II INTERNATIONAL SCIENTIFIC CONFERENCE OF YOUNG RESEARCHERS
453
Qafqaz University
18-19 April 2014, Baku, Azerbaijan
kullanılan kelimeler, davranış biçimleri çocuğun karakterine tesir eder. Anne ve babanın çocuğa karşı tavırları sert ve
kötümserse çocukta intikam duygusunu tetikler. Özgürlüğünü eline aldığı zaman ilk olarak ailesinden daha sonra da
çevresindekilerden intikam almak ister. Anne ve babanın çocuğa karşı tesiri sosyalleşmeye başlayana kadarki dönemi
kapsar. Daha sonra bu çevresel dediğimiz unsurlar devreye girer. Bunları incelersek şunlarla karşılaşırız: Sokaktaki
arkadaşları, okuldaki arkadaşları ve öğretmenleri çocuğun karakterinin oluşumuna tesir ederler. Daha sonra çocuk sosyal
gelişiminde çevre faktöründen etkilenir. Çocuk, aile içinde ve sosyal bir varlık olarak çevresindeki insanlarla etkileşiminde
dili kullanır. Eğer aile ve sosyal çevredeki iletişiminde dil faktörüne dikkat edilmeyen çocuklarda ve gençlerde karakter
olarak ne dediğini bilmeyen, ağzı bozuk bir nesil yetiştirmiş olur. Zorla çalıştırılıp, hakaret gören çocuk kendinden nefret
eder ve daima insanlara karşı kin duyguları besler. Bunun nedeni ise: Kendisine yapılanlara karşı öç alma duygusudur. Bu
şiddet ve hakaretlere karşı “Nazan Bekiroğlu” bir makalesinde şöyle bir başlık kullanır: “ Değersizleştirilen Değerler”.
Bunu istediğimiz şekilde anlayabiliriz. Çünkü çocuk, bizim için en değerli unsurdur. Bunları göz önüne alıp
değerlendirdiğimizde aileye ve öğretmenlere çok büyük işler düşmektedir.
Çocukta karakter gelişimi sadece aile ve çevresel faktörle sınırlı değildir. Artık günümüzde teknolojinin gelişmesiyle
birlikte televizyon ve internet çocukta karakterin gelişmesine tesir eden etkenlerin başında gelmektedir. En erken yaşlardan
itibaren izlenilmeye başlanan televizyon, bilinçsizce kullanıldığında çocuğa zarar vermektedir. Saatlerce televizyon
karşısında duran, aileyle irtibatını kesen çocukta hem saldırganlık hem de sosyalleşmede problemler yaşanmaktadır.
Karakterin geliştiği dönemlerde çocukla birlikte çocuğun yaşına uygun olmayan kanalların izlenmesi sonucu çocukta
olumsuz iletişim ve olumsuz karakter şekillenmesi ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte televizyonun bilinçli
kullanılmasıyla çocuğun zihinsel gelişimine, dil gelişimine ve ahlaki gelişimine katkı sağlayacağı araştırmacılar tarafından
kabul edilmektedir. Televizyonun bilinçli kullanılmasıyla alakalı anne ve babalar bilgilendirilmelidirler. Çocuğun belli
saatler aralığında ve yaşına uygun programların izletilmesine dikkat edilmelidir. İnternet kullanımı için de aynı şekilde
çocuklara belirli saatler aralığında ve ailenin kontrolünde, yaşına uygun sitelere girmesi sağlanmalıdır.
Çocukların karakterinin gelişimine tesir eden önemli etkenlerden biri de “Çocuk Edebiyatı”dır. Çocukların dilsel,
zihinsel ve ahlaki gelişimine tesir eder. Sözlü edebiyat dönemine baktığımız zaman; ninnilerimiz, manilerimiz, masallarımız
ve destanlarımız çocuğun karakterinin şekillenmesinde önemli rol oynamaktadır Çocuklar dinlemiş olduğu veya okumuş
olduğu masallar, bilmeceler, fıkralar, maniler, hikayeleri kendi hayal dünyasında canlandırır. Bununla birlikte çocuk,
eserdeki kahramanın karakteriyle bütünleşir. Kendi kültürümüzü, değer unsurlarımızı, terbiye veya ahlaki unsurları çocuğa
anlatmada önemli bir vasıta olan çocuk edebiyatını iyi değerlendirip doğru kullanmamız gerekir. Çocuğun karakterinin
gelişiminde edebi eserlerden nasıl istifade edilmesi gerektiğine dair anne ve babalar bilinçlendirilmelidirler. Yanlış
yönlendirme çocukta karakter bozulmalarına neden olabilir. Çocuğun yaşına göre kitaplar seçilmelidir. Aksi takdirde kitap
okumaktan nefret eden, kendisine güveni azalan nesiller yetiştirmiş oluruz. Çocuğun terbiyesi alanında yazılan ilk eserler
arasında Keykavus’un “Kabusname”si, Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın “Marifername”si, Gazzali’nin “Ey Oğul” adlı eseri,
Nabi’nin “Hayriyye”si sayılabilir. Yeni edebiyat dönemine baktığımız zaman şu isimlerden bazılarını sayabiliriz: Yusuf
Kamil Paşa, Vakanüvis Lütfi, Mahmut Nedim, Şinasi, Tevfik Fikret, Recaizade Mahmut Ekrem, Ahmet Mithat Efendi, Ali
Ulvi Elöve, Alaattin Gövsa, Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul, Ömer Seyfettin, Orhan Veli Kanık, Halide Nusret
Zorlutuna gibi bir çok şair ve yazar vardır.
Genel olarak şunları söyleyebiliriz: Çocuğun karakterinin oluşumu beş-altı yaş aralığında aile içindeki iletişimle ve
çevre faktörüyle şekillenmiş olur. Anne ve babaların çocuklarına karşı kullanmış olduğu dil, okutmuş olduğu kitaplar,
izletmiş olduğu diziler, filmler çocuğun kişilik gelişimine tesir eder. Bu sebeple ailelerin çocuklarının karakter gelişiminde
dil faktörüne çok dikkat etmeleri gerekir. Bunu unutmamak gerekir ki, iyi bir kişilik gelişimi iyi bir iletişimden geçer.
Dostları ilə paylaş: |