|
|
səhifə | 25/36 | tarix | 29.03.2017 | ölçüsü | 3,33 Mb. | | #12849 |
|
(*)
|
Selâmun ‘aleykum bimâ sabertum feni’me ‘ukbâ-ddâr(i)
|
Ali Bulaç Meali
|
'Sabrettiğinize karşılık selam size. (Dünya) Yurdun(un) sonu ne güzel.'
|
Edip Yüksel Meali
|
"Sabrettiğinizden ötürü selam (barış ve huzur) size olsun. Bu ne güzel son durak!"
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
"Sabrettiğiniz için size selam olsun. Ahiret yurdu ne güzeldir!"
|
Süleyman Ateş Meali
|
Sabretmenize karşılık selam size, yurdun sonu ne güzel! (derler).
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
"Selam size, sabrettiğiniz için! Ne güzeldir şu sonsuzluk yurdu!" derler.
|
Yusuf Ali (English)
|
"Peace unto you for that ye persevered in patience! Now how excellent is the final home!"
|
M. Pickthall (English)
|
(Saying): Peace be unto you because ye persevered. Ah, passing sweet will be the sequel of the (heavenly) Home.
|
Rahmân Suresi
46
وَلِمَنْ
kimseler için vardır
|
خَافَ
korkan
|
مَقَامَ
divanında durmaktan
|
رَبِّهِ
Rabbinin
|
جَنَّتَانِ
iki cennet
|
Türkçe Transcript (*)
|
Velimen ḣâfe makâme rabbihi cennetân(i)
|
Ali Bulaç Meali
|
Rabbin makamından korkan kimse için ise iki cennet vardır.
|
Edip Yüksel Meali
|
Rabbinin görkeminden korkan (cin ve insan) lar için iki cennet vardır.
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
Rabbinin makamından korkan kimselere iki cennet vardır.
|
Süleyman Ateş Meali
|
Rabbinin divanında dur(up hesap ver)mekten korkan kimseye iki cennet var.
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
Rabbinin makamından korkan kimseye iki cennet var.
|
Yusuf Ali (English)
|
But for such as fear the time when they will stand before (the Judgment Seat(5204) of) their Lord, there will be two Gardens-(5205) *
|
M. Pickthall (English)
|
But for him who feareth the standing before his Lord there are two gardens.
|
Rahmân Suresi
47
فَبِأَيِّ
şimdi hangi?
|
آلَاءِ
ni'metlerini
|
رَبِّكُمَا
Rabbinizin
|
تُكَذِّبَانِ
yalanlıyorsunuz
|
Türkçe Transcript (*)
|
Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)
|
Ali Bulaç Meali
|
Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
|
Edip Yüksel Meali
|
Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
|
Süleyman Ateş Meali
|
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayabilirsiniz yalan?
|
Yusuf Ali (English)
|
Then which of the favours of your Lord will ye deny?-
|
M. Pickthall (English)
|
Which is it, of the favours of your Lord, that ye deny?
|
Rahmân Suresi
48
ذَوَاتَا
ikisinin de vardır
|
أَفْنَانٍ
çeşitli ağaçları meyvaları
|
Türkçe Transcript (*)
|
Żevâtâ efnân(in)
|
Ali Bulaç Meali
|
Çeşit çeşit 'inceliklere ve güzelliklere' (veya her türden sık ağaçlara) sahiptirler.
|
Edip Yüksel Meali
|
Türlü besinlerle doludur her ikisi.
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
İkisinin de çeşitli ağaçları, meyvaları vardır.
|
Süleyman Ateş Meali
|
İkisinin de çeşitli ağaçları, meyvaları var.
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
İkisi de çeşit çeşit ağaçlarla/bitkilerle doludur.
|
Yusuf Ali (English)
|
Containing all kinds (of trees and delights);-
|
M. Pickthall (English)
|
Of spreading branches.
|
Rahmân Suresi
50
فِيهِمَا
ikisinde de vardır
|
عَيْنَانِ
iki kaynak
|
تَجْرِيَانِ
akıp giden
|
Türkçe Transcript (*)
|
Fîhimâ ‘aynâni tecriyân(i)
|
Ali Bulaç Meali
|
İkisinde de akmakta olan iki pınar vardır.
|
Edip Yüksel Meali
|
İçlerinde akan pınarlar vardır.
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
İkisinde de akıp giden iki kaynak vardır.
|
Süleyman Ateş Meali
|
İkisinde de akıp giden iki kaynak var.
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
O cennetlerde iki nehir var, kaynayıp akan.
|
Yusuf Ali (English)
|
In them (each) will be two Springs flowing (free);(5206) *
|
M. Pickthall (English)
|
Wherein are two fountains flowing.
|
Rahmân Suresi
52
فِيهِمَا
ikisinde de vardır
|
مِنْ كُلِّ
hepsinden
|
فَاكِهَةٍ
meyvaların
|
زَوْجَانِ
iki çift
|
Türkçe Transcript (*)
|
Fîhimâ min kulli fâkihetin zevcân(i)
|
Ali Bulaç Meali
|
İkisinde de her meyveden iki çift vardır.
|
Edip Yüksel Meali
|
İkisinde de her meyveden iki çeşit vardır.
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
İkisinde de her türlü meyvadan çift çift vardır.
|
Süleyman Ateş Meali
|
İkisinde de her meyvadan iki çift var.
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
O cennetlerde iki çift var her meyvadan.
|
Yusuf Ali (English)
|
In them will be Fruits of every kind, two and two.(5207) *
|
M. Pickthall (English)
|
Wherein is every kind of fruit in pairs.
|
Rahmân Suresi
54
مُتَّكِئِينَ
yaslanırlar
|
عَلَىٰ فُرُشٍ
yataklara
|
بَطَائِنُهَا
astarları
|
مِنْ إِسْتَبْرَقٍۚ
kalın atlastan
|
وَجَنَى
ve devşirmesi (meyvelerin)
|
الْجَنَّتَيْنِ
iki cennetin
|
دَانٍ
yakındır
|
|
|
|
|
|
Türkçe Transcript (*)
|
Mutteki-îne ‘alâ furuşin betâ-inuhâ min istebrak(in)(c) ve cenâ-lcenneteyni dân(in)
|
Ali Bulaç Meali
|
Astarları, ağır işlenmiş atlastan yataklar üzerinde yaslanırlar. İki cennetin de meyve-devşirmesi (ordakilere) yakın (kolay)dır.
|
Edip Yüksel Meali
|
Astarları atlastan yataklara yaslanırlar, her iki cennetin meyveleri pek yakındır.
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
Astarları atlastan yataklara yaslanırlar. İki cennetin de devşirmesi yakındır.
|
Süleyman Ateş Meali
|
(Orada) Astarları kalın atlastan yataklara yaslanırlar. İki cennetin de devşirmesi yakındır. *
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
Astarları atlastan döşeklere yaslanırlar. İki cennetin meyveleri elle alınacak kadar yakındır.
|
Yusuf Ali (English)
|
They will recline on Carpets, whose inner linings will be of rich brocade: the Fruit of the Gardens will be near (and easy of reach).(5208) *
|
M. Pickthall (English)
|
Reclining upon couches lined with silk brocade, the fruit of both gardens near to hand.
|
Rahmân Suresi
56
فِيهِنَّ
orada vardır
|
قَاصِرَاتُ
(eşlerine) diken (dilberler)
|
الطَّرْفِ
bakışlarını
|
لَمْ يَطْمِثْهُنَّ
onlara temas etmemiştir
|
إِنْسٌ
insan
|
قَبْلَهُمْ
bunlardan önce
|
وَلَا جَانٌّ
ne de cin
|
|
|
|
|
|
Türkçe Transcript (*)
|
Fîhinne kâsirâtu-ttarfi lem yatmiśhunne insun kablehum velâ cân(nun)
|
Ali Bulaç Meali
|
Orada bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş kadınlar vardır ki, bundan önce kendilerine ne bir insan, ne bir cin dokunmuştur.
|
Edip Yüksel Meali
|
Oralarda, daha önce ne bir insan ne de bir cin tarafından dokunulmamış, bakışlarını dikmiş eşler vardır.
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
Oralarda gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş dilberler var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur.
|
Süleyman Ateş Meali
|
Onlarda bakışları kısa (yalnız kocalarına bakan) öyle dilberler de var ki, bunlardan önce onları ne insan, ne de cin kanatmamıştır.
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
O cennetlerde, bakışlarını eşlerine dikmiş öyle dilberler vardır ki, daha önce onları ne cin kirletmiştir ne de insan.
|
Yusuf Ali (English)
|
In them will be (Maidens),(5209) chaste, restraining their glances,(5210) whom no man or Jinn before them has touched;- *
|
M. Pickthall (English)
|
Therein are those of modest gaze, whom neither man nor jinn will have touched before them,
|
Rahmân Suresi
58
كَأَنَّهُنَّ
sanki onlar
|
الْيَاقُوتُ
yakut
|
وَالْمَرْجَانُ
ve mercandırlar
|
Türkçe Transcript (*)
|
Ke-ennehunne-lyâkûtu velmercân(u)
|
Ali Bulaç Meali
|
Sanki onlar yakut ve mercan gibidirler.
|
Edip Yüksel Meali
|
Onlar yakut ve mercan gibidirler.
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
Sanki onlar yâkut ve mercandırlar.
|
Süleyman Ateş Meali
|
Sanki onlar yakut ve mercandırlar.
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
Sanki yakut onlar, sanki mercan...
|
Yusuf Ali (English)
|
Like unto Rubies and coral.(5211) *
|
M. Pickthall (English)
|
(In beauty) like the jacinth and the coral stone.
|
Rahmân Suresi
60
هَلْ
değil midir?
|
جَزَاءُ
karşılığı
|
الْإِحْسَانِ
iyiliğin
|
إِلَّا
yalnız
|
الْإِحْسَانُ
iyilik
|
Türkçe Transcript (*)
|
Hel cezâu-l-ihsâni illâ-l-ihsân(u)
|
Ali Bulaç Meali
|
İhsanın karşılığı ihsandan başkası mıdır?
|
Edip Yüksel Meali
|
İyiliğin karşılığı, yalnız iyilik değil midir?
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
İyiliğin karşılığı, yalnız iyilik değil midir?
|
Süleyman Ateş Meali
|
İyiliğin karşılığı, yalnız iyilik değil midir?
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
İhsanın karşılığı sadece ihsan...
|
Yusuf Ali (English)
|
Is there any Reward for Good - other than Good?(5212) *
|
M. Pickthall (English)
|
Is the reward of goodness aught save goodness?
|
Rahmân Suresi
62
وَمِنْ دُونِهِمَا
ikisinin ötesinde var
|
جَنَّتَانِ
iki cennet (daha)
|
Dostları ilə paylaş: |
|
|