Siyasi. İDeolojiler


Yeni Fem inist G elenekler



Yüklə 11,67 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə174/240
tarix11.08.2023
ölçüsü11,67 Mb.
#139183
1   ...   170   171   172   173   174   175   176   177   ...   240
1723-Siyasi Ideolojiler-Andrew Heywood-Chev-K.Bayram-O.Tufekchi-H.Inac-2011-345s (1)

Yeni Fem inist G elenekler
1960’lardan beri feminizmi liberal, sosyalist ve radikal olmak üzere üç ayrım açısından incelemek 
gittikçe daha zor hâle gelmiştir. “Çekirdek” gelenekler içindeki ayrımlar bazen derinleşmiş bazen 
de gelenekler arasındaki ayrımlar belirsizleşmiştir. Ayrıca yeni feminist akımlar da ortaya çıkmıştır. 
Bu yeni akımlar, çok çeşitli etkilere dayansalar da farklılık meselesine ve özellikle de farklılığı sade­
ce erkek ve kadın arasındaki ilişkiye değil de daha çok kadına uygulama isteğine ortak bir ilgiyi yan­
sıtırlar. Yeni feminist geleneklere psiko-analitik feminizm, post-modern feminizm, siyahi feminizm 
ve lezbiyen feminizm dâhildir. De Beauvoir (bkz. s. 250), Friedan (bkz. s. 237) ve Kate Millett 
gibi feministler, genelde psikoanalizi ve özellikle, de “hadım kompleksi” ve “penis kıskançlığı” gibi 
teorileri apaçık kadın düşmanlığının kanıtı olarak görerek Sigmund Freud’u (1856-1939) şiddetle 
eleştirmişlerdir. Ancak Juliet Mitchell’in öncülük yapan Psychoanalysis and Feminism ( Psikoanaliz 
ve Feminizm,
1974) çalışmasından başlayacak olursak feministler, özellikle Jacques Lacan ( 1901- 
1981) gibi düşünürlerin geliştirdiği hâliyle Freud’un çalışmaları ile uzlaşmışlardır. Psikoanalitik 
feminizmin temel özelliği, erkek ve kadınların toplumsal cinslerinin özelliklerinin verildiği ve cin­
siyet farklılıklarının biyolojik değil de psikolojik biçimde oluşturulduğu süreci anlamaktır.
Post-modern veya post-yapısalcı feministler, erkek ve kadın arasında temel farklılıkların oldu­
ğunu ileri süren kültürel feminizm gibi feminist hareketlerle ters düşmüşlerdir. Onlara göre sabit 
kadın kimliği yoktur, “ kadın” fikri kurmacadan başka bir şey değildir. Ancak kadın/erkek ayrımını 
sorgulayarak post-modern feminizm, belki de kadın hareketinin fikrine gölge düşürüyor. Siyahî 
feminizm, feminizm içinde ırk farklılıklarını göz ardı eden ve cinsiyetlerinin erdemiyle kadınla­
rın yaygın bir baskıya dayanmalarını öneren eğilime meydan okumuştur. Özellikle A B D ’de güçlü 
olan siyahî feminizm, cinsiyet ayrımcılığı ve ırkçılığı bağlantılı baskı sistemleri olarak tanımlıyor ve


“renkli kadınlar”ın karşı karşıya kaldığı cinsiyet, ırk ve ekonomik olumsuzlukların karmaşıklığını 
vurguluyor. Lezbiyen feminizm çok çeşitli şekillerde görülür. Bazı durumlarda lezbiyenlik, radi­
kal feminizmin siyasî ifadesi, yani ataerkillikten kaçan ve “ kadın kimlikli” olan bütün kadınların 
ulaşabileceği bir araç, olarak kabul edilir. Ancak başka lezbiyen feministler, homoseksüel kadın 
ve heteroseksüel kadınların deneyimi arasındaki farkı vurgularlar. Dolayısıyla lezbiyen feministler, 
homoseksüellik korkusuna, hom ofobiye karşı mücadeleyi, ataerkilliğe karşı verilen mücadele ka­
dar önemli bulurlar.

Yüklə 11,67 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   170   171   172   173   174   175   176   177   ...   240




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin