20. YÜZYILIN BAŞLARINDA AZERBAYCAN BASININDA KULLANILANECNEBİ
KELİMELER(Güneş Gazetesindeki Ahmed Ağaoğlu Makalesi Örneğinde)
Burak ETİ
Qafqaz Üniversitesi
buraketi@hotmail.com
1905 te Rus inkilabı Rus imparatorluğunun en uç bölgelerine de etki yapmıştı. Çar'ın baskı rejimi bile Azerbaycanda
milli şuurun uyanmasının önüne geçemiyordu.(2, 10).Azerbaycanda milli şuurun uyanmasında en önemli etkenlerden biri
de milli yazılı basın olmuştur.
Azerbaycanda yazılı basının tarihi 1875 te Hasan bey Zerdabi'nin çıkarmış olduğu "Ekinçi" (çiftçi) gazetesi ile başlar
(1, 7). 20. yüzyılın başlarında milli şuuru temsil ve tebliğ eden basın organları yaygınlaşır. Özgür düşünceli kalem sahipleri
"Şarki-rus" gazetesinde toplandılar, bu gazete devrin yeni muhabir neslini - Celil Memmedguluzadeyi, Ömer Faik
Nemanzadeyi, M.A.Sabiri, A.Sıhhati, F.Göçerliyi yetiştirdi. Dönemin en demokratik ve satirik dergilerinden olan "Molla
Nasreddin"in yayımlanmasına zemin hazırladı. Sonrasında “Hayat”ın, "İrşad"ın, “Fuyuzat” gibi basın numunelerinin
basılması Azerbaycan milli ideolojisinin, devletçilik tefekkürünün oluşumuna, insan haklarının korunmasına, ifade
özgürlüğünün inkişafına hizmet etti. "Türkleşme, islamlaşma, Avrupalaşma" şiarını fikri-siyasi istikamet gibi kabul eden,
Avrupanın terakki kanunlarını cemiyyete aşılayan böyle basın örnekleri düşünce aşamasında olan Azerbaycan Halk
Cumhuriyetinin timsalında devlet kuruluşunun siyasi, felsefi çerçevelerini çizmiş oldular (1, 8).
Böyle önemli gazetelerden biri de "Oruçov kardeşleri" matbaasının yayınladığı "Güneş" gazetesi olmuştur.Gazetenin
sahibi Oruç Oruçovdu. Çar baskı rejimi gazeteye 24 ağustaos 1910 yılından 20 Ocak 1911 yılına kadar yayınlanmasına
izin vermiştir (1, 99).
Bu gazetede makaleleri yayınlanan önemli şahıslardan biri de Ahmed Ağaoğludur.Ahmed Ağaoğlu 1869-da Karabağ -
Şuşada doğmuştur. Burada rus gimnaziyasında eğitim alan 4-5 türk erkekten biri olmuştur. 1888-1894 yılları arasında
Sorbon Universitesinda eğitim almıştır.Burada Genç Türklerle ve Cemalettin Afganiyle tanışmıştır. 1890 yılından "La
Nouvelle Revue", "La Revue bleue politique et litteraire", "Journal des debats" gibi Parisin önemli dergilerinde makaleleri
yayınlanmaya başlar. Babasının vefatı üzerine Azerbaycana dönen Ağaoğlu 1905 yılından "Hayat", "İrşad", "Terakki" gibi
gazetelerin editörlüğünü yapar. Özellikle "İrşad" gazetesinde gayesi Azerbaycan'ı medeniyet ve eğitim gaflet uykusundan
uyandırmaktı."Her millet edir sahfayı dünyada terakki..." söyleyen M.A.Sabir gibi A.Ağaoğlu da görüyordu ki,
"...komşularımız yanı başımızda günden güne gelişiyor; Ermenilerin, Gürcülerin, Musevilerin, özellikle rusların temimi-
maarife köylerdeki külbenişin köylülerin pencerelerinden içeri girdiği ruzi-ruşende bizim köylülerimiz, şehirnişinlerimiz de
mahalli bir zulmeti ebediyi cehl aleminde mahv olup gidiyordu" (2, 12-13).Acaba, o dönem için pek de azımsanmayacak
yazılı basın donanımına sahip ve güçlü milli burjuvaziye sahip azerbaycanlıların "zulmeti ebediyi cehl alemi"-nde
kalmasında sebep neydi?
|