Pierre-Joseph Proudhon (1809-1865)
Fransız anarşist. 1847'de Paris'e yerleşmeden önce Lyon'da radikal siyasete yönelmiş olan
Proudhon kendi kendini iyi eğitmiş bir yayıncıydı. 1848'de Kurucu Meclis'in üyesi olarak, "Ana
yasa olduğu için anayasa"ya ret oyu verdi. Daha sonra üç yıl tutuklu kaldı ve aktif siyasetten
men edildi, yazılarına ve teoriye yoğunlaştı.
Proudhon'un en bilinen eseri
Qu'est-ce que la propriété?’de (Mülkiyet Nedir?,
[1840] 1970) ge
leneksel mülkiyet hakkına ve komünizme saldırdı ve kendi kendini yöneten komünlerin kâr
amacı gütmeden birlikte üretim yaptıkları ortakçılığı savundu. Hayatının son döneminde işçi hareketine ilgi duydu,
Du principe Fédératif (Federasyonun İlkeleri,
[1840] 1970) adlı eserinde "işlerin yolunda gitmesi için" minimal bir dev
letin gerekliliğini kabul etti.
le ilgili daha gösterişsiz fikirleri de Pierre-Joseph Proudhon’la birlikte anılan gündeme getirmiştir.
Proudhon’un özgürlükçü sosyalizmi, anarşizmin bireyci ve kolektivist geleneklerinin ortasında yer
alır. Proudhon’un fikirleri Amerikalı bireycilerden Josiah Worren’la (1978-1874) ortaklık gösterir.
Q u ’est-ce que la propriété? (Mülkiyet Nedir?,
1840) adlı eserinde, Proudhon “Mülkiyet hırsızlıktır”
tespitini yapar ve sermaye biriktirmeye dayalı ekonomik sömürü sistemini suçlar. Aynı zamanda,
M arxin (bkz. s. 135) aksine Proudhon, özel mülkiyetin tüm biçimlerine karşı değildir, mülkiyet
ve “sahip olma” arasında bir ayrım yapar. Küçük köylülerin, ustaların, zanaatkârların bağımsızlığına
ve girişimciliğine hayran olmuştur. Proudhon, bu yüzden sömürüyü engelleyen ve sosyal harmoni
yi sağlayan bir mülkiyet sistemi kurabilmenin çabası içinde olmuştur.
Mütekabiliyet; birey veya grupların diğer birey ve gruplarla pazarlık ederek ürünlerini sat
tığı, vurgunculuk ve sömürünün olmadığı, sosyal etkileşimin gönüllü, karşılıklı olarak yararlı ve
uyumlu olduğu, hükümetin müdahalesine gerek duyulmayan âdil ve makûl bir mübâdele sistemi
dir. Proudhon takipçileri Fransa ve İngiltere’de kâr amacı gütmeden, bankanın masraflarını karşıla
yabilecek oranda ücret alan, girişimcilere düşük fâizli krediler veren ortak kredi bankaları kurarak
bu fikirleri pratiğe geçirmeyi denemişlerdir. Proudhon’un kendi görüşleri, ortak işbirliğiyle işlerini
geleneksel biçimde yöneten köylü ve zanaatkârlardan oluşan küçük topluluklara, özellikle de İsviç
reli saat yapımcılarına olan hayranlığı üzerine kuruludur.
Dostları ilə paylaş: