Barnabas İncili
158
Ve size diyorum ki bakın, insan aldığı her şeyi Allah'tan alır. Bu
bakımdan, insan kendi değersizliğini ve Allah'ın bizi besleyen
büyük nimetleriyle birlikte yüceliğini de tanıyarak, en derin bir
alçak gönüllülük içinde olmalıdır. Öyleyse, insanın “Ah, bu
dünyada bu neden yapılır ve bu neden söylenir” demesi değil,
gerçekten, kendini dünyada Allah'ın sofrasında duracak değerde
görmemesi meşrudur. Ruhumun huzurunda olduğu Allah sağ ye
diridir ki, burada, yeryüzünde Allah’ın elinden alınan hiç bir şey
küçük değildir, öyleyse insan, karşılığında tüm ömrünü Allah
sevgisi için harcamalıdır. Allah sağ ve diridir ki, Hirodes'le
yemek yemekle günah işlemiş değilsin ey Yuhanna, çünkü senin
yaptığın bize ve Allah'tan korkan herkese bunu anlatman için
Allah'ın bir takdiriydi. Böyle yapın”
dedi İsa havarilerine, “Dünyada, Yuhanna'nın Hirodes'in evinde
onunla yemek yerken yaşadığı gibi yaşayasınız, çünkü bu
şekilde, gerçekten tüm gururlardan kurtulacaksınız.”
Barnabas İncili
159
40. Temsiller
İsa Galile denizi boyunca yürürken, çevresini büyük bir
kalabalık aldı; bunun üzerine, sahilden biraz ötede durmakta
olan bir kayığa bindi ve sesi işitilebilecek kadar yakınlıkta
karaya demir attı. Bunun üzerine, hepsi denizin kıyısına gelerek,
oturup sözlerini beklediler. O zaman ağzını açtı ve dedi,
“İşte, ekici ekmeye çıktı, ekerken ekinlerin bazısı yola düştü. Ve
bunlar insanların ayakları altında çiğnenip, kuşlar tarafından
yendi; bazısı taşların üstüne düştü, nem olmadığından sıçrayıp,
güneşte yandılar; bazısı çitlerin içine düştü, burada
büyüdüklerinden, dikenler tohumları boğdu ve bazısı da iyi
toprağa düştü, burada otuz, altmış ve yüz katına kadar meyve
verdiler.
Bakın, bir aile babası bu tarlaya iyi tohum ekti; burada iyi
adamın hizmetçileri uyurlarken efendileri olan adamın düşmanı
gelip, iyi tohumların üzerine delice otları ekti. Bunun üzerine,
ekinler çıkınca, aralarında bir hayli delice otları çıktığı da
görüldü. Hizmetçiler efendilerine gelip, dediler, “Ey efendi,
tarlana iyi tohum ekmedin miydi? Neden orada bir hayli delice
otları da çıktı?” Efendi cevap verdi, “İyi tohum ektim, fakat
adamlar uyurken, adamın düşmanı geldi ve ekinler üzerine
delice otları ekti.” Hizmetçiler dediler, “Gidip, ekinler
arasındaki delice otlarını söküp koparmamızı ister misin?”
Efendi cevap verdi, “Böyle yapmayın, çünkü onlarla birlikte
ekinleri de koparırsınız; bunun yerine hasat zamanı gelinceye
kadar bekleyin. O zaman gider ve ekinler arasındaki delice
otlarını koparıp yanmaları için ateşe atar, ekinleri de ambarıma
korsunuz.”
Pek çok adam incir satmaya gittiler ama pazara vardıklarında
gördüler ki, insanlar iyi incirler değil de güzel yaprakları
arıyorlar. Bunun üzerine, adamlar incirlerini satamadılar.
|