Sözde ırkçı olanların, ço u zaman sabit bir fikirden ba ka bir jey üzerine dayanmayan
birtakım kapalı plânlar kurmaları tehlikeli bir hal de ildir. Bu plânlar belki esasta do rudur.
Fakat bu plânlar,
' sadece göz önünde tutulacak olursa, bir mücadele te kilâtının kurulması hususunda zerre
kadar bir kıymet ifade etmezler.
h
Ancak, yarısı kendi dü ünceleri ve di er yarısı da okudukları
( «serlerden aktarılan bilgilerle meydana getirilen bir programa sahip
' olan bu gibi kimselerin zararları açıkça ırkçılık fikirlerinin üzerine saldıran dü manlardan
daha çok olur. Bunların ortaya koydukları,
, sonuçsuz kalan birtakım kuramlardan ibarettir. Ço u zaman da palavracı olurlar. O kocaman
sakalları ile faaliyetlerinin bo lu unu örtmeye çalı ırlar.
i Bundan dolayı bütün bu âciz te ebbüslere kar ı genç, Nasyonal Sosyalist hareketin
mücadele sahasına girmi oldu u devrelerin hatıralarını anlatmak yerinde olacaktır.
BÖLÜM 18
Siyasi hâdiseleri takip ederken propaganda faaliyeti ile ciddi biı ekilde daima ilgili oldum.
Ben propagandayı Marksist Sosyalist te kilâtın esaslı surette vakıf oldu u ve gayet ustaca
kullandı ı bir silâh olarak kabul ediyorum. Bunun bir sanat oldu unu anladım Bu sanatın
burjuva partileri tarafından bilinmedi ini de gördüm Yalnız, bu silâhtan Hıristiyan Sosyal
hareketi ve özellikle Lueger za manında istifade edildi ini ve ba arı sa landı ını te his ettim.
Fakat ilk defa, sava sırasındaki ba arı ile idare edilen bir propagandanın ne ola anüstü
sonuçlar sa ladı ını gördüm. Esasen burada her eyi kar Ntarafın gözünde incelemek
gerekiyordu. Çünkü maalesef, bizim tarafımızdaki faaliyet çok geri idi. Almanlarda önemli
nispette propaganda yoklu u, her askerin gözüne açıkça batıyordu. Propaganda ile esaslı
surette me gul olmamın sebebi i te budur. Fiiliyata gelince dü man bize pek parlak örnekler
veriyordu. Bizde eksik olan bir konu, dü man tarafından dahiyane bir ekilde ve tam
zamanında ortaya konuyordu, Bu, "dü man sava propagandasından gayet iyi faydalandım.
Fakat zaman geçti i halde, bu derslerden yararlanmaları gerekenlerin, kafalarında küçük bir
parça veya küçük bir iz kalmıyordu. Bazıları, ba kalarının verdi i dersleri kabul edemeyecek
kadar kendilerini akıllı sanıyorlardı ve bazıları ise gereken iyi niyetten yoksundular. Sonuçta
bizde bir propaganda yoktu. Bu sahada gösterilen faaliyetin tamamı yanlı ve eksikti. O kadar
yanlı ve eksikti ki, zararlı olmasa dahi tamamen beyhude bulunuyordu. Esaslı bir tetkikten
geçirildi inde Alman propagandasının ekil yönünden yetersiz ve psikoloji bakımından da
hatalı oldu u görülüyordu.
Söz konusu edilen eyin ne oldu u anla ılamıyordu. Yani, propaganda bir araç mıydı, yoksa
bir amaç mıydı? Bunun cevabı udur: Propaganda bir araçtır, bunun için amacı yönünden
hakkında bir yargıya varılmalıdır. Bundan dolayı, eklin, hizmet etti i amaca yardımcı olması
için uygun bir surette intibak ettirilmesi gerekir. Genel menfaat bakımından önemleri çe itli
olan birçok amaç mevcut olabilir. Sonuç olarak propagandanın önemim çe itli ekilde takdir
etmek mümkündür. Sava sırasında, u runda can verilen amaç insanın hayal edebilece i
amaçların en soylusu ve en büyü üdür. Amaç milletimizin, hürriyeti, ba ımsızlı ı ve
güvenli i idi, gelecek için ekmek idi, eref ve namus idi. Muhalif fikirlere ra men böyle bir
eyler mevcuttu ve mevcut olması gerekirdi. Çünkü
eref ve namustan yoksun milletler
Dostları ilə paylaş: