Darabe meselen : örnek verdi, isnad etti



Yüklə 1,08 Mb.
səhifə63/100
tarix24.05.2020
ölçüsü1,08 Mb.
#31493
1   ...   59   60   61   62   63   64   65   66   ...   100
Arab Azer1



rabbâniyyîne

: kendini Rabb'e adamış

rabbe

: Rab

rabbe-hû

: onun Rabbi, kendi Rabbi

rabbe-hum

: onların Rabbi, Rab'leri

rabbe-ke

: senin Rabbin

rabbe-kum

: sizin Rabbiniz

rabbe-kum(u)

: Rabbinize karşı

rabbenâ

: Rabbimiz

rabbe-nâ

: Rabbimiz

rabbeyânî

: (ikisi) beni yetiştirdi, terbiye etti

rabbî

: benim Rabbim, benim efendim, beni besleyip koruyanım

rabbî allâhu

: Rabbim Allah

rabbi el arşi

: arşın Rabbi

rabbi ic'al

: Rabbim kıl, yap

rabbi ic'al lî

: Rabbim benim için kıl,ver

rabbi işrah

: Rabbim aç

rabbic'al (rabbi ic'al)

: Rabbim beni kıl, bana ver

rabbic'alnî (rabbi ic'al-nî)

: Rabbim beni kıl

rabbigfir (rabbi ıgfir)

: Rabbim mağfiret eyle

rabbi-hâ

: onun Rabbinin

rabbi-hâ

: Rab'leri

rabbi-hâ

: Rabbinin

rabbi-him

: onların Rab'leri, Rab'lerinin

rabbi-ke

: senin Rabbin, Rabbinin

rabbi-ki

: senin Rabbin

rabbi-kum

: Rabbiniz

rabbi-kumâ

: (siz) ikinizin Rabbi

rabbi-nâ

: Rabbimiz

rabbirciûni (rabbi irciû-ni)

: Rabbim beni geri döndür

rabbirhamhumâ

: Rabbim, ikisine de rahmet et

rabbiye

: benim Rabbim

rabbu

: Rabb

rabbu es semâvâti

: semaların (göklerin) Rabbi

rabbu-hâ

: onun Rabbi

rabbu-hu

: onun Rabbi

rabbu-hum

: onların Rabbi, Rab'leri

rabbu-humâ

: onların (o ikisinin) Rab'leri

rabbuke

: senin Rabbin

rabbu-ki

: senin Rabbin

rabbu-kum

: Rabbiniz

rabbu-nâ

: bizim Rabbimiz

rabbu-na ellezî

: bizim Rabbimiz ki o

rabbunallâhu (rabunâ allahu)

: bizim Rabbimiz Allah

rabihat

: kâr

râbiu-hum

: onların dördüncüsü

râbiyen

: üste çıkan, kabaran

râbiyeten

: çok şiddetli

racîmin

: recmedilmiş, taşlanmış

râciûne

: dönenler, dönecek olanlar

raculen

: bir adam (insan) hüviyetine

raculeyni

: iki kişi, iki adam

raculin

: bir adam

raculun

: bir adam

raculun

: bir erkek

raculun

: bir adam

raculunifterâ (raculun ifterâ)

: iftira eden bir adam

râddû-hu

: onu geri vereceğiz, döndüreceğiz

râddu-ke

: seni döndüren

radife

: tâbî oldu, peşine takıldı, arkasından geldi

radiye allâhu

: Allah razı oldu

râdıyeten

: razı olarak

râdiyetin

: razı olarak, razı olduğu

radıyyen

: razı olarak, razı olan

rae

: gördü

raet-hu

: onu gördü

raet-hum

: onları gördü

raev

: gördüler

raev-hu

: onu gördü

raevû

: gördüler

raevu el âyâti

: delilleri gördüler

raeyte

: sen gördün (görürsün)

raeyte-hum

: onları gördün

raeyte-ke

: senin görüşün

raeytum

: siz gördünüz

raeytumû-hu

: onu gördünüz

rafaa-hu

: onu yükseltti

ra'fetun

: şefkat, merhamet

râfi'atun

: yükselten, yükseltici

rafîkan

: arkadaş olarak, arkadaş

râga

: gizlice gidip geldi

ragaden

: bol bol, rahat

râgıbûne

: rağbet eden kimseleriz

rahîmen

: rahmet edici, rahmet nuru gönderen, rahim esması ile tecelli eden: rahim olan: merhametli, : Rahîm esması ile tecelli eden, rahmet nuru gönderen

rahime-nâ

: bize rahmet etse

rahîmin

: rahmet nuru gönderen

rahımnâ

: rahmet (merhamet) ettik

rahimte-hu

: sen ona rahmet ettin

rahîmun

: rahîmdir, rahmet nuru gönderendir, Rahîm esmasıyla tecelli edendir

rahmete

: rahmet

rahmete allâhi

: Allah'ın rahmeti

rahmete-hu

: rahmetini

rahmeten

: bir rahmet olarak

rahmeti allâhi

: Allah'ın rahmeti

rahmeti-hi

: onun rahmeti

rahmetillâhi (rahmeti allâhi)

: Allah'ın rahmeti

rahmetin

: rahmet

rahmeti-nâ

: bizim rahmetimiz

rahmetu allâhi

: Allah'ın rahmeti

rahmetu-hu

: onun rahmeti

rahmetun

: rahmet

rahtî

: arkadaş gurubu, raht

rahtın

: grup (on kişiden az)

râi-nâ

: bizi gözet (yahudi lisanında "ey ahmak" anlamında)

rakabetin

: bir köle

rakabetin

: köle

râkian

: rükû ederek, huşû ile eğilerek

rakibâ

: (ikisi) bindi

rakîben

: murakebe ederek, denetleyerek, kontrol eden

rakîben

: murakabe eden

rakibû

: bindiler

rakîbun

: bekleyen, gözleyen

râkın

: kurtaracak olan

rakkebe-ke

: terkip etti, tertip etti, farklı şeyleri biraraya getirdi

rakkın

: üzerine yazı yazılan şey, ince deri, sayfa

rakûbu-hum

: onların binekleri

ramadân

: ramazan

râne

: kapladı, örttü.

rasadan

: gözleyen, gözeten

rasaden

: gözleyen, izleyen

raşeden

: irşad olma, irşad etme

râsiyâtin

: yerinden oynamayan, sabit

raûfun

: çok merhametli, çok şefkatlidir

raûfun

: çok şefkatli

ra'ûfun

: şefkatli olan

râûne

: riayet edenler

ravdâti

: bahçeler

râvedet-nî

: beni elde etmeye çalıştı, benimle beraber olmak istedi

râvedtu-hu

: onu elde etmeye çalıştım, elde etmek istedim

râvedtu-hu

: onu elde etmeye çalıştım, murat almak istedim

râvedû-hu an

: göz koydular, kötü amelleri için ısrarla istediler

raybe

: şüphe

raybin

: şüphe

ra'ye el ayni

: gözleri ile görüyor

razaka-hum(u)

: onları rızıklandırdı

razaka-kum allâhu

: Allah sizi rızıklandırdı

razaknâ-hum

: onları rızıklandırdık

razaknâ-hum

: onları rızıklandırdığımız

razaknâ-kum

: sizi rızıklandırdık

reâ

: gördü

reâ-hâ

: onu gördü

reâ-hu

: onu gördü

reav-ke

: seni gördükleri

reavû

: (onlar) gördüler

reca'nâ-ke

: seni geri döndürdük

reccen

: şiddetle sarsılarak (zelzeleden farklı olarak) tekrarlanarak devam eden darbeler ile sarsılarak

recea

: geri döndü

receû

: döndüler

recîmin

: taşlanmış

recîmun

: kovulmuş (lânetlenmiş)

recmen

: taşlayarak

rec'un

: dönüş

redde-hâ

: onu reddetti, geri çevirdi

reddû-hu

: onu ilettiler

redednâ

: döndürdük, iade ettik

redednâ-hu

: onu geri verdik, iade ettik

redednâ-hu

: onu reddettik, iade ettik, çevirdik

redmen

: çok sağlam engel

ree

: gördü

reev

: gördüler

reev-hâ

: onu gördüler

reev-hu

: onu gördüler

reevu

: gördüler

re'eyne-hu

: onu gördüler (kadınlar)

reeyte

: sen gördün

reeytu

: gördüm

reeytu-hum

: onları gördüm

reeytum

: siz gördünüz

reeytum(u)

: siz gördünüz

refa'nâ

: biz yükselttik

refea

: yükseltti

refea es semavâti

: gökleri yükseltti

refea-hâ

: onu yükseltti

re'feten

: refet, şefkat

refîu ed derecâti

: dereceleri yükselten

refrefin

: yastıklar veya yüksek yataklar

regaben

: rağbet ederek, arzu ederek

rehbeten

: korku bakımından

rehekan

: azgınlık

rehekan

: zilletin sarması, zulme uğraması

rehînetun

: rehine, bir şey karşılığı olarak bir yerde bağlı kalma

rehtu-ke

: senin gurubun (on kişiden az olan erkek grubu)

rehven

: durgun, açık

rekabetin

: köle

remîmun

: çürüyüp dağılmış

reşeden

: irşad: irşad edecek

re'sî

: başım

reşîdun

: reşid olan, irşad eden

re'si-hi

: onun başı

resûlâ

: iki resûl, iki elçi

resûle

: resûl, elçi

resûle-hu

: onun resûlü, resûlü

resûle-hum

: onların resûlü

Yüklə 1,08 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   59   60   61   62   63   64   65   66   ...   100




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin