Siyasi. İDeolojiler



Yüklə 11,67 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə40/240
tarix11.08.2023
ölçüsü11,67 Mb.
#139183
1   ...   36   37   38   39   40   41   42   43   ...   240
1723-Siyasi Ideolojiler-Andrew Heywood-Chev-K.Bayram-O.Tufekchi-H.Inac-2011-345s (1)

Sosyal Darw inizm
Klasik liberalizmin en önemli ayırt edici özeliklerinden biri de, mülkiyet ve sosyal eşitliğe yöne­
lik tutumudur. Bireyciliğe dayalı siyasî bir anlayış, sosyal koşulları, her bir bireyin yetenekleri ve 
çalışkanlığı açısından açıklama eğilimi olacaktır. Bireyler, kendi hayatlarıyla ne yapmak istiyor ve 
ne yapabiliyorlarsa onu yaparlar. Yetenekli ve çalışma isteği olanlar müreffeh bir hayat sürerken, 
yetersiz veya tembel olanlar bunu gerçekleştiremez. Bu görüş, Samuel Smiles’ın Self-Help (Kendine 
Yardım,
[1859] 1986) adlı eserinin başlığında unutulmaz bir şekilde ifade edilmiştir. Başlık, çokça 
dile getirilmiş olan bir düsturu tekrarlayarak başlar: “Tanrı, kendileri için gayret gösterenlere çaba 
sarf eder.” Böylesi bireysel sorumluluk fikirleri, 19. Yüzyıl’da laissez-faire destekçileri tarafından 
sıkça dile getirilmiştir. Örneğin, İngiliz iktisatçı ve siyasetçi Richard Cobden (1 8 0 4 -1 8 6 5 ), işçi


sınıfının çalışma koşullarıyla ilgili bazı iyileştirmeleri savunmuş ama bu iyileşmenin “yasalardan 
ziyade, kendi çabaları ve ayakları üzerinde durma yeteneklerinden doğması gerektiğini öne sür­
müştü. Ayrıca çalışanlara, “Parlâmento yerine kendilerine bakma”yı da tavsiye etmiştir.
Bireylerin kendi ayakları üzerinde durma fikri en net ifadesini Herbert Spencer’in The M an 
versus the State
(Devlete Karşı İnsan, [ 1884] 19 4 0 ) adlı eserinde bulmuştur. İngiliz filozof ve sosyal 
teorisyen Spencer (1 8 2 0 -1 9 0 4 ), İngiliz bilim adamı Charles Darwin’in The Origin ofSpeciesTür­
lerin Kökeni,
[1859] 1972) adlı eserinden yararlanarak laissez-faire öğretisi için güçlü bir savunma 
geliştirmiştir. Darwin, yeryüzündeki farklı türleri açıklayacak nitelikte bir evrim teorisi sunmuştur. 
Darwin, her bir türün bir dizi tesadüfi fiziksel ve zihinsel değişime veya mutasyona uğradığını öne 
sürmüştür. Bu değişimlerden bazıları, belli bir türe hayatta kalma ve gelişmeyi mümkün kılmıştır: 
Bu değişimler, hayatı destekleyen değişimlerdir. Diğer mutasyonlar ise daha az elverişlidir ve ha­
yatta kalmayı daha da zorlaştırır hatta imkânsız kılar. Bundan dolayı, bir yanda birçok türün soyu 
tükenmişken, büyük çeşitlilik gösteren canlı türleri ise yeryüzünde ortaya çıkmıştır. “Doğal bir se- 
leksiyon” süreci, doğaları gereği hayatlarını sürdürmeye uygun olan ve olmayan türlerin hangileri 
olduğuna karar verir.
Darwin’in kendisi bu fikirleri, sadece doğada uygulasa da bu görüşler daha sonra hem sosyal 
hem de siyasal teorilerin inşasında kullanılmıştır. Örneğin Spencer, insan toplumunda da bir doğal 
seleksiyon sürecinin varolduğunu öne sürmüştür. Bu süreci belirleyen de “en uygun olanın hayat­
ta kalması” ilkesidir. Bu çerçevede toplum, bireyler arasındaki hayatta kalma mücadelesi olarak 
resmedilir. Doğaları gereği hayatta kalmak için en uygun olanlar zirveye tırmanırken, bu özelliği 
barındırmayanlar dibe düşerler. Bundan dolayı, servet, sosyal konum ve siyasî iktidar eşitsizlikleri 
doğaldır ve kaçınılmazdır ve de yönetimimin bu duruma müdahaleye yönelik hiçbir teşebbüsü 
olmamalıdır. Aslında yoksullara, işsizlere ve engellilere her türden destek veya yardım teşebbüsü 
doğaya yönelik bir hakarettir. Spencer’ın Amerikalı müridi William Summer (1 8 4 0 -1 9 1 0 ) bu ilke­
yi, 18 4 4 ’te “çöplükteki ayyaş, tam da olması gereken yerdedir” iddiasıyla açıkça ortaya koymuştur.

Yüklə 11,67 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   36   37   38   39   40   41   42   43   ...   240




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin