ve drogların
ş
ğ
ğ
ğ
farmakokineti i ile ilgili oldu undan özel önem ta ır. Köpeklerle yapılan 2 çalı mada
ğ
ğ
ş
ş
(137,138)
,
2 MAC sevofluran ile CO ve kan basıncında dü meye ra men hepatik kan akımı korunmu tur.
ş
ğ
ş
Karaci er kan akımı izofluran ile de korunurken; halotan ve enfluran ile 1.5 MAC'ta %40-50
ğ
azalma saptanmı tır. Benzer ekilde sıçanlarda sevofluran, e de er anestetik konsantrasyonda
ş
ş
ş ğ
halotana göre, hepatik kan akımını daha iyi korumu tur
ş
(131,139)
. 1 MAC'ın üzerinde sevofluran ile
portal venöz kan akımı da korunmu tur
ş
(137,138)
. Renal kan akımı, 1 MAC sevofluran ile
korunurken, 1 MAC halotan ile dü mü tür
ş
ş
(131)
. Splenik, pankreatik ve pulmoner kan akımı,
sevofluran ile izoflurandan daha iyi korunurken, barsak ve kas kan akımlarında fark
gözlenmemi tir
ş
(139)
.
Halojenli volatil anestetikler genellikle, doza ba ımlı olarak serebral kan akımını(CBF)
ğ
arttırır, serebral metabolizma hızını (CMR0
2
) dü ürürler. Tav an ve köpeklerde yapılan
ş
ş
çalı malar
ş
(140,141)
, sevofluran ve izofluranın 0.5-1 MAC'ta CBF'u etkilemezken intrakraniyal
basıncı arttırdı ını göstermi tir. Bu veriler, sevofluran ve izofluranın venodilatasyona neden
ğ
ş
oldu u görü ünü desteklemektedir
ğ
ş
(142)
. Ayrıca sevofluran dü ük kan/gaz erirlili i nedeniyle
ş
ğ
nörolojik de erlendirme için intraoperatif veya erken postoperatif uyanmaya izin verir.
ğ
Otonomik ve Barorefleks Etkileri: Sıçanlarda artan sevofluran
konsantrasyonlarında sempatik sinir iletisi azalırken, parasempatik sinir iletisi de i memektedir.
ğ ş
Bu bilgi bize artan sevofluran konsantrasyonları ile ta ikardi görülmemesini açıklamaktadır
ş
(144)
.
nsanda, mikronörografi ile sempatik sinir iletisinin, iskelet kasını besleyen kan damarları üzerine
İ
etkisi ölçülmü tür
ş
(144,145)
. Bu sinir iletisi istirahatte CO'un %40'ını olu turan kas kan akımını
ş
düzenler. 0.4-1.2 MAC sevofluran ve izofluran verilen dura an anestezi süreçlerinde, uyanık
ğ
sürece kıyasla sempatik ileti ve plazma katekolamin düzeyleri de i memektedir. Oysa desfluran
ğ ş
ile katekolamin düzeyleri artmaktadır. Aniden yükselen izofluran konsantrasyonları sempatik
eksitasyon, ta ikardi ve hipertansiyon dönemlerine neden olur ancak iddeti desflurandan
ş
ş
dü üktür
ş
(146)
. nsanda hızla artan sevofluran düzeylerinde ise, sempatik aktivite
İ
gözlenmemi tir
ş
(129)
.
Miyokard Fonksiyon ve Kasılması: Bernard ve ark.
(123)
, köpeklerde yaptıkları
çalı malarda izofluran ve sevofluranın miyokard kasılmasında e de er bir azalma yaptıkları
ş
ş ğ
sonucuna varmı lardır. Yine Harkin ve ark.
ş
(124)
, köpeklerde sistolik ve diastolik fonksiyonu
ara tırmı lar, sevofluranın izofluran ve desflurana benzer olarak doza ba ımlı bir ekilde
ş
ş
ğ
ş
kontraktiliteyi azalttı ını göstermi lerdir. Ayrıca bu azalmanın otonom fonksiyondan ba ımsız
ğ
ş
ğ
oldu unu bulmu lardır. Kikura ve ikeda, ASA I-II elektif cerrahi hastalarında, sevofluranın
ğ
ş
29
kontraktilite üzerine etkilerini N
2
0 e li inde, enfluran ile kar ıla tırmalı olarak incelemi ler,
ş ğ
ş ş
ş
sevofluranın enflurana göre kontraktiliteyi % 15-20 daha az azalttı ını göstermi lerdir
ğ
ş
(147)
.
Malan ve ark.
(136)
, sa lıklı gönüllülerde sevofluranın kardiyovasküler sistem üzerine etkilerini
ğ
ara tırmı lar, giderek artan konsantrasyonlarda miyokard kasılmasında de i iklik görülmedi i
ş
ş
ğ ş
ğ
sonucuna varmı lardır
ş
Koroner Akım ve Koroner Damar Direnci: Manohar ve Parks, domuzlarda,
sevofluranın koroner kan akımı ve miyokard O
2
tüketimini doza ba lı olarak azalttı ını
ğ
ğ
gözlemlemi lerdir
ş
(122)
. Conzen ve ark.
(139)
, sıçanlarda benzer veriler elde etmi ler, sevofluranın
ş
doza ba lı olarak koroner damar direncini azalttı ı ama bu etkinin izoflurandan daha az
ğ
ğ
oldu unu göstermi lerdir. Crawford ve ark.
ğ
ş
(131)
, sıçanlarda sevofluranın koroner kan akımını da
miyokard 02 tüketimini de etkilemedi ini gözlemlemi lerdir. Bu çalı malar, sevofluranın
ğ
ş
ş
miyokard perfüzyon-02 istemi dengesini korudu unu, ancak koroner vazodilatatör etkisinin
ğ
olmadı ını göstermektedir. Larach ve Schuler
ğ
(148)
, koroner kan akımı üzerine halotan izofluran
ve sevofluranın etkilerini ara tırmı lar, sevofluranın di erlerine göre daha az etkin bir koroner
ş
ş
ğ
vazodilatatör oldu u sonucuna varmı lardır. Bernard ve Harkin
ğ
ş
(123,124)
, köpeklerde yaptıkları
çalı malarda sevofluranın doza ba lı olarak koroner damar direncini azalttı ına dair önceki
ş
ğ
ğ
verileri ve izoflurandan daha az etkin bir koroner vazodilatatör oldu unu desteklemektedirler.
ğ
Hirano ve ark.
(149)
köpeklerde sevofluran ile doza ba lı miyokard O
ğ
2
tüketiminin azaldı ını rapor
ğ
etmi ler, sevofluranın koroner vazodilatasyon yaptı ını ancak bu dilatasyonun miyokard O
ş
ğ
2
ihtiyacının üzerinde bir perfüzyon artı ına yol açıp açmadı ının belirsiz oldu unu ileri
ş
ğ
ğ
sürmü lerdir. Kersten ve ark.
ş
(150)
, sevofluranın vazodilatatör etkisinin, koroner çalma
sendromuna yol açmaya yetip yetmeyece ini ara tırmı lar, sonuçta iskemik miyokarddaki
ğ
ş
ş
kollateral dola ımın azalmadı ı sonucuna varmı lardır
ş
ğ
ş
Nöromüsküler Etkileri:
Yaygın olarak kullanılan di er anestezi ajanları gibi, sevofluranın da deneysel hayvan
ğ
modellerinde malign hipertermiyi tetikledi i, ancak halotana göre daha zayıf bir tetikleyici
ğ
oldu u gösterilmi tir
ğ
ş
(151)
. Abbott klinik programında, bir malign hipertermi vakasına rastlanmı ,
ş
di er vakalar japon klinik deneyiminin bir parçası olarak rapor edilmi tir.
ğ
ş
nhalasyon anestetiklerinin hem farmakolojik hem de etki süresi açısından kas
İ
gev eticileri üzerinde güçlendirici bir etkisi oldu u görülmektedir. Etkinin kesin mekanizması
ş
ğ
henüz tanımlanmamı olmasına ra men, bazı çalı malar eter ba lantısı olan halojenli
ş
ğ
ş
ğ
anestetiklerin (örn. enfluran, izofluran, sevofluran) kav ak sonrası son plaklarda periferik
ş
nöromusküler iletimi etkileyebilece ini göstermektedir
ğ
(153,154)
. Sevofluranın, cerrahi hastalarda
vekuronyum ve pankuronyum ile nöromusküler blokajın iddetini ve süresini etkiledi i rapor
ş
ğ
edilmi tir
ş
(152)
. Sevofluran ile birlikte uygulanan bu kas gev eticiler için doz ayarlamaları
ş
30
izofluran için gerekenlere benzerdir
(154)
.
Hepatik Etkileri:
Sevofluranın karaci ere etkileri incelenirken 3 konuya dikkat çekilmelidir:
ğ
-Hepatotoksisite direkt olarak mı, metabolitler yoluyla mı olu uyor?
ş
- nhale edilen anestetik hepatik perfüzyon ve oksijenasyonu nasıl etkiliyor?
İ
-Anestetik ajan hepatosellüler fonksiyonu nasıl etkiliyor?
Hepatotoksisite potansiyeli: Halotan, hepatotoksisitesi açısından en çok incelenmiş
olan halojenli anestetiktir ve insidans oranı 1 :35000'dir
(155)
. Halotanın hepatik kan akımını
azalttı ı ve serbest radikal metabolitler olu turdu u gösterilmi tir. Halotan kaynaklı
ğ
ş
ğ
ş
hepatotoksisite için ileri sürülen ba lıca üç mekanizma vardır:Halotan metabolizması
ş
aracılarının direkt hepatotoksik etkisi, sistemik ve/veya bölgesel hepatik dola ım
ş
bozukluklarının sebep oldu u hepatik hipoksi,
ğ
immünolojik kaynaklı hepatik nekroz.
Teorik olarak, halotan ile kar ıla tırıldı ında sevofluranın direkt veya immunolojik bir
ş ş
ğ
hepatotoksik yanıt olu turma kapasitesi daha azdır
ş
(156)
. Sevofluran, dü ük doku çözünürlü ü,
ş
ğ
hızlı pulmoner eliminasyonu ve metabolitlerinin stabilitesi nedeniyle karaci erde minimal
ğ
metabolizma (<%5) geçirir. Di er volatil anestetiklerin tersine, trifluoroasetikasit (TFA)
ğ
sevofluranın metaboliti de ildir, sevofluranın organik metaboliti olan hekzafluoroisopropanol
ğ
(HFIP) kimyasalolarak TFA'dan daha az reaktiftir. Sevofluran, daha ileri metabolizma ve
metabolik ürünlerinin atılımı için faz 2 biyotransformasyon (glukuronidasyon) gerektiren tek
halojenli volatil anestetiktir. HFIP'ın glukuronidasyonu o kadar hızlıdır ki, e er bile i in
ğ
ş ğ
karaci erdeki makromoleküilere kovalent olarak ba lanma kapasitesi olsaydı bile, hızlı faz 2
ğ
ğ
reaksiyonu ile iddetli bir ekilde engellenirdi. Bu yüzden sevofluran ile immünolojik bir
ş
ş
hepatotoksik yanıt büyük ölçüde olanak dı ıdır. Bu durum, halotanın tersine sevofluranın
ş
immünolojik hepatotoksik yanıt açısından dü ük bir potansiyeli oldu unu gösteren, sıçan
ş
ğ
modelindeki in vitro testler ile do rulanmı tır
ğ
ş
(157)
.
Hepatik perfüzvona etkileri: Köpeklerde yapılan bir çalı mada
ş
(137)
, hepatik arteriel kan
akımı ve total hepatik arteriel O
2
iletiminin korunmasında, sevofluran ve izofluranın (2 MAC'tan
dü ük konsant rasyonlarda) benzer oldu u gösterilmi tir.
ş
ğ
ş
Hepatik metabolik fonksiyona etkileri: Literatürde, Japonya'daki 2 milyondan fazla
sevofluran uygulamasında 5 hepatik disfonksiyon vakası bildirilmi tir. Abbott klinik
ş
programındaki laboratuar parametrelerinin (örn., SGOT, SGPT, alkalin fosfotaz, total bilirubin)
31
de erlendirme sonuçları, sevofluranın karaci er fonksiyonu üzerinde klinik olarak önemli bir
ğ
ğ
etkisi olmadı ını ve referans ajanlarla arasında önemli bir farklılık ortaya çıkmadı ını
ğ
ğ
göstermektedir
(157)
. Buna ek olarak, sevofluran ve izofluran hepatik bozuklu u olan 16 hastada
ğ
anestezinin sürdürülmesi için primer ajan olarak kullanıldı ı zaman aynı derecede etkili
ğ
oldukları ve iyi tolere edildikleri ve de daha önceden varolan hepatik bozuklu u
ğ
alevlendirmedikleri gözlenmi tir.
ş
Renal Etkileri:
Sa lıklı gönüllülerde yapılan çalı malar, uzamı uygulamalardan sonra bile, idrar
ğ
ş
ş
konsantrasyon yetene inde bir bozukluk meydana gelmedi ini göstermektedir
ğ
ğ
(158)
. Abbott klinik
programında, renal fonksiyonu gösteren laboratuar parametrelerindeki postoperatif
de i ikliklerin insidansı ve derecesi, sevofluran ve referans ajanlar arasında benzer
ğ ş
bulunmu tur
ş
(159)
. Sevofluran verilmesinden sonra gözlenen yükselmi inorganik fluorid
ş
konsantrasyonları, renal fonksiyon bozuklu u ile ili kili de ildir. <2L/dk taze gaz akım hızında,
ğ
ş
ğ
CO
2
absorbanı ve kapalı devre anestezisi kullanılan hastalarda renal fonksiyonu gösteren
parametrelerdeki postoperatif de i ikliklerin insidansı ve derecesi sevofluran ve referans ajanlar
ğ ş
arasında benzer bulunmu tur. Bu durum, klinik ko ullarda meydana gelen Bile ik A
ş
ş
ş
konsantrasyonlarının renal fonksiyonu etkilemedi ini dü ündürmektedir. Sevofluran daha
ğ
ş
önceden varolan renal disfonksiyonu alevlendirmemektedir
(160,161)
.
32
MATERYAL VE METOD
Bu çalı maya Haseki E itim ve Ara tırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji
ş
ğ
ş
Klini ine
ğ
ba vuran, günübirlik artroskopi operasyonu planlanan ASA I-II grubundan 22-63 ya ları
ş
ş
arasında 20 kadın, 20 erkek olmak üzere 40 hasta dahil edildi. Bu çalı ma için hastanemiz etik
ş
kurulundan ve hastalardan izin alındı.
Belirgin koroner, pulmoner, renal, hepatik hastalı ı olanlar, geçirilmi nörolojik
ğ
ş
hastalı ı olanlar, kronik alkol veya ilaç kullananlar, diabeti olan hastalar, kullanılacak ilaçlara
ğ
kar ı alerjisi olan hastalar, morbid obezler, son 7 gün içinde genel anestezi almı olanlar,
ş
ş
kendisinde veya ailesinde malign hipertermi öyküsü olan hastalar çalı ma dı ı bırakıldı. ASA II
ş
ş
grubuna dahil hastalardan düzenli ilaç kullanan ve tansiyon arteriyel de erleri regüle olanlar
ğ
çalı maya dahil edildi.
ş
Operasyon günü hastaneye gelen ve daha önce anestezi poliklini imizden anestezi
ğ
onayı almı olan hastalar preop hazırlık odasına alınarak fizik muayeneleri yapıldı ve preoperatif
ş
KKM (Kısa kognitif muayene) (kontrol) de erleri saptandı. Tüm hastalar okur-yazardı.
ğ
Premedikasyon uygulanmadan operasyon masasına alınan hastalara EKG, noninvaziv kan
basıncı ve pulseoksimetri ile SpO2 monitorizasyon uygulandı. 22G kanül ile damar yolu
açıldıktan sonra %0.9 NaCl infüzyonuna ba landı. Anestezi indüksiyonu tiopental (5 mg/kg) ile
ş
sa lanıp kas gev ekli i ve endotrakeal entübasyon için vekuronyum (0.1mg/kg) uygulandı.
ğ
ş
ğ
%100 O2 ile maske ventilasyonu uygulanarak 2. dakikada hastalara endotrakeal entübasyon
uygulandı. Hastalar iki gruba ayrıldı. Anestezi idamesi I. grupta %66 N20, %33 O2 karı ımı ve
ş
desfluran %4-7 konsantrasyonunda; II. grupta %66 N20, %33 O2 karı ımı ve sevofluran %1.0-
ş
2.5 konsantrasyonu ile sa landı. Peroperatif dönemde hastalarımıza hiçbir opioid ajan
ğ
kullanılmadı, kas gev emesi gerekti inde 0.03 mg/kg vekuronyum kullanıldı. Operasyonun
ş
ğ
sonlanmasını takiben anestezik gazlar kapatılarak %100 O2 açıldı. Solunum eforu ba layan
ş
hastalarımızda 0.01 mg/kg atropin ve 0.04mg/kg neostigmin ile kas gev ekli i antagonize
ş
ğ
edilerek , spontan solunumları yeterli oldu unda ekstübasyon uygulandı. Endotraeal tüpün
ğ
ekstübasyonunu takiben anestezi sonrası derlenme ( postanesthesia recovery = PAR) skoru tespit
edilerek bu de er kontrol de eri olarak kaydedildi. PAR skorlama yöntemi tablo 3’te gösterildi.
ğ
ğ
Derlenme odasına alınan hastalarımızın PAR skorları kontrolden 5, 10, 15, 20, 25, 30, 40, 50
ve 60 dakika sonra tekrar de erlendirildi.
ğ
Anestezi sonrası derleme skoru (PAR)(162), hastanın aktivite, solunum, dola ım, uur
ş
ş
ve renginin de erlendirmeye alındı ı bir ölçek birimi olarak kullanıldı. Anestezi sonrası a nlı
ğ
ğ
ğ
33
uyarana yanıt verdikten sonra 8 ve üstü de erler uyanıklık olarak kabul edildi. PAR'ın 8 olmasına
ğ
kadar geçen süre kaydedildi. Hastalarımızın göz açma ve oryantasyon zamanı (do um yılını ve
ğ
bulundu u yeri söyleme) kaydedildi. 60.dk sonunda tüm hastalara tenoksikam 20 mg V
ğ
İ
uygulanarak servislerine gönderildi.
Tablo
3.
PAR (Anestezi sonrası derlenme skoru)
(162)
Aktivite a) Hasta 4 ekstremitesini istemli veya emirle hareket ettirebiliyor 2
b) Hasta 2 ekstemitesini istemli veya emirle hareket ettirebiliyor 1
c) Hasta ekstremitesini istemli veya emirle hareket ettiremiyor 0
Solunum a) Hasta derin soluyabiliyor ve öksürebiliyor 2
b) Hasta aralıklı soluyor ve dispneik 1
c) Hasta apneik 0
Dola ım a) Kan basıncı anestezi öncesi de erinin %20'si 2
ş
ğ
b) Kan basıncı anestezi öncesi de erinin %20-50'si 1
ğ
c) Kan basıncı anestezi öncesi de erinin %50'si 0
ğ
uur
Ş
a) Hasta uyanık 2
b) Hasta sözlü uyaranlarla uyarılabilir 1
c) Hasta uyaranlara cevapsız 0
Renk a) Pembe 2
b)Solgun sarı 1
c)Siyanotik 0
Hastalarımızın mental ve psikomotor fonksiyonlarının de erlendirilmesinde Kısa Kognitif
ğ
Muayene çizelgesi (KKM Testi)
(163)
kullanıldı. KKM testinde 29 sorudan olu an toplam de eri
ş
ğ
64 olan ve 1-4 arası sorular yönelim için, 5 ve 6. sorular dikkat için, 7-10. sorular bellek için, 11-
20. sorular genel bilgi için, 21-22. sorular yakın bellek için, 23-29. sorular diskalkuli, disgrafi,
disleksi, nominal afazi ve yönelim bozuklu u
ğ için uygulanan çizelge kullanıldı. Bu testin
içerdi i sorular ve her sorunun kar ılı ı olan puanlama tablo 4'te gösterildi.
ğ
ş ğ
34
|