Gıda kaynaklı bulaşın önlenmesi:
Toplumun büyük çoğunluğunun hayvanlarla doğrudan teması yoktur. Ancak pastörize
edilmemiş süt ve süt ürünlerinin tüketilmesi ile bruselloz bulaşmaktadır.
Enfekte sığır, koyun ve diğer süt veren hayvanların sütlerinde bol miktarda
Brucella
bakterisi bulunur. Bu sütlerden elde edilen krema veya peynir gibi süt ürünlerinde de
bakteri konsantre olarak bulunur. Kaynatılmadan elde edilen yumuşak peynirlerde bakteri
konsantrasyonu oldukça fazladır. Bu peynirler altı ay bekletilmeden tüketilmemelidir. Katı
peynirler, laktik asit fermentasyonu ile elde edildiklerinden daha az bulaştırıcıdırlar.
Brucella türleri ile enfekte hayvanın midesinden hazırlanan mayalarla elde edilen
peynirlerde önemli bir enfeksiyon kaynağıdır. Tereyağ, ekşi süt, ekşimiş krema, yoğurt, bunlarda
asidifikasyon işlemi nedeni ile daha az bulaş riski taşırlar.
Eğer gıdada pH 3.5 altına düşer ise
Brucella türleri bu asidik ortamda kısa sürede ölürler.
Enfekte hayvan sütü katılarak hazırlanan dondurmalar yine önemli bir enfeksiyon
kaynağıdır.
Süt ve süt ürünleri ile bruselloz bulaşını önlemenin en pratik yolu, sütün pastörize
edilerek veya kaynatılarak kullanılmasının sağlanmasıdır. Her yerde sütün pastörize edilme
olanağı olmayabilir. Bu durumda süt en az 80-85
0
C’nin üstünde birkaç dakika ısıtılmalı veya
kaynatılmalıdır. Kaynatma, karıştırılarak yapılmalıdır. Süt ürünlerinin de kaynatılmış veya
pastörize edilmiş sütten yapılması sağlanmalıdır.
Brucella bakterisi, et dokusunda daha düşük konsantrasyonda bulunur. Böbrek, karaciğer,
dalak, memeler ve testislerde yüksek konsantrasyonda bakteri bulunur. Enfekte etin işlemleri
esnasında, mutfak malzemeleri ve ortamı kontamine olabileceği gibi, ayrı ve uygun şekilde
paketlenmediğinde diğer gıdalar da kontamine olur. Etin kurutulması, tuzlanması, tütsüleme,
Brucella bakterisini öldürmek için uygun yöntemler değildir. Benzer şekilde, etin buzdolabı
veya derin dondurucuda saklanması da bakterinin canlılığını devam ettirmesini sağlar. Bu
nedenlerle et ve et ürünleri iyi pişirilmeden tüketilmemelidir.
Toplumun bruselloz ve diğer zoonozlar konusunda bilinçlendirilmesi, risk gruplarının
eğitilmesi, enfeksiyon kontrolü açısından son derece önemlidir.
Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 47 -
Halka verilecek mesajlar
Bruselloz, hayvan ve hayvansal gıdalardan bulaşan bir hastalıktır.
1.
Etiket bilgileri bulunmayan, kaynağı belli olmayan ve güvenli yerlerde
2.
üretildiğinden emin olunmayan süt ve süt ürünleri, et ve et ürünleri
tüketilmemelidir.
Pastörize veya iyice kaynatılmamış sütten yapılan süt ürünleri (peynir, krema,
3.
tereyağı, kaymak, dondurma gibi) tüketilmemelidir.
Salamura peynirler en az 3 ay, yumuşak peynirler en az 6 ay bekletildikten sonra
4.
tüketilmelidir.
Et ve et ürünleri yeterince pişirilmeden tüketilmemelidir.
5.
Hayvancılık işletmelerine kontrolsüz ve muayene edilmeyen hayvanlar
6.
sokulmamalıdır.
Hayvanlar düzenli olarak bruselloza karşı aşılatılmalıdır.
7.
Hayvanlar atık yaptığında atık yavruya, yavru zarlarına ve plasentaya kesinlikle
8.
çıplak elle temas etmeden veteriner hekime müracaat edilmeli ve hastalık hakkında
bilgi alınmalıdır.
Hastalıklı hayvanlara ait atık yavru, yavru zarları, plasenta gibi materyaller, etrafa
9.
bulaştırılmadan yerleşim alanlarından uzak yerlere sızdırmaz poşetler içerisinde,
yırtıcı hayvanların (kedi, köpek, tilki, kurt, çakal gibi) ulaşamayacağı derinliğe,
üzerlerine kireç dökülerek gömülmelidir.
Hasta hayvanların bulunduğu ahırlar ve kullanılan alet ve ekipmanlar dezenfekte
10.
edilmeli, dezenfeksiyon işlemi periyodik olarak tekrarlanmalıdır.
Hasta hayvanların sütleri kesinlikle tüketilmemeli, buzağılar emzirilmemeli,
11.
kaynatılarak imha edilmelidir.
İşletmesinde hastalıklı hayvan tespit edilen kişiler ile bakıcıları veya bulaş ihtimali
12.
olan kişiler sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.
PRATİK UYARI NOTLARI:
Bruselloz ülkemizde endemik bir hastalıktır,
•
İnsan brusellozu, genellikle akut ateşli bir hastalık olarak seyreder. Asemptomatik,
•
subakut, kronik seyirli olabileceği gibi lokal organ tutulumları da olabilir,
Yüksek ateş ile seyreden, ağır toksik olgular, organ tutulumu olan, immünosüpresif veya
•
kronik hastalığı olan, relaps olarak değerlendirilen hastalar yataklı tedavi kurumlarına
sevk edilmelidir,
Ülkemizde olguların çoğunluğunda
•
B. melitensis etkendir,
Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 48 -
Bütün yaş grupları hastalığa yakalanabilir,
•
Ülkemizde, enfeksiyonun en önemli rezervuarı, koyun, sığır ve keçilerdir,
•
Enfeksiyon, meslek hastalığı ve gıda kaynalı olarak görülmektedir,
•
Gıda kaynaklı bulaşta, en önemli kaynak çiğ sütten yapılan peynirlerin ve pastörize
•
edilmeyen sütlerin tüketimidir,
Hastalığın kesin tanısı,
•
Brucella türlerinin kan veya diğer dokulardan izolasyonu ile
konur,
Kültür negatif olan olgularda serolojik testlerden yararlanılır. “Rose Bengal plate testi”
•
bir tarama testidir, tanıda kullanılmaz. Standart tüp aglutinasyon testi ve ELISA, Cooms
testi rutinde kullanılan testlerdir,
Komplike olmayan erişkin brusellozunda tedavide birinci seçenek; doksisiklin 2x100
•
mg/gün 6 hafta ve streptomisin 1 g/gün 2-3 hafta kombine verilmesidir. İkinci seçenek
ise; doksisiklin 2x100 mg/gün 6 hafta ile rifampisin 600-900 mg/gün 6 hafta kombine
verilmesidir.
Hastalar; ateşin düşmesi, semptomların düzelmesi ve lokal komplikasyonlar açısından
•
takip edilmeli, önerilen her tedavi rejimi için tedavi süresi tamamlatılmalıdır.
Tedavi kesildikten sonra relaps açısından hastalar en az 6 ay takip edilmelidir,
•
Hasta tedavisinin süresi veya tedavinin başarısı serum aglutinasyon titresinin düşmesi
•
ile takip edilmez,
Brusellozun önlenmesi, mesleki bulaşlarda, mesleki hijyen kurallarının uyulması, gıda
•
hijyenine uyulması ile sağlanır,
Bütün süt ve süt ürünleri, pastörize edilerek veya kaynatılarak tüketilmelidir,
•
Et ve et ürünleri iyi pişirilerek tüketilmelidir,
•
İnsanlarda uygulanan bir aşı yoktur,
•
Sahada çalışan hekim bruselloz yönünden duyarlı olmalıdır,
•
Toplum, brusellozun bulaşı, oluşturduğu hastalık ve verdiği ekonomik kayıplar
•
konusunda bilinçlendirilmelidir.
Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 49 -
SORULAR
Aşağıdaki bruselloz etkenlerinden hangisi insanda hastalığa yol açmaz?
1-
B. Abortus
a.
B. Melitensis
b.
B. Suis
c.
B. canis
d.
B. Ovis
e.
Cevap e
Brucella
2-
bakterisi ile ilgili verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
Gram negatiftir
a.
Spor oluşturmaz
b.
Katalaz pozitiftir
c.
Sitrat pozitiftir
d.
Kanlı agarda ürer
e.
Cevap d
Bruselloz tedavisi en az ne kadar süreyle verilmelidir?
3-
3 gün
a.
1 hafta
b.
2 hafta
c.
4 hafta
d.
6 hafta
e.
Cevap e
Bruselloz hastalığı için aşağıdakilerden hangisi ile bulaş görülmez?
4-
Kontamine süt ve süt ürünleri
a.
Vektörler
b.
Enfekte hayvanların genital akıntıları
c.
Atık yavru
d.
Doğrudan temas
e.
Cevap b
Bruselloz için kimler risk grubundadır?
5-
Hayvan çiftliklerinde çalışanlar
a.
Veterinerler
b.
Süt ve süt ürünleri yapımında çalışanlar
c.
Kasaplar
d.
Hepsi
e.
Cevap e
Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 50 -
Erişkin erkek hastada bruselloz tedavisinde aşağıdaki antibiyotiklerden hangisi
6-
kullanılabilir?
Penisilin L.A 1.2 MÜ
a.
Seftriakson 2x1 gr/gün
b.
Meronem 3x1 gr/ gün +Amikasin 1x1 gr /gün
c.
Doksisiklin 2x100 mg/gün + Streptomisin 1x1 gr/gün (IM)
d.
Vankomisin 4x500 mg/gün +Gentamisin 3x80mg/gün
e.
Cevap d
Brucella
7-
türleri içinde en virulan olan hangisidir?
B. Abortus
a.
B. Melitensis
b.
B. Suis
c.
B. Canis
d.
B. ovis
e.
Cevap b
Bruselloz hastalığının semptomlarının 8-52 hafta arasında sürmesi durumunda hastalık
8-
sınıflaması aşağıdakilerden hangisidir?
Akut Bruselloz
a.
Subakut Bruselloz
b.
Kronik Bruselloz
c.
Lokalize form
d.
Rekürren Bruselloz
e.
Cevap b
Aşağıdaki hastalıklardan hangisi brusellozun ayırıcı tanısında düşünülmez?
9-
Tüberküloz
a.
Sifilis
b.
Enfeksiyöz mononükleoz
c.
Şarbon
d.
Sarkoidoz
e.
Cevap d
10- Aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
10-
A. Brusellozda başlangıç semptomlarının tamamı hastalığa özgüdür
a.
B. Artralji hastaların %25’inde izlenir
b.
C. Splenomegali veya hepatomegali olguların %20-30’unda görülür
c.
D. Ülkemizde en sık görülen klinik form kronik brusellozdur
d.
E. Akut formda hastaların en fazla %15’inde ateş görülür
e.
Cevap c
Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 51 -
Bruselloz tanısında aşağıdaki testlerden hangisinin yeri yoktur?
11-
Rose Bengal plak testi
a.
Standart tüp aglütinasyon testi
b.
ELISA
c.
Coombs testi
d.
Hücre kültürü
e.
Cevap e
Brusellozdan korunmak için yapılması gerekenlerden hangisi yanlıştır?
12-
Salamura peynirler en az 3 ay, yumuşak peynirler en az 6 ay bekletildikten sonra
a.
tüketilmelidir
Hayvanlara bruselloza karşı bir kez aşılatmak yeterlidir
b.
Et ve et ürünleri yeterince pişirilmeden tüketilmemelidir
c.
Hayvanlar düşük yaptığında atık yavruya, zara ve plasentaya çıplak elle
d.
dokunulmamalıdır
Hasta hayvanların sütleri kesinlikle tüketilmemelidir, buzağılara emzirilmemeli
e.
kaynatılarak imha edilmelidir.
f.
Cevap B
Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 52 -
Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 53 -
KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ HASTALIĞI
ICD 10 KODU: A98.0
AMAÇ: Katılımcıların Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı hakkında bilgi ve
becerilerini artırmak.
ÖĞRENİM HEDEFLERİ
Bilişsel Alan:
Katılımcılar KKKA hastalığına ilişkin;
1. Vaka tanımını söyleyebilmeli
2. Etkeninin temel özelliklerini sıralayabilmeli
3. Epidemiyolojisini açıklayabilmeli
4. Bulaş yollarını açıklayabilmeli
5. Risk gruplarını sıralayabilmeli
6. Uygun örnek materyalini gönderme kriterlerini sayabilmeli
7. Klinik ve laboratuar bulgularını yorumlayabilmeli
8. Ayırıcı tanısındaki hastalıkları ayrıştırabilmeli
9. Tedavisini açıklayabilmeli
10. Bir üst basamağa sevk kriterlerini sayabilmeli
11. Sürveyans ve bildirim basamaklarını açıklayabilmeli
12. Olgulara yaklaşım için algoritmayı kullanarak özetleyebilmeli
13. Korunmada genel önlemleri sayabilmeli,
14. Halk eğitiminde halka verilecek mesajları söyleyebilmeli
15. Enfekte materyal ile temas sonrası yapılması gerekenleri tanımlayabilmeli
16. Hastanın ölümü halinde yapılacakları (cenaze, defin vb.) söyleyebilmeli
17. Hastanelerde alınması gereken enfeksiyon kontrol önlemlerini sıralayabilmeli
18. Kene çıkarma basamaklarını sayabilmeli
Beceri Alanı :
Katılımcılar kene tutunan kişilerde;
Kene çıkarma basamaklarını uygulayabilmeli
1.
KKKA hastalığı hakkında danışmanlık verebilmeli
2.
YÖNTEM:
Görsel işitsel eğitim araçlar ile anlatma yöntemi
Vaka tartışması
Küçük grup çalışması
Demonstrasyon- Koçluk (gösterip- yaptırma)
SÜRE: 45 dk x 4
ARAÇ-GEREÇ-MATERYAL:
Küçük çalışma grubu masaları
Renkli karton
Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 54 -
Post-it
Flip chart kağıdı
Barkovizyon
Kol, bacak vs. maketi
Kene maketi
Eldiven
Spanç
Pens
Penset
Dezenfektan
Alkol
Küçük şişe
Kişisel korunma kiti (maske, önlük, eldiven vb)
Video-CD
Öğrenim rehberi-değerlendirme rehberi
Formlar
KAYNAKLAR
Bodur H. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi. Flora 2009;14(1):1-9
1.
Ergönül Ö. Viral Kanamalı Ateşler. In: Topçu AW, Söyletir G, Doğanay M (eds) Enfeksiyon
2.
Hastalıkları ve Mikrobiyolojisi 3.Baskı Nobel Tıp Kitabevleri 2008; 1: 1251-1265.
Elaldı N. Kırım Kongo Kanamalı Ateşinde Patogenez ve Klinik. II. Türkiye Zoonotik
3.
Hastalıklar Sempozyomu kitabı, 27-28 Kasım 2008, Ankara. s: 59-65.
Akıncı E. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi: korunma ve Kontrol. II. Türkiye Zoonotik
4.
Hastalıklar Sempozyomu kitabı, 27-28 Kasım 2008, Ankara. s: 79-87.
Cevik MA, Erbay A, Bodur H, Gülderen E, Baştuğ A, Kubar A, Akıncı E
5.
. “Clinical and
Laboratory Features of Crimean-Congo Hemorrhagic Fever: Predictors of Fatality”,
International Journal of Infectious Diseases, 2007 Dec 4; [Epub ahead of print]
Çevik MA, Erbay A, Bodur H, Eren SS, Akıncı E, Şener K, Öngürü P, Kubar A. “Viral
6.
Load as a Predictor of Outcome in Crimean-Congo Hemorrhagic Fever”, Clinical Infectious
Diseases, 2007; 45: e96-100
Cevik MA, Elaldi N, Akıncı E, Ongürü P, Erbay A, Buzgan T, Uzun R, Kubar A, Bodur
7.
H.A preliminary study to evaluate the effect of intravenous ribavirin treatment on survival
rates in Crimean-Congo hemorrhagic fever.J Infect. 2008 Oct;57(4):350-1. Epub 2008 Aug
22.
Ergonul O, Celikbas A, Baykam N, Eren S, Dokuzoguz B
8.
. Analysis of risk-factors among
patients with Crimean-Congo haemorrhagic fever virus infection: severity criteria revisited.
Clin Microbiol Infect. 2006 Jun;12(6):551-4.
Koksal I, Yılmaz G, Aksoy F, Aydın H, Yavuz I, Iskender S, Akcay K, Erensoy S, Caylan
9.
R, Aydın K. The efficacy of ribavirin in the treatment of Crimean-Congo hemorrhagic fever
in eastern Black Sea region in Turkey. J Clin Virol.2010 Jan; 47 (1):65-8.
Ergönül O.
10.
Crimean-Congo haemorrhagic fever. Lancet Infect Dis. 2006 Apr;6(4):203-14.
Review.
Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 55 -
İŞLENİŞ
I. OTURUM
Oturumun Konu Başlıkları: KKKA Hastalığı Tanımı ve Etkeni, Epidemiyolojisi, Bulaş Yolları,
Risk Grupları, Klinik ve Laboratuar Bulguları, Tanı ve Ayırıcı Tanısı
Bilişsel Alan:
Katılımcılar KKKA hastalığına ilişkin;
1. Vaka tanımını söyleyebilmeli,
2. Etkeninin temel özelliklerini sıralayabilmeli,
3. Epidemiyolojisini açıklayabilmeli,
4. Bulaş yollarını açıklayabilmeli,
5. Risk gruplarını sıralayabilmeli,
6. Uygun örnek materyalini gönderme kriterlerini sayabilmeli,
7. Klinik ve laboratuar bulgularını yorumlayabilmeli,
8. Ayırıcı tanısındaki hastalıkları ayrıştırabilmeli,
Yöntem:
Görsel işitsel eğitim araçlar ile anlatma yöntemi
Vaka tartışması
Küçük grup çalışması
Süre: 45 dk
Araç gereç:
Küçük çalışma grubu masaları
Renkli karton
Post-it
Flip chart kağıdı
Barkovizyon
Numune gönderme formu
Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 56 -
KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ HASTALIĞI
KKKA hastalığı ateş, yaygın vücut ağrısı, vakaların az bir kısmında ise deri, mukoza ve
iç organlarda kanamalar ile seyreden kene kaynaklı viral bir enfeksiyondur.
ETKEN
Hastalığın etkeni,
Bunyaviridae ailesine bağlı Nairovirus soyundan zarflı bir RNA
virüsüdür.
Nairoviruslar dış ortama dayanıksızdır, konakçı dışında yaşayamazlar. 56ºC’de 30
dakikada ve ultraviyole ışınları ile hızla inaktive olurlar. %1 hipoklorit ve %2 gluteraldehite
duyarlıdırlar.
EPİDEMİYOLOJİ
KKKA ilk kez 1944 ve 1945 yılları yaz aylarında Sovyet askerleri arasında görülmüştür.
Hastalığa Kırım Hemorajik Ateşi adı verilmiştir. 1956 yılında Zaire’de ateşli bir hastada Kongo
virüsü tespit edilmiştir. 1969 yılında her iki virüsün aynı virüs olduğu belirlenmiş ve Kırım
Kongo Hemorajik Ateşi (KKKA) olarak hastalık yeniden adlandırılmıştır.
Halen Sahra altı Afrika, Asya, Ortadoğu ve Balkanlar’da endemiktir. Ülkemizde ilk kez
2002 yılında görülen ve 2003 yılında tanımlanan hastalık, her yıl Nisan-Ekim ayları arasında
görülmekte ve Haziran-Temmuz aylarında pik yapmaktadır. İlk kez Tokat yöresinde görülen
hastalık ağırlıklı olarak İç Anadolu Bölgesinin kuzeyi, Karadeniz Bölgesinin güneyi ve Doğu
Anadolu Bölgesinin kuzeyinde görülmektedir. Hastalığın yoğun olarak görüldüğü başlıca iller;
Erzurum, Erzincan, Gümüşhane, Bayburt, Tokat, Yozgat, Sivas, Amasya, Çorum, Çankırı, Bolu,
Kastamonu, Karabük gibi illerimizdir. Son yıllarda hastalığın görüldüğü alan genişlemiş olup
hemen hemen ülkemizin her bölgesinden sporadik vaka bildirimi yapılmaktadır. Ülkemizde
ihbarı zorunlu C grubu hastalıklar arasında yer almaktadır.
BULAŞMA YOLLARI
KKKA insanlara esas olarak
Hyalomma soyuna ait kenelerin tutunması ile bulaşır.
Virüs hayvanlarda asemptomatik enfeksiyon oluşturmasına rağmen, insanlarda hastalığa neden
olmaktadır. KKKA virüsünün insanlara başlıca bulaş yolları aşağıda sıralanmıştır:
Enfekte kene tutunması
1.
Enfekte kenelerin çıplak el ile ezilmesi
2.
Viremik hayvanların kan, doku ve sekresyonları ile temas
3.
KKKA hastalarının kan ve diğer vücut sıvıları ile temas
4.
Kan içeren damlacık yolu ile bulaş
5.
RİSK GRUPLARI
Endemik bölgede yaşayan tarım ve hayvancılık ile uğraşan çiftçiler, çobanlar, kasaplar,
•
mezbaha çalışanları
Veteriner hekimler
•
Veteriner sağlık teknisyenleri
•
Enfekte hastalarla temas eden sağlık personeli
•
Laboratuar çalışanları
•
Askerler
•
Kamp yapanlar
•
Hastaların yakınları
•
Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 57 -
Vaka:
27 Haziran 2009 tarihinde 37 yaşında bayan hasta Çankırı Çerkeş Sağlık Ocağına, 3 gün
önce başlayan ateş, halsizlik, kas ağrısı, bulantı ve ishal şikâyetleri ile başvurdu. Fizik
muayenesinde ateşi 38,5 derece, konjonktivalar hiperemik idi. Laboratuar tetkiklerinde
kanda lökosit sayısı 2800/mm
3
, trombosit sayısı 105.000/mm
3
, hemoglobin 13 g/dl, AST
325 U/L, ALT 250 U/L olarak tespit edildi.
Tartışma soruları:
Bu hastada hangi hastalıklar düşünülür?
1.
Nedenleri ile açıklayınız.
2.
Başka tetkik ister misiniz?
3.
KKKA tanısı için hastaya hangi soruları sorarsınız?
4.
Cevaplar:
Yaşadığı yer ve klinik özellikleri dikkate alındığında, bu hastada öncelikle KKKA
1.
düşünülmelidir. Bunun yanında bruselloz, salmonelloz ve gastroenterit etkenleri
gibi hastalıklar da akla gelmelidir.
Bu hastalıklarda da benzer klinik ve laboratuar bulgular olabilir. Ancak öncelikli
2.
olarak KKKA açısından endemik bölgede yaşıyor olması, KKKA hastalığında
görülen; ateş, halsizlik, kas ağrısı, bulantı ve ishal şikâyetlerinin olması; Laboratuar
bulguları açısından da sıklıkla beklenen lökopeni, trombositopeni ve ALT/AST
yüksekliği KKKA’yı akla getirmelidir.
Tanısal amaçlı istenmesi gereken tetkikler KKKA IgM/PCR testleri ve Brusella
3.
aglütinasyonu testleridir. Ek olarak LDH, CK ve hemostaz testleri de istenebilir.
Kene teması, tarım ve hayvancılık yapıp yapmadığı, şehirde mi kırsal alanda mı
4.
yaşadığı, şehirde yaşıyor ise kırsal alanda bulunma ve mesleği sorgulanmalıdır.
KLİNİK VE LABORATUAR BULGULARI
Hastalığın inkübasyon dönemi virüsün alınma şekline bağlı olmakla birlikte 3-14 gün
arasında değişmektedir.
İnsanlarda hastalık ateş, üşüme, titreme, yaygın kas ağrıları, baş ağrısı, bulantı-kusma,
ishal, yüzde ve konjonktivalarda kızarıklık, makülopapüler döküntü gibi şikâyetlerle kendini
gösterir. Hastaların az bir kısmında karaciğer ve dalak büyüklüğü olabilir. Hastalığın ilerleyen
dönemlerinde peteşi, purpura, ekimoz tarzında cilt kanaması, diş eti kanaması, burun kanaması,
vajinal kanama, mide-barsak kanaması, üriner sistem kanaması, akciğer ve beyin kanamaları
görülebilir. Ağır olgularda şuur değişikliği, ajitasyon, hepatorenal yetmezlik, ARDS ve DİK
gelişerek ölüme kadar gidebilir (Tablo 1).
Laboratuar bulguları olarak lökopeni, trombositopeni, AST, ALT, CK ve LDH
enzimlerinde yükselme dikkati çekmektedir. Protrombin zamanı, parsiyel tromboplastin zamanı
ve diğer pıhtılaşma testlerinde belirgin bozukluk görülmektedir (Tablo 1). İyileşen hastalarda
bozulmuş olan hemogram ve biyokimyasal parametreler hızla düzelir. Ölüm daha çok hastalığın
ikinci haftasında (5–14 gün) görülmektedir.
Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 58 -
Tablo 1. KKKA klinik ve laboratuar bulguları
Klinik Bulguları
Laboratuar Bulguları
Ateş, üşüme, titreme
Lökopeni
Yaygın kas ağrıları
Trombositopeni
Baş ağrısı
Anemi
Yüzde ve konjonktivalarda kızarıklık
ALT ve AST yüksekliği
Makülopapüler döküntü
CK yüksekliği
Bulantı-kusma, ishal
LDH yüksekliği
Peteşi, purpura, ekimoz
PTZ, APTT ve INR uzaması
Diş eti kanaması
ALP yüksekliği
Burun kanaması
GGT yüksekliği
Hematom
Bilirubin yüksekliği
Hematemez, melena, hematokezya
Hemoptizi
Hematüri
Vajinal kanama
İntra-abdominal kanama
İntrakraniyal kanama
Şuur değişikliği, ajitasyon, konvülzyon
ARDS
Hepatorenal yetmezlik
DIC
Koma
Dostları ilə paylaş: |