Mustafa Feyzullah aky\334Z. mdi



Yüklə 1,48 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə7/41
tarix02.01.2022
ölçüsü1,48 Mb.
#37336
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   41
2.1. Gıda Güvenliğ

Güvenli  gıda  üretimi  toplumların  sağlıklı  beslenmesinde  büyük  önem  taşımaktadır. 

Özellikle hayvansal gıdalar, içerdikleri üstün kaliteli ve dengeli dağılıma sahip esansiyel 

aminoasitler,  vitaminler,  mineraller  ve  bazı  büyüme  faktörleri  ile  beslenme 

fizyolojisinde  vazgeçilmez  öneme  sahiptir.  Sağlıklı  olmayan  hayvanlardan  elde 

edilmeleri  veya uygun olmayan  işleme, üretim,  muhafaza  ve dağılım  koşullarına  bağlı 

olarak  gıda  kaynaklı  salgınlara  neden  olmaktadır.  Bu  çerçevede,  değişik  Salmanella 

serotipleri  başta  olmak  üzere,  Staphylococcus  aureus,  Clostridium  perfringens, 

Campylobacter 

jejuni, 

Escherichia 

coli, 

Listeria 

monocytogenes, 

Yerninia 

enterocolitica 

ve Bacillus cereus gibi patojen bakteriler, mikotoksinler ve bazı virüsler 

ile  kontamine  hayvansal  gıdaların  tüketilmesi  sıklıkla  sağlık  sorunlarına  neden 

olmaktadır. Ayrıca gıda  infeksiyon ve zehirlenmelerine  bağlı olarak  şekillenen  iş gücü 

ve  tedavi  masrafları  da  önemli  ekonomik  kayıplara  neden  olmaktadır.  Hayvansal 

gıdalardan kaynaklanan sağlık riskleri arasında sadece mikroorganizmalar değil, kalıntı 

ve  kontaminantlar  da  önemli  bir  yer  tutmaktadır.  Gıdaların  kimyasal  maddelerle 

kontaminasyonu, bu maddelerin kalıcılığı, biyoakümülasyonu ve insanda oluşturdukları 

ciddi  akut  ve  kronik  toksik  etkileri  yönü  ile  büyük  önem  taşımaktadır.  Gıdalara 

katılmasına  izin  verilmeyen  maddelerin  katılması  veya  katılmasına  izin  verilenlerin 

limitlerin  üzerinde  katılması  sonucu  gıdalarda  oluşan  zararlı  kalıntılar,  teknolojik 

işlemlere bağlı olarak ortaya çıkan nitrozaminler, polisiklik aromatik hidrokarbonlar ile 

çevresel kirlenme sonucu gıdalara bulaşan ağır metal ve pestisitlerin gıdalar ile alınması 

ile  başta  karsinojenik  olmak  üzere  ciddi  sağlık  sorunları  (  intoksikasyonlar,  sistemik 

fonksiyonel bozukluklar vd.) ortaya çıkmaktadır. Veteriner hekimlikte kullanılan ilaç ve 

anabolik  hormon  kalıntılarından  kaynaklanan  halk  sağlığı  sorunları  tüm  dünyada 

giderek artan önem kazanmaktadır (Erol, 2007). 

Gıdalardaki mikrobiyel patojenler, biotoksinler ve kimyasal bulaşanlar nedeniyle ortaya 

çıkabilecek  hastalıklar  insan  sağlığına  ciddi  tehlikeler  oluşturmaktadır.  Geçtiğimiz 

yıllarda  meydana  gelen  gıda  kaynaklı  hastalık  salgınları;  gıda  kaynaklı  vakaların 

geçmişte  hiç  olmadığı  kadar  artan  bir  ilgiyle  izlenmesine  neden  olmuştur.  Salgınlar, 

eskiye  göre  çok  daha  geniş  alanlarda  etkili  olmakta  ve  daha  uzun  süreli  problemler 

oluşturmaktadır.  Öte  yandan  gıda  kaynaklı  hastalıklar  sadece  kişilerin  sağlığını 

etkilemekle  kalmayıp;  ailelerin  gelirine  olan  etkisi,  iş  yükü  kaybı,  ülkelerin  sağlık 




 

5

sistemlerine  oluşturduğu  yük  ve  ekonomik  verimliliğe  etkileri  nedeniyle  daha  geniş 



kapsamlı sonuçlar da doğurmaktadır (Adıgüzel, 2008).  

Gıda  zehirlenmeleri  olarak  bilinen  ve  gıdaların  tüketilmelerinden  kısa  bir  süre  sonra 

başlıca mide, bağırsak gibi sindirim sistemi ve diğer sistemlerde farklı şiddette izlenen 

rahatsızlıklarda,  mikrobiyel  infeksiyon  ve  intoksikasyonların  yanı  sıra  pek  çok  başka 

faktör  etkili  olabilmektedir  (Uğur  ve  ark  1996,  Tunail  2000).  Günümüze  kadar  250 

farklı  besin  zehirlenmesi  tanımlanmış  olup,  bunların  2/3’nün  bakteriler  tarafından 

oluşturulduğu  bildirilmiştir  (Loir  ve  ark  2003).  Gıda  kaynaklı  infeksiyonlar,  izole  bir 

sporadik  vaka  olarak  görülebilmekte  veya  daha  az  sıklıkla  ortak  kontamine  gıdadan 

kaynak alan birden fazla kişiyi etkileyen bir salgın şeklinde karşımıza çıkabilmektedir. 

Günümüzde  gıda  kaynaklarının  belli  merkezlerden  sağlanması  ülke  çapında  salgın 

riskini  arttırmaktadır.  Gıda  kaynaklarının  küreselleşmesi  ise  dünyanın  diğer 

bölgelerinden  gıda  kaynaklı  patojenlere  maruziyeti  hızlandırmaktadır.  Ayrıca  artan 

oranda  immun  düşüklüğü  ve  endüstrileşme  daha  fazla  insan  populasyonunu  gıdanın 

mikrobiyal kontaminasyonuna son derece duyarlı hale getirmiştir ( Kartal, 2006 ). 

Gıda güvenliğinin  sağlanması  ve  halk  sağlığının  korunması  ile gıda kayıplarının en az 

düzeye  indirgenmesi  için,  üretimden  tüketime  kadar  olan  tüm  aşamalarda  uygun 

hijyenik  ve  teknolojik  koşulların  sağlanarak  istenilen  kalitede  üretim  yapılması, 

tüketicinin  bilinçlendirilmesi,  ulusal  ve  uluslararası  düzeyde  yasa  ve  yönetmelikler 

çerçevesinde  gıda  kontrol  mekanizmalarının  en  etkin  şekilde  çalıştırılması  gerekli 

olmuştur.  Gıda  üretimine  yönelik  hijyenik  kurallara  uyulması  yanı  sıra,  iyi  organize 

olmuş  yetkili  otorite  tarafından,  gıda  mevzuatı  kapsamında  risk  analizini  esas  alan 

kontrollerin  yapılması  ve  tüketicinin  bilinçlendirilmesi  gelişmiş  ülkelerde  halk 

sağlığının korunmasında ki temel stratejiyi oluşturmaktadır ( Erol,2007). 

Gıda  güvenliği,  insan  gıdası  ve  hayvan  yemi  olarak  kullanılan  her  türlü  ham,  yarı 

mamul  ve  mamul  gıda  maddelerinin  çiftlikte  yetiştirilmesi,  üretimi,  bakımı,  hasadı  ve 

depolaması  da  dâhil  olmak  üzere  işleme,  paketleme,  sınıflama,  taşıma,  hazırlama, 

dağıtım,  satış  aşamalarından  oluşmakta  olup,  tedarik  zinciri  boyunca  insan  sağlığına 

zararlı  olabilecek  biyolojik,  kimyasal  ve  fiziksel  kökenli  tehlike  ve  zararlıların 

bulaşmasından ve karışmasından korunması için tasarlanan işlemler ve uygulamalardan 

oluşan bir eylemler bütünüdür (Cebeci, 2006). 




 

6

Epidemiyolojik  çalışmalar  ile  veri  tabanının  iyi  yapıldığı  gelişmiş  ülkelerden  yalnızca 



ABD’de  yıllık  yaklaşık  6-80  milyon  insanın  gıda  kaynaklı  hastalıklardan  etkilendiği, 

bunların 9000’ inin ölümle sonuçlandığı ve bunlara ilişkin ekonomik kaybın yıllık en az 

6.5  milyar  dolar  olduğu  tahmin  edilmektedir.  Mevcut  kayıpların  İngiltere’  de  300-600 

milyon  pound,  Avustralya’  da  2.6  milyar  Avustralya  doları  civarında  olduğu 

bildirilmektedir (Erol, 2007). 

Gıda  izlenebilirliği  ise  gıda  güvenliğinin  sağlanmasında  en  temel  araçlardan  biri  olup 

herhangi  bir  istenmeyen  durum  oluştuğunda  ürün  ve  süreçleri  geriye  doğru  izleyerek 

sorun  kaynağının  saptanmasını;  ileriye  doğru  izleyerek  geri  toplama  gibi  kriz  yönetim 

mekanizmaları  için  gerekli  bilgi  sisteminin  kurulmasını  hedefleyen  bir  yaklaşımdır 

(Cebeci, 2006). 




Yüklə 1,48 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   41




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin