Erken Enfeksiyon: Evre II (Dissemine enfeksiyon)
İlk eritema migrans deri lezyonunun başlangıcı sonrasındaki birkaç gün-hafta sonrasında,
hematojen ve belki de periferik sinirler aracılığı ile yayılımın bulgusu olarak, çok sayıda annüler
sekonder lezyonlar gelişebilir (Şekil 4). Görünüm olarak başlangıç lezyona benzer olmalarına
rağmen, genellikle daha küçüktürler, daha az göç ederler ve endüre merkezleri yoktur. Daha
önceki kene ısırığı ile ilişkili değildirler. Lezyonlar farklı zamanlarda solabilirler ve sınırları
bazen birbirine karışabilir. Bu periyod esnasında bazı hastalarda malar raş, konjonktivit veya
nadiren diffüz ürtiker gelişebilir. Eritema migrans ve sekonder lezyonlar, genellikle 1-4 hafta
içerisinde (1 gün-14 ay arasında değişen sürede) solarlar.
Şekil 4. Erken enfeksiyon cilt bulgusu
Eritema migransa sıklıkla iştahsızlık, yorgunluk, başağrısı, ateş, üşüme-titreme, yaygın
ağrılar, bölgesel lenfadenopati eşlik eder. İlaveten, hastalarda bazen meningeal irritasyon, hafif
ensefalopati, gezici kas iskelet ağrısı, hepatit, jeneralize lenfadenopati veya splenomegali, boğaz
ağrısı, nonproduktif öksürük veya testiküler şişlik bulguları olabilir. Genellikle daima var olan
letarji ve yorgunluğun dışında erken semptomlar ve bulgular tipik olarak değişken ve aralıklıdır.
Örneğin bir hasta birkaç gün süre ile esas olarak, ense sertliği ve baş ağrısı şikayetlerine sahip
olabilir. Düzelmeyi takip eden bir kaç gün sonrasında kas-iskelet ağrısı başlayabilir. İlişkili
semptom ve bulgular, eritema migrans öncesi birkaç gün içerisinde ortaya çıkabilir, ancak deri
lezyonlarının kaybolmasını takiben özellikle yorgunluk ve letarji aylar sürebilir.
Meningeal irritasyon düşündüren bulgular, eritema migrans varken hastalığın
başlangıcında var olabilir. Böyle semptomları olan bireylerde sıklıkla tipik olarak birkaç saat
süren ataklar halinde seyreden şiddetli baş ağrısı ve ense sertliği, boyun ağrısı şikayetleri
vardır. Hastalığın ilk birkaç günü içerisinde, semptomlara, BOS’ta pleositoz veya objektif
nörolojik defisit eşlik etmez. Birkaç hafta veya aylar sonrasında tedavi edilmeyen hastaların
yaklaşık %15’inde menenjit, ensefalit, kraniyal nörit (bilateral fasiyalparalizi dahil), motor
Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 148 -
ve sensoriyel radikülonörit, mononöritis multipleks veya miyelit tek başına veya çeşitli
kombinasyonlarda bir arada olacak şekilde ortaya çıkabilir. En sık saptanan klinik form,
menenjitin değişken semptomlarına ek olarak kranial (özellikle fasiyal palsi) veya periferal
radikülonöropatidir (Şekil 5). Fizik muayenede, hastalarda genellikle sadece aşırı fleksiyon
halinde ense sertliği vardır, Kerning ve Brudzienski belirtileri saptanmaz. Fasiyal palsi tek
bulgu olarak karşımıza çıkabilir.
Avrupa’da, nörotik ağrı, başağrısı olmaksızın lenfositik pleositoz ve bazen kranial nöriti
içeren Bannwarth’s Sendromu en sık rastlanılan klinik formdur. Bu sendrom, kene kaynaklı
meningopolinörit (Garin-Budajoux-Bannwarth sendromu), lenfositik meningoradikülit veya
kronik lenfositik menenjit olarak da adlandırılmaktadır. Evre 2 nörolojik patolojiler, genellikle
haftalar veya aylar içerisinde sonlanır, fakat tekrarlayabilir veya kronik hale gelebilir.
Şekil 5. Lyme hastalığı, fasiyal palsi
Hastalığın başlangıcını takiben birkaç hafta içerisinde tedavisiz vakaların %5 kadarında
kardiyak tutulum ortaya çıkar. En sık görülen, değişen derecelerde atrioventriküler bloktur.
Ancak bazı hastalarda akut miyoperikardit, hafif sol ventrikül disfonksiyonu veya nadiren
kardiyomegali ile uyumlu olabilen bulgular olabilir. Hastalarda kardiyak üfürüm saptanmaz.
Kardiyak tutulum süresi 3 gün - 6 hafta arasında değişmekte olup, genellikle kısadır.
Bu evrede kas-iskelet ağrısı sıktır. Ağrı, aynı anda bir veya iki alanı etkilemeye meyillidir.
Genellikle bulunduğu alanda birkaç saat - birkaç gün sürebilir. Ayrıca osteomiyelit, miyozit,
pannikülit ve eozinofilik fasiitis vakaları bildirilmiştir.
Konjonktivit, Lyme hastalığındaki en sık göz bulgusudur, fakat gözdeki derin dokular
da etkilenebilir. Hastaların yaklaşık %20 kadarında hastalığın erken döneminde hafif hepatit
bulgusu vardır.
Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 149 -
Geç İnfeksiyon: Evre 3 (Persistan enfeksiyon)
Hastalığın başlangıcından aylar yıllar sonra,
B. burgdorferi’ye karşı güçlü humoral
ve hücresel immun cevaplar sonucunda, eklem bulguları ön plana çıkar. Hastaların yaklaşık
%60’ı özellikle büyük eklemleri en sık olarak dizi ve aynı anda bir veya iki eklemi etkileyen,
aralıklı şişlik ve ağrı tarif ederler (Tablo 1). Etkilenen dizde ağrıdan çok şişlik hakimdir ve
eklem genellikle sıcak, nadiren kırmızıdır. Baker kistleri görülebilir ve erken dönemde rüptüre
olabilir. Hem büyük, hem de küçük eklemler etkilenmiş olabilir. Artrit atakları genellikle tam
remisyon periyodları ile ayrılan birkaç hafta veya aylar arasında değişen sürelerde devam eder
(Şekil 6).
Şekil 6. Kronik lyme artriti
Şekil 7. Akrodermatitis kronika atrofikans
Hastalığın başlangıcından aylar yıllar sonra, bazen latent enfeksiyonun uzun periyodlarını
takiben hastalarda kronik nörolojik bulgular gelişebilir. Kronik santral sinir sistemi tutulumunun
en sık formu, hafıza, ruh hali, uykuyu etkileyen ve bazen gizli konuşma bozukluğuna da sebep
olan subakut ensefalopatidir.
Akrodermatitis kronika atrofikans, özellikle Avrupa’da
B. afzelii enfeksiyonları ile
birliktedir ve bazen eritema migranstan yıllar sonra görülür. Akrodermatitis kronika atrofikans,
kırmızı menekşe rengi lezyonlar olarak başlar, sklerotik veya atrofik hal alabilir (Şekil 7). Bu
lezyonlar, hastalığa ait tek bulgu olabilir, uzun yıllar boyunca devam edebilir ve başlangıçtan
sonra 10 yıl kadar uzun bir süre sonrasında bile
B. burgdorferi kültürden izole edilebilir.
Sklerotik lezyonlar lokalize skleroderma benzeridir.
Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 150 -
Tablo 1. Evrelere göre Lyme hastalığının belirtileri
Erken Enfeksiyon
Geç Enfeksiyon
Sistem
Lokalize Evre I
Kene ısırığından 3-32
gün sonra
Dissemine Evre II
Lokalize evreden günler
haftalar sonra
Persistan Evre III
Aylar-yıllar sonra
Deri
Eritema migrans
(EM)
-Sekonder anüler lezyonlar
-Malar raş
-Diffüz eritem veya ürtiker
-Çabuk kaybolan lezyonlar
-Lenfositoma
-Akrodermatitis kronika
atrofikans
-Lokalize skleroderma
benzeri lezyonlar
Kas-İskelet
-Eklemler, tendonlar,
bursa, kas ve kemiklerde
gezici ağrı
-Kısa süreli artrit atakları
-Miyozit
-Osteomiyelit
-Pannikülit
-Uzamış artrit atakları
-Kronik artrit
-Periferik entesopati
-Periostit veya eklem
subluksasyonları
Nörolojik
-Menenjit
-Kranial nörit, Bell’s palsy
-Motor veya sensorial
radikülonörit
-Gizli ensefalit
-Mononöritis multipleks
-Pseudotümör serebri
-Miyelit
-Serebellar ataksi
-Kronik ensefalomiyelit
-Spastik paraparezi
-Ataksik yürüyüş
-Gizli mental
bozukluklar
-Kronik aksonal
poliradikülopati
Lenfatik
Bölgesel
lenfadenopati
-Bölgesel veya jeneralize
LAP
-Splenomegali
Kalp
-AV nodal blok
-Miyoperikardit
-Pankardit
Gözler
-Konjonktivit
-İritis
-Koroidit
-Retinal hemoraji veya
dekolman
-Panoftalmitis
Keratitis
Karaciğer
Hafif veya rekürren hepatit
Respirator
-Noneksudatif boğaz ağrısı
-Nonprodüktif öksürük
-ARDS
Böbrek
Mikroskopik hematüri
veya proteinüri
Genitoüriner
Orşit
Konstitüsyonel
Semptomlar
Minor
Ciddi halsizlik ve
yorgunluk
Yorgunluk
Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 151 -
Koenfeksiyon
I. scapularis keneleri, sadece B. burgdorferi’yi değil, Anaplasma phagocytophilum
(eskiden insan granulositik ehrlichiosis ajanı olarak anılırdı) ve
Babesia microti’yi (eritrosit
paraziti) de taşıyabilir. Bu patojenlerin her biri yazın grip benzeri semptomlara sebep olabilir
ve kene kaynaklı bu patojenlerle koenfeksiyon daha ciddi hastalığa öncülük edebilir. Ancak,
ne
A. phagocytophylum, ne de B. microti ile tedavi edilmemiş B. burgdorferi enfeksiyonunda
olduğu gibi kronik enfeksiyon görülmemiştir.
VAKA TANIMI
Lyme hastalığından, endemik bölgeden geliyor olmanın yanı sıra, tipik eritema migrans
raşının varlığı veya öyküde araştırılmasına ilaveten nörolojik, kardiyak veya romatolojik
patolojilerle şüphelenilmelidir.
LABORATUAR TANISI
1- Kültür
B. burgdorferi’nin hasta örneklerinden izolasyonu rutin kültür vasatları ile
yapılamamaktadır.
2- Polimeraz zincir reaksiyonu (PCR)
PCR, mikroorganizma DNA’sının varlığını göstermektedir. Enfeksiyonun ileri
evrelerinde eklem sıvısı örneğinde polimeraz zincir testi,
B. burgdorferi’nin saptanması için
kültüre göre daha üstündür.
B. burgdorferi, kronik nöroborreliyoz tanılı hastalarda BOS
kültüründen izole edilemez, sadece hastaların çok az bir kısmında PCR ile BOS’ta bakteri
DNA’sı saptanmıştır.
3- Lyme idrar antijen testi
Sonuçları güvenilir olmadığından, tanıda kullanılması önerilmemektedir.
4- Seroloji
Serolojik olarak tanıda önerilen, serum örneklerinin ilk olarak ELİSA veya IFA
yöntemi ile çalışılması ve pozitif veya ara değerde sonuç alınan örneklerin Western blot ile
doğrulamasının yapılması şeklindedir. ELISA veya IFA ile alınan negatif sonucun western
blot ile doğrulamasının yapılması önerilmez. Serolojik tanı, hastalığın ilk döneminde duyarlı
değildir. İki-dört hafta sonra testin tekrarı önerilir. Genellikle IgM tipi antikorlar iki dört hafta
içerisinde serolojik olarak saptanabilir. IgG tipi antikorlar ise dört altı hafta sonra pozitifleşir.
Akut nöroborreliyozisli hastalarda, intratekal antikor varlığı gösterilebilir, ancak kronik
nöroborreliyozisli hastalarda bu daha nadiren saptanır.
Antibiyotik tedavisi sonrası antikor titreleri düşmekle birlikte, tedaviden yıllarca
sonra bile IgG ve IgM titreleri saptanabilir. Dolayısı ile pozitif IgM sonuçları, klinik bulgular
olmadıkça, yeni enfeksiyon veya reenfeksiyon olarak yorumlanmamalıdır.
UYGUN ÖRNEK MATERYALİNİ GÖNDERME
Ülkemizde ELİSA yöntemi ile
B. burgdorferi’ye karşı antikorlar Refik Saydam
Hıfzıssıhha Merkezi’nde (RSHM) çalışılmaktadır. Hastanın serumu ayrıldıktan sonra +4°C
(buz aküsü ile) sıcaklıkta laboratuara ulaştırılmalıdır. RSHM’de Lyme hastalığının tanısı için
western-blot yöntemi ile antikorların bakılması ve PCR ile bakteri DNA’sının saptanması için
çalışmalar devam etmektedir.
Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 152 -
II. OTURUM
Oturumun Konu Başlıkları: Ayırıcı tanı, tedavisi, korunma önlemleri, olgulara yaklaşım,
bildirim, sevk kriterleri, defi n işlemleri ve kene çıkarma becerisi.
ÖĞRENİM HEDEFLERİ:
Bilişsel Alan:
Katılımcı bu oturumun sonunda;
1. Ayırıcı tanısındaki hastalıkları ayrıştırabilmeli
2. Tedavisini açıklayabilmeli
3. Sağlıklı kişilerin korunması için gerekli önlemleri sıralayabilmeli
4. Olgulara yaklaşım için algoritmayı kullanarak özetleyebilmeli
5. Bildirim özelliklerini söyleyebilmeli
6. Sevk kriterlerini sıralayabilmeli
Beceri Alanı:
Katılımcı bu oturumun sonunda;
Kene çıkarma basamaklarını uygulayabilme
1.
YÖNTEM:
Görsel- işitsel eğitim araçları ile anlatma
Küçük grup çalışması
Gösterip Yaptırma (Katılımcıların küçük gruplara ayrılarak kene çıkarılması gösterilerek,
demonstratif olarak kene çıkarmaları istenir.)
Beyin fırtınası
SÜRE: 45 dk
ARAÇ-GEREÇ-MATERYAL:
Küçük çalışma grubu masaları
Flip chart
Barkovizyon
Postit, renkli karton
Kene çıkarma becerisi öğrenim rehberi
Kene çıkarma maketi
Eldiven
%70’lik alkol
Flakon
Çamaşır suyu
Pens
Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 153 -
AYIRICI TANI
Eritema multiforme: Erken hastalık döneminde görülen sekonder anüler eritema migrans
lezyonları, eritema multiforme ile karışabilir. Ancak lyme hastalığında bül oluşumu, mukozal
tutulum veya avuç içi ayak tabanı tutulumu yoktur.
Fasiyal palsi: Lyme hastalığı fasiyal palsisi, mevsimsel özellik (Haziran-Eylül arası daha
sık görülür) görülmesi, eritema migransın kliniğe eşlik etmesi ile Herpes simplex I virüs,
varisella-zoster virüs (Ramsey-Hunt sendromu) fasiyal palsisinden ayrımlanabilir.
Kronik yorgunluk sendromu
•
Fibromiyalji
•
Demans
•
Akut viral hastalık
•
Babeziyozis
•
Grip benzeri hastalık
•
Kollajen doku hastalıkları (SLE)
•
Reaktif artrit nedenleri (salmonelloz, yersinyoz, kampilobakteriyoz vb.)
•
Jüvenil romatoid artrit
•
HIV enfeksiyonu
•
Skleroderma’dan ayırıcı tanısı yapılmalıdır.
•
TEDAVİ
Tablo 2’de özetlenmiştir.
Erken Lyme Hastalığı Tedavisi
a.
Eritema Migrans
Doksisiklin (100 mg, günde 2 kere), amoksisiklin (500 mg, günde 3 kere), sefuroksim
aksetil (500 mg günde 2 kere) 14-21 gün süre ile eritema migranslı erken lokalize veya erken
dissemine Lyme hastalığı olan, spesifik nörolojik bulguları veya ileri atrioventriküler bloğu
olmayan erişkin hastalar için önerilen tedavidir.
Çocuklar için önerilen tedaviler ise; amoksisilin (50 mg/kg/gün 3 eşit dozda), sefuroksim
aksetil (30 mg/kg/gün 2 eşit dozda) veya hasta çocuk ≥8 yaş ise doksisiklin (4 mg /kg/gün 2
eşit dozda)’dir.
Makrolid grubu antibiyotikler, daha az etkin oldukları gösterildiğinden Lyme tedavisi
için ilk seçenek tedavi değildir. Makrolidler amoksisiklin, doksisiklin ve sefuroksim aksetil
tedavisini tolere edemeyen hastalarda kullanılmalıdırlar.
Birinci kuşak sefalosporinler, Lyme hastalığının tedavisinde etkin olmadığından
kullanılmamalıdır. Eritema migrans, klinik olarak toplum kökenli bakteriyel selülitten
ayrımlanamadığında sefuroksim aksetil veya amoksisilin klavulanik asitten herhangi biri ile
tedaviye başlamak her iki endikasyonu da sağlamak açısından tercih edilir bir yaklaşımdır.
Seftriakson tedavisi etkili olmakla birlikte oral alınan ilaçlara üstünlüğü gösterilememiştir.
Bundan dolayı nörolojik bulguları veya ileri atriyoventriküler kalp bloğu olmayan erken evre
Lyme hastalığının tedavisi için önerilmez.
Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 154 -
Lyme Menenjiti ve Diğer Erken Evre Nörolojik Lyme Hastalığı
Menenjit veya radikülopatisi olan akut nörolojik hastalığı olan, erken evre Lyme hastası
olan erişkinler için seftriakson kullanımı (günde bir kere İV yolla 2 g, 14 gün süre ile 10-28 gün
arası değişebilir) önerilir. Sefotaksim (8 saat ara ile 2 g İV) veya penisilin G (18-24 MU/gün, 4
saat ara ile) diğer alternatif tedaviler arasındadır.
Betalaktam entoleransı varsa doksisiklin (200-400 mg/gün, 2 eşit dozda, oral olarak 10-
28 gün süreyle) yeterli olabilir.
Çocuklarda seftriakson önerilir. Sefotaksim, penisilin G alternatif tedaviler arasındadır.
Lyme Karditi
Erken Lyme hastalığı ile ilişkili atriyoventriküler kalp bloklu ve/veya miyokarditli
hastalar 14 gün süreyle (14-21 gün) oral veya parenteral antibiyotiklerle tedavi edilebilir.
Hastanede yatırılarak izlem ve devamlı monitorizasyon, özellikle dispne, senkop, göğüs
ağrısı gibi semptomları olan hastada gereklidir. Yatırılarak devamlı izlemin gerekli olduğu bir
diğer hasta grubunu ise, 2. veya 3. derece atriyoventriküler bloğu olan ya da birinci derece
atriyoventriküler bloğu olan fakat PR mesafesi ≥30 sn nin üzerinde olan hastalar oluşturur.
Yatırılarak izlenen hastalarda parenteral olarak seftriakson başlanması önerilir. İleri kalp bloğu
olan hastalar için geçici kalp pili gerekebilir. Tedavi, oral tedavi ile tamamlanabilir.
Borreliyal Lenfositoma
Eritema migranslı hastalarda kullanılan tedavilerin aynısı ile hastaların tedavisini
sağlamak mümkündür.
Geç Evre Lyme Hastalığı
b.
Lyme Artriti
Lyme artriti, oral olarak verilen ajanlarla başarılı bir şekilde tedavi edilebilir. Nörolojik
hastalık bulgusu olmayan erişkin hastalara 28 gün süreyle doksisiklin, amoksisilin veya
sefuroksim aksetil önerilir. Eğer nörolojik hastalığa ait kanıtlar varsa, seftriakson ile parenteral
tedavi uygulanmalıdır.
Oral antibiyotik tedavisi önerilen doz ve sürelerde verilmesine rağmen hastada persistan
veya tekrarlayan eklem şişmeleri varsa, oral antibiyotik tedavisinin 4 hafta süre ile tekrar
verilmesi veya 2-4 hafta süre ile seftriakson tedavisinin verilmesi önerilir. Burada göz önünde
tutulması gereken, tedavi sonrası enflamasyon bulgularındaki gerilemenin yavaş olabileceğidir.
Eğer hastada intravenöz tedaviye rağmen artrit bulgularında düzelme yok ve sinovyal sıvıda
PCR incelemesi negatif ise antienflamatuar, intraartiküler steroid, hidroksikloroquin gibi
antiromatoid ilaçlar semptomatik tedavi olarak önerilir.
Geç Nörolojik Lyme Hastalığı
Santral veya periferik sinir sistemini etkileyen geç nörolojik hastalığı olan erişkin veya
çocuk hastalar intravenöz seftriakson ile 2-4 hafta süre ile tedavi edilmelidir. Sefotaksim veya
penisilin G diğer alternatif tedavilerdir. Tedaviye cevap genellikle yavaştır ve tam olmayabilir.
Tekrar tedavi verilmesi, güvenilir ölçümlerle nüks gösterilmediği sürece önerilmez.
Akrodermatitis Kronika Atrofi kans
Mevcut veriler, eritema migrans için kullanılan tedavilerin 21 gün süre ile verilmesinin
akrodermatitis kronika atrofikans için yeterli olacağını göstermektedir.
Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 155 -
Tablo 2. Lyme hastalığının tedavisi*
Erken enfeksiyon (Lokalize veya dissemine)
Erişkinler
Doksisiklin, 100 mg oral günde iki kere, 14-21 gün
Amoksisilin, 500 mg oral günde 3 kere 14-21 gün
Doksisiklin veya amoksisilin alerjisi durumunda
Sefuroksim aksetil 500 mg oral, günde iki kere, 14-21 gün süre
ile
Eritromisin, 250 mg oral, günde 4 kere 14-21 gün süre ile
Çocuklar (≤8 yaş)
Amoksisilin, 250 mg oral günde 3 kere veya 20 mg/kg/gün
bölünmüş dozlarda 14-21 gün süre ile
Penisilin alerjisi durumunda alternatif tedavi:
Sefuroksim aksetil, 125 mg oral günde iki kere14-21 gün süre
ile
Eritromisin 250 mg oral günde 3 kere veya 30 mg/kg/gün
bölünmüş dozlarda 14-21 gün süre ile
Artrit (aralıklı veya kronik) Doksisiklin, 100 mg oral günde iki kere 30-60 gün
Amoksisilin, 500 mg oral günde 4 kere 30-60 gün süre ile
Veya
Seftriakson, 2 g IV günde bir kere 14-28 gün süre ile
Penisilin G, 20 milyon U IV, günde dört bölünmüş dozda 14-28
gün süre ile
Nörolojik bulgular (erken
veya geç)
Seftriakson, 2 g IV günde bir kere 14-28 gün
Penisilin G, 20 milyon U IV günde 4 bölünmüş dozda 14-28
gün
Penisilin veya seftriakson alerjisi durumunda;
Doksisiklin, 100 mg oral günde 3 kere 14-28 gün süre ile
1
Tek başına fasiyal paralizi Oral tedavi yeterli olabilir
Kardiyak patolojiler
I.derece AV blok (P-R
mesafesi >0.3 sn)
Erken enfeksiyon dönemindeki oral tedaviler
Yüksek derece AV blok
Seftriakson, 2 g IV günde bir kere 14-21 gün süre ile
2
Penisilin G, 20 milyon U IV günde dört bölünmüş dozda, 28
gün süre ile
2
AV, atrioventriküler
*Herhangi bir tedavi rejimi ile tedavi yetmezliği gelişmesi durumunda ikinci kür tedavi gerekli olabilir
1
Bu rejimler, geç nörolojik patoloji durumunda yetersizdir.
2
Hastanın klinik durumu stabil hale geldikten sonra tedavi oral yol ile tamamlanabilir.
KORUNMA VE KONTROL
Mümkün olduğu kadar kenelerin bulunduğu alanlardan (hayvan barınakları, çalı-
1.
çırpı ve otlak alanları vb.) kaçınılması gerekmektedir. Hayvan barınakları veya kenelerin
yaşayabileceği alanlarda bulunulması durumunda, vücut belirli aralıklarla kene yönünden
kontrol edilmeli, vücuda yapışmamış olanlar dikkatlice toplanıp öldürülmeli, yapışan keneler
ise kesinlikle ezilmeden ve kenenin ağız kısmı koparılmadan bir pensle doğrudan alınmalıdır.
Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 156 -
Piknik amaçlı olarak su kenarları ve otlak şeklindeki yerlerde bulunanlar döndüklerinde,
2.
mutlaka vücutlarını kontrol etmeli ve kene varsa usulüne uygun olarak vücuttan uzaklaştırmalıdır.
Çalı, çırpı ve gür ot bulunan yerlerden uzak durulmalı, bu gibi yerlere çıplak ayakla veya kısa
giysilerle girilmemelidir. Özelikle kırsal alanlarda dolaşılırken açık renkli vücudu örten elbise
ve çizme giyilmeli veya ayakkabı giyilecekse pantolon paçaları çorap içine alınmalıdır.
Hayvan barınakları kenelerin yaşamasına imkan vermeyecek şekilde yapılmalı,
3.
çatlaklar ve yarıklar tamir edilerek badana yapılmalıdır. Hayvan sahipleri, hayvanlarını ve
hayvan barınaklarını kene ve diğer dış parazitlere karşı uygun ektoparaziter ilaçlarla yılda dört
kez ilaçlamalıdır.
Kene mücadelesi çok önemli olmakla birlikte oldukça zor görülmektedir. Kenelerin
4.
çevrede çok olması halinde; mera, çayır, çalı, çırpı ve gür otların bulunduğu yerler gibi kenelerin
yaşamasına müsait alanlarda, diğer canlılara ve çevreye zarar vermeden, çok dikkatlice akarisid
uygulamalarına başvurulabilir. Genel olarak geniş çevre ilaçlamaları faydalı görülmemektedir.
Bununla birlikte akarisid uygulamasının zor ve sakıncalı tarafları da vardır. Günümüze kadar
kullanılan hiç bir mücadele yöntemi (bir kaç sınırlı alan hariç), tam bir kene eradikasyonu
sağlayamamıştır. İnsan ve hayvanlardan kan emen kenelerin sayısını düşük maliyetlerle kabul
edilebilir sınırlara indirilmesi hedeflenmelidir.
Kene ısırığı sonrası Lyme hastalığı gelişmemesi amacı ile rutin antibiyotik proflaksisi
5.
veya serolojik test önerilmemektedir. Erişkin hastalara tek doz doksisiklin (200 mg dozda) ve 8
yaş ve üzeri çocuklara (4 mg/kg, maksimum 200 mg doz olacak şekilde) aşağıdaki durumların
hepsinin varlığında önerilir;
Erişkin veya nimf formunda
a.
I. scapularis kenesinin 36 saat veya üzerindeki sürelerde
vücuda tutunmuş olması
Kene çıkartıldıktan sonra ki 72 saat içerisinde proflaksi başlanabilecekse
b.
Ekolojik olarak bu kenelerle bölgesel
c.
B. burgdorferi ile enfeksiyon oranının %20 ve
üzerinde olduğu biliniyorsa
Doksisiklin tedavisi kontrendike değilse (gebe kadınlarda ve 8 yaşın altında doksisiklin
d.
kontrendike olduğundan yerine, amoksisilin kullanılmasının etkinliğine dair yeterli veri
olmadığından çok kabul görmemiştir).
I. pacifi cus
e.
kenesi ile olan ısırıklar sonrası proflaksi endikasyonu yoktur.
Kene ile teması olan kişiler, 30 gün süresince kene kaynaklı hastalıkların semptom
f.
ve bulguları için yakın izlemde tutulmalıdır. Özellikle EM gelişimi açısından takip
edilmelidir.
Dostları ilə paylaş: |