Cennet : Âl-i İmrân Suresi



Yüklə 3,33 Mb.
səhifə27/36
tarix29.03.2017
ölçüsü3,33 Mb.
#12849
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   36



Türkçe Transcript (*)

Feemmâ-lleżîne âmenû ve’amilû-ssâlihâti fehum fî ravdatin yuhberûn(e)

Ali Bulaç Meali

Böylece iman edip salih amellerde bulunanlar; artık onlar 'bir cennet bahçesinde' 'sevinç içinde ağırlanırlar'.

Edip Yüksel Meali

İnanıp erdemli davrananlar ise bir bahçe içinde neşelendirilirler.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Şimdi iman edip salih ameller yapmış olanlara gelince, onlar bir bahçe içinde neşelenirler.

Süleyman Ateş Meali

İnanıp iyi işler yapanlar, onlar (çiçekli, ırmaklı) bir bahçe içinde neş'elendirilirler.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onlar bir bahçe içinde mutlu kılınırlar.

Yusuf Ali (English)

Then those who have believed and worked righteous deeds, shall be made happy in a Mead of Delight.

M. Pickthall (English)

As for those who believed and did good works, they will be made happy in a Garden.

Sâd Suresi
40


وَإِنَّ

ve şüphesiz



لَهُ

onun için vardır



عِنْدَنَا

bizim yanımızda



لَزُلْفَىٰ

bir yakınlık



وَحُسْنَ

ve güzel


مَآبٍ

bir gelecek























Türkçe Transcript (*)

Ve-inne lehu ‘indenâ lezulfâ ve husne meâb(in)

Ali Bulaç Meali

Şüphesiz, onun Bizim katımızda gerçekten bir yakınlığı ve varılacak güzel bir yeri vardır.

Edip Yüksel Meali

Onun bizim yanımızda yakınlığı ve güzel yeri vardı.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Şüphesiz ki ona huzurumuzda bir yakınlık ve güzel bir makam vardır.

Süleyman Ateş Meali

Onun için, bizim yanımızda bir yakınlık ve güzel bir gelecek de vardır.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ve gerçekten, katımızda onun bir yakınlığı ve güzel bir geleceği vardı.

Yusuf Ali (English)

And he enjoyed, indeed,(4197) a Near Approach to Us, and a beautiful Place of (Final) Return. *

M. Pickthall (English)

And lo! he hath favour with Us, and a happy journey's end.

Sâd Suresi
49


هَٰذَا

bu


ذِكْرٌۚ

bir hatırlamadır



وَإِنَّ

ve gerçekten



لِلْمُتَّقِينَ

korunanlar için vardır



لَحُسْنَ

güzel


مَآبٍ

bir gelecek























Türkçe Transcript (*)

Hâżâ żikr(un)(c) ve-inne lilmuttekîne lehusne meâb(in)

Ali Bulaç Meali

Bu, bir zikr'dir. Şüphesiz muttakiler için, elbette varılacak güzel bir yer vardır.

Edip Yüksel Meali

Bu bir mesajdır: Erdemliler için güzel bir gelecek,

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

İşte bu bir öğüttür. Şüphesiz korunan müttakiler için herhalde güzel bir istikbal (güzel bir dönüş yeri) vardır.

Süleyman Ateş Meali

Bu, bir hatırlamadır. Korunanlar için güzel bir gelecek vardır:

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bir hatırlatmadır bu! Korunup sakınanlar için elbette güzel bir gelecek vardır.

Yusuf Ali (English)

This is a Message (of admonition): and verily, for the Righteous,(4206) is a beautiful Place of (Final) Return,- *

M. Pickthall (English)

This is a reminder. And lo! for those who ward off (evil) is a happy journey's end,

Sâd Suresi
50


جَنَّاتِ

cennetleri



عَدْنٍ

Adn


مُفَتَّحَةً

açılmış


لَهُمُ

kendilerine



الْأَبْوَابُ

kapıları




Türkçe Transcript (*)

Cennâti ‘adnin mufettehaten lehumu-l-ebvâb(u)

Ali Bulaç Meali

Adn cennetleri; kapılar onlara açılmıştır.

Edip Yüksel Meali

Ve kapıları kendilerine açılmış Adn cennetleri vardır.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Bütün kapıları kendilerine açılmış olan Adn cennetleri vardır.

Süleyman Ateş Meali

Kapıları kendilerine açılmış Adn cennetleri.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Kapıları kendilerine açılmış Adn cennetleri.

Yusuf Ali (English)

Gardens of Eternity, whose doors will (ever) be open to them;(4207) *

M. Pickthall (English)

Gardens of Eden, whereof the gates are opened for them.

Sâd Suresi
51


مُتَّكِئِينَ

(koltuklara) yaslanılar



فِيهَا

orada


يَدْعُونَ

isterler


فِيهَا

orada


بِفَاكِهَةٍ

meyva


كَثِيرَةٍ

bir çok


وَشَرَابٍ

ve içki



















Türkçe Transcript (*)

Mutteki-îne fîhâ yed’ûne fîhâ bifâkihetin keśîratin ve şerâb(in)

Ali Bulaç Meali

İçinde yaslanıp-dayanmışlardır; orada birçok meyve ve şarap istemektedirler.

Edip Yüksel Meali

Orada konfor içinde bol meyve ve içecek isterler.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

İçlerine kurularak orada birçok yemişle, bambaşka bir içki isteyeceklerdir.

Süleyman Ateş Meali

Orada (koltuklara) yaslanarak bir çok meyva ve içki isterler.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Orada, yaslanmış olarak birçok meyve ve içecek isterler.

Yusuf Ali (English)

Therein will they recline (at ease): Therein can they call (at pleasure) for fruit in abundance,(4208) and (delicious) drink; *

M. Pickthall (English)

Wherein, reclining, they call for plenteous fruit and cool drink (that is) therein.

Sâd Suresi
52


وَعِنْدَهُمْ

yanlarında vardır



قَاصِرَاتُ

diken


الطَّرْفِ

bakışlarını



أَتْرَابٌ

yaşıt dilberler





Türkçe Transcript (*)

Ve ’indehum kâsirâtu-ttarfi etrâb(un)

Ali Bulaç Meali

Ve yanlarında bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş yaşıt kadınlar vardır.

Edip Yüksel Meali

Yanlarında gözlerinin içine bakan yaşıtları vardır.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Yanlarında da bakışları yalnız kocalarına dönük hep aynı yaşta dilberler vardır.

Süleyman Ateş Meali

Yanlarında da bakışlarını yalnız (kocalarına) diken (kendileriyle) yaşıt dilberler vardır.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yanlarında, bakışlarını eşlerine yöneltmiş yaşıt dilberler vardır.

Yusuf Ali (English)

And beside them will be chaste women restraining(4209) their glances, (companions) of equal age.(4210) *

M. Pickthall (English)

And with them are those of modest gaze, companions.

Sâd Suresi
53


هَٰذَا

işte budur



مَا تُوعَدُونَ

size söz verilen



لِيَوْمِ

günü için



الْحِسَابِ

hesap




Türkçe Transcript (*)

Hâżâ mâ tû’adûne liyevmi-lhisâb(i)

Ali Bulaç Meali

İşte hesap günü size va'dedilen budur.

Edip Yüksel Meali

Hesap Günü için size söz verilen budur.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

O hesap günü için size vaad edilen işte budur.

Süleyman Ateş Meali

İşte, hesap günü için size söz verilen budur!

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Hesap günü için size vaat edilen işte budur.

Yusuf Ali (English)

Such is the Promise made, to you for the Day of Account!

M. Pickthall (English)

This it is that ye are promised for the Day of Reckoning.

Sâd Suresi
54


إِنَّ

doğrusu


هَٰذَا

bu


لَرِزْقُنَا

bizim rızkımızın



مَا

yoktur


لَهُ

onun


مِنْ نَفَادٍ

bitip tükenmesi























Türkçe Transcript (*)

İnne hâżâ lerizkunâ mâ lehu min nefâd(in)

Ali Bulaç Meali

Şüphesiz bu, Bizim (ihsan ettiğimiz) rızkımızdır, bitip tükenmesi de yok.

Edip Yüksel Meali

Bizim bu rızkımız tükenmez.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

İşte bu, bizim rızkımız; muhakkak ki ona hiç tükenmek yoktur.

Süleyman Ateş Meali

Doğrusu bizim bu rızkımızın bitip tükenmesi yoktur!

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İşte bu, bizim verdiğimiz rızıktır elbette. Bitip tükenmesi yoktur onun.

Yusuf Ali (English)

Truly such will be Our Bounty (to you); it will never fail;-

M. Pickthall (English)

Lo! this in truth is Our provision, which will never waste away.

Sâffât Suresi
40


إِلَّا

(ve) hariçtir



عِبَادَ

kulları


اللَّهِ

Allah'ın


الْمُخْلَصِينَ

halis




Türkçe Transcript (*)

İllâ ‘ibâda(A)llâhi-lmuḣlesîn(e)

Ali Bulaç Meali

Ancak muhlis olan Allah'ın kulları başka.

Edip Yüksel Meali

Kendilerini sadece ALLAH'a adamış kulları hariç.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Sadece Allah'ın ihlaslı kulları müstesnadır.

Süleyman Ateş Meali

Ancak Allah'ın halis kulları bu cezanın dışındadır.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Allah'ın içtenliğe erdirilmiş temiz kulları başkadır.

Yusuf Ali (English)

But the sincere (and devoted) Servants of Allah,-

M. Pickthall (English)

Save single minded slaves of Allah;

Sâffât Suresi
41


أُولَٰئِكَ

işte


لَهُمْ

onlar için vardır



رِزْقٌ

bir rızık



مَعْلُومٌ

bilinen




Türkçe Transcript (*)

Ulâ-ike lehum rizkun ma’lûm(un)

Ali Bulaç Meali

İşte onlar; onlar için bilinen bir rızık vardır;

Edip Yüksel Meali

Onlar bilinen bir rızkı haketmişlerdir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

İşte onlar için belli bir rızık vardır.

Süleyman Ateş Meali

Onlar için bilinen bir rızık vardır.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Onlar için belirlenmiş bir rızık vardır.

Yusuf Ali (English)

For them is a Sustenance(4060) determined,(4061) *

M. Pickthall (English)

For them there is a known provision,

Sâffât Suresi
42


فَوَاكِهُۖ

(türlü) meyvalar



وَهُمْ

ve onlar


مُكْرَمُونَ

ağırlanırlar



Yüklə 3,33 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   36




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin