Halka verilecek mesajlar
Kanlı ve/veya sümüksü ishal durumunda doktora başvurunuz
1.
Kaynağını bilmediğiniz suları kaynatmadan tüketmeyiniz
2.
Sebzelerinizi sirke içinde 10-15 dakika bekletiniz
3.
Taze sebzeleri, bol su ile yıkadıktan sonra tüketiniz
4.
Açıkta satılan yiyecek ve içecekleri tüketmeyiniz
5.
Tuvalet öncesi ve sonrası ellerinizi mutlaka bol su ile yıkayınız
6.
Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 205 -
SORULAR
Amebiyazis etkeni aşağıdakilerden hangisidir?
1-
Enterobius vermicularis
a.
Entamoeba histolytica
b.
Giardia intestinalis
c.
Echinococcus granulosus
d.
E. coli
e.
Cevap b
Aşağıdakilerden hangisi amebiyazis etkeni için doğrudur?
2-
Hareketsiz bir protozoadır
a.
Trofozoid formu daha çok midede bulunur
b.
Vejetatif şekilleri uzun süre canlı kalabilir
c.
Kistler nemli ortamda suda 1 ay, dışkıda 10 gün canlı kalabilir
d.
Ara konakçı insandır
e.
Cevap d
Ülkemizde amebiyazis hangi bölgemizde daha sıktır?
3-
Ege bölgesi
a.
Karadeniz bölgesi,
b.
Akdeniz bölgesi
c.
İç Anadolu bölgesi
d.
Güneydoğu Anadolu bölgesi
e.
Cevap e
E. histolytica
4-
bulaş yollarından hangisi yanlıştır?
Bulaşma fekal-oral yolla olur
a.
Asemptomatik taşıyıcılar bulaş için riskli değildir
b.
Bulaşma kişiden kişiye olabilir
c.
Seksüel temas ile bulaşabilir
d.
Kistler ile kontamine olmuş sular ile bulaşabilir
e.
Cevap b
Amebiyazis için risk gruplarından değildir?
5-
Gebe
a.
Steroid kullanımı
b.
Alkolizm
c.
Malnütrisyon
d.
Hipertansiyon
e.
Cevap e
Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 206 -
Amebiyazis sıklıkla nereye yerleşir?
6-
Çekum
a.
Çıkan kolon
b.
Hepsi
c.
Apendiks
d.
Sigmoid kolon
e.
Cevap c
Amebiyaziste hangisi klinik tablolar arasında yer almaz?
7-
Asemptomatik enfeksiyon
a.
İnfektif endokardit
b.
Fulminan kolit
c.
Toksik megakolon
d.
Perianal ülserasyon
e.
Cevap b
Aşağıdakilerden hangisi amebiyazis için yanlıştır?
8-
A. Dışkıda trofozoid form nadir görülür.
a.
B. Amip apsesi için antikor aranması tanı koydurucu bir yöntemdir
b.
C. Amip apsesi gelişmişse ateş yüksektir
c.
D. Ameboma kronik bir amibiyaz bulgusudur
d.
E. Amebiyazis asemptomatik seyredebilir
e.
Cevap a
Amebiyaziste barsak duvarı kalınlaşıp sertleşerek iri polipler oluşturabilir. Bu iri poliplere
9-
verilen isim nedir?
Ameboma
a.
Askaris
b.
Hematoma
c.
Tüberkülom
d.
Hiçbiri
e.
Cevap a
Amebiyazis tedavisinde kullanılan ilaç hangisidir?
10-
Mebendazol
a.
Metronidazol
b.
Klindamisin
c.
Ciprofloksasin
d.
Flukonazol
e.
Cevap b
Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 207 -
Barsak lümeni içindeki organizmalara ve taşıyıcılığa etkili ilaç hangisidir?
11-
Klaritromisin
a.
Metronidazol
b.
İodoquinol
c.
Ofloksasin
d.
Meropenem
e.
Cevap c
Aşağıdakilerden hangisi amebiyazis hastalığında koruyucu önlemlerinden değildir?
12-
Sebzelerdeki kistlerin yok edilmesi için sirke içinde 10-15 dakika bekletilmelidir
a.
Taze sebzeler bol su ile yıkandıktan sonra tüketilmelidir
b.
Suların kaynatılması gerekmektedir
c.
Düşük doz iyot veya klor tabletleri amip enfeksiyonları için koruyucudur
d.
Su ve yiyeceklerdeki fekal kontaminasyonun önlenmesi gereklidir
e.
Cevap d
Amebiyazis hastalığı bildirim sisteminde hangi grupta yer almaktadır?
13-
Grup A
a.
Grup B
b.
Grup C
c.
Grup D
d.
Grup E
e.
Cevap d
Amebiyazis etkeni
14-
Entamobea histolytica’nın kesin bildirimi hangi kurumdan yapılır?
Devlet hastanesi laboratuarı
a.
Üniversite hastanesi laboratuarı
b.
İl halk sağlığı laboratuarı
c.
Bölge hıfzıssıhha laboratuarı
d.
Hepsi
e.
Cevap e
Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 208 -
GRUP D ENFEKSİYON ETKENLERİ BİLDİRİM FİŞİ
GÖNDERENİN
Adı Soyadı: :…………………………………………
Mesleği:
:…………………………………………
Kurum Adresi
:…………………………………………
HASTANIN KİMLİK
BİLGİLERİ
Cinsiyet
E
❏
K
❏
T.C.
Kimlik
No
Soyadı
Adı
Doğum Tarihi
(veya Yaşı)
......./......./...........
Mesleği
ADRESİ:
İli:
İlçesi:
Mahallesi
Sokağı:
Ev No:
Ev/Cep
Tel:
MİKROBİYOLOJİK İNCELEMEDE SAPTANAN GRUP D
ENFEKSİYON ETKENİ/HASTALIK:
A. Dışkı örneği incelemesinde izole edilen/gösterilen etken
Shigella
sonnei ❏
boydii ❏
fl exneri ❏
dysenteriae ❏
Salmonella
Typhi
❏
Paratyphi
A ❏
Paratyphi
B ❏
Paratyphi C
❏
O4(B)
❏
O7(C1)
❏
O8(C2-C3)
❏
O9(D1) ❏
O13(G) ❏
O9,46(D2)
❏
O3,10 (E1)
❏
O1,3,19 (E4)
❏
O18(K)
❏
Diğer
❏
....................
Tiplendi-
rilmedi
❏
EHEC¹
O157:H7
❏
Diğer
❏
...............................
VT1 pozitif
❏
VT2 pozitif
❏
VT1+VT2 pozitif
❏
Campylo-
bacter
jejuni
❏
coli
❏
diğer
❏
Listeria monocytogenes ❏ Entamoeba histolytica ❏
Cryptosporidium sp ❏ Giardia intestinalis ❏
B. Ürogenital sistem örneklerinde;
Chlamydia trachomatis ❏
(teknik: DFA/ELISA ❏ kültür ❏
PCR/LCR ❏)
Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 209 -
LEPTOSPİROZ
ICD 10 KODU: A27.0 LEPTOSPİROSİS İCTEROHAEMORRHAGİCA; A27.8
LEPTOSPİROZİSİN DİĞER FORMLARI
AMAÇ: Katılımcıların leptospiroz hastalığı hakkında bilgi ve tutumlarını artırmak.
ÖĞRENİM HEDEFLERİ
Bilişsel alanı:
Katılımcılar leptosipiroz hastalığına ilişkin;
Vaka tanımını söyleyebilmeli
1.
Etkeninin temel özelliklerini sıralayabilmeli
2.
Epidemiyolojisini açıklayabilmeli
3.
Etkeninin tabiattaki bulaş döngüsünü açıklayabilmeli
4.
Bulaş yollarını açıklayabilmeli
5.
Risk gruplarını sıralayabilmeli
6.
Klinik formlarını sayabilmeli
7.
Ayırıcı tanısındaki hastalıkları ayrıştırabilmeli
8.
Tedavisini söyleyebilmeli
9.
Sağlıklı kişilerin korunması için gerekli önlemleri sayabilmeli
10.
Korunmada çevre bulaşını önlemek için genel önlemleri sayabilmeli
11.
Bildirim özelliklerini söyleyebilmeli
12.
Sevk kriterlerini söyleyebilmeli
13.
Tutum Alanı Öğrenim Hedefleri:
Genel korunma önlemlerinin farkında olma
1.
Risk gruplarında bulunan kişilerde leptospiroz belirti ve bulguları ile karşılaşıldığında
2.
hastalığı araştırma gerekliliğinin farkında olma
SÜRE: 45 dk x 2
YÖNTEM:
Görsel işitsel eğitim araçları ile anlatım
Vaka Tartışması
Soru-Cevap
ARAÇ- GEREÇ- MATERYAL:
Flip chart, kağıtlar, kalemler
Barkovizyon
Form
Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 210 -
KAYNAKLAR
Gültekin M. Leptospira Türleri. Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyolojisi. Editörler Willke
1.
TA, Söyletir G, Doğanay M. 3. baskı İstanbul. Nobel Tıp Kitabevleri 2008: 2369-2378.
Levett P N, Haake DA. Leptospira Species (Leptospirosis) in In Mandell GL, Bennet JE,
2.
Dolin R. Eds. Principles and Practice of Infectious Diseases. 7 th edition. USA Elsevier
2009: 3059-3065.
Sünbül M. Leptospiroz.Ankem Derg 2006;20 (Ek 2):219-221.
3.
Yıldız O, Asan A. Leptospiroz. Zoonozlar Hayvanlardan İnsanlara Bulaşan Enfeksiyonlar.
4.
Editörler Doğanay M, Altıntaş N. Bilimsel Tıp Yayınevi. Anklara 2009;189-195.
Leptospirosis. Zoonoses and Communicable Diseases Common to Man and Animals.
5.
Eds Acha PN, Szyfres B. Pan American Health Organization, Scientific and Technical
Publication No. 580. 3
rd
edition Washington D.C. 2003. vol 3,p: 157-168.
Çelikbaş AK, Dokuzoğuz B.Leptospirozis. İnfeksiyon Hastalıkları Serisi 2002; 5(4), 157-
6.
.162.
International Leptospirosis Society
7.
Human Leptospirosis:Guidance for Diagnosis,
Surveillance and Control World Health Organisation
Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 211 -
İŞLENİŞ
I. OTURUM
Oturumun Konu Başlıkları: Leptospiroz Hastalığı Tanımı ve Etkeni, Epidemiyoloji, Hastalık
Etkeninin Tabiattaki Döngüsü, Bulaşma Yolları, Risk Grupları, Klinik ve Laboratuar Bulguları,
Hastalığın Klinik Formları, Tanı
ÖĞRENİM HEDEFLERİ
Bilişsel Alan:
Katılımcı bu oturumun sonunda;
1. Vaka tanımını söyleyebilmeli
2. Etkeninin temel özelliklerini sıralayabilmeli
3. Epidemiyolojisini açıklayabilmeli
4. Etkeninin tabiattaki bulaş döngüsünü açıklayabilmeli
5. Bulaş yollarını açıklayabilmeli
6. Risk gruplarını sıralayabilmeli
7. Klinik formlarını sayabilmeli
8. Ayırıcı tanısındaki hastalıkları ayrıştırabilmeli
SÜRE: 45 dk
YÖNTEM:
Görsel işitsel eğitim araçları ile anlatım
Vaka Tartışması
Soru-Cevap
ARAÇ-GEREÇ-MATERYAL:
Projeksiyon
LEPTOSPİROZ
HASTALIĞIN TANIMI
Leptospiroz; Weil hastalığı, domuz çobanı hastalığı, pirinç tarlası hastalığı, bataklık
ateşi olarak da bilinen, leptospira cinsi bakterilerin oluşturduğu bir hastalıktır. Esas olarak
vahşi ve evcil hayvanlarda görülmektedir. Hasta hayvanların idrarları ile doğrudan veya dolaylı
temas sonucu rastlantısal olarak insanlara bulaşabilmektedir. İnsanlarda asemptomatik veya
grip benzeri bir klinik tablo yanında sarılık, kanama, vaskülit ve böbrek yetmezliği ile seyreden
Weil hastalığına neden olmaktadır.
HASTALIK ETKENİ
Hastalığın etkeni
Leptospira cinsine üye spiroketlerdir. Leptospiralar spiral biçiminde,
6-20 μm uzunluğunda ve 0.1-0.2 μm genişliğinde, bir ya da iki ucundan kıvrık, çok hareketli
mikroorganizmalardır. Kendi eksenleri etrafında dönerek veya ileri geri giderek hareket ederler.
Hareketleri karanlık alan mikroskopisinde iyi görülür. Sıradan boyalarla boyanmazlar, gümüşleme
ya da Giemsa yöntemleri ile boyanabilirler.
Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 212 -
Leptospiralar Gram negatif, aerop mikroorganizmalardır. Optimal üreme ısıları 28-30
o
C
dir. Yavaş ürerler, üremeleri için uzun zincirli yağ asitleri içeren Korthoff, Fletcher, Tween 80
veya at-koyun serumu içeren Noguchi besiyeri gibi özel besiyerleri gerekmektedir. Tripsin ve
safrada erir, 50-55
o
C’de 30 dakikada ölür. Antiseptiklere duyarlıdır. Mide ve idrar asiditesinde
harap olurken hafif alkali ortamlarda uzun süre canlılıklarını koruyabilirler.
Hücre duvarları antijenik özellik gösteren lipopolisakkarid (LPS) den zengin bir zar ile
çevrilmiştir. Bu LPS’lerdeki varyasyonlar mikroorganizmaların serolojik sınıflandırılmasının
temellerini oluşturmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü Leptospira Araştırma ve Referans Laboratuarı
Taksonomik alt komitesi leptospiraları iki büyük gruba ayırmıştır. Birinci grubu oluşturan
Leptospira interrogans insan ve hayvanlar için patojen olan leptospiraları kapsar. Leptospira
bifl exa ise ikinci grubu oluşturur ve doğada yaygın olarak bulunan saprofit leptospiraları içerir.
Zoonotik ajan olarak
L. interrogans türleri önemlidir.
EPİDEMİYOLOJİ
Leptospiroz, çok yağış alan tropikal ve subtropikal ülkelerde daha çok olmakla birlikte
tüm dünyada yaygın olarak görülen bir zoonozdur. İnsidansının en yüksek olduğu zamanlar;
tropikal bölgelerde yağmur mevsimi, ılıman iklimlerde yaz sonu-ilkbahar başlarıdır. Ilıman
iklimlerde yıllık insidansı 0.1-1/100.000 iken, tropikal bölgelerde bu oran 10-100/100.000’e
çıkmaktadır. Sadece Brezilya’da yılda 10.000’nin üzerinde ciddi leptospiroz olgusu
tanımlanmaktadır. Tayland’da 1995-2000 yılları arasında insidans 30 kat artış göstermiştir.
Epidemik salgınlar, sel baskını gibi çevresel değişiklikler sonrasında kemiricilerin şehirlere
doğru yönelmesi sonucu çıkar. Bu epidemilere Brezilya’da Recife şehrinde 1966 yılında 181,
1970 yılında 102 olgunun görüldüğü salgınlar örnek olarak verilebilir.
Ülkemizde leptospiroz ilk defa 1915 yılında Nüzhet ve Reşat Rıza Bey tarafından
bildirilmiştir. Unat, Türkiye’nin farklı bölgelerinden toplanan şüpheli 100 hasta örneğinde
yapılan çalışmada, dokuz serum örneğinde leptospiralara karşı yüksek düzeyde antikor titresi
saptandığını bildirmiştir. Çukurova bölgesinde hayvancılıkla uğraşanlarda %4.4, Samsun
yöresinde, çiftçi, veteriner, çeltik işçisi gibi riskli meslek grubunda %4.3 seropozitiflik
bulunduğu bildirilmiştir.
HASTALIK ETKENİNİN TABİATTAKİ DÖNGÜSÜ
Leptospiraların en önemli rezervuarı fareler olup diğer evcil ve vahşi hayvanlarda
(kedi, köpek, keçi, sığır, domuz, kuş, sürüngenler, çiftlik hayvanları, koyun, geyik, tavşanlar)
da görülmektedir. Enfeksiyon dünya çapında yaklaşık 160 memeli türünü etkilemektedir.
Mikroorganizma; doğada varlığını, taşıyıcı hayvanlarda yaptığı kronik böbrek enfeksiyonu ile
sürdürmektedir. Taşıyıcı hayvanlar, yavru iken enfeksiyonu alırlar ve bir kez enfekte olduktan
sonra yaşamları boyunca idrar ile leptospira yayarlar. Her serovarın tercih ettiği hayvan konak
veya konakları vardır. Örneğin
L. interrogans serovar icterohaemorrhagiae farelerde, canicola
serovarı köpeklerde enfeksiyona neden olur. Ayrıca hasta hayvanların vücut sıvıları, tükürük,
plasenta, amniyon sıvısı ve enfekte dokuları da bulaş kaynağı olabilir. Toprak ve suda haftalar
ve aylarca canlı kalır. Hafif alkali idrarda daha uzun süre yaşar. Bu nedenle idrarı alkali olan
hayvanlar (domuzlar) mikroorganizmayı idrarı asit olan hayvanlara (köpeklere) göre daha fazla
miktarda yayarlar. Fare ve diğer kemiricilerden başka diğer evcil ve yabani hayvanlar enfekte
ise hastalığı bulaştırabilirler. İnsandan insan bulaş nadirdir. Leptospirozun tabiattaki bulaş
döngüsü Şekil 1’de özetlenmiştir.
Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 213 -
Leptospira ile enfekte hayvanlar
(sığır, domuz, kemiriciler, köpekler)
Şekil 1. Leptospirozun tabiattaki bulaş döngüsü
Leptospirüri
Leptospira içeren idrar ile
toprağın ve suyun
kontaminasyonu
Deri, ağız ve burun mukozası
İnsan
Deri ve mukoza
Duyarlı hayvanlar
sığır, domuz, kemiriciler, köpekler
HASTALIĞIN BULAŞMA YOLLARI
Enfeksiyon, insanlara direk veya indirekt yolla bulaşmaktadır. Direkt bulaşmada;
enfekte hayvanların idrar ve dokularıyla doğrudan temas; indirek bulaşmada ise enfekte nemli
toprak veya suya maruziyet söz konusudur.
En
sık bulaş yolu, enfekte olmuş göl, havuz, kanal suyu, bataklık, pirinç tarlalarındaki
sularla temas sonucu derideki yaralardan, ağız, burun, konjunktiva mukozalarından etkenin
alınmasıdır. Şiddetli yağmurlar sonucu oluşan sel suları da leptospiralar için uygun ortamlardır
ve salgınlar gözlenebilir. Bu doğal felaketlerden sonra dere, akarsu ve kirli su birikintilerinin
kenarında çıplak ayakla yürümek ve yiyecek hazırlanan yerlerde kemirici hayvanların görülmesi
en belirgin risk faktörleridir.
RİSK GRUPLARI
Hayvancılıkla uğraşanlar (hayvanlar, hayvan ürünleri, kontamine su ve toprak
•
ile temas olasılığı olanlar),
Çiftçiler,
•
Laboratuar çalışanları,
•
Veteriner hekimler, veteriner sağlık teknisyenleri
•
Avcılar, balıkçılar,
•
Hayvan bakıcıları,
•
Lağım işçileri,
•
Mezbaha ve balık endüstrisinde çalışanlar,
•
Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 214 -
Askerler,
•
Gölde, derede yüzen, rafting, rüzgar sörfü, kano gibi sportif eğlence amaçlı
•
faaliyetler yapanlar,
Tropikal bölgelere, az gelişmiş ülkelere seyahat edenler,
•
Ev hayvanı besleyenler.
•
KLİNİK VE LABORATUAR BULGULARI
Leptospirozda; asemptomatik olgulardan, ağır böbrek yetmezliği ve sarılıkla seyreden
Weil sendromuna kadar değişen geniş bir klinik tablo görülmektedir. Leptospirozlu hastaların
%90’ında klinik; hafif, anikterik ve kendi kendini sınırlayan ateşli bir hastalık şeklindedir.
Kalan %10 olgu ise ateş, sarılık, kanama, böbrek yetmezliği ve nörolojik bulguların ön planda
olduğu Weil hastalığı şeklindedir.
Leptospirozun en önemli özelliği bifazik seyretmesidir. Bakteriyemik fazı; ateşteki
geçici düşme sonrasında ciddi semptomların oluştuğu immün faz izlemektedir. Birçok ciddi
olguda ise bu iki faz arasındaki farkın belirgin olmamasının yanında, hastalığın ikinci fazının
başlangıç bulguları ön planda görülmektedir.
Hastalığın inkübasyon süresi 5 ile 14 gün arasında değişmekle birlikte ortalama 10
gündür. Hayvan ısırığı veya laboratuar bulaşı olduğunda 2 güne kadar kısalabilmektedir.
Anikterik Leptospiroz
İnkübasyon döneminin sonunda, aniden üşüme, titreme ile 39-40°C’ye kadar yükselen
ateş, halsizlik, şiddetli baş ağrısı ve kas ağrıları ile influenza benzeri klinik tablo oluşur. Baş
ağrısı frontal veya temporal bölgeye lokalize olup analjeziklerle kontrol altına alınamayabilir.
Özellikle sırt, karın ve baldır kaslarını tutan myalji, leptospira enfeksiyonunun önemli bir
özelliğidir. Öyle ki bu kasların üzerindeki deriye hafifçe basmakla bile hasta şiddetli ağrı duyar.
Hastalarda genellikle bulantı, kusma vardır. İlave olarak ishal veya kabızlık da olabilir. Birçok
olguda öksürük, göğüs ağrısı, daha az hastada ise hemoptizi akciğer tutulumunun bulguları
olarak görülebilir. Fizik muayenede en sık saptanan bulgu ateştir. Ayrıca konjunktivada
hiperemi, hepatomegali, splenomegali, yaygın batın hassasiyeti, sarılık, döküntü olabilir. Akut
dönemde kan, beyin omurilik sıvısı (BOS) ve dokulardan leptospira izole edilebilir. BOS’ta
mikroorganizma saptanabildiği halde menenjit bulguları ön planda değildir. Bu akut dönem 3-7
gün kadar sürdükten sonra kendiliğinden geçer. Bakterinin lipopolisakkaridlerine karşı gelişen
IgM grubu antikorlar enfeksiyonu sınırlar. Bunu izleyen 1-3 günlük asemptomatik dönemden
sonra hastalık tekrarlar. Hastalığın bu ikinci dönemine immün faz adı verilmektedir. Bu dönemde
hastada özgül antikorlar oluşmuş, leptospiralar BOS ve kandan kaybolmuştur. Ancak idrarda
mikroorganizma saptanabilmektedir. İmmün fazda ateş daha azdır. Şiddetli baş ağrısı devam
eder, sıklıkla gelişen aseptik menenjit ile ilgilidir. Olguların yaklaşık %80’inde semptomlu veya
semptomsuz aseptik menenjit gelişir. Ciddi mental değişiklikler nadirdir. Ancak orta şiddette
deliryum gözlenebilir. Bulantı, kusma, karın ve kas ağrıları da devam etmektedir. Semptomlar
birkaç günde kaybolur, nadiren birkaç hafta sürebilir. Anikterik leptospiroz olgularının
%90’ında BOS’ta pleositoz mevcuttur ve bunların yarısında aseptik menenjit kliniği vardır.
Aseptik menenjit olgularının %5-13’ünden
L. interrogans sorumlu tutulmaktadır. Menenjit,
genellikle bir kaç günde sonlanır ve anikterik olgularda fatal seyretmez. Lomber ponksiyon ile
baş ağrısı hafifler.
İmmün dönemin en önemli fizik muayene bulguları; taşikardi, servikal veya yaygın
lenfadenopati (LAP), döküntü, kas duyarlılığı, hepatosplenomegali ve göz bulgularıdır. Gözlerde
ağrı, fotofobi, konjunktival hiperemi veya kanamanın yanı sıra iridosiklit, koriyoretinit, üveit
gelişebilir. Üveite ikincil olarak göz içi basıncı artabilir.
Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 215 -
Hastalarda maküler, makülopapüler, eritematöz, purpurik döküntüler görülebilir.
Döküntüler esas olarak gövdede olup kendiliğinden geçer.
L. autumnalis ve daha az oranda
L. pomona serovarlarının etken olduğu Fort Bragg ateşinde pretibial bölgede 1-5 cm çaplı
eritematöz döküntülerin olması karakteristiktir. Bu olguların çoğunda splenomegali saptanır.
Anikterik formun iyi huylu bir seyri vardır ve hastalar bir ay içinde iyileşirler. Leptospirüri
klinik bulgular kaybolduktan sonra iki hafta veya aylarca devam edebilir.
İkterik Leptospiroz
Leptospirozun ölümcül seyredebilen bu ciddi formu daha çok
L. interrogans serovar
icterohaemorrhagiae infeksiyonlarında tanımlanmıştır. Ancak diğer serovarlar da Weil
sendromuna neden olabildiği gibi leptospiranın diğer serotiplerinde de görülebilmektedir.
Hastalık esas olarak böbrek ve karaciğer fonksiyon bozukluğu, kanama, kollaps, bilinç
bozukluğu ile karakterizedir.
Akut
başlayan hastalığın 1–3 gününden itibaren 40°C’nin üzerinde ateş, karaciğer
hasarı, böbrek yetmezliği, kalpte ritm bozuklukları, hemorajik pnömoni, dolaşım yetmezliği
gelişebilir. Sağ üst kadranda hassasiyet ve hepatomegali sık görülür. Serum transaminaz
seviyeleri nadiren 200 U/L’nin üzerine çıkar. Bilirübin değerleri ise 20 mg/dL’nin altındadır.
Nadiren hipoprotrombinemi oluşur. K vitamini uygulaması ile protrombin zamanı normale
döner. İyileştikten sonra kalıcı bozukluk olmaz. Akut olarak ikter gelişen hastada, serum
transaminaz düzeyleri orta derecede yükselmişken kreatinin fosfokinaz (CPK) düzeyinin
belirgin artmış olması leptospirozun diğer akut hepatitlerden ayırt edilmesinde yardımcı olur.
Ayrıca akut viral hepatitten farklı olarak leptospirozda ateş daha uzun sürer, konjunktival
kızarıklık ve baş ağrısı vardır. Akut böbrek yetmezliği; hastalığın ikinci haftasında ani başlayan
üremi ve oligüri ile karakterizedir. Renal kan akımındaki bozulmaya bağlı olarak akut tübüler
nekroz gelişebilir. Başlangıçta kan üre azot (BUN) düzeyleri 100 mg/dL, kreatinin 8 mg/dL’nin
altındadır. Ancak hastalığın ilerleyen döneminde BUN düzeyi 300 mg/dL’ye, kreatinin seviyesi
ise 18 mg/dL’ye yükselebilir. Bu dönemde dializ gerekebilir. İyileşen olgularda kalıcı böbrek
hasarı gözlenmez.
Hastalığın ikinci haftasında pulmoner tutulum görülebilir. Hemorajik pnömoni ve
akut solunum sıkıntısı, öksürük, dispne, hemoptizi olabilir. Öldürücü komplikasyon olarak
respiratuar distress sendromu yanında konjestif kalp yetmezliği, hemorajik myokardit, aritmi
gelişebilir. Nadir gözlenen adrenal kanama da ani ölüme neden olabilir.
Gebelikte leptospiroz geçiren annelerin bebeklerinde konjenital bir anomali
saptanmamıştır. Ancak spontan düşükler olabilir.
İyileşen hastalarda diürez tekrar başlar, sarılık azalır. Konvelesan dönem 1-2 ay sürer.
Bu dönemde birkaç günlüğüne de olsa ateş, baş ağrısı, myalji, genel halsizlik tekrar ortaya
çıkabilir.
Dostları ilə paylaş: |