|
|
səhifə | 26/36 | tarix | 29.03.2017 | ölçüsü | 3,33 Mb. | | #12849 |
|
Türkçe Transcript (*)
|
Vemin dûnihimâ cennetân(i)
|
Ali Bulaç Meali
|
Bu-ikisinin ötesinde iki cennet daha var.
|
Edip Yüksel Meali
|
O ikisinin ötesinde iki cennet daha var.
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
Bu ikisinden başka iki cennet daha vardır.
|
Süleyman Ateş Meali
|
Bu ikisinin ötesinde iki cennet daha var.
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
İkisinden başka, iki cennet daha var.
|
Yusuf Ali (English)
|
And besides these two, there are two other Gardens,- (5213) *
|
M. Pickthall (English)
|
And beside them are two other gardens,
|
Rahmân Suresi
64
مُدْهَامَّتَانِ
yemyeşildirler
|
Türkçe Transcript (*)
|
Mudhâmmetân(i)
|
Ali Bulaç Meali
|
Alabildiğine yemyeşildirler.
|
Edip Yüksel Meali
|
Yemyeşildirler.
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
(Bu cennetler) yemyeşildirler.
|
Süleyman Ateş Meali
|
Yemyeşildirler.
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
İkisi de yeşil mi yeşil...
|
Yusuf Ali (English)
|
Dark-green in colour(5214) (from plentiful watering). *
|
M. Pickthall (English)
|
Dark green with foliage.
|
Rahmân Suresi
66
فِيهِمَا
ikisinde de vardır
|
عَيْنَانِ
iki kaynak
|
نَضَّاخَتَانِ
fışkıran
|
Türkçe Transcript (*)
|
Fîhimâ ‘aynâni naddâḣatân(i)
|
Ali Bulaç Meali
|
İçlerinde durmaksızın fışkırıp-akan iki pınar vardır.
|
Edip Yüksel Meali
|
İkisinde de fışkıran iki kaynak vardır.
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
İkisinde de fışkıran iki kaynak vardır.
|
Süleyman Ateş Meali
|
İkisinde de fışkıran iki kaynak var.
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
İkisinde de iki kaynak var, sürekli fışkıran.
|
Yusuf Ali (English)
|
In them (each) will be two Springs pouring forth water(5215) in continuous abundance: *
|
M. Pickthall (English)
|
Wherein are two abundant springs.
|
Rahmân Suresi
68
فِيهِمَا
ikisinde de vardır
|
فَاكِهَةٌ
meyva
|
وَنَخْلٌ
ve hurma
|
وَرُمَّانٌ
ve nar
|
Türkçe Transcript (*)
|
Fîhimâ fâkihetun ve naḣlun ve rummân(un)
|
Ali Bulaç Meali
|
İçlerinde (her türden) meyve, eşsiz-hurma ve eşsiz-nar vardır.
|
Edip Yüksel Meali
|
Her ikisinde de meyvalar, hurmalar ve narlar vardır.
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
İkisinde de her türlü meyva, hurma ve nar vardır.
|
Süleyman Ateş Meali
|
İkisinde de meyva, hurma ve nar var.
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
İkisinde de meyve, hurma ve nar var.
|
Yusuf Ali (English)
|
In them will be Fruits, and dates and pomegranates:(5216) *
|
M. Pickthall (English)
|
Wherein is fruit, the date palm and pomegranate
|
Rahmân Suresi
70
فِيهِنَّ
onlarda vardır
|
خَيْرَاتٌ
iyi huylu (kadınlar)
|
حِسَانٌ
güzel
|
Türkçe Transcript (*)
|
Fîhinne ḣayrâtun hisân(un)
|
Ali Bulaç Meali
|
Orada huyları güzel, yüzleri güzel kadınlar vardır.
|
Edip Yüksel Meali
|
Her ikisinde de iyilikler, güzellikler vardır.
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
İçlerinde güzel huylu, güzel yüzlü kadınlar vardır.
|
Süleyman Ateş Meali
|
Onlarda da iyi huylu, güzel kadınlar var.
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
İçlerinde iyi mi iyi, güzel mi güzel hanımlar var.
|
Yusuf Ali (English)
|
In them will be fair (Companions), good, beautiful;- (5217) *
|
M. Pickthall (English)
|
Wherein (are found) the good and beautiful.
|
Rahmân Suresi
72
حُورٌ
huriler
|
مَقْصُورَاتٌ
kapanmış
|
فِي الْخِيَامِ
çadırlara
|
Türkçe Transcript (*)
|
Hûrun maksûrâtun fî-lḣiyâm(i)
|
Ali Bulaç Meali
|
Otağlar içinde korunmuş huri kadınlar.
|
Edip Yüksel Meali
|
Çadırlara kapanmış güzeller
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
Çadırlar içerisinde gözlerini yalnız kocalarına çevirmiş hûriler vardır.
|
Süleyman Ateş Meali
|
Çadırlara kapanmış huriler.
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
Çadırlar içinde bekletilen huriler var.
|
Yusuf Ali (English)
|
Companions restrained (as to(5218) their glances), in (goodly) pavilions;-(5219) *
|
M. Pickthall (English)
|
Fair ones, close guarded in pavilions
|
Rahmân Suresi
74
لَمْ يَطْمِثْهُنَّ
onlara temas etmemiştir
|
إِنْسٌ
insan
|
قَبْلَهُمْ
bunlardan önce
|
وَلَا جَانٌّ
ne de cin
|
Türkçe Transcript (*)
|
Lem yatmiśhunne insun kablehum velâ cân(nun)
|
Ali Bulaç Meali
|
Bundan önce kendilerine ne bir insan, ne bir cin dokunmuştur.
|
Edip Yüksel Meali
|
Daha önce onlara ne insan ne de cin dokunmamıştı.
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
Bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur.
|
Süleyman Ateş Meali
|
Bunlardan önce onları ne insan, ne de cin kanatmamıştır.
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
Daha önce onları ne cin kirletmiştir ne de insan.
|
Yusuf Ali (English)
|
Whom no man or Jinn before them has touched;-
|
M. Pickthall (English)
|
Whom neither man nor jinn will have touched before them
|
Rahmân Suresi
76
مُتَّكِئِينَ
yaslanırlar
|
عَلَىٰ رَفْرَفٍ
yastıklara
|
خُضْرٍ
yeşil
|
وَعَبْقَرِيٍّ
ve döşeklere
|
حِسَانٍ
harikulade güzel
|
Türkçe Transcript (*)
|
Mutteki-îne ‘alâ rafrafin ḣudrin ve’abkariyyin hisân(in)
|
Ali Bulaç Meali
|
Yeşil yastıklara ve çarpıcı güzellikteki döşeklere yaslanırlar.
|
Edip Yüksel Meali
|
Yeşil yastıklara ve işlemeli halılara yaslanırlar.
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
Yeşil yastıklara ve hârikulâde güzel işlemeli döşeklere yaslanırlar.
|
Süleyman Ateş Meali
|
(Cennettekiler) Yeşil yastıklara ve harikulade güzel işlemeli döşeklere yaslanırlar.
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
Yeşil yastıklarda, emsalsiz döşekler üzerinde yatarlar yan.
|
Yusuf Ali (English)
|
Reclining on green Cushions(5220) and rich Carpets of beauty. *
|
M. Pickthall (English)
|
Reclining on green cushions and fair carpets.
|
Rahmân Suresi
77
فَبِأَيِّ
şimdi hangi?
|
آلَاءِ
ni'metlerini
|
رَبِّكُمَا
Rabbinizin
|
تُكَذِّبَانِ
yalanlıyorsunuz
|
Türkçe Transcript (*)
|
Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)
|
Ali Bulaç Meali
|
Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
|
Edip Yüksel Meali
|
Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
|
Süleyman Ateş Meali
|
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan?
|
Yusuf Ali (English)
|
Then which of the favours of your Lord will ye deny?
|
M. Pickthall (English)
|
Which is it, of the favours of your Lord, that ye deny?
|
Rahmân Suresi
78
تَبَارَكَ
ne yücedir
|
اسْمُ
adı
|
رَبِّكَ
Rabbinin
|
ذِي
sahibi
|
الْجَلَالِ
büyüklük
|
وَالْإِكْرَامِ
ve ikram
|
|
|
|
|
|
|
Türkçe Transcript (*)
|
Tebârake-smu rabbike żî-lcelâli vel-ikrâm(i)
|
Ali Bulaç Meali
|
Celal ve ikram sahibi olan Rabbinin adı ne yücedir.
|
Edip Yüksel Meali
|
Görkemli ve Onurlu Rabbinin ismi ne yücedir!
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
Büyüklük ve ikram sahibi Rabbinin adı ne yücedir!
|
Süleyman Ateş Meali
|
Büyüklük ve ikram sahibi Rabbinin adı ne yücedir!
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
İkram ve kudret sahibi Rabbinin ismi öyle yüce ki...
|
Yusuf Ali (English)
|
Blessed be the name of thy Lord, full of Majesty, Bounty and Honour.(5221) *
|
M. Pickthall (English)
|
Blessed be the of thy Lord, Mighty and Glorious!
|
Rûm Suresi
15
فَأَمَّا الَّذِينَ آمَنُوا
inananlar
|
وَعَمِلُوا
ve yapanlar
|
الصَّالِحَاتِ
iyi işler
|
فَهُمْ
onlar
|
فِي
içinde
|
رَوْضَةٍ
bir bahçe
|
يُحْبَرُونَ
neş'elendirilirler
|
|
|
|
|
|
Dostları ilə paylaş: |
|
|