Temel sağlik hizmetleri genel müDÜRLÜĞÜ zoonotik hastaliklar daire başkanliğI zoonotik hastaliklar



Yüklə 4,93 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə17/22
tarix23.02.2017
ölçüsü4,93 Kb.
#9479
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   22

BULAŞMA YOLLARI
Toksoplazmoz tüm dünyada yaygın görülen bir zoonozdur. Kediler enfeksiyonun 
yayılmasında temel bulaştırıcıdır. Tüm dünyadaki kedilerin yaklaşık %1’i ookist çıkarmaktadır. 
T. gondii’nin 10 tanesi bulaşmayı sağlamaya yetmektedir. İnsana, protozoonun doku kistlerini 
içeren çiğ veya az pişmiş etler veya enfekte kedi dışkısıyla atılan ookistlerin kontamine su ve 
gıdalarla alınmasıyla geçer. Fetusa bulaştan trofozoid formu sorumludur. Daha nadir olarak; 
kaza sonucu etkenin inokülasyonu (örn. laboratuar çalışanları), kan transfüzyonu,  organ 
transplantasyonu ile olabilmektedir.
RİSK GRUPLARI
Enfeksiyonu oluşturan 
T. gondii etkeninin virulansı ve kişinin vücut direnci ile 
ilişkilidir. En önemli risk grupları; malign hastalığı olanlar (lenfoma ve lösemi), solid organ 
transplantasyonu, kemik iliği nakli, kollojen vasküler hastalıklar nedeniyle immunsupresif 
tedavi alanlar, AIDS hastaları ve gebelerdir. Bu tip olgularda olası bulgular varsa toksoplazmoz 
düşünülmeli ve araştırılmalıdır. Ayrıca hücresel immün yetmezlik, latent enfeksiyonun 
reaktivasyonuna neden olabilmektedir.
KLİNİK VE LABORATUAR BULGULARI
İnfeksiyon sonucu ortaya çıkabilecek tablolar 4 ana başlıkta toplanabilir.
Sağlam kişide akut edinsel toksoplazmoz: 
1. 
Çoğunlukla asemptomatiktir. Olguların %10-
20’si semptomatiktir. Akut enfeksiyon, çoğunlukla birkaç ayda kendini sınırlamaktadır. 
En sık lenfadenopati (LAP)  ile bazen mononükleozis sendromu tablosu ile (ateş, 
gece terlemeleri, boğaz ağrısı, LAP, miyalji, hepatosplenomegali, atipik lenfositoz) 
seyredebilmektedir. Lenfadenopatili formda en sık sevikal LAP görülür, ancak ama 
herhangi bir lenf nodu da tutulabilir. Bazen koryoretinit (unilateral) gelişebilir.
İmmün yetmezlikli hastada akut enfeksiyon: 
2. 
Lenfoma ve hematolojk malignitesi 
olanlar, transplant alıcıları ve AIDS hastaları gibi özellikle T-hücre yetmezliği olan 
kişiler enfeksiyonun ağır seyri için risk altındadır. En sık santral sinir sistemi (SSS) 
tutulumu görülür. Toksoplazma ensefaliti; sıklıkla fokal SSS lezyonu şeklinde görülür. 
Lezyonlar genellikle (%70-80) multipl ve bilateraldir. Bazen tek olabilir. Bu hastalarda 
pnömoni tablosu da gelişebilmektedir. Bilateral yaygın intersitisiyel tutulumla seyreder. 
Koryoretinit; göz ağrısı ve görme kaybı olabilir.
3. Sağlam kişide oküler toksoplazmoz:  T. gondii en önemli retinit (%25-85) sebeplerinden 
biridir. Genellikle konjenital enfeksiyonun, 20-30 yaşlarında ortaya çıkan geç bulgusudur. 
Nadiren de akut enfeksiyona bağlı olarak gelişebilir. Konjenital enfeksiyona bağlı 
koryoretinitte tutulum bilateral iken, edinsel olanda unilateraldir.
4. Konjenital enfeksiyon:  Annenin gebelikteki akut enfeksiyonuna bağlı olarak ortaya 
çıkan formudur. Konjenital enfeksiyonun insidansı, annenin enfekte olduğu trimestr ile 
ilişkili olarak, sıklığı ve şiddeti değişebilmektedir. En düşük insidans birinci trimestrde, 
en yüksek insidans üçüncü trimestrde görülmektedir. Eğer anne birinci trimestrde 
enfekte olmuş ve tedavi edilmemişse konjenital enfeksiyon oranı %10-25’dir ve oluşan 
tablo şiddetli (düşük, ölü doğum, semptomatik konjenital enfeksiyon) olabilmektedir. 

Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 170 -
İkinci trimestr enfeksiyonlarında fetal enfeksiyon gorülme olasılığı %30-55, üçüncü 
trimestr enfeksiyonlarında ise %60-65 bulunmuştur. Annenin spesifik tedavisi ile bu 
oranlar yarıdan fazla düşürülebilmektedir.
Konjenital enfeksiyonun klasik triadı:  İntrakraniyal kalsifikasyonlar+hidrosefali+ 
koryoretinittir. Ayrıca nörolojik bulgular (ansefalit, epilepsi, mental/motor retardasyon), 
anemi, sarılık, raş, pnömoni, trombositopeni görülebilir. Yenidoğan semptomatik 
doğarsa sekellerin şiddetli olma olasılığı daha yüksektir. SSS hasarı ve göz bulguları 
geç sekeller olarak da gelişebilir.
Toksoplazmozdaki klinik bulgular çok değişken ve nonspesifik olduğundan çoğu zaman tanı 
için yetersiz kalmaktadır. Klinik tabloların özelliğine ve lokalizasyonuna göre biyokimyasal 
incelemeler, ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi gibi görüntüleme yöntemleri ve diğer 
nonspesifik laboratuar incelemeleri yapılabilir.
TANI
Tanı için geçerli laboratuar teknikleri:
Serolojik yöntemlerden biri ile (SF-DT, IHA, IFA, ELISA) önceden seronegatif olduğu 
bilinen bir olgunun son 1 ayda seropozitif hale geldiğinin saptanması,
Çift serum örneğinde Toxo IgG’nin ≥4 kat titre artışının gösterilmesi,
Tek serum örneğinde capture veya double sandwich ELISA ile Toxo IgM’in pozitif 
bulunması, Toxo IgG pozitif iken Toxo IgG-avidite testi ile düşük avidite saptanması,
Vücut sıvıları (amnion sıvısı, BOS, kan) veya doku kesitlerinde (plasenta, fetal dokular 
vb.) 
T. gondii takizoitlerinin gösterilmesi.
Konjenital toksoplazmoz şüphesinde;
(a) Yenidoğanda Toxo IgM-capture veya Toxo IgA-capture ELISA ile pozitif bulgu,
(b) Amnion sıvısı, plasenta veya fetal dokuların hücre kültüründe 
T. gondii izolasyonu
(c) Amnion sıvısı, plasenta veya fetal dokularda 
T. gondii spesifik gen bölgesinin PCR ile 
gösterilmesi
AYIRICI TANI
LAP ile seyreden lenfoma, EBV, CMV enfeksiyonları, tüberküloz, tularemi, lösemi, sarkoidoz, 
kedi tırmığı hastalığı, metastatik karsinomlar gibi hastalıklar, beyin apseleri, özellikle immün 
yetmezliği olan hastalarda gözü tutan fungal ve viral enfeksiyonlar ayırıcı tanıya girerler.
TEDAVİ
Bağışıklığı normal olan hastada şiddetli, hastayı rahatsız eden semptomlar yoksa, enfeksiyon 
kendini sınırladığından tedavi edilmeyebilir. Diğer tüm klinik formlarda tedavi zorunludur.
Standart Tedavi:
Primetamin, 100–200 mg yükleme dozunu takiben (2 gün), 25–50 mg idame tedavi verilir (4–6 
hf). Folinik asitle birlikte verilmelidir ve haftada bir kan sayımı yapılmalıdır.

Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi  Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 171 -
Primetamin’le birlikte sülfadiyazin/ klindamisin/ klaritromisin ve azitromisin gibi ajanlardan 
biri kombine edilmelidir.
Göz toksoplazmozu: Klindamisin tercih edilir. Birlikte kortikosteroid kullanılabilir.
Gebe: Spiramisin kullanılır.
Konjenital toksoplazmoz: Klasik tedavi, 2-6 ay.
İzlem
Transplantasyon hastalarının taranması, immünsüpresif hastaların serolojik olarak bağışıklık 
1. 
durumlarının tespit edilerek takip edilmesi (akut veya reaktivasyon açısından).
Gebelerin taranarak serolojik durumlarının belirlenip,  akut enfeksiyonun takip ve tedavisi 
2. 
yapılmalıdır. Konjenital toksoplazmozda uygun takip ve tedavileri yapılmalıdır.
Seropozitif kişillerden kan ve kan ürünü transfüzyonu yapılmamalıdır.
3. 
KORUNMA VE KONTROL
Enfeksiyonun en önemli kaynakları doku kistleri ve olgunlaşmış ookistlerdir. Doku 
1. 
kistlerinden korunmak için etler iyi pişirilmelidir (66
o
C üzerinde). Tütsülenmiş, salamura 
yapılmış veya -20
 o
C altında dondurulmuş etler enfeksiyöz değildir.
Pastörize edilmemiş süt ve çiğ yumurta tüketilmemelidir. Yemek hazırlamada, çiğ etle 
2. 
temas sırasında ellerin ağız ve göz gibi müköz membranlara dokunulmasından kaçınılmalı; 
çalışma sonunda eller ve mutfak malzemeleri çok iyi yıkanmalıdır.
Kedi dışkısı ile kirlenmiş alanlarda dikkatli olmak, evcil kedilerin dışkı kaplarının temizliği 
3. 
sırasında tercihen tek kullanımlık eldiven giymek, dışkı kaplarını kaynar suda 5 dakika 
tutmak ve kapların her gün temizlenmesi (ookistlerin sporulasyonunu önlemesi nedeni ile) 
korunma açısından önerilmektedir.
Konjenital toksoplazmozdan korunmada yukarıdaki önlemlere ek olarak; seronegatif gebeler 
4. 
periyodik olarak kontrol edilmeli, gebeliği sırasında serokonversiyon oluşan kadınlarda 
birinci trimestrde terapötik abortus önerilebilir. İkinci ve üçüncü trimestrde ise medikal 
tedavi uygulanmalıdır.
BİLDİRİM VE SÜRVEYANS
 Bu 
hastalık bildirimi zorunlu C grubu hastalıklar arasında yer almaktadır. Bildirim 
ve sürveyans “Bulaşıcı Hastalıkların İhbarı ve Bildirim Sistemi Standart Tanı, Sürveyans ve 
Laboratuar Rehberi”ne göre yapılmalıdır.
Klinik tanımlama
Bağışıklık sistemi normal kişilerde başka nedenlerle açıklanamayan; semptomatik 
• 
servikal LAP ve/veya üst solunum yolu enfeksiyonu ve/veya korioretinit (oküler 
toksoplazmoz),
Bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde başka nedenlerle açıklanamayan; santral sinir 
• 
sistemi semptomları ve/veya korioretinit ve/veya pnömoni,
Yeni doğan ve bebeklik döneminde (doğumda subklinik veya semptomatik) konjenital 
• 
toksoplazmozis; beyinde kalsifikasyon ve/veya ventriküllerde genişleme ve/veya 
bilateral korioretinit, 
 
ile karakterize hastalık.

Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 172 -
Tanı için geçerli laboratuar teknikleri
Serolojik yöntemlerden biri ile (SF-DT, IHA, IFA, ELISA) önceden seronegatif olduğu 
• 
bilinen bir olgunun son 1 ayda seropozitif hale geldiğinin saptanması,
Çift serum örneğinde ToxoIgG’nin 
• 
≥4 kat titre artışının gösterilmesi,
Tek serum örneğinde capture veya double sandwich ELISA ile ToxoIgM’in pozitif 
• 
bulunması,
ToxoIgG pozitif iken ToxoIgG-avidity testi ile düşük avidite saptanması,
• 
Vücut sıvıları (amnion sıvısı, BOS, kan) veya doku kesitlerinde (plasenta, fetal dokular, 
• 
v.b.) 
T. gondii takizoitlerinin gösterilmesi
Konjenital toksoplazmoz kuşkusunda;
• 
  
a. 
Yenidoğanda ToxoIgM-capture veya ToxoIgA-capture ELISA ile pozitif bulgu,
 
  b. Amnion sıvısı, plasenta veya fetal dokuların hücre kültüründe T.gondii izolasyonu
 
  c. Amnion sıvısı, plasenta veya fetal dokularda 
T. gondii spesifik gen bölgesinin PCR 
ile gösterilmesi
Vaka sınıflaması
Olası Vaka: Yoktur
Kesin Vaka: Klinik tanımlama ile uyumlu bir olguda, tanı için geçerli laboratuar tekniklerinden 
en az biri ile elde edilen pozitif sonuç.
Halka verilecek mesajlar
Etler iyi pişirilmeli
• 
Çiğ sebze/meyve iyi yıka/soy
• 
Çiğ et/sebze/meyve teması sonrası el yıka 
• 
Kedi dışkısı ile temas etme
• 
Bahçe/toprakla temasta eldiven kullan 
• 
Gebeler kontrole gitmeli
• 
Özet 
1. 
Toxoplasma gondii tarafından oluşturulan protozoal enfeksiyondur.
2. Sağlıklı kişilerde genellikle asemptomatiktir.
3. Gebelikte konjenital enfeksiyonlara neden olabilir
4. Risk grupları özellikle gebeler ve immunsupresif hastalardır.
5. Gebelerin tedavisi farklıdır (spiramisin).
6. Çiğ veya az pişmiş etler tüketilmemeli.
7. Kedi dışkısıyla atılan ookistlerin kontamine su ve gıdalarla alınmasıyla geçer.

Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi  Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 173 -
SORULAR
Aşağıdaki etkenlerden hangisi konjenital enfeksiyona 
1- neden 
olmaz?
T. pallidum
a. 
CMV
b. 
Toxoplasma gondii
c. 
Rubella
d. 
Giardia intestinalis
e. 
Cevap e
Toxoplasma gondii
2- 
 parazitinin hangi formu akut enfeksiyondan sorumludur?
Ookist
a. 
Doku kisti
b. 
Bradizoit
c. 
Trofozoit
d. 
Blastokist
e. 
Cevap d
Toxoplasma gondii
3- 
 parazitinin sadece kedilerde bulunan formu hangisidir?
Ookist
a. 
Doku kisti
b. 
Bradizoit
c. 
Trofozoit
d. 
Hiçbiri
e. 
Cevap a
Aşağıdakilerden hangisi 
4- 
Toxoplasma gondii parazitinin formları için yanlıştır?
Ookistler, uygun ısı ve nem varlığında 7-10 gün içinde olgunlaşır
a. 
Beyinde, iskelet ve kalp kasında doku kistleri şeklinde bulunabilir
b. 
 Trofozoid tüm hücrelerde hücre içi ortam da yaşayarak bölünerek çoğalır
c. 
Sindirim kanalına gelen ookistler açılır ve sporozoitler serbest kalır
d. 
Trofozoit hızlı çoğalan formdur. Akut enfeksiyondan sorumludur
e. 
Cevap c

Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 174 -
Aşağıdakilerden hangisi toksoplazmoz seroprevelansı için 
5- yanlıştır?
Seropozitivite yaşla artmaktadır
a. 
Soğuk iklimlerde insidans düşüktür
b. 
Çocukların kontamine toprakla oynamaya başladığı ilk yıllarda seropozitiflik 
c. 
başlamakta
İnfeksiyonun prevalansı sosyoekonomik koşullarla paralellik göstermektedir
d. 
Seropozitivite açısından belirgin coğrafik farklılıklar yoktur
e. 
Cevap e
Toxoplasma gondii
6- 
 etkeni aşağıdaki yollardan hangisi ile bulaşmaz?
Çiğ veya az pişmiş etlerle
a. 
Ookistlerle kontamine yiyeceklerle
b. 
Kalp nakli ile
c. 
Vektörler ile
d. 
Kan transfüzyonu ile
e. 
Cevap d
Aşağıdaki hastalıklardan hangisi toksoplazmoz hastalığının ayırıcı tanısında 
7- yer 
almaz?
Enfeksiyöz mononükleoz
a. 
Tüberküloz
b. 
Tularemi
c. 
Santral sinir sistemi lenfoması
d. 
Amebiyazis
e. 
Cevap e
Konjenital toksoplamoz için aşağıdakilerden hangisi 
8- yanlıştır?
İntrakraniyel kalsifikasyonlar+hidrosefali+koryoretinit klasik bulgularıdır
a. 
SSS hasarı ve göz bulguları geç sekelerdir
b. 
Yenidoğan semptomatik doğarsa sekeller daha ağırdır
c. 
Mental/motor retardasyon, anemi, sarılık, trombositopeni olabilir
d. 
Kılıç kını tibia deformitesi
e. 
Cevap e
Toksoplazmoz tanısı için aşağıdaki tanı testlerinden hangisi 
9- kullanılmaz?
Çift serum örneğinde Toxo IgG’nin 
a. 
≥4 kat titre artışının
Toxo IgG-avidity testi ile düşük avidite saptanması
b. 
Vücut sıvıları veya doku kesitlerinde 
c. 
T. gondii takizoitlerin gösterilmesi
Tek serum örneğinde ELISA ile Toxo IgM’in pozitif bulunması
d. 
Laboratuarı kullanmadan klinik olarak tanı konulabilir
e. 
Cevap e

Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi  Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 175 -
Konjenital toksoplazma tanısında hangisi 
10- yanlıştır?
Yenidoğanda Toxo IgM ELISA ile pozitif bulgu
a. 
Amnion sıvısı hücre kültüründe 
b. 
T. gondii izolasyonu
Fetal dokularda 
c. 
T. gondii etkeninin PCR ile gösterilmesi
Yenidoğanda sadece Toxo IgG pozitif olması
d. 
Plasentada 
e. 
T.gondii takizoitlerinin gösterilmesi
Cevap d
Toksoplazmoz tedavisinde hangi ilaç kullanılır?
11- 
Klorakin
a. 
Primetamin
b. 
Penisilin
c. 
Ciprofloksasin
d. 
Rifampisin
e. 
Cevap b
Gebe toksoplazmoz tedavisinde aşağıdaki toksoplazmoz ilaçlarından hangisi tercih 
12- 
edilir?
Primetamin
a. 
Klindamisin
b. 
Spiramisin
c. 
Klaritromisin
d. 
Azitromisin
e. 
Cevap c
Aşağıdakilerden hangisi korunma önlemleri için 
13- yanlıştır?
Pastörize edilmemiş süt ve çiğ yumurta tüketilmemelidir
a. 
Yemek hazırlamada, çiğ etle temas sırasında ellerin ağız ve göz gibi miköz membranlara 
b. 
dokunulmasından kaçınılmalı
Evcil kedilerin dışkı kapları her gün temizlenmelidir
c. 
Etler iyi pişirilmeli (66
d. 
o
C üzerinde)
Tütsülenmiş ve dondurulmuş etler enfeksiyözdür
e. 
Cevap e
Konjenital toksoplazmozdan korunma yollarından hangisi doğrudur
14- 
Seronegatif gebeler periyodik olarak kontrol edilmelidir.
a. 
Birinci trimestrde akut toksoplazmoz geçiren gebe medikal tedavi edilir
b. 
İkinci ve üçüncü trimestrde akut geçiren gebeye terapotik abortus önerilir
c. 
Pastörize edilmemiş süt ve çiğ yumurta tüketebilir
d. 
Çiğ etle temas mutfak malzemeleri bulaştırıcı değildir
e. 
Cevap a

Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 176 -
Toksoplazmozdan korunma önlemlerinden hangisi yanlıştır?
15- 
Çiğ sebze/meyve iyi yıkayıp soyarak tüketilmelidir
a. 
Kedi dışkısı ile temas edilmemelidir
b. 
Bahçe/toprakla uğraşırken eldiven giyilmelidir
c. 
Transplant hastaların immünite durumları takipte gerekli değildir
d. 
Gebelerin taranması gereklidir
e. 
Cevap d
Toksoplazmoz hastalığı bildirim sisteminde hangi grupta yer almaktadır?
16- 
 Grup A
a. 
 Grup B
b. 
 Grup C
c. 
 Grup D
d. 
 Grup E
e. 
Cevap c
Toksoplazmoz hastalığının kesin bildirimi hangi kurumdan yapılır?
17- 
 Tarım müdürlüğü
a. 
 Aile hekimliği birimi
b. 
 Sağlık grup başkanlığı
c. 
 Özel tıp merkezleri
d. 
 Yataklı tedavi kurumları
e. 
Cevap e

Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi  Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 177 -
KİST HİDATİK HASTALIĞI
ICD 10 KODU: B67
AMAÇ: Katılımcıların kist hidatik hastalığı hakkında bilgi ve farkındalıklarını arttırmak.  
ÖĞRENİM HEDEFLERİ
Bilişsel Alan:
Katılımcılar Kist hidatik hastalığına ilişkin; 
Vaka tanımını söyleyebilmeli
1. 
Etkeninin temel özelliklerini sıralayabilmeli
2. 
Epidemiyolojik özelliklerini açıklayabilmeli
3. 
Bulaşma yollarını açıklayabilmeli
4. 
Risk gruplarını sıralayabilmeli
5. 
Klinik ve laboratuar bulgularını tanımlayabilmeli
6. 
Komplikasyonlarını söyleyebilmeli
7. 
Ayırıcı tanısındaki hastalıkları söyleyebilmeli
8. 
Tedavisini açıklayabilmeli
9. 
Korunmada genel önlemleri sayabilmeli
10. 
Halk eğitiminde halka verilecek mesajları söyleyebilmeli
11. 
Bildirim basamaklarını açıklayabilmeli
12. 
SÜRE: 45 dk x2
YÖNTEM:
Görsel işitsel eğitim araçları ile anlatma yöntemi
Küçük grup çalışması-vaka tartışması, (enfekte materyal bulaşı) 
ARAÇ GEREÇ: 
Kağıt pano
Barkovizyon
KAYNAKLAR
Dökmetaş İ. Kist Hidatik hastalığı. In: Topçu AW, Söyletir G, Doğanay M, eds. Enfeksiyon 
1. 
Hastalıkları ve Mikrobiyolojisi. İstanbul. Nobel tıp kitapları 2008:1134-1140
King CH. Cestodes(Tapeworms
2. 
). In: Mandell Gl, Bennett JE, Dolin R, eds. Principles and 
Practice of Infectious Diseases, 6
th 
ed,  Churchill Livingstone, Philadelphia,  2005: 3285-
3293.
T.C. Sağlık Bakanlığı 2005. Bulaşıcı Hastalıkların ihbarı ve Bildirim Sistemi Standart Tanı, 
3. 
Sürveyans ve Laboratuar Rehberi-2005.

Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 178 -
İŞLENİŞ
I. OTURUM
Oturumun Konu Başlıkları: Kist hidatik hastalığı tanımı, vaka tanımı ve etkeni, epidemiyolojisi, 
bulaş yolları, risk grupları, klinik/laboratuar bulguları, komplikasyonlar ve tanı 
Bilişsel Alan:
Katılımcılar Kist hidatik hastalığına ilişkin; 
1. Vaka tanımını söyleyebilmeli
2. Etkeninin temel özelliklerini sıralayabilmeli
3. Epidemiyolojik özelliklerini açıklayabilmeli
4. Bulaşma yollarını açıklayabilmeli
5. Risk gruplarını sıralayabilmeli
6. Klinik ve laboratuar bulgularını tanımlayabilmeli
7. Komplikasyonlarını söyleyebilmeli
8. Ayırıcı tanısındaki hastalıkları söyleyebilmeli
SÜRE: 45 dk 
YÖNTEM:
Görsel işitsel eğitim araçları ile anlatma yöntemi
Küçük grup çalışması-vaka tartışması, (enfekte materyal bulaşı) 
ARAÇ GEREÇ: 
Kağıt pano
Barkovizyon

Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi  Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 179 -
KİST HİDATİK HASTALIĞI
Kist hidatik hastalığı (ekinokokkoz), erişkini köpek barsağında yaşayan 
Echinococcus 
granulosus adlı parazitin enfekte köpek dışkısıyla atılan yumurtalarının kirli eller, su ve 
yiyeceklerle alınması sonucu karaciğerde, bazen akciğerlerde daha nadiren diğer organlarda içi 
sıvı dolu kistlerin oluşumuyla seyreden zoonotik bir hastalıktır. 
VAKA TANIMI
Başta karaciğer olmak üzere kistin yerleştiği organla ilişkili semptomlarla karakterize 
hastalıktır. Hastalık sıklıkla asemptomatik seyreder ve olgular rutin radyolojik incelemeler 
sırasında tesadüfen saptanabilir.
ETKEN
Hastalığın etkeni, 
Echinococcus granulosus (kistik ekinokokkoza), Echinococcus 
multilocularis (alveolar ekinokokkoza), E. vogeli ve E. oligarthrus’tur. Son ikisi polikistik 
ekinokokoza neden olur ve nadiren insanlarda görülebilir. 
Echinococcus multilocularis, daha az 
görülür ve ölümcül seyredebilir. En yaygın görüleni 
E. granulosus olup uniloküler kist hidatik 
hastalığına neden olabilir.
Ekinokoklar yaşamlarını devam ettirebilmek için köpek, kurt, tilki, çakal gibi kesin 
konaklara, sığır ve koyun gibi ara konaklara ihtiyaç duyarlar. 
EPİDEMİYOLOJİ
Kist hidatik hastalığı hipokrat zamanından beri bilinmektedir. Kist hidatik hastalığı 
akdeniz ülkeleri (İspanya, Yunanistan, Türkiye, Suriye) Avustralya, Arjantin, Meksika ve Rusya 
gibi hayvancılıkla uğraşan ülkelerde endemik olmak üzere tüm dünyada görülebilmektedir. 
Hastalığın insidansı 100.000’de 5–10 arasındadır. Dünyada hemen her iklimde 
görülen hastalık, ülkemizde de etkin önlemlerin alınamayışı nedeniyle endemiktir. Ülkemizde 
hayvancılığın yoğun olduğu İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgesinde daha fazla görülmektedir. 
İnkübasyon periyodu yerleşim yerine bağlı olarak birkaç aydan yıllara kadar sürebilmektedir. 
Kist hidatik hastalığında etken genellikle çocukluk çağında alınmakta ve hastalık 20-40 yaşları 
arasında daha sık olmak üzere her yaş ve her cinste görülmektedir. Sosyoekonomik ve sağlık 
standartlarının düşük olduğu toplumlarda görülme oranı daha yüksektir.

Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 180 -
VAKA SENARYOSU 
İbrahim Bey, 35 yaşında olup evli, 2 çocukludur. İbrahim Bey romatoid artrit nedeniyle 
immün süpresif tedavi almaktadır. Son günlerde giderek artan baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, 
kötü koku şikayetleri başlamış. Bu şikayetler ile başvurduğu Dr. Tayfun Bey tarafından 
alınan anamnezde hastanın çiftçi olduğu ve köpek beslediği öğreniliyor. Köpeğin, veteriner 
takibinde olmadığı ve köpeğinin beslenmesini artan yemekler ve evlerinin yakınında bulunan 
mezbahanın çiğ et atıkları ile yaptığı öğreniliyor. Evde ve yakın çevresinde kendisi ile benzer 
şikayetleri olup olmadığı sorulduğunda eşinin de yaklaşık 3 yıldır sağ üst kadranda şüpheli 
bir ağrısının olduğu, çok rahatsız edici olmadığını ancak giderek artan karakterde olduğunu 
tarif etmiştir. Dr. Tayfun Bey tarafından kist hidatik, meningoensefalit, beyin tümörü, ön 
tanıları ile nöroloji polikliniğine sevk ediliyor. Yapılan tetkiklerde beyinde kist hidatik tanısı 
konuluyor. 
Bundan sonra birinci basamak hekimi olarak ne yapardınız?
Yüklə 4,93 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   22




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin