Parazitoloji



Yüklə 296 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə1/15
tarix13.04.2017
ölçüsü296 Kb.
#13959
  1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   15
Parazitoloji 

Parazitoloji
Francesco
 
REDİ (1621-1697)-
Traité
 
de Parasites
 
(Parazitlerin Kitabı veya İncelenmesi). 
108
parazit türü tanımlamış + Abiyogenez
 
Teorisi’ni çürütmüştür.
Parazit (Asalak),
 
"bir diğer canlının içinde veya üzerinde ona zarar verecek şekilde yaşayan ve 
besinlerini doğrudan doğruya ondan sağlayan organizma" dır.
{Y. para
 
(yanında, haksız, usulsüz) ve sitos
 
(besin, tane)}
Birlikte yaşam
 
yahut 
Simbiyozis:
"birbirine benzemeyen iki veya daha fazla sayıda organizmanın çok
 
yakın işbirliği yahut 
yakın birliktelik halinde bir arada yaşaması“ dır.
{Y.
 
syn-
 
veya sym-
 
(birlikte) ve bios
 
(yaşam)}–
 
Parazitizm
 

Antogonistik
 
Simbiyozis

1. Parazitizm
 
(Parazitlik, Asalaklık):
 
Çifti oluşturan organizmalardan birisinin (parazit, asalak) 
daima yararlandığı
 
ve diğerine (konak) daima zarar verdiği yahut bu potansiyele sahip 
olduğu
 
simbiyotik
 
ilişkilerdir.
Zorunlu yahut fakültatif
 
(seçenekli)
 
bir yaşam şeklidir. Örn.: Giardia, Ascaris//Naegleria
Parazitik
 
canlı yaşayabilmesi ve neslini sürdürebilmesi için yetersizliğini konaktan sağlar. 
Konağın bazen ısı  şeklindeki enerjisinden, bazen de onun besin, hücre, enzim ve hatta 
hormonlarından faydalanır.
2. Kommensalizm
 
(Sığıntılık):
 
Çifti oluşturanlardan birisinin (kommensal, sığıntı) daima 
yararlandığı
 
ve diğerinin (konağın) ne kesin bir zarar ne de kesin bir yarar
 
gördüğü 
simbiyotik
 
ilişkilerdir. Örn.: Trichodina, Vorticella
 
(Fakültatif); İşkembe Siliyatları
 
(Obligat).
Kommensal
 
canlı konağından barınma, sığınma, besin bulma ve hatta sadece taşınma 
(Forezi) açılarından faydalanır.
3. Mutualizim
 
(Yardımlaşma):
 
Her iki organizmanın karşılıklı yarar
 
sağladığı simbiyotik
 
ilişkilerdir. Çoğu zaman birliği oluşturan organizmaların birlikteliği karşılıklı zorunluluk 
gösterdiği
 
halde (Zorunlu Mutualizm), nadiren bu birliktelik yine karşılıklı olarak ortadan 
kaldırılabilir ve birliğin bozulmasından her iki organizma da zarar görmez
 
(Fakültatif
 
MutualizmProtokooperasyon). 
Örn: Kamçılı-Termit, Likenler (obligat)//Yengeç-Deniz Şakayığı, Yengeç-Sünger (Fakültatif)
Birliği oluşturan hayvan çiftinden küçük olan 
Simbiyont
 
(konuk)-Parazit (asalak)
büyük olan 
Konak (=Konukçu).
Endosimbiyozis
 
(Endoparazitizm)-Ektosimbiyozis
 
(Ektoparazitzm)
Zorunlu (Obligat) Simbiyont-Seçenekli (Fakültatif) Simbiyont
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
© Bayram GÖÇMEN
, Prof. Dr. 
Ege Üniversitesi F
en Fakültesi 
Biyol
oji Bölümü, Zool
oji 
Anabili
m Dal
ı 
Bornova, 
İzmir 
HER HAKKI S
AKLIDIR!
 
 
 


 
Zoolojide ise parazitizm
 
:"bir canlının geçici yahut daimi olarak diğer bir canlının 
vücudu içinde veya üzerinde yaşayıp beslendiği
 
iki hayvan arasındaki birlik" .

 
Tür içi (İntraspesifik) Parazitizm:
 
Aynı türe dahil hayvanlar arasında görülen 
parazitliktir.

 
Tür içi Parazitizme
 
ilişkin diğer bazı örnekler: Keseli ve plasentalı memeli 
embriyosu; belli kabuklular (Crustacea)'ın örn. Balanus
 
cinsinin ve derin 
deniz balıkları (Fenerbalığı, Lophius
 
cinsi)'nın
 
ektoparazitik
 
erkekleri.

 
Türler arası (İnterspesifik) Parazitizm:
 
Farklı türlere dahil hayvanlar arasındaki 
parazitliğe denir. Parazitlik dendiği zaman daha çok farklı türden olan canlılar 
arasında gelişen bu tip parazitizm
 
akla gelir.
Zoolojik parazitizm
 
tanımında yer alan "beslenmek" sözcüğü ihtiyatlı bir 
kullanımdır.

 
Forezi
 
(Phoresis, Phoresy)
 
(Y. Phero=taşımak): Bir canlının, farklı ve belirli bir 
türden diğer bir canlının vücudunda herhangi bir beslenme olayı olmadan, sadece 
bir yerden diğer bir yere taşınımın
 
gerçekleştiği ve bu amaç için diğerine zorunlu 
bağımlılığın
 
söz konusu olduğu birlikteliklerdir. 
Örn.: Histomonas
 
meleargidis
 
(kamçılı)-Karabaş Hastalığı-Heterakis
 
gallinarum
(nematod) yumurtaları içinde taşınması.

 
Biyokori
 
(Biochory, Biochore):
 
Taşınım için zorunlu bağımlılığın söz konusu 
olmadığı
 
ve taşınımın başka türden bir organizma ile de gerçekleşebileceği 
durumlar ise şeklinde isimlendirilir
.[Simbiyotik
 
ilişki sayılmaz!]
Örn.: Hamam böcekleri, sinekler vs ile Entamoeba
 
histolytica
 
kistlerinin 
yayılması.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
© Bayram GÖÇMEN
, Prof. Dr. 
Ege Üniversitesi F
en Fakültesi 
Biyol
oji Bölümü, Zool
oji 
Anabili
m Dal
ı 
Bornova, 
İzmir 
HER HAKKI S
AKLIDIR!
 
 
 


Gerçek Parazitlik
, parazitin konağın dokularıyla veya doku sıvılarıyla 
beslendiği
 
ve bu nedenle zararlı
 
olduğu bir birlikteliktir.

 
Bazı araştırıcılar bu özel anlam için parazitizm
 
(=parazitlik) sözcüğünün 
kullanımını sınırlandırırlar ve "
Doku Parazitliği
" şeklinde farklılaştırırlar.

 
Parazitliğin Biyokimyasal Tanımı: “birinin diğeri ile makromoleküler
 
temas 
halinde olduğu iki organizma arasındaki birliktelik„.

 
Bu kullanım parazitin konaktan makromolekülleri
 
(proteinler, 
karbonhidratlar, v.s.) aldığını ve diğerlerine dokunmadığını ima
 
eder. Bu 
tanım gerçekte "Doku Parazitliği" tanımının diğer bir yönüdür. 

 
Parazitin Genetik Tanımı: “en azından bir gen yahut bu genin ürünü 
açısından konağa bağımlı olan organizma„'dır. 
Bütün doku parazitleri zorunlu olarak daima konaklarına zararlıdırlar.

 
Çoğu tripanozomlar
 
(Trypanosoma
 
cinsi, örneğin  Trypanosoma
 
lewisi
kan plazması ile beslendikleri için kesin olarak doku paraziti olmalarına 
karşın, görünüş olarak konaklarına zarar vermezler. 

 
Diğer bazı tripanozomlar
 
bazen ölümle sonuçlanacak şekilde (örneğin 
insanda Uyku Hastalığı'na sebep olan Trypanosoma
 
brucei) konaklarına 
fazlasıyla zararlı olabilirler. 

 
Böyle zararlı parazitler için Patojen yahut Patojenik
 
(Latince 
pathos=rahatsızlık, hastalık; genos=oluşturmak) terimi kullanılır. 
►Geniş anlamda bazı simbiyontlar
 
bazen kommensal
 
ve bazen de doku 
paraziti
 
şeklinde yaşarlar. Her zaman bu tip ilişkiler arasındaki sınırlar 
kesin değildir.

 
Sözgelimi insanda Amipli Dizanteriye neden olan Entamoeba
 
histolytica
 
bazı hallerde bağırsak boşluğunda kommensal
 
(sığıntı) olarak besin 
artıkları ve bakterilerle geçinirken, bazen de dokulara geçerek hücreleri 
parçalamaya, bunlarla ve eritrositlerle beslenmeğe başlar.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
© Bayram GÖÇMEN
, Prof. Dr. 
Ege Üniversitesi F
en Fakültesi 
Biyol
oji Bölümü, Zool
oji 
Anabili
m Dal
ı 
Bornova, 
İzmir 
HER HAKKI S
AKLIDIR!
 
 
 

Parazitlerin (Simbiyontların) Konak Sayısına göre sınıflandırılması

 
Monoxenous= Monoksen
 
=Monogenetik
 
Formlar:
 
Simbiyotik
 
türlerin çoğu, 
yaşam döngüleri boyunca sadece tek konağa sahiptir ve bu döngünün bir 
kısmını konaklarının dışında geçirirler (örneğin insan bağırsağında yaşayan 
Giardia
 
intestinalis; Ascaris
 
lumbricoides),

 
Heteroxenous= Heteroksen=Heterogenetik
 
Formlar
: çoğunlukla oldukça 
farklı gruplara dahil olacak şekilde;

 
iki [Diheteroksen
 
(=Digenetik) Formlar

 
yahut daha ender bir şekilde daha fazla sayıda konağa [Poliheteroksen
 
(=Poligenetik) Formlar]
 
sahiptirler.

 
Diheteroksen
 
formlara örnek olarak Plasmodium
 
türleri
 
(Sıtma Etkenleri) 
verilebilir; bu parazitik
 
formun eşeysiz ve eşeyli çoğalan bazı safhaları son 
konak olarak insan
 
kanında, eşeysiz çoğalan bazı gelişim safhaları ise “ara 
konak=vektör” Anofel sivrisineklerinde
 
yaşar.

 
Diheteroksen
 
formlara bir başka örnek; Taenia
 
saginata
 
(Sığır Şeridi) 
verilebilir; bu parazitik
 
formun ergin olmayan şekilleri sığırda, ergin bireyleri 
ise insanda yaşar.

 
Poliheteroksen
 
formlara Diphyllobothrium
 
latum
 
(Balık Şeridi) örnek 
gösterilebilir; bu parazitin yaşam döngüsünde ise ergin olmayan şekillerin 
yaşadığı biri omurgasız olan bir tatlı su kopepodu
 
(kabuklu) ile bir tatlı su 
balığı
 
ve ergin şeklinin yaşadığı bir omurgalı
 
konak (insan, ayı, kedi veya 
köpek) söz konusudur. 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
© Bayram GÖÇMEN
, Prof. Dr. 
Ege Üniversitesi F
en Fakültesi 
Biyol
oji Bölümü, Zool
oji 
Anabili
m Dal
ı 
Bornova, 
İzmir 
HER HAKKI S
AKLIDIR!
 
 
 


Heteroksen
 
simbiyozisde;
● simbiyontun
 
eşeyli üreme geçirdiği yahut erişkin  şeklinin yaşadığı konağa 
Son (Esas=Kesin) Konak
●  eşeyli üremenin olmadığı yahut olgunlaşmamış  şekillerinin geçici olarak 
yaşadığı, fakat gelişmesi için gerekli olan konak veya konaklara
 
ise Ara 
(İntermediyer) Konak (=Vektör)
 
denir.

 
Parazitizmde, parazit için doğada kaynak rolü oynayan konak veya 
konaklara
 
ise Rezervuar (Depo)
 
adı verilir. 
► Protozooloji
 
(tek hücreli canlıları inceleyen bilim dalı)'de
 
bu “
Arakonak
” 
nadiren kullanılır. Bunun yerine konaklardan birisi çoğu kez 
Vektör 
(=Taşıyıcı)
 
olarak adlandırılır. Kısaca vektör: “
enfekte
 
bir omurgalıdan 
sağlam bir omurgalıya simbiyontu
 
taşıyan omurgasız canlıdır
”.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
© Bayram GÖÇMEN
, Prof. Dr. 
Ege Üniversitesi F
en Fakültesi 
Biyol
oji Bölümü, Zool
oji 
Anabili
m Dal
ı 
Bornova, 
İzmir 
HER HAKKI S
AKLIDIR!
 
 
 


Hiperparazitizm:
 
Bir konak için parazit olan bir parazitin, bir başka 
parazit ile parazitlendiği durumlara denir, parazite ise 
Hiperparazit
 
denir.
Sözgelimi insandan kan emerek parazitlik yapan dişi anofel 
(Anopheles
 
sp.) sivrisineğin vücudunda sıtma etkeni Plasmodium
 
türlerinin yerleşmesi bunun en tipik örneklerinden birisidir. Bu
 
anlamda anofel bir hiperparazittir.
{omurgalı-pire-veba mikrobu}
► Uygulamada vektör terimi, diğer konak bir omurgalı yahut bitki olduğu 
takdirde omurgasız konak için kullanılır.
TAŞINIM ŞEKİLLERİ

 
Protozoon
 
yahut parazit, vektör yahut ara konak içinde gelişip ürediği 
takdirde 
Döngüsel (Siklik) yahut Biyolojik Taşınım
'dan
 
söz edilir. 
Buradaki vektör 
Biyolojik Vektör (Ara Konak)
 
şeklinde adlandırılır.
örn.: Omurgalı-Plasmodium-Anofel

 
Gelişim ve üremenin vektör yahut arakonak
 
içinde olmadığı durumlar 
ise 
Döngüsel Olmayan (Non-siklik) yahut Mekanik Taşınım
 
şeklinde 
isimlendirilir. Buna bağlı olarak da vektör yahut ara konak, 
Mekanik 
Vektör (Ara Konak)
 
olarak adlandırılır.
örn.: İnsan-Trypanosoma
 
brucei-Isırıcı Dipter
 
[Glossina
 
Biyolojik]
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
© Bayram GÖÇMEN
, Prof. Dr. 
Ege Üniversitesi F
en Fakültesi 
Biyol
oji Bölümü, Zool
oji 
Anabili
m Dal
ı 
Bornova, 
İzmir 
HER HAKKI S
AKLIDIR!
 
 
 

Parazitlerin Yaptıkları Hastalıkların İsimlendirilmesi

 
Parazitoz
 
(Parasitosis):
 
Genel olarak parazitlerle meydana gelen rahatsızlık yahut 
hastalıklara denir.

 
Zoonoz
 
(Zoonosis):
Hayvanlardan insana, insanlardan hayvanlara geçebilen, 
bulaşabilen hastalıklara ise adı verilir. 

 
Endoparazitlerle
 
oluşan hastalıklar 
Enfeksiyon (Infection)
 
olarak isimlendirilirken,

 
Ektoparazitlerle
 
meydana gelen rahatsızlıklar 
Enfestasyon
 
(Infestation)
 
şeklinde 
adlandırılır.

 
Envazyon
 
(Invasion):
 
Burada parazitin vücutta çoğalmaması yahut erişkin olmayan 
şekillerinin bulaştığı sayıda erişkin hale geçmesi sonucu oluşan
 
hastalıklar söz 
konusudur. Dipter
 
larva ve yumurtaları ile meydana gelen Miyaz (Myasis)'lar. 
(Protelien
 
Parazitlik)
Bugün için uluslararası parazitoloji kongrelerinde parazitlerin yaptıkları hastalıkları 
adlandırma bir kurala bağlanmıştır. Bu kurala göre parazitin dahil olduğu cins isminin 
yahut grup isminin
 
sonuna
-osis,
 
-asis,
 
-iosis-iasis, -ase
 
veya 
-ose
 
sonekleri getirilerek hastalıklar isimlendirilir. 

 
Bu bağlamda protozoonlar
 
tarafından oluşturulan hastalıklara Protozoozis
 
(Protozoosis) veya Protozooz
 
adı verilir. (Helmintiyaz, Akariyoz, Miyaz)

 
Cins yahut tür düzeyindeki parazitlerle oluşan hastalıkların adlandırılmasında
 
da 
aynı kurala uyulur ve daima cins isminin sonuna ses uyumuna uygun sonekler 
getirilir.
Leşmaniyoz=Leşmaniyaz=Leşmaniyazis
 
(Leishmaniose, Leishmaniasis)
Toksoplazmoz=Toksoplazmoziz
 
(Toxoplasmose, Toxoplasmosis)
Giyardiyaz=Giyardiyazis
 
(Giardiase, Giardiasis)
Leşmaniyazis
 
tropika (Leismaniasis
 
tropica),
Tripanozomiyazis
 
bruseyi
 
gambiense
 
(Trypanosomiasis
 
brucei
 
gambiense)
► Halk arasında yerleşik bazı isimler de bazen kullanılır
 
(örneğin Sıtma, Şark Çıbanı vs.)
► Parazitlerin yaptığı
 
semptomları
 
belirtmede genellikle ilgili doku, organların 
enflamasyonunu
 
kast eden bir diğer son ek 
“-it”
 
de yaygın şekilde kullanılır. Örneğin 
kolit, vaginit, kolesistit, hepatit vs. 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
© Bayram GÖÇMEN
, Prof. Dr. 
Ege Üniversitesi F
en Fakültesi 
Biyol
oji Bölümü, Zool
oji 
Anabili
m Dal
ı 
Bornova, 
İzmir 
HER HAKKI S
AKLIDIR!
 
 
 

Canl
ılığ
ın 
Canl
ılığ
ın 
domeynleri
domeynleri
(Beylikleri)
(Beylikleri)

 
Bakteriler
 
(Bacteria)
 
en çeşitli ve en yaygın 
prokaryotlardır. Bu 
fotodaki her bir çubuk 
şekilli yapı bir bakteri 
hücresidir.

 
Protistler
 
(Protista)
 
tek hücreli 
ökaryotlar
 
ve 
bunların nispeten 
yakın 
akrabalarıdırlar. Bir 
amip.

 
Bitkiler (Plantae) alemi
 
ışık enerjisinin besine 
dönüşümünü, fotosentezi 
gerçekleştiren çokhücreli 
ökaryotlardan
 
oluşur.

 
Archaea
 
olarak bilinen 
prokaryotların çoğu 
yeryüzünün ekstrem 
ortamlarında, örneğin tüz
 
gölleri ve kaynar su 
kaynaklarında yaşarlar. Bir 
koloni.

 
Fungi
 
alemi kısmen 
üyelerinin beslenme 
biçimine göre 
tanımlanır. Örneğin 
bu şapkalı mantar 
organik maddeleri 
parçaladıktan
 
sonra
 
besinlerini abzorblar
.

 
Hayvanlar (Animalia) 
alemi diğer 
organizmaları yiyen 
çok hücreli 
ökaryotlardan
 
oluşur.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
© Bayram GÖÇMEN
, Prof. Dr. 
Ege Üniversitesi F
en Fakültesi 
Biyol
oji Bölümü, Zool
oji 
Anabili
m Dal
ı 
Bornova, 
İzmir 
HER HAKKI S
AKLIDIR!
 
 
 


 
Protozoonlar
 
Protista
 
alemi içerisinde ve bir takson
 
olmaktan çok, daha ziyade bir 
organizasyon düzeyini temsil eder. Eski sınıflandırma sistemlerinde 
Protozoonlar
 
(Protozoa)
 
bir alt-alem (subregnum) olarak da ele alınmışlardı. Basitçe “
hayvansal 
özellikli tek hücreliler
” olarak tanımlanırlar.

 
Bazı yazarlar 
Protista
 
alemini 27, bazıları 20 şubeye ayırırlarken, diğer bazıları da bu 
sayıyı 13 e indirgemişlerdir. 

 
Dersimizin kapsamına giren hayvansal özellikli protistler, yani protozoonlar
 
söz konusu 
şubelerden sadece 12 tanesi içerisinde sınıflandırılırlar. Bunlar:
Rhizopoda, Granuloreticulosa, Actinopoda
Amipsi Protistler (Amipler)
Dinoflagellata, MastigophoraOpalinataPseudociliata
Kamçılı Protistler (Kamçılılar)
Apicomplexa, Microspora, Myxozoa, Haplospora
Sporozoonlar
Ciliophora
Silli Protistler (Siliyatlar)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
© Bayram GÖÇMEN
, Prof. Dr. 
Ege Üniversitesi F
en Fakültesi 
Biyol
oji Bölümü, Zool
oji 
Anabili
m Dal
ı 
Bornova, 
İzmir 
HER HAKKI S
AKLIDIR!
 
 
 

Yüklə 296 Kb.

Dostları ilə paylaş:
  1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   15




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin