Temel sağlik hizmetleri genel müDÜRLÜĞÜ zoonotik hastaliklar daire başkanliğI zoonotik hastaliklar



Yüklə 4,93 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə2/22
tarix23.02.2017
ölçüsü4,93 Kb.
#9479
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   22

KLİNİK VE LABORATUAR BULGULARI
B. anthracis sporları insan vücuduna kaşıma, çizik, kesik gibi küçük travmalarla deriden, 
sporların inhalasyonu ile akciğerlere veya enfekte etlerin yenilmesi ile gastrointestinal kanaldan 
girer. Sporlar makrofajlar tarafından fagosite edilir ve bölgesel lenf bezlerine taşınır. Endospor 
makrofaj içinde vejetatif hale geçer ve çoğalır.
 B. anthracis’in hastalık patogenezinde rol 
oynayan ödem toksini ve öldürücü (letal) toksin olmak üzere iki toksini vardır. Vejetatif bakteri 
kapsül oluşturur ve ekzotoksin üretir. Kapsül, fagositoz olayını ve opsonizasyonu önler. Böylece 
enfeksiyonun başlamasında erken safhada önemli rol oynar.   Bu bakteriler, makrofajlardan 

Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 8 -
dışarı çıkar, lenfatik sistemde çoğalır ve dolaşım sistemine yayılır.  Dolaşımda bakteri sayısı 
10
7
-10
8
/ml ulaşınca ağır sepsis klinik tablosu oluşur.  Şarbon sporlarının organizmaya giriş 
kapısına göre üç klinik formda hastalık oluşur;
1- D
eri şarbonu, 2- Akciğer şarbonu, 3- Gastrointestinal şarbon 
Bu yerleşim yerlerinden herhangi birinden lenfohematojen yolla yayılım ile sepsis ve menenjit 
gibi ağır, öldürücü klinik tablolar gelişebilir. Bütün dünyada görülen insan şarbonunun %95’ini 
deri şarbonu oluşturmaktadır.
DERİ ŞARBONU
Deri şarbonuşarbon sporlarının kesik, kaşıma veya sinek ısırması gibi küçük travmalarla 
deriye inokülasyonu ile oluşur. Sporların inokülasyonu ile deride küçük papül şeklinde lezyon 
çıkıncaya kadar geçen süre genellikle 2-3 gündür. Vakaların çoğunda inkübasyon süresi 1-7 
gün arasında değişir. Ondokuz güne kadar uzayan inkübasyon süresi bildirilmiştir. Hastalık 
inokülasyon yerinde kaşınma ve yanma ile başlar. Kırmızı ufak bir makül, kabarır ve papül 
görünümünü alır. Bir-iki gün içinde lezyon genişler, üzerinde vezikül oluşur. Vezikülün ortası 
çökük, içi sıvı ile doludur. Bu lezyonun etrafı ödemli ve eritemli bir alan ile çevrili olup ağrısızdır. 
Birkaç gün içinde vezikül içindeki sıvı bulanır, koyu bir renk alır. Mavi-siyah renge dönüşür. 
Vezikül patlar, ortada keskin kenarlı, ortası çökük siyah bir ülser oluşur. Bazen bu nekrozu 
çevreleyen ödemli doku üzerinde küçük veziküller gelişir (Resim 2). Bunlar da nekroze olur, 
siyahlaşır ve primer lezyonla birleşir. Bu lezyona şarbon püstülü adı verilir (eski adı pustula 
malign) (Resim 3). Bu lezyonun çapı bazen 6-9 cm kadar ulaşabilir. Eskarı çevreleyen doku, 
geniş ödemli ve kırmızıdır. Bu kızarıklık bazen bölgesel lenf bezlerine kadar ilerler.  Lenf 
düğümü  şiş ve ağrılıdır. Belirtiler hastalığın  şiddetine göre değişir. Yüksek ateş, bölgesel 
lenfanjit ve lenfadenit vardır. Deride nekroz yerinde ağrı ve apseleşme olmaz. Ancak sekonder 
enfeksiyon gelişirse ağrı ve apseleşme olur. Deri şarbonunun histopatolojik özelliği, damar 
konjesyonu, kanama, jelatinoz ödem ve nekroz ile karakterizedir. Lezyonda, doku hasarına 
oranla az sayıda lökosit bulunur.
Resim 2. Tipik deri şarbonu püstülü. Ortası çökük, içi sıvı ile dolu vezikül ve etrafı eritemli 
tipik deri şarbonu püstülü (Prof. Dr. Mehmet Doğanay’ın arşivinden).
Tipik eskar 7–10 gün içinde gelişir. Lezyon genellikle 1–3 cm çapındadır (Resim 4 ve 
5). Nekroz tamamlandıktan sonra siyah bir kabuk teşekkül eder. Etrafındaki ödemin azalması 
ile kabuk ayrılmaya başlar, 2–3 hafta içinde de düşer. Altında nedbe dokusu bırakır. Püstüler 
formda bazen ağır seyreder,  toksemi ve sepsis gelişerek ölümle sonuçlanabilir.

Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi  Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 9 -
Resim 3A. Sol el başparmağında tipik deri şarbonu lezyonu; koyu siyah renkli büller etrafında 
kırmızı bül oluşumu, omuza kadar uzayan yaygın eritem (Prof. Dr. Mehmet Doğanay’ın 
arşivinden).
Resim 3B. Sol başparmaktaki lezyonun yakından görünüşü (Prof. Dr. Mehmet Doğanay’ın 
arşivinden).
Resim 4. Lezyon yerinde tipik kara kabuk (krut) oluşumu (Prof. Dr. Mehmet Doğanay’ın 
arşivinden).
Resim 5. Yüzde deri şarbonuna bağlı siyah krut (kara kabuk) (Prof. Dr. Mehmet Doğanay’ın 
arşivinden).
Periorbital bölgede yerleşen lezyonlarda ödem fazladır ve yayılma eğilimi gösterir. 
Ödem yüze, boyuna ve göğüs ön duvarına yayılır. Trakeaya baskı yaparak solunum sıkıntısına 
yol açar. Boyunda ağrılı lenfadenit gelişir. Boyun ve göğüs ön duvarında yerleşen lezyonlarda 

Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 10 -
da çevre dokularında aşırı ödem gelişir. Aşırı ödem, büller, indurasyon gibi şiddetli lokal 
reaksiyonlarla karakterize, ağır toksemiye yol açan genel enfeksiyon belirtileri ile seyreden deri 
şarbonu,  şarbon ödemi olarak isimlendirilir. İnokülasyon yeri genellikle boyun, göğüs ve göz 
kapaklarıdır. Nadir de olsa diğer anatomik yerlerde de aşırı şarbon ödemi ile seyreden olgulara 
rastlanır.  Şarbon sporlarının girdiği deri çevresinde hafif bir kızarıklık ve ödem ile başlar 
ve lezyon ağrılı değildir. Basmakla iz bırakmaz. Primer lezyon ilk günlerde dikkati çekmez. 
Küçük bir veziküldür. Ödem yayılarak gelişimini tamamlar. Şarbon ödemi, püstüler forma göre 
daha ciddi ve tehlikelidir. Bu hastalarda yüksek ateş, toksemi, hipotansiyon ve şok görülebilir. 
Göz kapaklarını tutan lezyonlarda tedaviden sonra derin skar ve şekil bozukluğu kalabilir. Bu 
lezyonlar cerrahi olarak düzeltilmelidir.
Deri  şarbonu hastalarda farklı klinik bulgularla seyreder. Klinik bulgulara göre deri 
şarbonu iki grup altında toplanabilir;  
 Komplike olmayan deri şarbonu; hastaların çoğunluğu bu formda seyreder.
1. 
Komplike deri şarbonu; az sayıda deri şarbonu olgularında ağır, hatta öldürücü 
2. 
komplikasyonlar gelişebilir. 
1. Komplike olmayan deri şarbonu;
Hafif deri şarbonu:
a. 
 Etrafı hafif eritemli tipik deri lezyonun (< 4 cm çaptan küçük) bulunması, 
hafif ateş (< 38
o
C) olması veya hiç sistemik semptomların olmaması (Resim 2). Lökosit 
sayısı normal sınırlarda veya hafif yükseklik olabilir.
Ağır deri şarbonu:
b. 
 Yaygın eritem, indurasyon, büllöz değişiklikler ile beraber geniş deri 
lezyonlarının olması (Resim 3 ve 6). Bu lezyonlara sistemik semptomların eşlik etmesi; ateş, 
taşikardi, takipne, solunum sıkıntısı, baş ağrısı gibi. Hastalarda genellikle lökositoz vardır.
Resim 6. Kolda ağır deri şarbonu. Lezyon, etrafı yaygın ödem, kızarıklık ile çevrilmiş. Bir adet 
içi sıvı ile dolu oluşumu var. Kızarıklık ve şişlik koltuk altına kadar uzanmış (Prof. Dr. Mehmet 
Doğanay’ın arşivinden).
Komplike deri şarbonu;
1. 
Toksemik  şok:
a. 
 Deri lezyonu ile beraber sistemik semptomların bulunması; ateş, 
taşikardi, takipne, toksemi, şuur değişikliği, hipotansiyonun (sistolik kan basıncı < 90 
mmHg)  gibi. Lökositoz veya lökopeni görülebilir. Hastanın diğer kan biyokimyasında 
da değişiklikler görülebilir.
B. anthracis’
b. 
in primer deri lezyonundan lenfohemotojen yolla yayılması sonucu 
bakteriyemi, menenjit veya pnömoni gibi klinik tabloların gelişmesi.  
Deri  şarbonunda lezyonlar genellikle yüz, boyun, eller ve kollar gibi vücudun açık 
yerlerinde yerleşir. Hastalarda çoğunlukla tek lezyon görülmekle beraber,  bazen birden 
fazla lezyon olabilir. Ayrıca vücudun diğer anatomik yerlerinde de lezyonlar seyrek de olsa 
yerleşebilir.

Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi  Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 11 -
AKCİĞER ŞARBONU
B. anthracis sporlarının inhalasyonu sonucu inhalasyon şarbonu gelişir.  İnhalasyon 
ile alveollere ulaşan sporlar, alveoler makrofajlar tarafından fagosite edilir. Mediastinal lenf 
düğümlerine taşınır. Bakteri orada çoğalır, toksinlerini oluşturur. Lenf düğümlerinde hemorajik 
nekroz gelişir. Hemorajik mediastinit ve bunu bakteriyemi takip eder. Bazen sekonder pnömoni 
gelişebilir. 
Semptomlar, 2-5 gün içinde hafif ateş, kırgınlık ve yorgunluk şikayetleri ile başlar. 
Başlangıç belirtileri hafiftir, 2-3 gün sürer. Bunu akut hastalık belirtileri takip eder. Hastanın 
ateşi yükselir, nabzı süratlenir, öksürük, dispne ve siyanoz gelişir. Dinlemekle akciğerlerde 
yaş raller duyulabilir. Hastada toksemi, şuur bulanıklığı ve koma gelişerek ölümle sonuçlanır. 
Akciğer  şarbonu hemorajik mediastinal lenfadenit ile karakterizedir. Akciğer grafisinde, 
mediastinal genişleme görülür. Mediasten gölgesi homojen ve kenarları düzgündür.
Akciğer şarbonu, deri ve barsak şarbonuna bağlı gelişen sepsislerde de görülebilir. Bu 
vakalarda basillerin embolizasyonuna bağlı hemorojik pnömoni ve bronkopnömoni gelişir. 
Hastalarda yüksek ateş ve öksürük vardır. Kanlı balgam çıkarırlar. Balgamda şarbon basillerini 
izole etmek mümkündür. Akciğer grafilerinde ise pnömoni ve bronkopnömoninin bulguları 
vardır.
GASTROİNTESTİNAL ŞARBON
B. anthracis sporları ile kontamine et, diğer gıdalar veya içeceklerin alınmasından 
sonra gastrointestinal mukozada şarbon lezyonları oluşur. Şarbon lezyonları, gastrointestinal 
kanalın her yerinde görülebilir. Semptomlar genellikle kontamine gıdaların yenilmesinden 2-5 
gün sonra ortaya çıkar. Gastrointestinal şarbonda, lezyon en sık terminal ileum ve ileoçekal 
bölgede yerleşir. Tek veya birden fazla ülser ve yaygın mukoza ödemi gelişir. Batında asit 
gelişir. Mezenterik lenf bezleri şiş ve hemorajiktir. Gastrointestinal şarbonda en sık görülen iki 
klinik form tanımlanmaktadır; orofaringeal şarbon ve barsak şarbonu;
Orofaringeal  şarbon: Lezyon, ağız mukozası, dil, tonsil, farinks arka duvarında 
yerleşebilir. Klinik tablo, yutma güçlüğü, boğaz ağrısı, boyunda ağrılı lenfadenit, yüksek ateş ve 
toksemi ile karekterizedir.  Orofarinksteki lezyon, ülsere ve üzeri beyaz-gri membranla kaplıdır. 
Ağır bir klinik tablodur. Sepsis ve toksemi sonucu hastalar kaybedilir. Tedaviye rağmen ölüm 
oranı %50’ dir.
Barsak  şarbonu: Lezyon, barsakta en sık terminal ileum veya çekum bölgesinde 
yerleşir. Mide, duodenum ve proksimal ileumda daha az oranda yerleşir. Hastalarda bulantı, 
kusma, karın ağrısı, hematemez, kanlı ishal vardır. Semptomlar başladıktan 2–4 gün sonra 
süratle asit gelişir. Asit sıvısının rengi açık veya pürülan olabilir. Klinik tablo gittikçe kötüleşir. 
Ağır toksemi, sepsis ve septik şok gelişerek hastalar kaybedilir.
ŞARBON MENENJİTİ
Deri, akciğer ve barsak gibi primer yerleşim odaklarından lenfohemotojen yayılım 
sonucu gelişir. Bu klinik formların %5’inde menenjit geliştiği belirtilmektedir. Bazı hastalarda 
primer lezyon olmayabilir. Nadir bir menenjit etkenidir. Klinik tablo akut hemorajik menenjittir. 
Beyin omurilik sıvısı hemorajiktir, damarlarda trombüs ve kortikal hemoroji gözlenir. Endotel 
hasarının derecesi basil sayısı ile ilişkilidir. Enfeksiyonun erken dönemlerinde sadece ödem 
görülürken, basil sayısı arttıkça toksemi kritik düzeye ulaşır ve sonuçta tromboz ve hemoraji 
meydana gelir. Prognoz kötüdür.

Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 12 -
TANI
Tanıda hastanın endemik yerde oturması, kontamine materyal ile temas hikayesi, 
yukarıda bahsedilen kinik formlardan birine ait bulguların olması, klinik olarak şarbon hastalığını 
düşündürmelidir.  Hastalığın ayırıcı tanısı titizlikle yapılmalıdır. Bakteriyolojik tetkikler için 
klinik formlara göre materyal aşağıdaki gibi alınır; 
Deri şarbonunda 
 
direkt preparat ve kültür için uygun materyal; lezyon alanı %70’lik 
alkol ile silinir. Erken şarbon lezyonlarında vezikül sıvısından kapiller pipet veya 
enjektör ile sıvı alınır. Eski lezyonlarda ise eskar bir forseps ile kaldırılır, kapiller tüp ile 
veya eküvyon eskar altındaki lezyona döndürülerek sürülür ve materyal böylece alınır. 
Ağır deri şarbon olgularında ve komplike deri şarbonu olgularında en az bir adet kan 
kültürü alınmalıdır. Örnekler pamuklu eküvyonlarla alınmalı, oda ısısında saklanmalı 
ve transport besiyeri içinde üçlü kaba konarak laboratuara gönderilmelidir (Resim 7). 
Resim 7. Eküvyon çubuğu ve transport besi yeri
Akciğer  şarbonunda
 
, balgam veya plevral mayi örnekleri ve kan kültürü ile tanı 
konabilir.
Barsak şarbonunda 
 
ise, dışkı, kusmuk veya asit sıvısı örnekleri yollanmalıdır. 
Şarbon menenjitinde 
 
incelenecek klinik örnek BOS’tur. 
Hastanın hikayesi, klinik bulguları ile beraber tanıyı koyduran veya tanıyı destekleyen laboratuar 
kriterleri;
Kesin tanı koydurucu testler; 
1. 
Hastadan alınan klinik örnekten 
B. anthracis’in 
izolasyonu ve bakterinin doğrulanması 
Tanıyı destekleyen laboratuar testleri; 
2. 
a- Kan veya diğer doku örneklerinden yapılan preparatın polikrom metilen mavisi 
(M’Fadyean reaksiyonu) ile veya Gram boyası ile boyanarak kapsüllü basilin görülmesi,
b- Klinik örnekte PCR ile 
B. anthracis DNA’sının pozitif olması,
c-  İmmünohistokimyasal boyama ile klinik örneklerde 
B. anthracis’in gösterilmesi,
d- Serolojik testler.
Ülkemizde rutin laboratuarlarda 
B. anthracis’in izolasyonu kolaylıkla yapılmaktadır. 
İzole edilen bakterinin mutlaka Sağlık Bakanlığı’nın yetkili kıldığı laboratuarlarda doğrulanması 
gerekir. Klinik örneklerden yapılan preparatların Gram boyası veya polikrom metilen mavisi ile 
boyanarak değerlendirilmesini bir enfeksiyon hastalıkları veya bakteriyoloji uzmanı kolaylıkla 
yapabilir.

Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi  Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 13 -
OTURUM
II. 
Oturumun Konu Başlıkları: Ayırıcı Tanı, Tedavi, Sevk
Bilişsel alanı:
Katılımcılar Şarbon hastalığına ilişkin; 
1. Ayırıcı tanısındaki hastalıkları ayrıştırabilmeli
2. Tedavisini açıklayabilmeli
4. Olgulara yaklaşım için algoritmayı kullanarak özetleyebilmeli
5. Sevk kriterlerini sıralayabilmeli
6. Deri lezyonundan numune göndermeyi açıklayabilmeli
YÖNTEM:
Görsel işitsel eğitim araçları ile anlatım
Vaka tartışması
Küçük grup çalışması
Beyin fırtınası
Soru-Cevap 
SÜRE: 45 dk
ARAÇ GEREÇ: 
Küçük çalışma grubu masaları
Flip chart, kağıtları, kalemleri
Barkovizyon
Örnek vakalar (Her bir gruba dağıtılmak üzere grup sayısı kadar çoğaltılmış)
Resim 8. (Prof. Dr. Mehmet Doğanay’ın arşivinden).
Olgu 1. 74 yaşında bayan hasta, öz geçmişinde kronik bir hastalığı yok, 5 gün önce el sırtında 
küçük bir yaralanmasının olduğunu, daha sonra bu yara çevresinin kızardığını, ağrısının 
olduğunu ve şiştiğini ifade etmektedir. Bu el üstündeki kızarıklık ve şişilik el bileğinin üstüne 
kadar genişlemiş, lezyonda içi sıvı dolu, lezyonun sınırları keskin mavi mor renkli büller 
oluşmuş. Hasta ateşinin de çıktığını ifade ediyor. Resimde lezyonun özellikleri görülmektedir.

Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 14 -
Resim9. (Prof. Dr. Mehmet Doğanay’ın arşivinden).
Olgu 2. 60 yaşında erkek hasta akromegali tanısıyla takip ediliyor. 3 gün önce burun 
mukozasında kızarıklık ile şikayetleri başlamış, burun delikleri mukozasından başlayan yüzün 
her iki tarafına yayılan ve göz kapaklarında şişlik yapan, burun üstünde içi yer yer krutlaşmış 
lezyonlar oluşmuş. Hasta 38
0
C derecenin üstünde ateşinin olduğunu ifade ediyor. Lezyonun 
özellikleri resimde görülmektedir. 
Resim10. (Prof. Dr. Mehmet Doğanay’ın arşivinden).
Olgu 3. 35 yaşında bayan hasta, Yozgat’ın Sarıkaya Kasabasına bağlı bir köyde oturuyor ve 
hayvacılık ile uğraşıyor. Dört  6 gün öce sağ el ikinci parmağı ve sol el birinci parmağı iç 
yüzünce kaşıntı ile maküler bir lezyon çıkmış. Lezyon içi sıvı dolu vezikül, daha sonrada bül 
halini almış. Hasta lezyonun ağrısız olduğunu ifade ediyor.

Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi  Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 15 -
Resim 11. (Prof. Dr. Mehmet Doğanay’ın arşivinden).
Olgu 4. 45 yaşında, diyabetik erkek hasta. Hasta antidiyabetik ilaç kullanıyor, diyabetinin 
iyi regüle olmadığı belirtildi. Bir hafta önce sırtında sol skapula alt hizasında küçük ağrılı bir 
yarası çıkmış, yara genişleyerek ortası kabuklu, etrafı eritemli bir hal almış. Yaranın özellikleri 
resimde görülmektedir. 
Resim 12. (Yard. Doç. Dr. Üner Kayabaş’ın arşivinden, Malatya).
Olgu 5. Hayvancılıkla uğraşan, 23 yaşındaki erkek hasta, kesilen bir ineğin derisinin yüzülmesine 
yardım ettikten 6 gün sonra, sağ el bileği iç yüzde, kaşıntılı bir adet kabartı meydana gelmiş.  
Bu kabartının içinde, önce berrak iken daha sonra kırmızı renk alan su toplanmaya başlamış 
ve lezyon giderek büyümüş, hastanın ateşi yükselmiş.  İlk lezyon oluştuktan iki gün sonra, 
lezyonun ortasında siyahlaşma, yaradan sıvı sızıntısı başlamış ve sağ elde, bilekte ve tüm kolda 
kızarıklık ve şişlik oluşmuş. 

Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 16 -
AYIRICI TANI
Şarbon ayırıcı tanısında göz önünde bulundurulması gereken hastalıklar Tablo 1’de 
özetlenmiştir.
Tablo 1. İnsan şorbonunda ayırıcı tanıda düşünülmesi gereken hastalıklar
KLİNİK FORM
AYIRICI TANIDA DÜŞÜNÜLMESİ 
GEREKEN HASTALIKLAR
DERİ ŞARBONU
Karbonkül, 
 
Erizipel
 
Selülit
 
Orf
 
Tularemi 
 
Primer sifiliz şankırı
 
Tropikal ülser 
 
Nekrotizan yumuşak doku 
 
enfeksiyonu (Özellikle ağır deri 
şarbonu klinik formu ile karışır)
İNHALASYON ŞARBONU
Atipik pnömoniler
 
Akut bakteriyel mediastenit
 
Aort anevrizma rüptürü
 
Süperior vena kava sendromu 
 
Sarkoidoz 
 
GASTROİNTESTİNAL 
ŞARBON
OROFARİNGEAL
Streptokok tonsillofarinjiti
 
Ludwig anjini
 
Vincent anjini
 
Parafaringeal apse 
 
Derin boyun enfeksiyonları   
 
BARSAK
Akut gastroenteritler
 
Gıda zehirlenmeleri
 
Akut karın yapan nedenler
 
Nekrotizan ishaller
 
ŞARBON MENENJİTİ
Subaraknoid kanama
 
Diğer hemorajik menenjit yapan 
 
nedenler
SEVK KRİTERLERİ 
Komplikasyonsuz hafif deri şarbonu; deri lezyonundan usulüne uygun laboratuar 
• 
örnekleri alındıktan sonra, gerekli tedavisi yapılabilir. 
Ağır deri şarbonu vakaları; hasta bilgisi notuyla beraber yataklı tedavi kurumlarına 
• 
bekletilmeden sevk edilmelidir. 
İç organ şarbonu ve şarbon menenjiti şüphesi olan vakalar, hasta bilgi notuyla beraber 
• 
enfeksiyon hastalıkları uzmanı ve yoğun bakım olanağı bulunan bir yataklı tedavi 
kurumuna bekletilmeden gönderilmelidir. 

Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi  Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 17 -
TEDAVİ
Şarbonun her üç klinik formu da tedavi edilmediğinde öldürücüdür. Deri şarbonu 
kendiliğinden düzelebilir. Tedavi edilmeyen deri şarbonu olgularının %10-20’sinde sepsis 
gelişir ve ölümle sonuçlanır. Tedavi ile bu oran %0-3’e inmiştir. İnhalasyon şarbonu ve şarbon 
menenjiti de hemen hemen daima öldürücüdür. Gastrointestinal şarbonda ise ölüm oranı 
tedaviye rağmen %25-75 arasındadır.
B. anthracis invitro birçok antimikrobiyale duyarlıdır. Penisilinler hala ilk tercih edilecek 
antibiyotiktir. Penisilin allerjisi olanlarda, eritromisin, tetrasiklinler, kinolonlar, klindamisin 
ve birinci kuşak sefalosporinler alternatif olarak seçilebilecek antibiyotiklerdir. Hayatı tehdit 
eden enfeksiyonlarda eğer penisilin kullanılamıyorsa intravenöz olarak doksisiklin veya 
siprofloksasin kullanılabilir, ancak 8 yaş altındaki çocuklarda zorunlu olmadıkça kinolonlar ve 
doksisiklin kullanılmamalıdır. Dünya literatüründe, penisiline dirençli ve beta laktamaz enzimi 
oluşturan suşlar bildirilmiştir. Fakat penisiline dirençli insan kaynaklı izolatların sayısı 10’dan 
az olduğu belirtilmektedir. Özellikle biyoterör etkeni olarak kullanılan suşların penisiline 
azalmış duyarlılık gösterdiği unutulmamalıdır. İkinci ve üçüncü kuşak sefalosporinlere, invitro 
yüksek oranda dirençlilik gösterilmiştir. Bu antibiyotiklerin şarbon tedavisinde kullanılması 
önerilmez. 
Tedaviye başlamadan önce mutlaka kültür alınmalıdır. Hafif deri şarbonu olgularında 
prokain penisilin 800.000 Ü 12–24 saatte bir intramüsküler yoldan uygulanmalıdır. Eğer 
hasta intramüsküler enjeksiyonu reddederse amoksisilin 6-8 saat ara ile 500 mg oral olarak 
verilebilir. Alternatif olarak oral doksisiklin veya siprofloksasin verilebilir. Ağır deri şarbonu 
vakalarında kristalize penisilin, damar yolundan 20-24 milyon ünite günlük dozda semptomlar 
düzelene ve ateş düşene dek verilmelidir. Daha sonra intramüsküler yoldan prokain penisilin 
veya oral bir antibiyotik ile tedaviye devam edilebilir. Deri şarbonunda tedavi seçenekleri 
Tablo 2’de özetlenmektedir. Deri şarbonunda alışılmış tedavi süresi 5-7 gün iken, Dünya Sağlık 
Teşkilatı’nın (WHO) yayına hazırlattığı, henüz bu kurumun web sitesinde yer almamış olan 
kılavuzda tedavi süresinin 3-5 gün olmasının yeterli olduğu belirtilmektedir. Deri şarbonunda 
ilk antibiyotik dozundan sonra 24-48 saat içinde deri lezyonunda artık bakteri ürememektedir, 
lezyonda enflamasyonun devam etmesi, lokal yangının devam etmesi bakteriyel toksinin 
etkisine bağlıdır.
İç organ şarbonu olgularında, kristalize penisilin, damar yolundan 20-24 milyon ünite 
günlük dozda semptomlar düzelene ve ateş düşene dek verilmelidir. Daha sonra intramüsküler 
yoldan prokain penisilin veya oral bir antibiyotik ile devam edilebilir. Hayatı tehdit eden akciğer 
şarbonu vakalarında penisilin G, klaritromisin veya klindamisin ile; gastrointestinal şarbonda 
ise aminoglikozid (tercihen streptomisin) ile kombine edilebilir. Şarbon menenjitlerinde ise 
kristalize penisilin ile beraber rifampisin veya vankomisin önerilmektedir. Penisilin allerjisi olan 
şarbon menenjiti olgularında parenteral kinolon veya meropenem, rifampisin veya vankomisin 
ile beraber tedavide kullanılabilir. İç organ şarbonu olgularında antibiyotik tedavi süresi 10-14 
gün önerilmektedir. Genel prensip olarak sepsis, menenjit, akciğer ve gastrointestinal şarbon 
olgularında düşük doz antibiyotik verilmemelidir.
Sistemik  şarbon enfeksiyonlarının tedavisinde, antibiyotik tedavisi ile beraber destek 
tedavisi de verilmelidir. Sıvı açığının düzeltilmesi, şoktaki vakalarda vazopressörlerin 
kullanılması, hipoksik vakalarda oksijen tedavisi gerekebilir. Trakea ve larinkse bası yapan ödem 
durumlarında, entübasyon, trakeotomi veya solunum desteği gerekir. Steroidlerin tedavide yeri 
yoktur, ancak trakeaya bası yapan ağır ödem olgularında steroid veren çalışmalar vardır. Tedavide 

Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 18 -
şarbon antiserumu terkedilmiştir. Antibiyotik tedavisi, enfeksiyonun erken dönemlerinde 
etkilidir. Toksin belli bir düzeye ulaştıktan sonra ölüm kaçınılmazdır. Bu nedenle yeni tedavi 
yöntemleri araştırılmaktadır. Bu araştırmalarda hedeflenen ana konular, toksin komponentleri 
ile konak hücre reseptörler arasındaki ilişki, konak hücrede toksinle meydana gelen olaylar 
ve virülans faktörleridir. Deri şarbonunda cerrahi insizyon yapılmamalıdır. Semptomların 
artmasına ve lezyonun genişlemesine yol açar. Lokal antibiyotik içeren merhemlerin hiçbir 
etkisi yoktur. Deri lezyonunun lokal pansumanının yapılması ve steril gazlı bezle kapatılması 
yeterlidir. Bu işlemler yapılırken çevre ve sağlık personeli enfekte edilmemelidir. 
Yüklə 4,93 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   22




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin