II INTERNATIONAL SCIENTIFIC CONFERENCE OF YOUNG RESEARCHERS
341
Qafqaz University
18-19 April 2014, Baku, Azerbaijan
Eser giriş ve mukaddime kısımları dışında otuz altı bölümden oluşmaktadır. İlk on beş bölümü ünlü Türk bilgini
Safiyüddin Urmevî’nin Arapça yazdığı “Kitābü’l-Edvār” eserinin tercümesidir. Bu kısımda Türk musikisi nazariyatı
anlatılır. Geri kalan yirmi bir bölümde ise müellif kendinden önce İbn Sina, Farabî, Kemal Tebrizî ve s. bilginlerim musiki
üzerine yazdıkları eserlerden faydalanmıştır. Bu bölümlerde devrine göre hangi çalgıların kullanıldığı, tel (kiriş) yapımı,
musiki erbâbının toplum içerisindeki davranışları, musiki meclislerinin kuralları, sesi güzelleştiren ve bozan unsurlar, günün
saatlerine göre hangi makamların çalınması, musikideki dört şube, sanatın himayecisi olan Zühre (Venüs) yıldızına itaat,
birleşik makamların isimleri ve bu makamların nasıl meydana geldiği konularını anlatmıştır. Eserin yirmi yedi, yirmi sekiz
ve yirmi dokuzuncu fasılları musikicilere nasihatler içeren ahlak kitabı niteliğindedir. Bu bölümlerde sanat ehlinin
davranışları, sohbete giriş ve çıkışının nasıl olması gerektiği, musiki meclislerinin kuralları, bu sanat erbabının Zühre
yıldızına itaat ederken nasıl davranmaları konu ediliyor
Bu çalışmamızda yazarın anlatım şekli ile tercüme sırasında kullandığı dili devri açısından değerlendirmeğe
çalışacağız. Kendisinin de itiraf etiği gibi, musiki erbâbından başkasının anlaması zor olan bu metni Türkçeye aktarırken,
yazar mümkün olduğunca sadeleştirmeğe çalışmıştır. Maksadının ise bu ilme merak duyanların ihtiyaçlarını karşılamak
olduğunu belirtir. Yer yer yazarın kendi eklemelerine de rastlıyoruz ki bu da eserin dilinin daha sade ve anlaşılır olmasını
sağlıyor. Ayrıca bir husus ise yazarın tercüme sırasında Türkçeye kazandırdığı musiki terimleridir. Bu terimler hem Arapça
asılları ile hem de Türkçe olarak dilimize geçmiştir. Ayrıca bir sözlük teşkil eden bu musiki terimlerinin anlamları
örneklerle beraber tanıtılmaya çalışılacaktır. Eserin esas özelliklerinden biri de devrinde kullanılan dokuz musiki aleti (ud,
ıklığ, rebab, pişe, mizmar, çeng, nüzhe, kanun, muğni) hakkında bilgi içermesi ve bu aletlerin çizimlerinin verilmesidir, bu
açıdan en eski ve resimli çalışma sayılmaktadır. Yansıtıcı ile bu resimlerin gösterilmesinin sağlayarak eser hakkında bütün
bir bilgi ortaya konmaya çalışılacaktır.
"
Dostları ilə paylaş: |