bir a book, a car, a movie (bir kitap, bir araba, bir film)



Yüklə 0,65 Mb.
səhifə92/114
tarix28.07.2020
ölçüsü0,65 Mb.
#32310
1   ...   88   89   90   91   92   93   94   95   ...   114
vocabularyy





















1692) motivation; (isim)










motivasyon, teşvik, güdülenme







He is intelligent but he lack motivation. (O, zeki ancak motivasyon eksikliği var.)



















1693) motor; (isim)













motor, makine, araba










Now you can start the motor. (Motoru şimdi çalıştırabilirsin.)



















1694) mount; (fiil, isim)










binmek, üzerine çıkmak, oturtmak   i.; dağ, tepe




He mounted the platform and started to dance. (Platformun üzerine çıktı ve dans etmeye başladı.)



















1695) mountain; (isim)










dağ
















Mount Ararat is the highest mountain in Turkey. (Ağrı Dağı, Türkiye’deki en yüksek dağdır.)



















1696) mouse; (isim)













fare,sıçan













I saw a big mouse in the garden. (Bahçede büyük bir fare gördüm.)



















1697)mouth;













ağız, gaga
















A snake’s mouth is  very flexible. (Bir yılanın ağzı oldukça esnektir.)



















1698) move;













i.; hamle, hareket, taşınma    f.; hareket etmek, yer değiştirmek, taşınmak

The bus was already moving when I got there. (Oraya vardığımda otobüs çoktan hareket etmişti.)



















1699) movement;













hareket, eylem, akım










There are various movements in our literature history. (Edebiyat tarihimizde birçok akım vardır.)



















1700)movie;













film, sinema filmi













The movie we wacthed last night was a waste of time. (Dün izlediğimiz film zaman kaybıydı.)



















1701) Mr;
















i.; bay  s.; bey













Let me introduce you Mr. Brown. (Sizi Bay Brown ile tanıştırıyım.)



















1702) Mrs;













i.; bayan (evli)   s.; hanım










Mrs. Yıldız is waiting for you in her office. (Bayan Yıldız sizi ofisinde bekliyor.)



















1703) Ms; (isim)













evli olmayan bayan













Ms. Green will be back shortly. (Bayan Green kısa sürede geri dönecek.)



















1704) much; (sıfat, zarf)










s.; fazla, çok   zf.; çok, fazlaca, hayli







I paid much money for these shoes. (Bu ayakkabılar için çok para ödedim.)



















1705) multiple; (sıfat)










çoklu, birkaç, çeşitli













We made multiple copies of the page. (Sayfanın çoklu fotokopisini çektik.)



















1706) murder; (fiil, isim)










f.; cinayet işlemek, öldürmek, katletmek   i.; cinayet, öldürme

What was the murder weapon? (Cinayet silahı neydi?)



















1707) muscle; (isim)













kas, adale













These exercises build muscle. (Bu egzersizler kas yapar.)



















1708) museum; (isim)










müze
















We visited a science museum in London. (Londra’da bir bilim müzesini ziyaret ettik.)



















1709) music;(isim)













müzik, nağme













His music style was very interesting. (Onun müzik tarzı çok ilginçti.)




















Yüklə 0,65 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   88   89   90   91   92   93   94   95   ...   114




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin