Kader beni, iki Alman devletinin tam sınırları üzerinde bir kasabada, Braunau am Inn'de



Yüklə 1,96 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə16/30
tarix31.12.2021
ölçüsü1,96 Mb.
#49735
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   30
Adolf Hitler - Menim mubarizem


partide kol i çileri de vardı. 
Bu biçimdeki bir te kilâtsız mücadele, ırkçılık nazariyelerine bir vücut vermek, te ebbüslerin 
tamamını eskiden oldu u gibi bugün ve gelecekte de sonuçsuz bırakırdı. Bundan dolayı, 
Nasyonal Sosyalist Hareketin, kendini ırkçılık fikirlerinin bir  ampiyonu ve temsilcisi gibi 
sayması sadece bir hak de il, aynı zamanda bir de vazifesidir. Nasyonal Sosyalist Hareketin 
temelinde bulunan fikirler ne kadar ırkçı olursa ırkçılık fikirleri de Nasyonal Sosyalizm'e o 
kadar ait bulunur. 
Nasyonal Sosyalizm, zafere ula mak isterse bu hususu kayıtsız,  artsız bir  ekilde kabul 
etmesi lâzımdır. Nasyonal Sosyalist hareketin ırkçılık fikirlerini temsil eden te ebbüslerin 
tamamının kendi hareketinin dı ında kalması halinde bir sonuç vermeyece ini de belirtmesi 
görevidir. Esasen birçok durumda bu gibi giri imlerde içtenlik yoktur. Bizim genç 
hareketimize, ırkçılık fikirlerim sözle me ile kabullenmi  yolunda bir iddiada bulunursa, buna 
verilecek cevap  udur: 
"Bu fikri yalnız sözle me ile kabul etmi  de iliz. Bu fikri istifade edilecek hale de soktuk." 
Çünkü eskiden bu ırkçılık kavramından çıkan mâna, milletimizin kaderi üzerinde olumlu bir 
tesir yapma a zerre kadar kabiliyetli olmadı ı  eklinde idi. Bu fikirlerde açıklık yoktu, bir 
biçim birli ine rastlanmıyordu. Çok kere birbirleri ile ilgisi bulunmayan ayrı ayrı birtakım 
konular söz konusu ediliyordu. Bunlar az çok do ru idi. Fakat bazen birbirleri ile çeli iyor-
lardı. Birbirleri ile tam bir ba lantı yoktu. Bu durum kar ısında bu esaslar üzerine bir parti 
kurmak imkânsızdı. Bunu ise, yalnız Nasyonal Sosyalist Partisi ba ardı. 
E er bugün, irili ufaklı bütün cemiyetler ve partiler, "ırkçı" vasfını haiz olduklarım iddia 
ediyorlarsa bu Nasyonal Sosyalist Parti-si'nin icraatının bir neticesidir. Bizim partimizin 
çalı maları olmasaydı, ırkçı kelimesini sadece telâffuz etmek bile, bu partilerden hiçbirinin 
akıllarının kenarına dahi gelmezdi. Bu kelime, bu siyasi te ekküller için bir mâna ifade 
etmeye çekti, i te, sadece Nasyonal Sosyalist Alman i çi Partisi bu kelimeye esaslı bir mâna 
vermi  ve onu herkesin dilinin ucuna getirmi tir. 
Partinin kendi propagandasının ba arısı ırkçılık fikrinin kuvvetini göstermi  ve di erlerini 
kazanç hırsı ile veya hiç olmazsa söz ile, ırkçılıkla aynı derecede taraftar görünmeye sevk 
etmi tir. 
Bu partiler bugüne kadar her  eyi seçimlerin hizmetinde kullanmı lardır.  imdi de bu partiler, 
ırkçılık kelimesinde bo  ve kıymetsiz bir düsturdan ba ka bir  ey görmüyorlar. Nasyonal 
Sosyalist Partisi'nin kendi yanda ları üzerinde yaptı ı cazibeyi, bu partiler bu hareketleri ile 
hükümsüz hale getirmek için çalı ıyorlar. Bu partilerin bu ırkçılık kelimesini a ızlarına 
almalarına sebep, kendi mevcudiyetlerini dü ünmeleri ve Nasyonal Sosyalist Partisi'nin ortaya 
koydu u doktrinin, bu yolda gösterdi i ba arılar kar ısında duydukları endi elerdir. 
Bu particikler, ba arımızın kendileri için tehlikeli olan kayna ını, his ve takdir ettiler. Bu 
siyasi olu umlar ırkçı kelimesini sekiz sene önce hiç bilmiyorlardı. Yedi sene evvel bununla 
alay ediyorlardı. Altı sene önce de aleyhinde idiler. Daha sonra bu kelimeyi kendile rine ithal 
ederek kullandıkları di er kelimelerle birlikte ırkçı sözün- 
. den bir sava  narası gibi istifade etmeye ba ladılar. 
Bütün bu partilerde Alman milleti için bir gereksinim olu turan husus hakkında küçücük bir 
fikir veya fikir kırıntısı mevcut de ildir. Bunu anlamak için ırkçı kelimesinin a ızlarına 
yakı madı- 
' gını ve ne kadar hafiflikle telâffuz ettiklerini görmek yeter. 


Sözde ırkçı olanların, ço u zaman sabit bir fikirden ba ka bir jey üzerine dayanmayan 
birtakım kapalı plânlar kurmaları tehlikeli bir hal de ildir. Bu plânlar belki esasta do rudur. 
Fakat bu plânlar, 
sadece göz önünde tutulacak olursa, bir mücadele te kilâtının kurulması hususunda zerre 
kadar bir kıymet ifade etmezler. 
h
        Ancak, yarısı kendi dü ünceleri ve di er yarısı da okudukları 
( «serlerden aktarılan bilgilerle meydana getirilen bir programa sahip 
' olan bu gibi kimselerin zararları açıkça ırkçılık fikirlerinin üzerine saldıran dü manlardan 
daha çok olur. Bunların ortaya koydukları, 
, sonuçsuz kalan birtakım kuramlardan ibarettir. Ço u zaman da palavracı olurlar. O kocaman 
sakalları ile faaliyetlerinin bo lu unu örtmeye çalı ırlar. 
i        Bundan dolayı bütün bu âciz te ebbüslere kar ı genç, Nasyonal Sosyalist hareketin 
mücadele sahasına girmi  oldu u devrelerin hatıralarını anlatmak yerinde olacaktır.  
 
 
BÖLÜM 18 
Siyasi hâdiseleri takip ederken propaganda faaliyeti ile ciddi biı  ekilde daima ilgili oldum. 
Ben propagandayı Marksist Sosyalist te kilâtın esaslı surette vakıf oldu u ve gayet ustaca 
kullandı ı bir silâh olarak kabul ediyorum. Bunun bir sanat oldu unu anladım Bu sanatın 
burjuva partileri tarafından bilinmedi ini de gördüm Yalnız, bu silâhtan Hıristiyan Sosyal 
hareketi ve özellikle Lueger za manında istifade edildi ini ve ba arı sa landı ını te his ettim. 
Fakat ilk defa, sava  sırasındaki ba arı ile idare edilen bir propagandanın ne ola anüstü 
sonuçlar sa ladı ını gördüm. Esasen burada her  eyi kar Ntarafın gözünde incelemek 
gerekiyordu. Çünkü maalesef, bizim tarafımızdaki faaliyet çok geri idi. Almanlarda önemli 
nispette propaganda yoklu u, her askerin gözüne açıkça batıyordu. Propaganda ile esaslı 
surette me gul olmamın sebebi i te budur. Fiiliyata gelince dü man bize pek parlak örnekler 
veriyordu. Bizde eksik olan bir konu, dü man tarafından dahiyane bir  ekilde ve tam 
zamanında ortaya konuyordu, Bu, "dü man sava  propagandasından gayet iyi faydalandım. 
Fakat zaman geçti i halde, bu derslerden yararlanmaları gerekenlerin, kafalarında küçük bir 
parça veya küçük bir iz kalmıyordu. Bazıları, ba kalarının verdi i dersleri kabul edemeyecek 
kadar kendilerini akıllı sanıyorlardı ve bazıları ise gereken iyi niyetten yoksundular. Sonuçta 
bizde bir propaganda yoktu. Bu sahada gösterilen faaliyetin tamamı yanlı  ve eksikti. O kadar 
yanlı  ve eksikti ki, zararlı olmasa dahi tamamen beyhude bulunuyordu. Esaslı bir tetkikten 
geçirildi inde Alman propagandasının  ekil yönünden yetersiz ve psikoloji bakımından da 
hatalı oldu u görülüyordu. 
Söz konusu edilen  eyin ne oldu u anla ılamıyordu. Yani, propaganda bir araç mıydı, yoksa 
bir amaç mıydı? Bunun cevabı  udur: Propaganda bir araçtır, bunun için amacı yönünden 
hakkında bir yargıya varılmalıdır. Bundan dolayı,  eklin, hizmet etti i amaca yardımcı olması 
için uygun bir surette intibak ettirilmesi gerekir. Genel menfaat bakımından önemleri çe itli 
olan birçok amaç mevcut olabilir. Sonuç olarak propagandanın önemim çe itli  ekilde takdir 
etmek mümkündür. Sava  sırasında, u runda can verilen amaç insanın hayal edebilece i 
amaçların en soylusu ve en büyü üdür. Amaç milletimizin, hürriyeti, ba ımsızlı ı ve 
güvenli i idi, gelecek için ekmek idi,  eref ve namus idi. Muhalif fikirlere ra men böyle bir 
eyler mevcuttu ve mevcut olması gerekirdi. Çünkü  eref ve namustan yoksun milletler 

Yüklə 1,96 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   30




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin