Cennet : Âl-i İmrân Suresi



Yüklə 3,33 Mb.
səhifə34/36
tarix29.03.2017
ölçüsü3,33 Mb.
#12849
1   ...   28   29   30   31   32   33   34   35   36



Türkçe Transcript (*)

‘Uruben etrâbâ(n)

Ali Bulaç Meali

Eşlerine sevgiyle tutkun (ve) hep yaşıt,

Edip Yüksel Meali

Mükemmel biçimde eşlenmişlerdir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Hep yaşıt sevgililer,

Süleyman Ateş Meali

Hep yaşıt sevgililer;

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yaşıt cilveli dilberler halinde,

Yusuf Ali (English)

Beloved (by nature), equal in age,-

M. Pickthall (English)

Lovers, friends,

Vâkı’a Suresi
38


لِأَصْحَابِ

adamları için



الْيَمِينِ

sağın




Türkçe Transcript (*)

Li-ashâbi-lyemîn(i)

Ali Bulaç Meali

'Ashab-ı Yemin' olanlar için.

Edip Yüksel Meali

Sağ tarafta olanlar içindir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Sağın adamları içindir.

Süleyman Ateş Meali

Sağın adamları için.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Uğur ve mutluluk yâranı için.

Yusuf Ali (English)

For the Companions of the Right Hand.

M. Pickthall (English)

For those on the right hand;

Vâkı’a Suresi
39


ثُلَّةٌ

bir bölümü



مِنَ الْأَوَّلِينَ

öncekilerdendir





Türkçe Transcript (*)

Śulletun mine-l-evvelîn(e)

Ali Bulaç Meali

(Bunların) Birçoğu geçmiş (ümmet)lerden,

Edip Yüksel Meali

Onların bir çoğu önceki nesillerdendir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Bir çoğu öncekilerdendir.

Süleyman Ateş Meali

(Bu sağcıların) Bir bölümü öncekilerdendir,

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bir bölümü öncekilerden.

Yusuf Ali (English)

A (goodly) number from those of old,(5241) *

M. Pickthall (English)

A multitude of those of old

Vâkı’a Suresi
40


وَثُلَّةٌ

bir bölümü de



مِنَ الْآخِرِينَ

sonrakilerdendir





Türkçe Transcript (*)

Ve śulletun mine-l-âḣirîn(e)

Ali Bulaç Meali

Birçoğu da sonrakilerdendir.

Edip Yüksel Meali

Onların bir çoğu da sonraki nesillerdendir. *

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Bir çoğu da sonrakilerdendir.

Süleyman Ateş Meali

Bir bölümü de sonrakilerdendir.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bir bölümü de sonrakilerden.

Yusuf Ali (English)

And a (goodly) number from those of later times.

M. Pickthall (English)

And a multitude of those of later time.

Tûr Suresi
28


إِنَّا

biz


كُنَّا

idik


مِنْ قَبْلُ

bundan önce



نَدْعُوهُۖ

yalnız O'na yalvarır



إِنَّهُ

çünkü O


هُوَ

O'dur


الْبَرُّ

iyilik eden



الرَّحِيمُ

esirgeyen

















Türkçe Transcript (*)

İnnâ kunnâ min kablu ned’ûh(u)(s) innehu huve-lberru-rrahîm(u)

Ali Bulaç Meali

'Şüphesiz, biz bundan önce O'na dua (kulluk) ederdik. Gerçekten O, iyiliği bol, esirgemesi çok olanın ta kendisidir.'

Edip Yüksel Meali

"Biz daha önce O'na yalvarırdık; O, İyilik edendir, Rahimdir."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

"Gerçekten biz bundan önce O'na yalvarıyorduk. Çünkü iyilik eden, esirgeyen ancak O'dur."

Süleyman Ateş Meali

Biz bundan önce yalnız O'na yalvarır(bizi korumasını O'ndan niyaz eder)dik. Çünkü iyilik eden, esirgeyen O'dur, O.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Biz önceden O'na yakarıyorduk. Çünkü O'dur Berr, cömertçe iyilik eden; O'dur rahmeti sınırsız olan."

Yusuf Ali (English)

"Truly, we did call unto Him from of old: truly it is He, the Beneficent, the Merciful!"(5062) *

M. Pickthall (English)

Lo! we used to pray unto Him of old. Lo! He is the Benign, the Merciful.

Yâsîn Suresi
55


إِنَّ

şüphesiz


أَصْحَابَ

halkı


الْجَنَّةِ

cennet


الْيَوْمَ

o gün


فِي

içinde


شُغُلٍ

bir iş


فَاكِهُونَ

eğlenirler




















Türkçe Transcript (*)

İnne ashâbe-lcenneti-lyevme fî şuġulin fâkihûn(e)

Ali Bulaç Meali

Gerçek şu ki, bugün cennet halkı, 'sevinç ve mutluluk dolu' bir meşguliyet içindedirler.

Edip Yüksel Meali

Cennet halkı o gün zevk ve eğlence ile meşguldürler.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Gerçekten cennetlik olanlar bugün bir meşguliyet içinde zevk etmektedirler.

Süleyman Ateş Meali

O gün cennet halkı, bir iş içinde eğlenirler.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

O gün cennet halkı bir uğraş içinde eğlenip ferahlamaktadır.

Yusuf Ali (English)

Verily the Companions(4001) of the Garden shall that Day have joy in all that they do; *

M. Pickthall (English)

Lo! those who merit paradise this day are happily employed,

Yâsîn Suresi
56


هُمْ

kendileri



وَأَزْوَاجُهُمْ

ve eşleri



فِي ظِلَالٍ

gölgelerde



عَلَى الْأَرَائِكِ

koltuklara



مُتَّكِئُونَ

yaslanmışlardır





Türkçe Transcript (*)

Hum ve ezvâcuhum fî zilâlin ‘alâ-l-erâ-iki mutteki-ûn(e)

Ali Bulaç Meali

Kendileri ve eşleri, gölgeliklerde, tahtlar üzerinde yaslanmışlardır.

Edip Yüksel Meali

Eşleriyle birlikte gölgeliklerde, koltuklara yaslanmışlardır.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Kendileri ve eşleri gölgelerde koltuklar üzerine kurulmuşlardır.

Süleyman Ateş Meali

Kendileri ve eşleri, gölgelerde, koltuklara yaslanmışlardır.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Kendileri ve eşleri, gölgeliklerde, koltuklar üzerinde yaslanmışlardır.

Yusuf Ali (English)

They and their associates(4002) will be in groves of (cool) shade, reclining on Thrones (of dignity); *

M. Pickthall (English)

They and their wives, in pleasant shade, on thrones reclining;

Yâsîn Suresi
57


لَهُمْ

onlar için vardır



فِيهَا

orada


فَاكِهَةٌ

meyvalar


وَلَهُمْ

ve onlar için vardır



مَا يَدَّعُونَ

istedikleri her şey





Türkçe Transcript (*)

Lehum fîhâ fâkihetun velehum mâ yedde’ûn(e)

Ali Bulaç Meali

Orada taptaze-meyveler onların ve istek duydukları her şey onlarındır.

Edip Yüksel Meali

Onlar için meyveler ve istedikleri her şey vardır.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Onlara orada bir meyve vardır. İsteyecekleri her şey onlarındır.

Süleyman Ateş Meali

Orada onlar için meyvalar ve istedikleri her şey vardır.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Orada kendileri için meyveler var. İstedikleri her şey kendilerinin olacak.

Yusuf Ali (English)

(Every) fruit (enjoyment)(4003) will be there for them; they shall have whatever they call for; *

M. Pickthall (English)

Theirs the fruit (of their good deeds) and theirs (all) that they ask;

Yâsîn Suresi
58


سَلَامٌ

selam (vardır)



قَوْلًا

sözle


مِنْ رَبٍّ

Rabden


رَحِيمٍ

çok esirgeyen





Türkçe Transcript (*)

Selâmun kavlen min rabbin rahîm(in)

Ali Bulaç Meali

Çok esirgeyen Rabb'dan onlara bir de sözlü 'Selam' (vardır).

Edip Yüksel Meali

Rahim olan Rab'den söz olarak "selam" vardır.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

(Onlara) Rahîm olan Rab'den "selâm" sözü vardır.

Süleyman Ateş Meali

Çok esirgeyen Rabden (onlara) sözle selam (vardır).

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Rahîm Rab'den bir de sözlü selam!

Yusuf Ali (English)

"Peace!" - a Word(4004) (of salutation) from a Lord Most Merciful! *

M. Pickthall (English)

The word from a Merciful Lord (for them) is: Peace!

Yûnus Suresi
9


إِنَّ

şüphesiz


الَّذِينَ آمَنُوا

iman edip



وَعَمِلُوا

ve ameller işleyenleri



الصَّالِحَاتِ

salih


يَهْدِيهِمْ

doğru yola iletir



رَبُّهُمْ

Rableri


بِإِيمَانِهِمْۖ

imanları dolayısıyla



تَجْرِي

akar


مِنْ تَحْتِهِمُ

onların altlarından



الْأَنْهَارُ

ırmaklar


فِي جَنَّاتِ

cennetlerinde



النَّعِيمِ

naim






















Türkçe Transcript (*)

İnne-lleżîne âmenû ve’amilû-ssâlihâti yehdîhim rabbuhum bi-îmânihim(s) tecrî min tahtihimu-l-enhâru fî cennâti-nna’îm(i)

Ali Bulaç Meali

İman edenler ve salih amellerde bulunanlar da, Rableri onları imanları dolayısıyla altından ırmaklar akan, nimetlerle donatılmış cennetlere yöneltip-iletir (hidayet eder).

Edip Yüksel Meali

İnanıp erdemli işler yapanlara gelince, Rab'leri inançlarından dolayı onları doğruya iletir. Nimet cennetlerinde ayaklarının altından ırmaklar akar.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Hiç şüphesiz iman edip salih ameller işleyenleri, imanlarından dolayı Rableri hidayete erdirir. Naîm cennetlerinde altlarından ırmaklar akar durur.

Süleyman Ateş Meali

İnanıp iyi işler yapanlara gelince imanlarından dolayı Rableri, onları altlarından ırmaklar akan ni'met cennetlerine iletir.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İman edip hayra ve barışa yönelik amel sergileyenlere gelince, Rableri onları imanlarıyla doğruya ve güzele iletir. Nimetlerle dolu cennetlerde onların altlarından ırmaklar akacaktır.

Yusuf Ali (English)

Those who believe, and work righteousness,- their Lord will guide them because of their Faith:(1396) beneath them will flow rivers in gardens of bliss. *

M. Pickthall (English)

Lo! those who believe and do good works, their Lord guideth them by their faith. Rivers will flow beneath them in the Gardens of Delight,

Yûnus Suresi
10


دَعْوَاهُمْ

onların duaları



فِيهَا

orada


سُبْحَانَكَ

senin şanın pek yücedir



اللَّهُمَّ

Ey Allah'ım



وَتَحِيَّتُهُمْ

ve dilekleri de



فِيهَا

aralarındaki



سَلَامٌۚ

Selâm'dır



وَآخِرُ

sonu ise


دَعْوَاهُمْ

dualarının



أَنِ الْحَمْدُ

hamdolsun'dur



لِلَّهِ

Allah'a


رَبِّ

Rabbi


الْعَالَمِينَ

alemlerin


















Yüklə 3,33 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   28   29   30   31   32   33   34   35   36




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin