Genelde her toplumda,duygusal dengesizlik gösteren bir çok


hh- Fiilin memuriyet vazife ve nüfuzunu suistimal



Yüklə 4,8 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə14/28
tarix21.04.2017
ölçüsü4,8 Kb.
#15082
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   28

hh- Fiilin memuriyet vazife ve nüfuzunu suistimal  
 
    
suretiyle iĢlenmesi 
 
TCK'nun  406.  maddesinin  2.fıkrası  uyuĢturucu  madde  temin 
suçlarının  memuriyet  vazife  ve  nufuzunun  suistimali  suretiyle 
memur  ve  müstahdemler  tarafından  iĢlenmesi  halinde  cezanın  üçte 
bir oranında arttırılmasını hükme bağlamıĢtır. 
 
Örneğin,  cezaevinde  görevli  gardiyanın,  hükümlüye  esrar 
temin etmesi halinde TCK madde 403/5 ile tayin edilecek ceza TCK 
406/2. maddesiyle arttırılacaktır (345). 
 
Bunun  gibi,  CGK'nun  bir  kararında,  cezaevinde  tutuklu  ve 
hükümlülere  satmak  maksadı  ile  yanında  uyuĢturucu  madde  (olayda 
esrar)  bulunduran  Jandarma  eri  hakkında  TCK  406/2.  fıkrasının 
uygulanması gerektiğine karar verilmiĢtir (346). Böyle bir Ģiddet 
sebebinin  öngörülmesinden  amaçlanan,  sayılan  kimselerin  suçun 
iĢlenmesinde sahip oldukları kolaylığın ve suçun yaygınlaĢmasının 
önlenmesidir (347). 
_______________ 
(345) ERGEN,  s.65;  Buna iliĢkin bir yargıtay kararı Ģöyledir: "Görevli gardiyan olan sanığın esrar tedarikine vasıta 
olarak  suçunu  memuriyet  ve  nüfuzunu  kötüye  kullanmak  suretiyle  iĢlediği  anlaĢılmasına  göre  hakkında  TCK'nun 
406/2. maddesinin tatbiki gerekir". (5. CD.,  26.12.1980), ĠÇEL/YENĠSEY,  Karşılaştırmalı ve uygulamalı Ceza 
Kanunları,  3.b.,  Ġstanbul 1990,  s.895 
(346) (CGK,  4.7.1966,  337/2293),  ġ.ġANAL,  S.AYDINÖZ,  notlu ve içtihatlı Türk Ceza Kanunu,  Ġstanbul 1979,  
s.454,  Bu fıkranın uygulanmasına iliĢkin bir yargıtay kararı Ģöyledir: "Sanık bekçi, memuriyet görevi dıĢındaki baĢka 
karakola mevcutluyu teslim edip görevi sona erdikten sonra o karakol nezarethanesinde önceden tanıdığı bir kimseye 
esrar temin edip özel müsade alarak nezarethanede verirken yakalanmıĢtır.  
 
Sanık  bu  karakolda  görevli  bulunmadığına  ve  yetkili  memurların  müsadesiyle  nezarethaneye  girmiĢ 
olmasına  göre,  esrar  temin  etmesinin  görevle  ilgili  olduğu  ve  memuriyet  nüfuzunu  kötüye  kullandığı  sözkonusu 
olamaz.  Bu  nedenlerle  TCK'nun  406/2.  maddesiyle  cezanın  arttırılması  doğru  değildir".    (5.  CD.,  26.6.1974,  
2387/3122),  YKD,  c.1,  y.1975,  s.6,  s.126 
(347) ERGEN,  s.65
 
 
 
ıı- Neticenin ağırlığı 
 
TCK'nun  407.  maddesine  göre  iĢlenen  suçtan    "dolayı 
Ģahısların hastalanması veyahut yara ve berelenmesi gibi sıhhatçe 
bir arıza" veya "ölüm" vukuunda ceza arttırılacaktır. 
 
"Ölüm"  vukuunda  verilen  ceza  daha  önce  ölüm  cezası  olarak 
öngörülmüĢken 21.11.1990 tarih ve 3679 sayılı kanunla ölüm cezası 
"müebbet ağır hapis cezası" olarak değiĢtirilmiĢtir. 

 
Örneğin,  satmak  maksadıyla  uyuĢturucu  maddelerden  eroin 
bulunduran sanık, alıcıya bir miktar numune eroin verir ve alıcı 
eroinin  kalitesini  anlamak  için  fazla  miktarda  kullanarak 
hastalanırsa veya ölürse ceza arttırılacaktır (348). 
 
Burada  neticeye  iliĢkin  bir  Ģiddet  sebebi  sözkonusu 
olduğundan  failin  kastı  sadece  uyuĢturucu  maddelerin  teminine 
yönelik olmamalıdır. Fail bu ağır neticeleri de istemiĢ ise artık 
Ģiddet sebebinden değil kasıtlı adam öldürme veya müessir fiilden 
sözedilmek  gerekir.  Her  ne  kadar  imal,  ithal,  ihraç  suçları 
bakımından  da  bu  Ģiddet  sebebi  uygulanabilecek  ise  de  ancak 
faille  netice  arasında  "nedensellik"  bağını  kurmak  pek  mümkün 
olmayabilecektir(349). 
 
ii- UyuĢturucu madde kullanılmasını kolaylaĢtırmak 
 
TCK 404/1'e göre "özel bir yer sağlayarak veya baĢka suretle 
bir  kimsenin  uyuĢturucu  madde  kullanmasını  kolaylaĢtıranlar"ın 
cezaları arttırılacaktır. 
 
Bu hükümde kanunun amacının hem baĢkasına uyuĢturucu maddeyi 
temin  ve  hemde  kullanılmasını  kolaylaĢtıran  kimseyi  daha  fazla 
cezaya çarptırmak olduğu söylenebilir (350). 
 
Maddedeki  özel  yerden  maksat:  UyuĢturucu  maddeyi  kolaylıkla 
kullanmaya  elveriĢli  herhangi  bir  yerdir.  Bu  yerin  özel  veya 
genel, açık veya kapalı olmasının önemi yoktur. Bu  
_________________ 
(348)  ERGEN,  s.65 
(349) GÜNAL,  s.130 
(350) EREM,  s.182,  ERGEN,  s.67
 

yer  sanığa  ait  ve  baĢkalarının  müsamahasından  istifade  ile 
kullanılabilen  yerde  olabilir.  Tedarik  edilen  yerin  sadece 
uyuĢturucu  madde  kullanılmasına  tahsis  edilmiĢ  olması  da  Ģart 
değildir  (351).  Celp  etme,  tedarik  edilen  yeri  tahsis  etme 
imkanına sahip kiĢi tarafından yapılmalıdır (352). 
 
Bu sanık hakkında da saik aranmaz. Failde "menfaat saiki"ne 
olayların  çoğunda  rastlanabilirse  de  suç  "özel  kast"a  gerek 
göstermemektedir (353). 
 
jj-UyuĢturucu maddeleri on sekiz yaĢını bitirmeyen  
 
   
küçükler veya aklen malül olanlara veya müptelalara  
   vermek 
 
Kanun  koyucu  TCK  404/1'de  uyuĢturucu  maddeleri  on  sekiz 
yaĢını  belirtmeyen  küçüklere  ve  aklen  malül  olanlara  veya 
uyuĢturucu  madde  müptelalarına  veren  kimseleri  daha  ağır  ceza 
sorumluluğu altına almıĢtır. 
 
Kanunda  yeralan  on  sekiz  yaĢın  suçun  iĢlendiği  anda 
bitirilmemiĢ olması gerekmektedir. Bu nedenle yargılama sırasında 
hakim  kendisine  uyuĢturucu  madde  verilen  küçüğün  nüfus  kaydını 
getirterek suç tarihinde 18 yaĢını doldurup doldurmadığını tespit 
etmelidir (354). 
 
Kendisine uyuĢturucu madde verilen kimsenin aklen malül olup 
olmadığının  alınacak  tıbbi  bir  raporla  tesbiti  gerekir.  Aklen 
malüliyet  halinin,  TCK  46  ve  47.  maddelerinde  öngörülen  Ģekilde 
olması  gerek  değildir.  "Görülür  şekilde"  aklen  malu-liyetin 
anlaĢılabilir biçimde olması yeterlidir (355). Ayrıca aklen malül 
kiĢiye  uyuĢturucu  madde  veren  failin  onun  bu  durumunu  bilmesi 
cezanın arttırılması için gereklidir (356).  
_______________ 
(351) KURT,  s.63,   ERGEN,  s.67 
(352) ERGEN,  s.67 
(353) EREM,  s.182 
(354) KURT,  s.64 
(355) GÜNAL,  s.129 
(356) KURT,  s.64,  

 
Cezanın  ağırlaĢtırılarak  hükmedilmesinde  diğer  bir  husus 
"iptila" halidir.  Buradaki iptilanın TCK'nun 404. maddesinin 4. 
fıkrasında öngörüldüğü Ģekilde olması gerekmemektedir. UyuĢturucu 
madde  temin  edilen  kiĢinin  alıĢkanlık  derecesinin  bulunduğunun 
anlaĢılabilir olması yeterli kabul edilmelidir (357). 
 
c- Cezayı ortadan kaldıran veya hafifletici sebepler 
 
aa- Cezayı ortadan kaldıran sebepler 
 
TCK'nun  405/1.  maddesi  gereğince,  uyuĢturucu  madde  temin 
suçlarına  iĢtirak  etmiĢ  kimse,  resmi  makamlar  tarafından  haber 
alınmadan  önce    durumu  ve  suç  ortaklarını  ve  uyuĢturucu 
maddelerin  saklandığı  veya  imal  edildiği  yerleri  merciine  haber 
vererek  bunların  yakalanmalarını    veya  elde  edilmelerini 
kolaylaĢtırırsa ceza verilmez.  
 
Buna  göre  uyuĢturucu  madde  temin  suçlarında  cezadan  muaf 
tutulabilmek için; 
 
-  UyuĢturucu  madde  temin  suçuna  iĢtirak  edilmiĢ  olması 
gerekir.  Zaten  uyuĢturucu  madde  temin  suçlarına  iĢtiraki 
sözkonusu olmayan bir kimsenin sorumluluğundan bahsedilemez(358). 
 
Erem;  "Bu  hüküm  her  halde  suçu,  iĢtirake  müsait  haller 
içindir.  Bu  itibarla  uyuĢturucu  maddeyi  belki  bulundurmakta 
iĢtirak mümkün ise de kullanmakta iĢtirak mümkün olmamak gerekir" 
demektedir (359). 
 
Özütürk  ise;  "Fikrimizce  bu  fıkra  hükmü  yalnızca  cürme 
iĢtirak  eden  kimseler  hakkında  uygulanabileceği  zannı  hasıl 
olmakta  ise  de;  kanun  ve  ceza  hukuku  bakımından  iĢtirak  bahse 
konu  olmaksızın  iĢtirakın  tazammum  ettiği  anasır  dıĢında  ihbarın 
maksada 
uygun 
netice 
verilebileceği 
de 
gözden 
uzak 
tutulmamalıdır.  Bilfarz,  içici  bulunan  bir  kimsenin  mahsus  yer 
tedariki  ile  uyuĢturucu  maddeyi  temin  ve  içenleri  yakalatmıĢ 
olması halinde, baĢkalarının fiiline iĢtirak bahse konu olmamakla 
birlikte hareketi  cezadan   
(357) GÜNAL,  s.129 
(358) GÜNAL,  s.131 
(359) EREM,  s.186 
 

muafiyeti istilzam  
etmelidir."  demekte  ve  iĢtirakın  geniĢ  manada 
anlaĢılmasının  kanun  amacı  bakımından  yerinde  olduğu  görüĢünü  ileri 
sürmektedir (360). 
 
Kanun  koyucunun  bu  hükmü  koymasındaki  amacın,  uyuĢturucu  madde 
suçlarını  ortaya  çıkarma  ve  suç  faillerinin  yakalanmaları  ve 
cezalandırılmalarının 
sağlanması 
olduğu 
gözönüne 
alındığında, 
kanaatimizce iĢtirakın geniĢ manada ele alınması gerekir.  
 
-  Ġhbarın  resmi  makamlara  onların  haber  almalarından  önce 
yapılmıĢ  olması  gerekir.  Resmi  makamlardan  maksat  1918  sayılı 
Kaçakçılık  Kanununun  2  ve  3.  maddelerinde    belirtilen  kaçakçılık 
olaylarını  takip,  araĢtırma  ve  yasaklama  ve  kaçakçılığı  ihbar  ile 
hükümlü  olan  memurlardır.  Bundan  baĢka  her  suç  hakkında  koğuĢturmayı 
yönetmekle görevli olan savcıları da bu ihbarın yapılmıĢ olması "resmi 
makamlar"a yapılmıĢ sayılacaktır (361). 
 
Ġhbarın  cürüm  resmi  makamlar  tarafından  henüz  öğrenilmeden 
yapılmıĢ  olması  zorunludur.  Aksi  halde  cezadan  muaf  tutma  mümkün 
değildir.  Bu  durumda  Ģartları  mevcutsa,  cezayı  hafifletici  durum 
sözkonusu olur.   
 
-  Ġhbarda  suç  ortaklarının  ve  uyuĢturucu  maddelerin  saklandığı 
veya  imal  edildiği  yer  bildirilmelidir.  Kanunda  ihbarda  bildirilmesi 
istenen hususlar açıklanırken "ve" kelimesi kullanılmıĢtır. Ancak kanun 
amacı  dikkate  alındığında  bu  hususlardan  sadece  birisinin  bildirilmiĢ 
olmasınında yeterli olacağını kabul etmek gerekir (362). 
 
bb- Cezayı hafifletici nedenler 
 
aaa- Suçun ortaya çıkmasına yardım 
 
TCK  405.  maddesinin    son  fıkrası  uyarınca  cürümün  meydana 
çıkmasına hizmet ve yardım eden kimsenin cezasında yarı oranda indirim 
yapılacaktır.  
 
Sanığın  uyuĢturucu  maddeyi  aldığı  yeri  veya  kendisine            ait 
olsa  bile  bulunduğu  yeri  suç  haber  alındıktan  sonra,  koğuĢturma  
safhasında  bildirmiĢ  ve  meydana çıkmasına   hizmet  
_______________ 
(360) Nejat ÖZÜTÜRK,  Türk Ceza kanunu Şerhi ve Tatbikatı,  c.2,  Ankara 1966, s.545 
(361) GÜNAL,  s.131 
(362) KURT,  s.66
 

etmiĢ  ise,  yine  cezasından  indirim  yapılabilecektir(363).  UyuĢturucu 
madde  ticareti  yaptığına  dair  ihbar  yapılarak  gözetlemeye  (tarassut) 
alınan sanığın üzerinde, iĢyerinde veya evinde yapılan aramada herhangi 
bir  suç  teĢkil  edebilecek  uyuĢturucu  madde  ele  geçmemesine  rağmen 
suçunu  ikrar  etmiĢse,  suçunun  ortaya  çıkmasına  yardım  ve  hizmette 
bulunmuĢ sayılacaktır (364). 
 
Suçun  haber  alınmasından  sonra,  sanık  uyuĢturucu  madde  satarken 
yakalanmıĢ  ve  kalan  bir  miktar  uyuĢturucu  maddenin  yerini  göstererek 
ele  geçirilmesini  sağlamıĢsa  bu  indirimden  yararlanması  sözkonusu 
değildir (365). 
 
Bu  ve  bundan  sonraki  Ģıktaki  indirim  sebebi  hakimin  takdirine 
kalmıĢtır.  Ancak  gerekçesi  gösterilmek  suretiyle  uygulanıp  uygulanmama 
nedeni tartıĢılmalıdır (366). 
 
bbb- Suç ortaklarının yakalanmasına yardım 
 
Ġhbar  üzerine  evinde  yapılan  aramada  uyuĢturucu  madde  bulunan 
sanığın  bunu  aldığı  kiĢiyi  söyleyerek  o  Ģahsın  yakalanmasını  ve 
uyuĢturucu  maddenin  ele  geçmesini  sağlamıĢ  olması  durumunda,  TCK'nun 
405 son maddesi uyarınca cezasından indirim yapılacaktır (367). 
(363) GÜNAL,  s.134. "Sanık açıkca ikrar etmek suretiyle suçunun ortaya çıkmasında ve nitelendirilmesinde hizmet 
ve yardımda bulunduğu cihetle hakkında TCK'nun 404/son (Yeni 405/2) maddesinin uygulanması gerekir".  (5. CD., 
29.5.1990, 735-2956),  ABKD,  y.2 (1990),  sy.3,  s.42 
 
"Satmak  amacıyla  esrar  bulunduran  sanık,  suçu  haber  alındıktan  sonra  olsa  bile,  uyuĢturucu  maddeyi 
sağladığı  kiĢiyi  veya  uyuĢturucu  maddenin  bulunduğu  yeri  bildirmekle,  suçlunun  ve  suça  konu  maddenin  ele 
geçirilmesine,  dolayısıyla  genel  kamu  esenliğini  korumaya  yönelik  uyuĢturucu  madde  temin  suçuyla  mücadeleye 
katkıda  bulunmuĢ  olduğundan  olaydaki  konumu  TCK'nun  64.  ve  65.  maddelerinde  açıklanan  biçimde  iĢtirak 
koĢullarında  olmasa  bile,  hakkında  TCK'nun  404/son  maddesinin  uygulanması  gerekir".  (CGK.,    22.10.1990,    5-
231/250),    M.  UYGUN,  V.  SAVAġ,    S.  MOLLAMAHMUTOĞLU,    Ceza  Genel  Kurul  Kararları  (1988, 1989, 
1990, 1991),  Ankara 1991,  s.207 
(364) ERGEN,  s.70 
(365) Sanığın fazla miktarda esrarla yakalandıktan sonra, daha az miktarda esrarın yerini göstermekle suç niteliğinin 
değiĢik  ve  aleyhe  olarak  belirlenmesine  veya  suçun  subutuna  yönelik  bir  hizmet  ve  yardımda  bulunduğu 
söylenemeyeceğinden, olayda TCK'nun 404/son maddesinin uygulama yeri bulunmamaktadır". (CGK,  4.2.1991, 5-
363/4),  M. UYGUN vd.,  2. kitap,  s.207 
(366) BAKICI,  s.1585 
(367) "Satma için bulundurdukları esrar ile yakalanan sanıkların; esrarı satın aldıkları kiĢinin adını verdiklerine göre, 
TCK  404/son  maddesinden  yararlanıp  yararlanmıyacaklarının  kararda  tartıĢılması  gerekir".  (5.  CD.,  14.3.1984, 
244/1027) İKİD,  y.24 (1986),  sy.283,  s.698   
 
"Sanık,  kendilerine  eroini  satan  kiĢinin  adını,  satın  almada  aracılık  yapan  kiĢinin  ise  ismini,  eĢgal  ve 
mesleğini ve iĢyerinin bulunduğu yeri belirttiğine göre; bu Ģahıslar hakkında ne gibi iĢlem yapıldığı, emniyet kayıtları 
da  incelettirilmek  suretiyle  araĢtırılarak,  yasal  bir  iĢlem  yapılmıĢsa  sonucuna  göre  sanık  hakkında    TCK  404/son 
(Yeni  405/son)  maddesinin  uygulanmasına  yer  olup  olmadığının  tartıĢılması  gerekir".  (CGK,  27.10.1986,    5-
283/463),  M. UYGUN vd., s.88
   

 
Sanığın  ismini  verdiği  kiĢide  uyuĢturucu  madde  yakalanmamıĢ 
ise,  onun  hakkındaki  davanın  sonucunun  beklenmesinde  yarar 
vardır.  Çünkü;  sanık  sırf  cezadan  indirim  imkanından  yararlanmak 
amacıyla  suçsuz  olan  kiĢilerinde  isimlerini  vermiĢ  olabilir.  Bu 
nedenle  sanığın  isimlerini  verdiği  kiĢilerin  hakkındaki  dava 
sonucuna  göre  hareket  edilmelidir.  Ġsimleri  verilen  kiĢilerin 
davasının  baĢka  mahkemede  görülmesinin  önemi  yoktur.  Dava 
neticesi  mahkemeden  sorulmalıdır.  ġayet  isimleri  verilen  kiĢiler 
yargılandıkları  uyuĢturucu  madde  suçundan  mahkum  olmuĢlarsa,  bu 
fıkra 
uygulanmalıdır. 
Ġsmi 
verilen 
suç 
ortakları 
delil 
yetersizliğinden  beraat  ederse,  sanığın  ceza  indiriminden 
yararlanması mümkün değildir (368). 
 
Ġsmi  verilen  kiĢilerin  isimleri  esasen  güvenlik  güçle-rince 
bilinmekte  ise  veya  daha  önce  yakalanmıĢ  kiĢilerin  isimleri 
bildirilmiĢ ise ceza indirimi sözkonusu olmayacaktır 
(369). 
_______________ 
(368) KURT,  s.68 
 
"Sanığın  savunmasında  esrarı  satın  aldığını  söylediğinin  bu  suçtan  beraatine  karar  verildiği  halde,  sanığın 
cezasından indirim yapılması yasaya aykırıdır".  (5. CD.,  1.2.1983,  5136/288),  KURT,  s.68 
(369) KURT,  s.68,  Ayrıca bkz. "5. CD., 29.11.1974,  4240/4608",  YKD,  c.1, y.1975, sy. 11,  s.111 
 
 

 
B. UyuĢturucu Madde Kullanma Suçları 
 
 
 
1-) Suçun hukuki konusu 
 
UyuĢturucu 
madde 
kullanma 
suçları 
TCK 
404. 
maddede 
öngörülmüĢtür.  Kanunumuzun  sistematiğinden  "uyuĢturucu  madde 
kullanılmasının  yasaklanması"nda  himaye  edilmek  istenen  hukuki 
değerin  "genel  sağlığı  koruma"  ve  kamu  esenliği  olduğu 
söylenebilir (370).  
 
UyuĢturucu  maddeyi  "kullanma"  ve  "kullanma  maksadı  ile 
bulundurma"da 
yasa 
koyucu 
"tehlike 
veya 
mefruz 
tehlike" 
bulunduğunu  ve  kamu  esenliğine  yöneldiğini  kabul  etmiĢ  olabilir. 
Tehlikenin  uyuĢturucu  madde  kullanana  doğrudan  doğruya  etkisini 
gösterecek  bir  tehlike  olması  Ģart  değildir.  UyuĢturucu  madde 
kullanılmasında  bu  maddenin  cinsi  ve  sertlik  derecesi  gözönünde 
bulundurulmadan,  gerek  kiĢiye  ve  gerekse,  topluma  yönelmesi 
muhtemel  bir  "tehlike"  var  kabul  edilmiĢtir.  KiĢinin  uyuĢturucu 
maddeye  alıĢkanlığının  "iptila"  derecesine  varması  halinde 
cezalandırılmasında yarar görülmemiĢtir (371). 
 
Cezalandırma  halkasında,  kullananın  cezalandırılması,  son 
halka olmakla beraber, belkide baĢlangıçtır. Zira aslında kanunun 
koyduğu  çeĢitli  suçlarla  önlemek  istediği  husus,  bu  maddenin 
kullanılmasıdır 
(372). 
Tıbbi 
amaçlar 
dıĢında 
uyuĢturucu 
maddelerin kullanılması kiĢi sağlığına dolayısıyla genel sağlığa, 
topluma  tehlike  arzettiği  gibi  uyuĢturucu  madde  kullanma 
dolayısıyla  ve  bu  kullanmanın  sebep  olduğu  suçların  iĢlenmesiyle 
bir  sosyal  tehlikeye  daha  imkan  verileceği  öne  sürülmektedir. 
Böylece, toplum, uyuĢturucu madde kullanılmasının yasaklanmasıyla 
kullananların  iĢleyebilecekleri  suçlara  karĢıda  himaye  edilmiĢ 
olacaktır (373). 
 
______________ 
(370) Bkz. UyuĢturucu madde temin suçları "suçun hukuki konusu", ayrıca bkz. GÜNAL, s.145  ve  KURT,  s.187 
(371) KURT,  s.187,  GÜNAL,  s.145 
(372) DÖNMEZER,  s.193 
(373) GÜNAL,  "uyuşturucu ve tutku...",  s.146
 

 
2- Fail 
 
Suç  faili  herhangi  bir  "kimse"dir.  YaĢ,  cinsiyet,  hatta 
kiĢisel  niteliği  (Doktor,  eczacı,  veteriner)  ne  olursa  olsun 
herkes  bu  suçun  faili  olabilir.  Cezai  ehliyeti  ve  sorumluluğu 
etkileyen  "genel  hükümler"e  göre  ortaya  çıkabilecek  durumlar 
hariçtir (374). 
 
Failin, 
uyuĢturucu 
maddeyi 
ilk 
defa 
kullanan 
kimse 
olmasıyla, alıĢkanlık haline getirdiğinden dolayı kullanan olması 
arasında da herhangi bir fark yoktur. 
 
UyuĢturucu  madde  kullanma  suçunun  faili,  bu  maddenin 
müptelası olması halinde, tedavi edilip cezalandırılmayacaktır.  
 
Fail  tek  kiĢi  olabileceği  gibi,  birden  fazla  Ģahıslarda 
uyuĢturucu madde kullanma suçunu iĢleyebilirler(375). 
 
Temin  suçlarında  bazı  meslek  mensubu  olma  veya  fail 
sayısının  birden  fazla  olması  cezayı  ağırlaĢtıran  sebeplerden 
olmasına  karĢın  kullanma  suçlarında  failin  herhangi  bir  meslek 
grubundan  olması  veya  sayısının  fazlalığı  önem  taĢımamaktadır 
(376). 
 
3- Maddi unsur 
 
a- Genel olarak 
 
TCK  404.  maddesinin  ikinci  bendine  göre  "uyuĢturucu 
maddeleri 
kullananlarla 
bu 
maksatla 
bulunduranlar" 
cezalandırılmaktadır. Böylece uyuĢturucu maddeleri kullanmak veya 
bu  amaçla  bulundurmak  "uyuĢturucu  madde  kullanma"  suçunun  maddi 
unsurunu oluĢturmaktadır (377). 
 
Suçun  oluĢumu  için  bulundurma  ve  kullanma  eylemlerinin 
birlikte gerçekleĢmesi gerekmeyip, sadece kullanma veya bu amaçla 
bulundurma halinde suç tamamlanmıĢ olacaktır. 
 
UyuĢturucu madde temin suçlarında uyuĢturucu maddenin cinsi, 
cezaya etkili olmasına karĢın, kullanma suçlarında  
_______________ 
(374) GÜNAL,  s.149 
(375) GÜNAL,  s.150 
(376) KURT,  s.188 
(377) GÜNAL,  s.150
 

maddenin  cinsinin  önemi  yoktur.  Kullanılan  veya  bu  amaçla 
bulundurulan  maddenin  uyuĢturucu  madde  olması  suçun  oluĢumu  için 
yeterlidir.  Ayrıca  suçun  oluĢumunda  maddenin  kullanma  Ģeklininde 
önemi  yoktur.  Ġster  yutularak,  isterse  sıvı  halde  içilerek  veya 
iğne  ile  vücuda  verilmesi,  sigara  Ģeklinde  kullanılması  arasında 
kanun koyucu bir fark gözetmemiĢtir(378). 
 
b- Kullanmak amacı ile uyuĢturucu madde bulundurmak 
 
UyuĢturucu 
madde 
kullanabilmek 
için 
önce 
bu 
amaçla 
uyuĢturucu  maddenin  temin  edilmiĢ  olması  gerekir.  Bu  temin  etme 
sırasında,  uyuĢturucu  maddeyi  satın  alırken  kiĢinin  yakalanmıĢ 
olması  durumunda,  TCK  403.  maddenin  mi  yoksa  TCK  404/2'nin  mi 
uygulanacağı doktrinde tartıĢılmalıdır. Günal bu durumda TCK 403. 
maddenin 
5. 
bendindeki 
"satın 
alma" 
suçunun 
oluĢacağı 
kanaatindedir  (379).  Bakıcı  ve  Kurt  ise  uyuĢturucu  maddenin 
kullanmak  amacı  ile  satın  alınmasında,  sanığın  asıl  gayesinin 
kullanmak 
olduğundan, 
eylemin 
TCK 
404/2. 
maddesine 
göre 
uyuĢturucu  madde  kullanma  suçunu  oluĢturacağını  savunmaktadırlar 
(380). 
 
Bizde bu son görüĢe katılıyoruz. Zira nasıl ki ticaret amacı 
ile  uyuĢturucu  madde  bulunduranla  Ģahsi  kullanma  maksadıyla 
bulunduran  bir  tutulmuyorsa  uyuĢturucu  maddeyi    Ģahsi  kullanımı 
için  alanı  da  temin  suçu  iĢleyenle  bir  tutmamak  gerektiği 
düĢüncesindeyiz.  
 
Yargıtay  uygulaması  da  bu  doğrultudadır.  5.  Ceza  Dairesinin 
27.10.1982 
tarih 
ve 
3177/3731 
sayılı 
kararında 
Ģöyle 
denilmektedir:  "Her  iki  sanık,  beyanlarında  suç  konusu  esrarı 
içmek maksadıyla satın aldıklarını bildirmiĢ ve bu savunmalarının 
aksini  gösterir  ve  esrarın  ticaret  maksadı  ile  satın  alındığına 
dair  herhangi  bir  delil  elde  edilemediğine  göre,  sanıkların 
TCK'nun  404/2.  maddesine  göre  403.  maddesiyle  cezalandırılması 
yasaya aykırıdır."(381). 
_______________ 
(378) KURT,  s.189 
(379) GÜNAL,  s.152 

(380) BAKICI,  s.1586,  KURT,  s.189,  Aynı görüĢ için bkz. ERGEN,  s.80 
(381) KURT,  s.189
 

 
Kullanmak  amacıyla  uyuĢturucu  madde  bulundurmak  uyuĢturucu 
madde  kullanmaya  hazırlık  hareketi  niteliğindedir.  Bu  hareket 
TCK'nun  404.  maddesinin    2.bendinde  suç  olarak  kabul  edilmemiĢ 
olsaydı;  "hazırlık  hareketleri  cezalandırılmaz"  ilkesine  dayalı 
olarak, cezalandırmayacaktı ya da TCK 403. maddesinin 5. bendine 
göre daha ağır bir ceza ile cezalandırılmıĢ olacaktı. 
 
UyuĢturucu  madde  bulundurmak  "tıbbi  bir  gereklilik  ve  izne 
dayalı  olmaksızın  kullanmak  maksadıyla  bulundurmak"  Ģeklinde 
olmalıdır. Doktorun gerek gösterdiği tedavi amacı dıĢında kiĢisel 
gereksinimleri  için  kiĢinin  uyuĢturucu  maddeyi  bulundurması 
kullanmak için bulundurma suçunu meydana getirir (382). 
 
Kullanmak amacıyla uyuĢturucu madde bir yerden satın alınmıĢ 
olabileceği  gibi  fail  tarafından  ekilerek,  mahsulü  alınıp, 
kurutulup toz haline getirmek veya imal etmek suretiyle de temin 
edilmiĢ olabilir (383). 
 
UyuĢturucu  madde  bulundurmakla  suçlanan  kiĢinin,  bu  madde 
özelliği  hakkında  bilgi  sahibi  olması  gereklidir.  Aksi  halde 
örneğin; 
bir 
baĢkası 
iftira 
amacıyla 
uyuĢturucu 
maddeyi 
habersizce  sanığın  elbisesine  veya  evine  koymuĢ  ise,  bu  husus 
ispatlandığı takdirde sanığa ceza verilmesi mümkün değildir.  
 
Bulundurulan  uyuĢturucu  madde  çok  az  olduğu  takdirde,  bunun 
kullanılmaya  elveriĢli  olup  olmadığının  Adli  Tıp  Kurumundan 
sorulması  gerekmektedir.  ġayet  madde  kullanılmaya  elveriĢli 
değilse, suç oluĢmaz. Sanığın maddenin ele geçme- 
_______________ 
(382) GÜNAL,  s.152,  "UyuĢturucu madde olduğu Adli Tıp raporu ile tespit edilen GASTRO-GONNTTE adlı ilacı 
keyif vermesi amacıyla vücuduna zerk eden sanığın  eylemi kullanmak maksadı ile uyuĢturucu madde bulundurmak 
suçunu oluĢturur".  (5. CD.,  5.3.1982,  620/690),  ÖZEL,  s.317 
(383) GÜNAL,  s.153 
 
"Sanık aĢamalarda esrar satmadığını, bahçesinde yetiĢtirdiği hint kenevirinden elde ettiği esrarı içmek için 
bulundurduğunu ve esrar içtiğini savunmuĢ, adı geçenin esrar ticareti yaptığına dair delil bulunmadığı gözetilmeden 
esrar  içmekten  cezalandırılması  yerine  TCK'nun  403/3-4.  maddeleri  ile  hüküm  tesisi  yasaya  aykırı"  (5.  CD., 
31.12.1987,  4734/8161),  KURT,  s.189
 
 

mesi  için  imha  etmesi  durumunda  Adli  Tıp  Kurumuna  sevk  edilerek 
uyuĢturucu reaksiyonu olup olmadığı araĢtırılacaktır (384). 
 
Sanıkta  yakalanan  madde  uyuĢturucu  madde  değilse,  sanığın 
uyuĢturucu  madde  kullandığını  söylemesi  mahkumiyet  için  yeterli 
olmaz. Yargıtay da "sanıkta yakalanan ve emanete kayıtlı maddenin 
yapılan  analizinde  esrar  ve  diğer  uyuĢturuculardan  olmadığı, 
bitkisel  mahiyette  ve  Ģeker  ile  karıĢık  "vanilya  tozu"  olduğu 
Adli  Tıp  raporu  ile  saptanmıĢ  bulunmasına  rağmen  sanığın  esrar 
kullandığını  söylemesini"  mahkumiyet  nedeni  yapan  mahkeme 
kararını yasaya aykırı bulmuĢtur (385).  
 
Yüklə 4,8 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   28




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin