Tohumlardaki
çimlenme
süresini
kısaltmak
için
çimlenmeyi engelleyen faktörlerin ortadan kalkması gerekir. Bu
olumsuz durumu ortadan kaldırmak için tohumlara yönelik bazı
uygulamalar yapılmaktadır.
Tohumların
soğuklama
gereksinimlerini
karşılamak
tohumlarda
bulunan
engelleyici
maddeleri
gidermek,
embriyonun su alımına olanak vererek çimlenme gücünü
arttırmak ve çimlenmelerini kolaylaştırmak amacıyla katlama
yöntemi
kullanılır.
Katlama
ile
birlikte
tohumlardaki
çimlenmeyi engelleyicilerden Absisik Asit (ABA) miktarının
azaldığı, hatta büyümeyi uyarıcı maddelerin oransal miktarının
da arttığını saptanmıştır. Katlama ortamı olarak iyi yıkanmış,
sterilize edilmiş kum, yosun, testere talaşı, perlit vb. maddeler
kullanılabilir.Ancak seçilen kum olduğundan, nemlendirildiği
zaman çamurlaşacak kadar ince veya nem tutmayacak kadar iri
olmamalıdır (Yılmaz,1970; ġen, 1986).
P. atlantica ve P. terebinthus gibi Pistacia türlerinin
tohumları sert bir endocarp ile çevrili olduğundan suyun tohum
içerisine girmesi zordur. Bu türlerin tohumlarını uzun süre nemli
ortamda tutmak, kabuğun yapışma yerindeki dokunun
yumuşamasına
neden
olacak
ve
çimlenme
olayını
gerçekleştirecektir.
Katlamada amaç, dinlenmede olan embriyoları çimlenme
durumuna getirmek ve tohum kabuklarının yapısını değiştirmektir.
Bazı bitki türlerinin tohumları bu işlemi geçirmediği taktirde
çimlenmeleri haftaları, ayları bulan uzun bir zaman diliminde
düzensiz bir çimlenme göstermektedirler (Warfing ve Phillips
1981; KaĢka ve Yılmaz 1974).
Bu durumu gidermek için Pistacia türlerine ait tohumlar
perlit içerisinde, kasalarda +4
o
C‟de ve nemli ortamda
09.02.2001 tarihinde katlamaya alınmıştır. Tohumlar 60 gün
katlamada kalmıştır. Katlama sırasında tohumda bazı fizyolojik,
biyokimyasal ve morfolojik değişimler olmakta, yapıda
meydana gelen bu değişmeler sonucunda tohum çimlenme
olgunluğuna ulaşmaktadır.
Eğer tohumlara yönelik çimlenme oranını arttırmak için
kimyasal madde kullanımı yoksa ve katlama işlemi
yapılmayacaksa açık alanlara tohum ekimi biraz daha erken
yani Eylül-Kasım aylarında yapılmalıdır.
ARAġTIRMA BULGULARI
Tohum Özellikleri
Meyve ağaçlarında tohum, minyatür organ taslakları içeren
tozlanma ve döllenme sonucu oluşan generatif bir üreme
organıdır . Bunların büyüklükleri, şekilleri, renkleri, kabuk ve
diğer fiziksel özellikleri, meyve tür ve çeşitlerine göre değişir.
Çalışmada, yapılan ölçümler sonucunda meyve kalınlığı
yönünden ortalama 12.8 mm ile P. vera en iyi değeri alırken,
meyve uzunluğu yönünden ise yine P. vera ortalama 22,6mm
ile en yüksek değeri almıştır. Çimlenme oranları bakımından P.
vera‟da çimlenme % 79, P. khinjuk‟ta %74, P. atlantica‟da
%57, P. terebinthus‟ta %48, P. mutica‟da %34 ve P.
palaestina‟da ise %27 oranında saptanmıştır.
Türlerin 100 gramdaki tohum sayılarına bakıldığında ise en
fazla tohum 2185 adet ile P. terebinthus‟ta sayılmıştır.
P
ISTACIA
T
ÜRLERININ
K
ÖK
G
ELIġIMININ
2001-2002
YILI
VERĠLERĠ
Bir yıllık bitkilerde kazık kök boyu (2001 yılı bulguları)
Birinci yıl istatistiği analiz sonucu türler arasında kazık
kök boyu bakımından farklılıklar önemli bulunmuştur (Çizelge
1).
Çizelge 1. Bir yılık Pistacia Türlerindeki Kök Gelişimi
Kazık Kök
Boyu (cm)
Kazık Kök
Çapı (mm)
Yan Kök
Boyu
(cm)
Yan Kök
Sayısı
(Adet)
P.vera
34
6,63
20
124
P.khinjuk
44
5,47
17
125
P.atlantica
34
4,56
19
103
P.mutica
43
3,69
17
112
P.palaestina
39
4,49
23
94
P.terebinthus
45
4,06
22
99
Antepfıstığı ağaçlarının kökleri anacın türüne
bağlı olarak 5-6 m derine inebildiğinden ( Kuru vd.
1986 ), kurağa dayanabilmektedir. Pistacia türleri
kserofit bir bitki olduğundan dolayı tohumların
çimlenmesinden itibaren bitki yaşama şansını arttırmak
için kazık kökünü oluşturmakta ve yan köklerini de
geliştirerek toprak neminden yararlanmaktadır. Çizelge
1‟de görüldüğü gibi birinci yıl kazık kök boyu en uzun
olan türler P. terebinthus (45 cm) , P. khinjuk (44
cm) ve P. mutica ( 43 cm)‟dır. P. palaestina (39
cm) orta gelişme gösterirken , P. atlantica (34 cm) ve
P. vera (33 cm) kısa kazık kök boyu oluşturmuştur .
Doğada yayılış alanlarında eğer nem fazla ise bitkilerin
kazık kökleri bitki türlerine göre değişmekle birlikte
toprakta daha az derine gidecektir. Çalışmada görüldüğü
gibi birinci yıl çöğür ve yozlar tüplü ortamda bulunduğu
ve ihtiyaç dahilinde sulandığı için kazık kökün uzunluğu
bakımından türler arasında değişkenlik görülmüştür. P.
vera ve P. atlantica‟da kazık kök uzunluğu diğer türler
göre daha kısadır. Çünkü bu bitkilerden P.atlantica
nemli bölgelerde yetiştiğinden, P. vera ise uzun yıllar
kültürü yapıldığından kazık kök boyu diğer türlere göre
daha kısa kalmıştır.
ġekil 1. Türlerin kazık kök boyu (cm)
Bir yıllık bitkilerde kazık kök çapı ( 2001 yılı bulguları )
Birinci yıl sonunda yapılan istatistiği analiz sonucu,
türler arasında kazık kök çapı bakımından farklılıklar önemli
görülmüştür (Çizelge 1).
Bitki türüne, toprak yapısına ve iklim durumuna
göre bitkilerin kök gelişimi de faklılık gösterir. Bitkinin
toprak üstü aksamının gelişimine yani gövde çapının
artışına paralel olarak bitkilerin toprak altı aksamı yani
kökleri de gelişir. Buna paralel olarak kazık kök çapının
kalınlığı da artacaktır. Çizelge 1‟de görüldüğü gibi
birinci yıl kazık kök çapı en fazla olan türler P. vera
(6.63 mm) ve P. khinjuk (5.47 mm)‟tur. P. atlantica
(4.56 mm), P. palaestina (4.49 mm) ve P. terebinthus
(4.06 mm) orta derecede kazık kök çapı oluştururken,
P. mutica ( 3.69 mm) diğer türlere göre daha ince
kazık kök çapı oluşturmuştur (Şekil 2). Burada P. vera
birinci yıl hızlı gelişim gösterdiğinden gövde çapının
artışına paralel olarak kazık kök çapı da artmıştır.
ġekil 2. Türlerin kazık kök çapı (mm )
Bir yıllık bitkilerde yan kök uzunluğu
(2001 yılı bulguları)
Birinci yıl sonunda yapılan istatistik analiz sonucu, türler
arasında yan kök boyu bakımından farklılıklar önemli derecede
görülmüştür. (Çizelge 1).
Bir bitkinin kök sitemi yetiştiği ortam koşullarının etkisi
altında yapı, ağırlık, gelişme ve yayılma yönünden değişiklik
gösterir. Türlere göre değişmekle birlikte yan kökler kök
boğazından 3-10 cm aşağıdan itibaren oluşur. P. vera ve P.
atlantica „da yan kökler kök boğazının 3-4 cm aşağısından, P.
terebinthus‟da ise kök boğazının yaklaşık 8 cm aşağısından yan
kökler oluşur. Çizelgede görüldüğü gibi birinci yıl yan kök
boyunun uzunluğu bakımından P. palaestina (23cm) ve P.
terebinthus (22 cm) en uzun yan kök oluşturmuştur. P. vera (20
cm) ve P. atlantica (19 cm) orta uzunlukta yan kök
oluştururken, P. khinjuk (17cm) diğer türlere göre kısa yan kök
uzunluğu meydana getirmiştir. Bitkiler suyu kolaylıkla
bulabildiği durumlarda kazık kök gelişimi fazla olmamakta
bunun aksine yan kök sayısı artmaktadır. Bu durum bir yıllık
bitkilerde açık bir şekilde görülmüştür.
ġekil 3. Türlerin yan kök boyu (cm)
Bir yıllık bitkilerde yan kök sayısı (2001 yılı bulguları)
Birinci yıl sonunda yapılan istatistiği analiz sonucu, türler
arasında yan kök sayısı bakımından farklılıklar önemli derecede
görülmüştür (Çizelge 1).
Çizelgede görüldüğü gibi birinci yıl yan kök sayısı
bakımından P. khinjuk (125) ve P. vera (124) en fazla yan kök
oluşturan Pistacia türleridir. P.mutica (112) ise orta derecede
yan kök sayısı oluştururken, P. atlantica (103), P. terebinthus
(99) ve P. palaestina (94) diğer Pistacia türlerine göre az
sayıda yan kök oluşturmuştur. Ülkemizde yeni bahçelerin
kurulmasında genellikle P. vera L. türünün tohumları
kullanılmaktadır. Orta kuvvette bir anaç özelliği gösteren P.
vera L. çöğürlerinde yan kök oluşumu öteki türlerin
çöğürlerinden daha fazladır. Bu durum bahçeye şaşırtma
sırasında çöğürlerin tutma şansını arttırmaktadır.
ġekil 4.Türlerin yan kök sayısı (adet)
Ġki yıllık bitkilerde kazık kök boyu (2002 yılı bulguları)
İkinci yıl istatistik analiz sonucu türler arasında kazık
kök boyu bakımından farklılıklar önemli derecede görülmüştür
(Çizelge 2).
Çizelge 2. İki yılık Pistacia Türlerindeki Kök Gelişimi
Türler
Kazık
Kök
Boyu
(cm)
Kazık
Kök
Çapı
(mm)
Yan
Kök
Boyu
(cm)
Yan Kök
Sayısı
(Adet)
P.vera
71
12.9
39
134
P.khinjuk
54
14.2
33
73
P.atlantica
66
11.4
31
68
P.mutica
80
9.7
32
98
P.palaestina
67
11.3
38
78
P.terebinthus
78
12.9
34
75
Toprak yapısına ve nem durumuna göre çöğür ve yozların
kazık kök uzunluğu değişkenlik göstermiştir. Çizelgede
görüldüğü gibi ikinci yıl kazık kök boyu en uzun olan türler P.
mutica (80 cm) ve P. terebinthus (78 cm)‟dur. P. vera (71
cm), P. palaestina (67 cm) ve P. atlantica (66 cm) orta
gelişme gösterirken P. khinjuk (54 cm) kısa kazık kök boyu
oluşturmuştur. Melengiçler kuvvetli kök sitemine sahip
olduklarından kültür arazisi yönünden en elverişsiz yer ve
koşullarda bazen çok yoğun olarak bulunurlar (Bilgen, 1973).
Hem nemli ve bol yağışlı Akdeniz ikimin de, hem de kurak ve
az yağışlı kara ikliminde yetişerek büyük adaptasyon yeteneği
göstermektedirler (Ayfer vd. 1990). Bu nedenle tüplü ortamda
ve botanik bahçesinde P. terebinthus diğer çöğür ve yozlara göre
daha uzun kazık kök boyu oluşturmuştur.
ġekil 5. Türlerin kazık kök boyu (cm)4
Ġki yıllık bitkilerde kazık kök çapı (2002 yılı bulguları)
İkinci yıl istatistiği analiz sonucu türler arasında kazık kök çapı
gelişimi bakımından farklılıklar söz konusudur. (Çizelge 2 ).
İki yaşındaki Pistacia L. türlerinin kazık kök çapı kalınlığı
bakımından gelişimine bakıldığında birinci yılda olduğu gibi
ikinci yılda da P. mutica (9.7 mm) diğer türlere göre daha ince
kazık kök çapı meydana getirmiştir. P. khinjuk ( 14.2 cm) en
fazla kazık kök çapı kalınlığı oluştururken, diğer Pistacia türleri
orta derecede kazık kök çapı kalınlığı meydana getirmiştir.
Birinci yıl Pistacia türleri tüplü ortamda olmasına ve düzenli
sulanmasına rağmen türler arasındaki kazık kök çapının
gelişimi daha bariz ortaya çıkmıştır. İkinci yıl ise bu farklılık
azalmıştır. Düzenli bir sulama yapılmadığından Pistacia
türlerinin de kserofit bir bitki olması nedeniyle kök gelişimi
artmıştır. Bu artışa paralel olaraktan kazık kök çapında da artış
söz konusudur.
ġekil 6. Türlerin kazık kök çapı (mm)
Ġki yıllık bitkilerde kazık kök boyu (2002 yılı bulguları)
İkinci yıl istatistiği analiz sonucu türler arasında yan kök
boyunun uzunluğu bakımından bariz bir farklılık ortaya
çıkmamıştır (Çizelge 2).
Çizelgede görüldüğü gibi 2. yıl birinci yıla göre türler
arasında yan kök boyu bakımından bir farklılık ortaya
çıkmamıştır. Pistacia türleri birbirlerine yakın değerler
göstermiştir. Birinci yıl P.palaestina ve P.terebinthus’un yan
kök boyu uzun olurken, ikinci yıl Pistacia türleri tüplü
ortamdan çıkartıldığı ve düzenli sulanamadığı için yan kök
boyunun uzunluğu bakımından pek bir farklılık ortaya
çıkmamıştır. Pistacia türleri topraktaki su ve besin maddesinden
fazlasıyla yararlanabilmek için yan kök boyunun uzunluğunu
yakın değerler alarak arttırmıştır.
ġekil 7. Türlerin yan kök boyu (cm)
Ġki yıllık bitkilerde yan kök sayısı (2002 yılı bulguları)
İkinci yıl ise istatistiği analiz sonucu türler arasında,
birinci yıla oranla yan kök sayısı bakımından fazla bir farklılık
söz konusu değildir (Çizelge 2).
Bitkilerin oluşturduğu yan kökler başta genetik özellik
olmak üzere iklim ve toprak şartlarına bağlı olaraktan
değişkenlik göstermektedir. Çizelge 2‟de görüldüğü gibi ikinci
yıl birinci yıla göre P. vera dışında Pistacia türleri arasında yan
kök sayısı bakımından farklılık bariz değildir. P. vera (134) en
fazla yan kök oluşturan Pistacia türüdür. P. mutica (98) , P.
palaestina (78), P. terebinthus (75) , P. khinjuk (73) ve
P.atlantica (68) bir birine yakın değerler göstermişlerdir. Bu
bitkiler kserofit olduğundan toprakta var olan az miktardaki
nemden maksimum düzeyde faydalanabilmek için yan kök
sayısı artmıştır. P. vera dışındaki diğer Pistacia türlerinde yan
kök sayısının yakın çıkması bunların genetik karakterlerine
bağlı olarak ortaya çıkan bir özelliktir. Özellikle ikinci yıldaki
yan kök sayısındaki azalma, kazık kökün ve ana kökün bitkinin
gelişimine paralel olarak hızlı bir şekilde gelişme göstermesi
yan köklerin dumura uğramasına veya fazla gelişememesine
sebep olmuştur. Burada en büyük etken bitkilerin birinci yıl
düzenli olarak sulanması nedeniyle suyu kolaylıkla bulduğu için
kazık kökünü fazla geliştirmemekte , yan kök sayısını ise
arttırmaktadır. İkinci yıl ise sulama azaldığı için bitki sıcaklara
karşı dayanıklılığını arttırmak için kazık kökünü geliştirmekte,
yan kök sayısı ise birinci yılda olduğu gibi fazla artmamaktadır.
ġekil 8. Türlerin yan kök sayısı (adet)
Antepfıstığı ağaçlarının kökleri anacın türüne bağlı olarak
5-6 m derine inebildiğinden ( Kuru vd. 1986 ), kurağa
dayanabilmektedir. Kserofit bir bitki olduğundan dolayı
tohumların çimlenmesinden itibaren bitki yaşama şansını
arttırmak için kazık kökünü oluşturmakta ve yan köklerini de
geliştirerek toprak neminden yararlanmaktadır. Çizelgede
görüldüğü gibi birinci yıl kazık kök boyu en uzun olan türler P.
terebinthus (45 cm) , P. khinjuk (44 cm) ve P. mutica
( 43 cm)‟dır. P. palaestina (39 cm) orta gelişme gösterirken , P.
atlantica (34 cm) ve P. vera (33 cm) kısa kazık kök boyu
oluşturmuştur . Doğada yayılış alanlarında eğer nem fazla ise
bitkilerin kazık kökleri bitki türlerine göre değişmekle birlikte
toprakta daha az derine gidecektir. Çalışmada görüldüğü gibi
birinci yıl çöğür ve yozlar tüplü ortamda bulunduğu ve ihtiyaç
dahilinde sulandığı için kazık kökün uzunluğu bakımından türler
arasında değişkenlik görülmüştür. P. vera veP. atlantica‟da
kazık kök uzunluğu diğer türler göre daha kısadır.
Elde edilen bulgulara Pistacia türlerinin tüplü ortamdaki
ve botanik bahçesindeki gelişmeleri büyük oranda benzerlik
göstermektedir. Her iki ortamda da kök gelişimi ve gövde
gelişimi yönünden değerlendirildiğinde ; kazık kök uzunluğu
bakımından P.terebinthus ön plana çıktığından sulama
imkanlarının olmadığı kıraç alanlarda toprak derinliklerinde
bulunan toprak neminden yararlanmak için anaç olarak
kullanılması uygun olacaktır. Yan kök sayısı, gövde çapı ve
gövde uzunluğunun gelişimi bakımından ilk iki yılın verilerine
göre P. vera‟da gelişim diğer türlere göre daha iyi olduğundan
uygun sulama tekniğine göre sulanan arazilerde kullanılması
önerilmektedir.
Bu sonuçlar sadece kök gelişimi yönünden değerlen-
dirilmektedir. İleride yapılacak çalışmalarda bu türlerin farklı
toprak tiplerindeki gelişimi, hastalık ve zararlılara karşı
dayanıklılığı, farklı ekolojilere uyumu ve kültürel işlemlere karşı
vereceği yanıtlar ortaya konulmalıdır. Bu sayede alternatifler
ortaya konularak antepfıstığı yetiştiriciliğinde verime yatma ve
verim konusunda önemli gelişmeler sağlanacaktır.
İleriki yıllarda tarım alanlarının sulamaya açılmasıyla,
Güneydoğu Anadolu Bölgesinde gerek mevcut antepfıstığı
bahçelerinin gerekse yeni tesis edilecek olan bahçelerin üretim
değerlerinin artmasına paralel olarak büyük bir üretimsel
değişiklik meydana gelmesi beklenmektedir. Güneydoğu
Anadolu Bölgesinde sulanacak arazilerde yetiştirilecek ürün
profili içerisinde, 2010 yılı itibariyle meyveciliğin 3. sırada,
meyvecilik içerisinde ise Antepfıstığının 1. sırada yer
alacağı belirtilmektedir (Anonim, 2000). Bu bakımdan üstün
özellik gösteren anaçların belirlenmesi doğrudan üretim
miktarını arttıracağı için hem üreticiye hem de ülke
ekonomisine büyük kazanç sağlayacaktır.
Kazık kökü iyi gelişen türler dağ yamaçları ve meyilli
topraklarda kullanılmalıdır. Çünkü bunlar kurağa dayanıklı
olduğu için ve toprak seçiciliği bulunmadığından kolaylıkla bu
alanlarda yetişebilir. Bu bitkilerin en büyük avantajlarından
biride toprak kaybını yani erozyonu önlemesidir. Pistacia L.
türleri içerisinde anaçlık özelliğinden çok orman bitkisi ve süs
bitkisi olarak kullanılan türlerde bulunmaktadır. Bunlardan
bazıları herdem yeşil olduğundan parkların yeşillendirilmesinde
kullanılmaktadır.
KAYNAKLAR
ANONĠM., (2000) Gaziantep Çevre Durum Raporu.
Gaziantep
AYFER, M., (1990) Nut Production in Turkey. Nut
Production and Industry in Europe, Near East and North Africa.
Reur Technical Series 13, 317-325.,
BĠLGEN., (1973) Antepfıstığı Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bak. Yay. 123 s. Ankara
KAġKA, N. ve YILMAZ, M., (1974) (Hudson T.
Hartman ve Dale E. Kester‟den çeviri) Bahçe Bitkileri
Yetiştirme Tekniği. Ç.Ü. Ziraat Fak. Yay. 79. Ders Kitapları:2
601 s.
KOLESNĠKOV.,(1972) Metod izuceniya kornevoy sistemı
drevesnıx
rasteniy.
Moskova,
izdatelstvo
“Lesnaya
Promışlennosti”.
KURU, C., UYGUR, N., TEKĠN. H., KARACA, R.,
AKKÖK, F., ve HANCI, G., (1986) Antepfıstığı Yetiştiriciliği
ve Mücadelesi. Tar. Or. Ve Köyişleri Bak. Pro. Ve Uyg. Gen.
Müd. Gaziantep Zirai Araşt. Enst. Yay. No. 2. 20.s.
ġEN, S.M., (1986) Ceviz Yetiştiriciliği. Eser Matbaası, 229
s. Samsun
WARFĠNG. P.F. and J.D.PHĠLLĠPS., (1981) Growth and
Differentiation in Plants. Pergaman Press 343 s.
Dostları ilə paylaş: |