T. C. Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz 2 Kliniği Klinik Şefi : Doç. Dr. Ersin oba


Resim 6;KAPAKLARIN ARTER VE VEN ANATOMİSİ



Yüklə 403,65 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə2/6
tarix07.04.2017
ölçüsü403,65 Kb.
#13662
1   2   3   4   5   6

Resim 6;KAPAKLARIN ARTER VE VEN ANATOMİSİ 

 

 



 

 

Kapak Venleri 

1-Pretarsal venler 

Supraorbital, supratroklear ven orbitanın üst iç kısmında anguler veni oluşturur.    

Anguler ven de arkada superior orbital vene ve aşağıda fasial vene drene olur. Fasial ven 

ise internal jugular vene dökülür.(Resim 6) 

   Pretarsal temporal venler ise temporal süperfisyal ven aracılığı ile eksternal jugular vene 

This watermark does not appear in the registered version - 

http://www.clicktoconvert.com


 

12 


dökülür. 

2- Derin posttarsal venler 

      a) Orbital ven sinüs kavernozusa açılır. 

      b) Derin orbital fasial venler piterigoid pleksusa açılır. 

 

 

 



Kapak Sinirleri 

 

1- Motor: 



    a) Fasial (VII) 

    b) Okulomotor (III) 

2- Sensitif:   

Trigeminusun  (V) oftalmik(n.supratroklearis, n.infratroklearis, n.supraorbitalis, 

n.lakrimalis) ve maksiller dalları.(Resim 7–8) 

3- Otonom: 

 Orbikular kas N. fasialisten, levator palpebra superior kası ise okülomotor sinirden 

innerveasyon alır. Müller kası ise sempatik sinir sisteminden innervasyon alır. 

 

 

 



 

 

Resim 7–8

;  

GÖZ KAPAKLARI DUYU SİNİR DAĞILIMI

:   

Göz çevresi dokuların duyusal innervasyonu 

trigeminal sinirin oftalmik (O) ve maksiler(M) dalının uç dalları tarafından sağlanmaktadır.  IO: 

N.Infraorbitalis, ZF: N.Zigomatikofasialis, ZT: N.zigomatikotemporalis, LA: N.lacrimalis, SO: 

N.supraorbitalis, ST: N:supratroklearis, IT: N.infratroklearis 

 

 



 

Lenfatik Damarlar 

  

Göz kapaklarınında alt kapak ve iç kantüs bölgesi lenfatik drenajı submandibüler lenf 



düğümlerine olurken, üst kapak ve dış açı bölgesi lenfi, kulak önü parotik lenf düğümlerine 

drene olur.(Resim 9)   

This watermark does not appear in the registered version - 

http://www.clicktoconvert.com



 

13 


 

 

                                                                                                                     



 

 

Resim 9

 ;  

GÖZ KAPAKLARININ LENFATİK                                              

SİSTEMİ 

                                                                                                                                                                                                                                                            

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAPAK FİZYOLOJİSİ

 

 

Kapaklar gözleri ıslatmak, korumak ve kornea  yüzeyini sürekli temizlemek amacı ile 

yüz derisinin özel olarak biçimlenmiş bir parçasıdır. İstemli ya da refleks açılıp kapanarak bir 

yandan gözyaşı sıvısını düzgün bir film şeklinde dağıtarak, diğer yandan dökülmüş hücreleri 

ve toz zerreciklerini süpürerek saydamlık ve bütünlüğü korurlar. 

Ayrıca refleks kapanma işlevi ile göze yabancı cisimlerin ulaşmasını engelleyerek onu 

yaralanmalara karşı korurlar. Refleks kapanma ayrıca retinayı aşırı ışıktan da korur. 

Normalde gözler kapandığı zaman kornea hemen tümü ile üst kapak tarafından örtülür. 

Gözler açık iken üst kapak kornea üst kenarını hafifçe(0-2mm)örtmektedir. İlerleyen yaşla üst 

göz kapağı daha aşağı iner. Alt kapak kenarı gözler açık iken kornea kenarının hemen altında 

yer alır ve gözler kapandığında da çok az miktarda yukarı doğru bir hareket gösterir.  

Her iki göz kapağı içte ve dışta kantüs denilen bölgelerde birleşmektedir. 

Göz kapağı açık iken dış kantüsde alt ve üst kapak yaklaşık 60 derecelik keskin bir açı 

oluştururken iç kantüs daha yuvarlak bir yapıya sahiptir. Göz kapaklarının uzun aksı yukarı ve 

dışa doğru bir eğim göstermektedir. Beyaz ve siyah ırkta dış açı iç açıdan yaklaşık 2mm daha 

yukarıdadır. Doğu ırkında bu fark 5mm ye kadar çıkmaktadır. Yine beyaz ve siyah ırkta 

kapak aralığının en geniş noktası iç üçte bir ile dış üçte ikinin birleşim yeri yani medialde yer 

alırken doğu ırkında en geniş kısım kapağın tam ortası olmaktadır. Doğu ırkında bir diğer 

ayrıcalık vertikal bir deri kıvrımının (epikantüs)iç açıyı örtmesidir. 

Kapakların dış birleşim açısı doğrudan göz küresi ile temas halinde olmasına karşın 

yuvarlak olan iç açı göz küresinden karankül ve plika semilunaris ile ayrılmış olup yaklaşık 

6mm uzakta, daha önde yer almaktadır.  Göz kapak aralığının en geniş noktası bizim 

ırkımızda yaklaşık 10 mm kadardır. Kapak aralığı genellikle kadınlarda erkeklerden biraz 

daha fazladır. 

Korku ve heyecan anlarında alt ve üst tarsal kasların kontraksiyonu ile palpebral aralık 

daha da artar. Gözlerin kapanmasında orbiküler kasın kontraksiyonu ile birlikte levator 

kasında bir gevşeme olur. 

Yukarı bakışta levator kası kasılır ve göz küresi ile birlikte üst kapakta yukarı doğru 

hareket eder. Bu sırada alt kapakta hafifçe yukarı kalkar ancak yine de göz küresinin gerisinde 

kalır. Alt kapağın bu hareketinin sklera ve alt kapağa yapışık olan konjonktivanın çekmesi 

sonucu olduğu düşünülmektedir. 

Aşağı bakışta levator kası gevşer ve kapak korneanın üst yarısını örter, alt rektus 

kasının kontraksiyonu sonucunda kapsulopalpebral ligaman aracılığı ile konjonktiva ve alt 

kapak aşağı doğru çekilir. 

This watermark does not appear in the registered version - 

http://www.clicktoconvert.com



 

14 


Diğer yandan göz küresi de kapak hareketleri ile birlikte hareket göstermektedir. 

Gözlerin kapanması durumunda göz küreleri 15 derece kadar yukarı doğru gider. Bu olay iki 

yanlı olup kapaklarına kapanması olanaksız olsa bile oluşur ve Charles-Bell Fenomeni 

olarak bilinir. Bu refleks kornealara uyku durumunda ek bir koruma getirmektedir. 

  

  Göz kırpma: 



 

             1)Spontan göz kırpma 

             2)Refleks göz kırpma 

             3)İstemli göz kırpma 

Spontan göz kırpma; belirgin bir neden olmadan uyanık olunan saatlerde oluşan bir 

anlık göz açıp kapama hareketleridir. Süresi oldukça kısadır(1/5sn).Dolayısıyla bu süre imaj 

süresinden kısa olduğu için spontan göz kırpmanın görme üzerinde rahatsız edici bir etkisi 

bulunmamaktadır. Sıklığı dakikada 10–20 arasında değişir. İstemli zorlama ile göz kırpma 

çok kısa bir süre için durdurulabilir. Yararları korneanın ıslatılmasını sağlamak, levator kası 

ve retinanın dinlenmesine ve retina pigmentlerinin rejenerasyonuna olanak sağlamaktır. 

Refleks göz kırpma; gözleri koruma amacına yönelik ve iki yanlı bir reflekstir. En sık 

olarak Trigeminal sinir yoluyla ortaya çıkar ve en bilineni korneaya dokunma ile oluşan 

biçimidir. Bunun dışında kuvvetli ışıkta kamaşma ve göze hızla yaklaşan tehdit hareketi 

karşısında afferent yolun Optik sinir olduğu ve şiddetli gürültü durumunda afferent yolun 

Akustik sinir olduğu göz kırpma refleksleri mevcuttur. 

İstemli göz kırpma süresi kişinin istemi ile ilgili olmasına karşın her zaman refleks göz 

kırpmadan çok daha uzundur.   



 

MUAYENE YÖNTEMLERİ

 

 



           Preoperatif kapak muayenesinin eksiksiz yapılması, ptozis cerrahisinde yapılacak olan 

cerrahi tekniğin belirlenmesi ve postoperatif başarılı sonuç elde etmenin ilk ve en önemli 

kriteridir. 

   


  Kapak muayenesinde dikkat edilecek noktalar: 

 

1-  Anemnez: 



 

          Hastanın hikâyesi ile konjenital ptozis edinsel ptozisden ayırılabilir.  Konjenital 

olgularda hastanın baş ve çene pozisyonu sorulmalıdır. Çünkü ağır iki taraflı ptozislerde baş 

geriye doğru gitmiş, çene kalkmıştır. 

          Eğer hikâyesinde edinsel veya konjenital anlaşılamıyorsa aşağı dik olarak bakışta 

palpebral fissürün genişliğinin muayenesi yararlı olabilir.  

          Konjenital ptozda aynı derecedeki ptozu düzeltmek için kazanılmış ptoza göre daha 

fazla levator rezeksiyonu gerekeceğinden konjenital ve kazanılmış ptoz halinin ayırd edilmesi 

önem taşır. 

          Geçirilen bir okuler ve orbital cerrahi de ptozisin nedeni olabilir. Bu nedenle geçirilen 

herhangi bir göz cerrahisi ya da travma olup olmadığı araştırılmalıdır. 

           Kapaktaki düşüklük miktarının değişkenliği myastenia gravis ya da sinkinetik 



ptozis’i düşündürebilir. Çiğneme ve emme gibi çene hareketleri ile göz kapaklarında bir 

sinkinetik hareketin olup olmadığı araştırılmalıdır. 

   

 

 



This watermark does not appear in the registered version - 

http://www.clicktoconvert.com



 

15 


2- Levator palpebra superior muayenesi 

   


          

Levator


 

palpebra superiorun etkisi klinik olarak kaşın üst kenarında frontal kemik 

üzerine bastırarak frontal kasın kapağı kaldırıcı etkisi ortadan kaldırılarak ölçülebilir.

 

         Levator fonksiyonun belirlenmesinde bir diğer yöntem liff testidir. Üst göz kapağı aşağı 



bakış sırasında geri çevrilir. Normalde levator kas gücü yukarı bakışta kapağı tekrar normal 

pozisyona çevirmek için yeterlidir. Levator gücünün çok yetersiz olduğu durumlarda kapak 

normal pozisyona getirilemez.   

         Levator palpebra süperior kasının normal hareket alanı 12–17 mm'dir. Levator 

fonksiyonu 8 mm ve üzerinde iyi, 5–7 mm orta, 4 mm ve altı zayıf olarak değerlendirilir. 

          Konjenital ptoziste bakış yönü değiştiğinde kapak kenarlarının konturunda değişiklik 

yoktur. Üst kapak kıvrımının yukarı bakışta derinleşmesi zayıf bir levator fonksiyonunu ifade 

eder. 


          Frontal kas , orbiküler kas, superior rektus ve diğer ekstraokuler kaslarında etkisi ve 

gücü klinik olarak test edilmeli ve saptanan güçsüzlük not edilmelidir. 

          Bazı konjenital ptozisli çocuklarda göz kapanması yetersizdir. Gözlerin pozisyonu 

uykuda gözlenmelidir. Gözlerin aşağı ve primer pozisyonda kaldığı vakalarda korneal kuruma 

ve epitel defekti riski daha fazladır

 



 

3-Ptozis Miktarı: 



 

           Tek taraflı ptozislerde normal göz kapak aralığı ile düşük göz kapak aralığı arasındaki 

fark, bileteral ptozislerde var olan ile istenilen kapak düzeyi arasındaki fark ptozis miktarını 

verir. Bu basit bir milimetrik cetvel ile primer bakış pozisyonunda ölçülür. 

           Normal kapak aralığı çocuklarda 9–10, erişkinlerde 10–11 mm kadardır.  Kadınlarda 

erkeklerden biraz daha geniştir.  

           Normalde üst göz kapağı limbusu 1–2 mm kadar örter. Göz kapağının en geniş kısmı 

tam orta hattan biraz daha nazale kaymış durumdadır. 

   


Ptozis;        2 mm’ye kadar……hafif 

                   3 mm. ………….....orta 

                   4 mm ve üzeri…......ağır      olarak değerlendirilir. 

 

 

4- Bell Fenomeni 



  

          Bu testte hasta gözleri sıkıca kapatırken hekim kapakları ayırmaya çalışır. Normal 

fenomende gözler yukarı bakar. Eğer gözler yukarı bakamıyorsa (Bell fenomeni negatif ise)  

cerrahi düzeltmeden sonra lagoftalmi ve keratopati olasılığı artar(10).  

 

5-Jaw-Winking Fenomeni (Marcus-Gunn Fenomeni) 

  

          Konjenital ptozis vakalarında, % 4–6 oranında rastlanır.  Marcus Gunn fenomeni 



herediter vasıflı ve irregüler dominant bir karakter gösterebilir. Sebep kesin olarak 

bilinmemekle beraber levator palpebra ve pterigoid adale innervasyonları arasında bir bağlantı 

düşünülmektedir. Bu kasları innerve eden 3. ve 5. sinirler arasındaki bağlantı nükleer veya 

infranükleer olabilir. Genellikle tek taraflı olmasına rağmen iki taraflı vakalarda tespit 

edilmiştir. Kardinal belirti göz kapağında ptozis oluşu ve ptozisin çene hareketleri ile 

değişiklik göstermesidir. Çene açıldığında ve çene sağlam göz tarafına hareket ettirildiğinde 

ptotik kapak yukarı çekilir. Aksi tarafa harekette ise ptozis derecesinde artış olur. 

          Marcus Gunn fenomeni tedavisi cerrahidir. Bazen ptozislerde kapağı frontal adeleye 

This watermark does not appear in the registered version - 

http://www.clicktoconvert.com



 

16 


asmak yeterli netice verebilir. Vermezse üst rektustan faydalanılabilir. Bazı yazarlar levator 

adeleyi rezeke etmeyi tavsiye ederler(11). 

 

6- Şaşılık



 

   

          

Ptozisli olan hastalarda şaşılık olup olmadığı araştırılmalıdır. Ptozisli olan tarafta 

hipotropya varsa gözün aşağı inmesi ile sekonder olarak yalancı ptozis görülebilir. Şaşılık 

düzeltilmesi ptozisi ortadan kaldırabilir. Bu yüzden şaşılık tedavisi ptozisten önce 

yapılmalıdır.  (Eğer ptozisli hastada horizontal şaşılık mevcut ise aynı operasyonda hem 

şaşılık hem ptozis düzeltilir).



 

 

7-Kapak Geri Kalması(Lid Lag): 



 

          Konjenital ve edinsel ptozislerin ayrımlanmasında önemli bir kriter aşağı bakış 

sırasında kapak aralığının belirlenmesidir. Konjenital ptozislerde distrofik levator kası 

kontraksiyon yeteneği yanı sıra gevşeme yeteneğini de kaybetmiştir. Bu nedenle konjenital 

ptozislerde aşağı bakış sırasında ptotik göz kapağı gevşeyemez ve normal göz kapağından 

daha yukarıda kalır. Oysa edinsel ptozislerde eğer skatrisyel bir olay söz konusu değilse ptotik 

kapak tüm bakış pozisyonlarında normal göz kapağından daha aşağı düzeydedir

.

 



 

8- Müller Kas Fonksiyonu 



 

          Ptozis mevcut olan göze % 10 fenilefrin bir kaç damla damlatılarak Müller kası 

fonksiyonu test edebilir. Üst göz kapağı 10–15 dak.  bekledikten sonra normal seviye gelirse 

Müller Kası ve konjonktiva rezeksiyonundan  (Tarsomullerektomi: Fasanella-Servat) fayda 

sağlanıp sağlanamayacağı hakkında fikir elde edilir. 

 

9- 



Tensilon Testi 

 

Kazanılmış ptozis idiopatik,  travmatik,  myojenik veya nörolojik orjinli olabilir. 

Tensilon testi Myastenia Gravis hastalığını teşhis etmekte kullanılır. 1 ml. (10 mg) tensilon 

tüberkülin şırıngasına çekilir, 0,2 ml i.v. verilir. Hastada nefes darlığı, terleme, senkop yoksa 

kalan 0,2 ml injekte edilir. Etyolojisi Myastenia Gravis olan hastalarda ptozis düzelir. 

 

10- Korneal Boyanma 



 

Rutin olarak korneanın boyanıp boyanmadığına bakılır. Biyomikroskopik muayenede 

keratopatinin görülmesi ameliyatta planlanan düzeltme miktarında değişiklik gerektirebilir. 

Eğer keratopati varsa korneal anestezi de araştırılmalıdır.



 

 

BLEFAROPTOZİS ÇEŞİTLERİ 

 

A_-Konjenital ptozis  



 

   a) Basit konjenital ptozis  i)Normal üst rektus fonksiyonu ile 

                                            ii) Azalmış üst rektus fonksiyonu ile  

   b) Blefarofimozis Sendromu  

   c) Sinkinetik ptozis           1-Marcus Gunn:  Jaw winking ptozis 

                                             2-Yanlış yönlenmiş 3.sinir ptozisi (kazanlmış olabilir.) 

This watermark does not appear in the registered version - 

http://www.clicktoconvert.com



 

17 


   d)Konjenital Fibrozis Sendromu 

   e)Konjenital Horner Sendromu 

 

 

B_-Edinsel Ptozis 



 

   a)Nörojenik ptozis 

   b)Myojenik ptozis 

   c)Travmatik ptozis 

   d)Mekanik ptozis 

 

C_-Pseudoptozis 



   a)Anoftalmi, mikroftalmi ve fitizis bulbiye bağlı 

   b)Periorbital dokuların atrofisine (Hipotrofiye) bağlı 

   c)Dermatoşalazise bağlı 

 

 



 

KONJENİTAL PTOZİS

 

 

a)Basit konjenital ptozis  

                        i)Normal üst rektus fonksiyonu ile birlikte 

 

Vakaların %75-80’i bu gruba girer. Otozomal dominant olarak geçer. Ptozis levator 



kasının gelişimsel bir distrofisine bağlıdır. İnnervasyonel bir anomali söz konusu değildir. 

Levator kasının hem kasılma hem de gevşeme yeteneği belirgin olarak azalmıştır. Klinik 

incelemede bu değişimin sonucu olarak kapak hareket aralığı çok azdır, aşağı bakışta ‘lid lag’ 

ve bazen lagoftalmus dahi söz konusu olabilir. Cerrahi olarak tedavi edilmedikçe yaşam 

boyunca sabit kalır. 

 

                        ii) Üst Rektus Güçsüzlüğü ile birlikte 



 

Konjenital ptoziste diğer ekstra oküler kaslar tutulmasa da aynı taraf üst rektus kasında 

güçsüzlük olan vakalar vardır. Bu innervasyonel değil, iki kasın yakın embriyolojik 

gelişmeleri sonucudur. Konjenital ptozis vakaların çoğunluğunda bazen yakın veya uzak aile 

hikâyesi mevcut olabilir. 

 

b)Blefarofimozis ile Birlikte 

 

Blefarofimozis ile birlikte bilateral ptozis, konjenital ptozislerin % 3–6’ sını oluşturur. 



Bu sendromda ayrıca telekantus, epikantus, kapak kısalığı ve sıklıkla alt kapaklarının 

ektropiumu bulunur. Mongolizimle karışır. Kromozomlar normaldir. Bir mutasyon olarak 

başlar ve dominant olarak geçer. Tedavisi cerrahidir (frontal adaleye askı cerrahisi). 

 

c) Sinkinetik Ptozis  



 

                          1)Marcus-Gunn sendromu 

 

Konjenital ptozis vakaların % 4–6 oranında rastlanır. Hemen tek taraflı ve genellikle 



soldadır. Hasta çiğneme hareketleri yaptığında azalan ya da kompanse olan ptozisle 

This watermark does not appear in the registered version - 

http://www.clicktoconvert.com


 

18 


karakterizedir. Genellikle, hasta ağzını açtığında ve mandibulasını sağlam göz tarafına hareket 

ettirdiğinde göz kapaklarının retrakte olduğu görülür ve çene çok sıkı olarak kapatıldığında 

aşırı kompanse olur. Patofizyolojisinde 5. sinirin bazı liflerinin konjenital olarak levator kasını 

innerve eden 3. sinir dalı ile yanlışlıkla karışmış olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle çeneyi 

hareket ettiren mekanizmanın stimulusyonu ile zayıf innervasyonlu levator kasa aşırı 

impulslar gider. Yani levator kası kısmen beşinci sinir tarafından innerve olur. 

 

                          2)Yanlış Yönlenmiş 3 Sinir Ptozisi 



 

Nadirdir. Hastalar çeşitli göz hareketlerine eşlik eden kapak hareketleri gösterirler.  

Ptotik kapak,  mediyal rektus, inferior rektus veya üst rektus kasıldığında yükselebilir. Bu 

sendrom sıklıkla konjenitalse de 3. sinir paralizilerinin iyileşme devrelerinde de  gelişebilir. 

Cerrahi tedavi tatminkâr sonuç vermez (12). 

 

d)Konjenital Fibrozis Sendromu 



 

Kas lifleri değişen derecede fibröz doku ile yer değiştirmiştir. Tüm ekstraokuler 

kaslarla birlikte levator kasları da tutulur. Gözler genellikle aşağı bakış pozisyonında donmuş 

olarak kalır. Hasta görebilmek için çenesini yukarı kaldırmak zorunda kalabilir. Tedavide alt 

rektus kaslarının kesilmesi ile birlikte askı ya da levator rezeksiyonu yapılabilir. Bell 

fenomeni olmadığından tam bir düzeltmeden her zaman kaçınılmalıdır. 

 

e)Konjenital Horner Sendromu 



 

Oldukça ender görülür. Ptozis, enoftalmus, myozis ve bazen de yüzde terleme kaybı 

ile kendini gösterir. Konjenital olanlarda bu bulgulara ek olarak irisde depigmentasyon da 

saptanabilir. 

 

EDİNSEL PTOZİS 

 

a)Myojenik Ptozis:  

Edinsel myojenik ptozis lokalize ya da sistemik bir kas hastalığının sonucunda oluşur. 

    


   1-Myastenia Gravis 

   2-Progresif Eksternal Oftalmopleji 

   3-Okülofarengial Distrofi  

   4-Myotonik Distrofi 

   5-Aponevrotik Ptozis 

   6-Kortikosteroid Ptozisi sıklıkla karşılaşılan musküler hastalıklardır. 

 

Myastenia Gravis 



 

Kazanılmış ptozis vakalarının ayırıcı tanısında dikkate alınmalıdır. Çizgili kasların 

anormal yorulması ile kendini gösteren ve ataklarla seyreden bir hastalıktır. Genellikle 

ilerleyici olan bu kas hastalığında kas- motor son plağında asetilkoline karşı antikorlar 

bulunduğu gösterilmiştir. En sık genç yaşta kadınlarda ve yaşlı erkeklerde görülür. 

Hastalık sadece gözlerde lokalize olabildiği gibi sistemik biçimde de olabilir. Eğer 

birkaç yıl göz bulgusu dışında bir bulgu ortaya çıkmazsa bu artık lokalize oküler Myastenia 

Gravis olarak kabul edilebilir. 

Myastenik hastaların en sık rastlanan klinik bulgusu tek ya da iki taraflı asimetrik göz 

This watermark does not appear in the registered version - 

http://www.clicktoconvert.com


 

19 


kapağı düşüklüğü yanı sıra zaman zaman ortaya çıkabilen çift görmedir.  Ptozisin değişkenliği 

ve gün boyunca giderek kötüleşmesi miyasteni lehine bulgulardır. Klinikte göz kapaklarını bir 

süre açıp kapattırarak kas yorgunluğu oluşturulabilir ve ptozis miktarındaki artma 

gözlenebilir.  Miyastenili hastalarda orbiküler kas genellikle zayıf olduğundan hasta gözlerini 

sıkıca kapatsa bile parmaklar ile kolaylıkla açılabilir. 

Diğer bazı eşlik eden semptomlar yutma, çiğneme, konuşma, yürümede güçsüzlüktür. 

Semptomlar İ.M. prostigmin veya İ.V. tensilon ile geçici olarak düzelir. Tedavisi medikaldır. 

Bu ilaçlara dirençli olan olgularda sistemik kortikosteroidler, plasmaferesis, azotiopirin gibi 

immüno-süpresif ajanlar özellikle sistemik Myastenia formlarında kullanılabilir. Timoma olan 

myastenik olgularda timektomi yapılır. 

 

Progresif Eksternal Oftalmopleji 



 

Çocukluk ve ergenlik çağında başlar ve giderek ilerler. Oftalmopleji sıklıkla simetrik 

olduğundan diplopi olmaz. Son aşamaya gelindiğinde genellikle gözler primer pozisyonda 

hareketsizdir ve belirgin iki yanlı ptozis mevcuttur. 

Çocuklukta serebrospinal sıvıda protein yüksekliği, retina pigment epiteli 

dejenerasyonu ve kalp blokları ile birlikte olan biçimi ‘Kearns-Sayre Sendromu ‘olarak 

bilinir.  

 

Okülofarengial Distrofi 



 

Kronik Pogresif Eksternal Oftalmoplejinin özel bir biçimidir. Biraz daha ileri yaşta 

ortaya çıkar. Yüz ve farenks kasları da tutulmuştur. Bell fenomeni ortadan kalktığından tedavi 

konusunda olabildiğince konservatif davranılmalıdır. 

 

Myotonik Distrofi 



 

Dominant geçişlidir. Kaslarda aşırı kasılmanın yanı sıra gevşeme güçlüğü de 

mevcuttur.  Genellikle yüz, boyun ve üst ekstremiteler etkilenmiştir. Katarakt, frontal kellik, 

testiküler atrofi yanında bileteral ptozis ve ifadesiz bir yüz görünümü vardır. Göz içi basıncın 

düşük olması da bir diğer özelliğidir. 

 

Kortikosteroid Ptozisi 



 

Kronik konjonktivit ve üveit gibi hastalıklarda uzun süreli uygulanan kortikosteroid 

tedavisinde ptozis oluşabilir. Nedeninin lokalize bir kortikosteroid miyopatisi olduğu 

düşünülmektedir. 

 

Aponevrotik Ptozis   



 

Hastaların hepsi yaşlı olmayıp çoğunluğu  orta yaşta veya genç erişkin hastalardır. 

Ptozis levator aponevrozunun incelmesi ve gerilmesine veya tarsa yapıştığı yerden 

ayrılmasına bağlıdır. Yaşlılıkla levator ve Müller kaslarında kuvvet kaybı olduğu şüphesidir. 

Keza orbital yağ dokusunda, enoftalmusta yol açan bir atrofi olur. Bu faktörler fizyolojik 

olarak yaşlılarda vertikal kapak aralığı ölçüsünde biraz azalmaya neden olur. Senil ptoziste 

kapak düşüklüğü o kadar şiddetli olabilir ki hasta okumak için göz kapaklarını eliyle açmak 

ve yürümek için başını geriye atmak zorunda kalabilir (13). 

Levator kas fonksiyonunun oldukça iyi olması ve üst göz kapak kıvrımının belirgin 

olarak yükselmiş olması bu tip ptozislerin tipik özelliklerindendir. 

This watermark does not appear in the registered version - 

http://www.clicktoconvert.com



 

20 


 

Yüklə 403,65 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin