Genelde her toplumda,duygusal dengesizlik gösteren bir çok



Yüklə 4,8 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə2/28
tarix21.04.2017
ölçüsü4,8 Kb.
#15082
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   28

B. ÇeĢitleri ve Etkileri 
 
 
1- Tasnif Ģekilleri 
 
 
UyuĢturucu  maddelerin    tanımlanabilmesi  kadar  çeĢitlerinin 
belirli  sınırlar  içinde  saptanması  da  oldukça  güçtür.  Doğal 
biçimde  olanların  türleri  kesinlikle  bilinmediği  gibi  sentetik 
olanlara da hergeçen gün yenileri eklenmektedir. 
 
UyuĢturucu  maddeler  yazarlarca  değiĢik  biçimlerde  tasnif 
edilegelmiĢtir.  Ġlk  olarak  1924  yılında  Lewin  bağımlılık  yapan 
ilaçları  fizyolojik  tesirlerine  göre,  klinikte  geçerli  olacak 
Ģekilde, beĢe ayırarak tasnif etmiĢtir. Buna göre; 
 
1.  Keyif  vericiler  (Euphorıca):  Ġnsana  geçici  bir  süre 
rahatlık,  dirilik  zindelik  ve  keyif  verici  olan  afyon,  afyon 
alkoloidleri  morfin,  eroin,  kokain  ve  koka  yaprakları  bu  grup 
içine alınmıĢtır. 
 
 
2.  Hayal  uyandıranlar  (Phantastıca):  Ġnsanda  renkli, 
hareketli 
hayaller 
yarattığına 
inanılan 
maddeler 
esrar, 
mariuhana,  haĢhaĢ,  peyota  ve  ondan  çıkarılan  meskaline  bu  grup 
içindedir.  
 
3.  Sarhoşluk  verenler  (Inebrıantıca):  Alkol,  cloroform, 
ether ve bazı uçucu gazlar bu sınıf içinde yer almıĢtır. 
 
4.  Uyku  verenler  (Hypnotıca):  Chloralhydrate,  verenol, 
paraldehide, sulfonal, bromide ve benzeri uyku ve sukunet verici 
ilaçlar. 
 
5.  Uyarıcılar  (Excıtantıa):  Günlük  hayatta  yaygın  olarak 
kullanılan tütün ve kahve bu grupta yer almaktadır. Burada ayrıca 
camhre, cola, betel ve khat vardır (35). 
 
Lewin, 
çağında 
bilinen 
uyuĢturucu 
maddeleri, 
baskın 
etkilerine  göre  tasnif  etmiĢti.  Ancak  kullanılan  terimler  kötü 
tanımlanmıĢ 
olup 
genellikle 
farklı 
bazı 
maddeleri 
içine 
almaktadır. Zamanla çok sayıda yeni maddeler ortaya çıktığın- 
(35) KÖKNEL,  "Sorunları",  s.208 vd. 

dan  Fransız  nöropsikiatrlar  Delay  ve  Deniker  1957'de  yeni  bir 
sınıflandırma önerdiler: 
 
1. Psikoleptikler veya Sedatifler 
 
2. Psikanaleptikler veya Stimulantlar 
 
3. Psikodisleptikler veya PsiĢizm perturbatörleri 
 
Bağımlılık  oluĢturmaya  elveriĢli  maddelerin  çoğu  üçüncü 
grupta sınıflanmaktadır (36). 
 
Dönmezer ise uyuĢturucu maddeleri: A) Afyon ve türevleri, B) 
Kokain 
ve 
diğer 
merkezi 
sinir 
sistemi 
uyarıcıları, 
C) 
Hallüsinojenler, D) Uyku ilaçları, sükun verici ilaçlar ve alkol, 
E) Diğer maddeler olarak beĢe ayırıp incelemektedir (37). 
 
Günay'a 
gelince 
uyuĢturucu 
maddeleri; 
Doğal 
olanlar 
(narkotikler)  ve  sentetik  uyuĢturucu  maddeler  (psikotropik 
maddeler)  olarak  ikiye  ayırmakta  ve  yakın  zamana  kadar  insanlık 
için  en  büyük  tehlikeyi  teĢkil  ettiği  zannedilen  afyon,  morfin, 
eroin, esrar ve kokaine birinci grupta yer vermektedir. Sentetik 
uyuĢturucu 
maddeleri 
ise 
1971 
psikotropik 
maddeler 
sözleĢmesindeki 
ayrıma 
bağlı 
kalarak, 
depressantlar, 
trankilizanlar,  stimulantlar  ve  hallusinojenler  olarak  dört 
grupta toplamaktadır (38). 
 
Öte  yandan  Akçasu;  Tehlike  sırasını  esas  alarak  Ģöyle  bir 
tasnif 
yapmaktadır: 
Narkotik 
analjezikler 
grubu, 
kokain, 
amphetamin  gibi  eksitanlar,  barbitürat  ve  trankizanlar,  alkol, 
LSD, meskalin, esrar (39). 
 
UyuĢturucu  maddelerin  üretilme  Ģekillerine  göre  yapılan 
doğal  olanlar  ve  sentetikler  ayrımı  anlaĢılması  kolay  ve 
uygulamada en çok yapılan tasnif Ģeklidir. 
 
Doğal  olanlar  denildiğinde,  doğal  olarak  bitkilerden  elde 
edilen, 
uyuĢturucu 
madde 
etkisi 
gösteren 
maddeler 
anlaĢılmaktadır. Bilinen doğal uyuĢturucu maddeler üç grupta 
(37) DÖNMEZER, Kriminoloji, Ġst. 1981, s.384 
(38) GÜNAL,  s.18 vd. Bkz.  aynı tasnif için, Cemalettin OR,  Uyuşturucu maddelerrehberi,  Ġstanbul 1954,   s.10. Ayrıca tehlike sırasını esas 
alan  baĢka bir tasnif önerisi için bkz. Antoine POROT,  Les  
toxıcomanıes que sais-je?, Paris 1953, s:1                                          (39) 
Alaattin AKÇASU, "esrar", UMS,  s.112
 

toplanabilir. 
 
a) Ham afyon ve türevleri (morfin, eroin, kodein vb.) 
 
b) Koka yaprakları ve türevleri (kokain, ekgonin vb.) 
 
c) Hint keneviri ve reçinesi (esrar) 
 
DeğiĢik  maddelerin  laboratuvarlarda  kimyasal  bir  takım 
iĢlemlerden geçirilmesi suretiyle elde edilen ve uyuĢturucu madde 
etkisi  gösteren  maddeler  ise  sentetik  uyuĢturucu  maddeler  olarak 
anılmaktadır.  1971  psikotropik  maddeler  sözleĢmesi  sentetik 
uyuĢturucu  maddeleri  depressantlar,  trankilizanlar,  stimulantlar 
ve hallusinojenler olmak üzere dört grupta toplanmıĢtır (40). 
 
 
Biz de konuyu açıklarken doyurucu bulmasak da kolay ve 
kullanıĢlı olduğundan bu son tasnif Ģekline bağlı kalacağız 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
_____________ 
(40) KURT,   s.17 

 
Tablo 1 
 
DENĠKER  VE  DELAY'A  GÖRE  KLASĠK  VE  MODERN  PSĠKOTROPLARIN 
TASNĠFĠ (1957) 
 
_______________________________________________ 
 
PSĠKOLEPTĠKLER VEYA SEDATĠFLER 
 
 
1. Hipnotikler 
 
 
  - Barbitürikler 
 
 
  - Barbitürik olmayanlar 
 
 
2. Nöroleptikler 
 
 
  - Phenothiaziniques "fenotiazinikler" 
 
 
  - Reserpiniques "reserpinikler" 
 
 
  - Butyrophenoniques "Bütirofenonikler" 
 
 
  - Diğer gruplar 
 
 
3. Minör trankilizanlar ve klasik sedatifler 
 
 
  - Klasik sedatifler 
 
 
  - Modern trankilizanlar 
 
 
4. Anti epileptikler 
 
 
  - Barbiturigues "Barbitürikler" 
 
 
  - Hydantoines 
 
 
  - Diğer anti epileptikler 
 
PSĠKOANALEPTĠKLER VEYA EKSĠTANLAR 
 
 
1. Vigilans stimulantları 
 
 
  - Amfetaminler 
 
 
  - Diğer aminler 
 
 
2. Humeur stimülantları veya anti depressörler 
 
 
  - Diazepine türevleri 
 
 
  - Hydrazinler I.M.A.O. 
 
 
  - I.M.A.O. hydrazinik olmayanlar 
 
 
3. Diğer stimulantlar 
 
 
  - Lewin'in excitantiası 
 
PSĠKODĠSLEPTĠKLER VEYA PSĠġĠZM PERTÜRBATÖRLERĠ 
 
 
1. Hallüsinojenler veya onirogenler 
 
 
  - Lewin'in phantasticası 
 
 
2. Delirojenler 
 
 
  - Ditranil, 7360 RP 
 
 
3. Stupefiantlar 
 
 
  - Lewin'in euphoricası 
 
 
4. Alkol ve türevleri 
 
 
  - Lewin'in inebreanticası 
 
__________________________________________________ 
 
 
Kaynak: Jean Marie PELT, Drogues et plantes magiques, 
 
 
   Fayard, Paris 1983, s.19 
 
  
 

 
2- Doğal olanlar 
 
 
a)  Afyon  (Opium):  HaĢhaĢ  (Pavot)  ismi  verilen  bitkinin 
olgunlaĢmamıĢ  kapsullerinin  çizilmesi  sonucu  içinde  akan  sütünün 
yoğunlaĢmıĢ, katılaĢmıĢ halidir (41). 
 
Uluslararası  ismi  "Opium"dur.  Bu  ad  eski  Yunancadan  gelir. 
Kökü "bitki salgısı" anlamını veren "opion"dur(42). 
 
Elde ediliĢini takiben akıcı, beyaz renkte süt gibi ve aynı 
zamanda  yumuĢak  sakız  gibi  olup,  durdukça  sertleĢir  ve 
kırılabilir.  Kahverengi  bir  görünümü,  ağır,  hoĢ  olmayan  bir 
kokusu ve acımtırak bir lezzeti vardır (43). 
 
Afyon içindeki morfin oranına göre; Drogist Afyonu (%11-41), 
Soft  Afyonu  (%15-16),  Muhacir  Afyonu  (%15-17)  ismini  almaktadır. 
Türkiye'de  üretilen  ve  büyük  kısmı  ilaç  sanayiinde  kullanılan 
afyon türü Drogist Afyonudur. 
 
Uluslararası  sözleĢmelerde  ve  ticarette  mahiyeti  itibariyle 
afyon  üç  Ģekilde  ele  alınmaktadır.  Paketleme  ve  nakledilme  için 
gerekli 
iĢlem 
dıĢında, 
baĢkaca 
bir 
iĢlemden 
geçmeyen, 
kendiliğinden  koyulaĢmıĢ  afyona  ham  afyon  denir.  Kullanmaya 
elveriĢli  hale  getirilmesi  için  kaynatma,  mayalandırma  gibi  bir 
takım  özel  iĢlemlerden  geçirilen  afyona  hazırlanmıĢ  afyon  veya 
içim afyonu ismi verilir. Tıbbi alanda kullanılmak üzere gerekli 
iĢlemlere  tabi  tutulan  afyon  türüne  tıbbi  afyon  denilmektedir 
(44). 
 
Ham  afyon  içinde  morfin,  kodein,  tebain,  papaverin, 
narkotin,  narsein  gibi  alkoloitler  bulunur.  Bu  alkoloitler  ham 
afyondan veya kapsülden arındırılabilir (45). 
(41) Adnan ÖZTÜREL,  Adli Tıp,  Ankara 1971,  s.320, GÜNAL  s.18 
(42) KÖKNEL,  "sorunlar",  s.19 
(43) Sabri SÖZER,  Uyuşturucu maddeler ve problemleri,  Ankara 1956, s.21, GÜNAL  s.19 
(44) KURT,  s.18 
(45) Mehmet AYKAÇ,  Adli Tıp,  Ġst. 1987,  s.436 

 
Kullanılması  pipo  veya  benzeri  Ģeylerle  içilmek,  yutulmak, 
sıvı  Ģeklinde  Ģırınga  edilmek,  yiyecekler  içine  karıĢtırılarak 
yenmek suretiyle olabilir. 
 
Afyon vücuda girdikten sonra kan yolu ile bütün organizmayı 
ve  özellikle  merkezi  sinir  sistemini  kısa  ve  uzun  süreli  olmak 
üzere  etkisi  altında  bulundurur.  Nabız  normalin  üstünde  atar, 
terleme, zeka ve seksüel kuvvetlenme, yapay bir neĢelenme, güzel 
ve rahat bir uyku kısa süreli etkileridir. Uzun sürede kronik bir 
zehirlenme  meydana  getirir.  Artık  "balayı"  devresinin  alıĢma 
kısmı  sona  ermiĢtir.  Fiziki  ve  ruhsal  bağımlılık  ortaya  çıkar. 
Soluk  yüz,  düĢük  tansiyon,  yavaĢ  nabız,  iĢtahsızlık  ve  tedirgin 
bir uyku fizik belirtileridir. KiĢi gerçeklerden uzaklaĢır (46).  
 
Afyon  ve  türevlerinde  bünye  belirli  bir  doza  alıĢmakta  ve 
aynı  etkinin  elde  edilmesi  için  dozun  arttırılması  gerekmektedir 
(Tolerans) (47).  
 
Afyon  ortalama  yüzde  on  morfin  ihtiva  eder.  Fakat  bu  oran 
coğrafi  orijine  göre  değiĢmekte,  ilginç  biçimde  batıdan  doğuya 
doğru  azalmaktadır.  Bu  bakımdan  en  zengin  olan  Yugoslav 
afyonları, en fakir olanı ise Çin afyonlarıdır. Kodein oranı ise 
morfinin  tersi  yönde  değiĢmektedir.  Türk  afyonlarında  oldukça  az 
iken uzakdoğudakilerde yüzde üçe ulaĢabilmektedir (48). 
 
 
b)  Morfin  (Morphine):  Afyonda  bulunan  yirmibeĢ  dolayında 
alkoloitten  en  önemli  ve  en  yüksek  oranda  bulunanıdır  (49).  Ham 
afyonun  bazı  kimyasal  iĢlemlerden  geçirilmesi  ile  elde  edilen 
morfin  klorhidratın  santifüj  ile  ayırımı  yoluyla  elde  edilir. 
Suda  eriyebilen,  beyaz,  toz,  kristaller  halindedir.  Ağrı  kesici 
ve uyuĢturucu olarak uygun dozlarda tıpta  kulla- 
_______________ 
(46) GÜNAL,  s.20.  Ayrıca bkz. POROT,  s.31, 32. 
(47) DÖNMEZER,  "Notlar",  s.34 
(48) PELT,  s.154 
(49) Yves PELĠCIER-Guy THUĠLLIER, La Drogue,  que sais Je?, Paris 1972, s.19, AYKAÇ  s.437 

nılır,  çok  güçlü  bir  ağrı  kesicidir.  Ancak  çabuk  alıĢkanlık 
yarattığından zorunluluk dıĢında baĢvurulmamalıdır (50). 
 
Genellikle  klorhidrat  tuzu  halinde  Ģırınga  ile  0,01-02  gr. 
dozda  damara  veya  deri  altına,  kol  ve  bacaklara  zerk  edilerek 
kullanılmaktadır.  Normal  bir  eriĢkin  icin  0,10-015  gr.  arası 
morfin ölüme yol açabilir. Ancak, morfinman için ortalama doz 24 
saatte  1  gr.  düzeyindedir.  Birçok  vakada  bu  dozun  5,  hatta  10 
gr'a  kadar  ulaĢtığına  tanık  olunmuĢtur(51).  Bu  tür  uyuĢturucu 
madde  kullananlar  Ģırıngayı  kendileri  kullandıkları  için  iğne  ve 
yara izleri genelde kol, baldır ve göğüs gibi elin ulaĢabileceği 
yerlerde  bulunur.  Bu  nedenle,  bu  tür  uyuĢturucu  kullanıcıları, 
vücutlarının  bu  bölümlerine  bakılarak  kolaylıkla  tespit  etmek 
mümkündür (52). 
 
Afyon  ile  morfinin  etkileri  birbirine  benzer  ancak  morfinin 
atkisi  afyonunkinden  daha  güçlüdür  ve  daha  hızlı  ortaya 
çıkmaktadır (53).  
 
Az  dozda  eksitan  (uyarıcı)  bir  etki,  yüksek  dozda  doğrudan 
doğruya uyku verici etki gösterir. Genelde ilk kullanımlarda ağrı 
kesici,  rahatlatıcı,  neĢelendirici,  keder  dağıtıcı,  keyifli  bir 
sarhoĢluk  hali  sözkonusudur.  KiĢi  yorgunluk  ve  açlık  hissetmez, 
aksine  enerji  doludur.  Morfinin  etkisi  geçince  aynı  duyguları 
yaĢama  arzusu  ile  yeniden  alma  ihtiyacı  doğar.  ġahıs  fırsat 
buldukça bu maddeyi birkaç kez aldığında artık alıĢkanlık meydana 
gelecektir.  AlıĢkanlık  devresinde  kiĢide  iĢtahsızlık,  fiziksel 
çöküntü,  reflekslerde  azalma,  tansiyon  düĢmesi,  uykusuzluk, 
titreme,sinirlilik  hal-  leri  baĢlar.  AlıĢılan  dozun  altına 
inilmesiveya 
morfinin 
ke- 
silmesi 
hallerinde 
yoksunluk 
belirtileri görülür(54),(54a). 
(50) KURT,  s.20,  GÜNAL,  s.21 
(51) PELT,  s.154 
(52) KURT,  s. 50 
(53) PELT,  s.14 
(54) KURT,  s.20,  AYKAÇ,  s.43 
(54 a) Morfin kullanımının günümüzde hemen hemen tamamen terkedildiği, uyuĢturucu bağımlıları arasında morfin 
kullananların çok ufak bir azınlığı oluĢturduğu belirtilebilir. Bkz. PELT,  s.149,  Dn. 11 

 
 
c)  Eroin  (Heroine):  Diasetil  morfin  olarak  da  bilinir. 
Morfinden dört-sekiz kat daha güçlü bir uyuĢturucu ve ağrı kesici 
olarak  tıpta  kullanılmaya  baĢlanmıĢ,  ama  sonradan  istenmeyen  yan 
etkilerinin,  yararından  fazla  olduğu  anlaĢıldığından  birçok 
ülkede  ilaç  olarak  bile  üretimi  ve  kullanımı  yasaklanmıĢtır. 
Morfinden  basit  bir  labaratuvar  çalıĢmasıyla  elde  edilebilir. 
Beyaz,  kokusuz,  acı,  niĢasta  görünümünde,  suda  ve  alkolda 
eriyebilen  bir  tozdur.  Karakteristik  niteliklerinden  birisi  de 
hafif  olmasıdır  (55).  Öldürücü  dozu  60  mlg.    olup,  kolayca 
bağımlı yapmaktadır. Tedavisi de çok güçtür (56). 
 
Daha  çok  enfiye  gibi  buruna  çekilerek  veya  deri  altına 
Ģırınga  edilerek  kullanılmaktadır.  Ġğne  yolu  ile  alınması  en 
yaygın  uyuĢturucudur  (57).  Günlük  kullanma  dozu  0,10-1,5  gr'dır. 
Saf  eroin  kullanılması  tehlikeli  olduğundan  ve  ani  ölüme  yol 
açtığından  içine  belli  oranda  katkı  maddesi  olarak  genelde 
niĢasta, pirinç unu veya diğer katkı maddeleri karıĢtırılır. 
 
Etkisi  morfin  gibi  olup  daha  toksiktir.  Ġlk  kullanıldığı 
sıralarda  kiĢiye  aĢırı  bir  güven  duygusu  verme,  canlılık,  keyif 
verme  ve  cinsel  gücü  arttırma  gibi  etkileri  vardır.  Ancak  bu 
"balayı"  devresi  kısa  sürmekte,  15-20  gün  içinde  alıĢkanlık 
baĢlayıp, dozu yükseltmek gerekmektedir (58). 
 
 
d)  Esrar  (Hachich):  Hint  keneviri  (Cannabis  indica)  veya 
Avrupa  keneviri  (cannabis  sativa)  bitkilerinden  elde  edilen  ve 
çok eskiden beri bilinen bir uyuĢturucu maddedir. Esrarda "Tetra-
hydro-cannibol"  (THC)  olarak  bilinen  aktif  madde  bulunmaktadır. 
Bu nedenle  kuvvetli  bir  halüsinojendir(59).  
_______________ 
(55) GÜNAL,  s.22 
(56) "Eroin"  Ana Britannıca, c.8,  Ġstanbul 1988,  s.270 
(57) BEKTAġ,  s.18 
(58) GÜNAL,  s.23 

ABD'de  yetiĢtirilen  kenevir  genellikle  %0,1'den  daha  az  THC 
ihtiva  eder.  Orta  Amerika,  uzakdoğu  yada  Afrika'dan  getirilen 
maddeler ise %4'e kadar THC içerir. Birinci durumda 1 gr. esrarda 
1  mg  aktif  madde,  ikincisinde  ise  40  mg.  aktif  madde  bulunur 
(60).    Bitkinin    çiçek  veren  üst  kısmı  ve  üst  yaprakları 
alındığında  buna  marihuana  denilir.  Bitkinin  üzümleri  ise  haĢiĢ 
adını  almaktadır.  Üzümlerden  oluĢan  ve  Avrupalıların  haĢiĢ 
dedikleri esrar marihuanaya göre bir kat daha aktiftir. ġimdi ise 
kanun  dıĢı  ticaret  konusu  olarak  sıvı  esrar  yada  mariuhana  yağı 
denilen  madde  ortaya  çıkarılmıĢtır.  Bu  madde  normal  esrara  göre 
çok daha aktif ve tehlikelidir (61). 
 
Mariuhana  doğrudan  sigara  Ģeklinde  kullanılır.  Ülkemizdeki 
esrar  ise  daha  etkili  olduğu  için  tütüne  karıĢtırılarak  sigara 
gibi içilir (62). Macun veya sıvı hale getirilmiĢ esrar ağızdanda 
alınabilir.  Ağız  yoluyla  genelde  tereyağı,  bal  veya  tatlılarla 
karıĢtırılarak  kullanılır.  Bu  durumda  etkileri  geç  baĢlamasına 
(30-40  dakika)  rağmen,  oldukça  uzun  sürer  (4-6  saat).  Esrarı 
alkollü  içki  veya  çok  Ģekerli  sıcak  kahve  içerisine  koyup 
içenlerde  vardır  (63).  Kullananların  günde  ortalama  olarak 
aldıkları  miktar  5  gramdır.  Bununla  birlikte  2-10  gram  arasında 
değiĢir (64). 
 
Esrarın  etkisi,  kullanılan  maddenin  saflık  derecesi, 
kullanım  yolu,    alınan  miktar,  kullananın  kiĢilik  yapısı, 
kullanım  süresi  vb.  gibi  nedenlere  bağlı  olarak  değiĢir(65). 
Alındığı  zaman  ilk  etki  öfori  ve  eksitasyon  (uyarma)dur.  KiĢi 
üstün bir mutluluk veya fizik iyilik,moral üstünlüğü, rahat-  
________________ 
(59) KURT,  s.25 
(60) PELICIER-THULLIER,  s.27-28 
(61) DÖNMEZER,  "Notlar"  s.43 
(62) AKÇASU,  Panel,  ATG,  s.59 
(63) Faruk BAYULKEM,  Uyuşturucu ve Zehirleyici Maddeler,  2.bası,  Ank.1974, s.5 
(64)  Özcan  KÖKNEL,    "Uyuşturucu  Madde  Sorunlarına    Toplu  Bakış",  UMS,    s.71, Ayrıca  bkz. Ahmet  Arif 
KIZILYALIN,    Uyuşturucu  Zehirler  ve  Toksikomani,    Ġstanbul    1970,  s.15  ud.  Esrarın  zararlılığına  iliĢkin 
tartıĢmalar için ise; Bkz. AKÇASU,  "Esrar",  s.103 ud. 
(65) AYKAÇ,  s.440 

lama,  her  Ģeyi  yapabileceği  hissini  kazanır.  KiĢi  hareketlenir. 
Cinsi arzusu artar. Zamanla oriantasyon ve bilinç bozulur. Ġrade 
ve fikir alanı yıkılır. KiĢi kendini rüyadaki gibi hayal aleminde 
hisseder.  Kronik  bir  zehirlenme  uzun  süre  esrar  kullanmakla 
kendini  gösterir.  KiĢi  bu  maddeyi  psiĢik  bağımlılık  nedeniyle 
ister,  esrar  hafif  bir  derecede  fizik  bir  bağımlılık  da 
oluĢturabilir. Fakat tolerans oluĢmaz.(65a) 
 
 
e)  Kokain  (Cocaine):  Arjantin,  Bolivya,  Peru,  Meksika  gibi 
Güney 
Amerika 
ülkelerinde 
"koka" 
adındaki 
bir 
ağacın 
yapraklarından  elde  edilir.  Beyaz,  parlak,  özel  bir  kokusu 
olmayan,  dile  acı  gelen  bir  tozdur  (66).  Ġllegal  kullanımda 
"kar",  "crack",  "speed  ball",  drugların  "mersedes"i  diye 
adlandırılan  kokain  19.  yüzyıl  sonlarına  doğru  tıbbi  kullanıma 
girmiĢtir.  Fakat  kısa  bir  süre  sonra  çok  fazla  kötü  kullanım 
özellikleri ve bağımlılık yapması dolayısıyla kısıtlı bir Ģekilde 
kullanılma yoluna gidilmiĢtir (67). 
 
Kokainin  en  yaygın  kullanıĢ  Ģekli  buruna  enfiye  gibi 
çekilmesidir.  Ağızdan  ve  Ģırınga  idilerek  deri  altından  verilmek 
suretiyle  de  kullanılır.  Güney  Amerika'nın  bazı  ülkelerinde  koka 
yaprağı  çiğnenmek  suretiyle  de  kullanılmaktadır.  Günlük  kullanım 
dozu ortalama 1 gramdır. 
 
Keyf verici bütün toksik maddeler arasında en çabuk ve kolay 
alıĢılan 
madde 
kokaindir. 
Bir 
narkotik 
olmayıp, 
bilakis 
baĢlangıçta genel bir zindelik hissi,  çalıĢma  gücü artması,  
_______________ 
(65a) Ancak, esrarın insanlarda tolerans yarattığına dair bazı araĢtırma sonuçları vardır Esrarın psikolojik  bağımlılık 
yarattığı kabul edilmekle birlikte fizik bağımlılık yaratmadığı öne sürülmektedir. Bununla  beraber yeni araĢtırmalar 
maymunlarda  fizik  bağımlılık  göründüğünü  tesbite  imkan  vermektedir.  Bkz.  DÖNMEZER,    "Notlar",    s.45; 
Akçasu'da azda olsa esrara karĢı bir tolerans meydana geldiğini belirtmektedir. Bkz. AKÇASU, "Esrar"  s.108 
(66) GÜNAL,  s.26 
(67) M.Levent ÜLKER,  Kokain ve Metabolilerinin Kan, İdrar, İç Organlarda İdanifikasyonu ve Adli 
       Tıp Açısından Önemi,  Uzmanlık tezi, ĠÜ CerrahpaĢa Tıp  Fakültesi Ġstanbul 1991,  s.1, 
 

kendine güven hissi, cinsel duyguların artmasına neden olur (68). 
Kısa  bir  balayı  döneminin  ardından  ruhi  bozukluklar,  vücud 
zindeliğinin  kaybı,  hareketsizlik,  zihni  faaliyetlerde  dumura 
uğrama  görülür.  Görme  hayalleri,  korku  ve  huzursuzluk  durumu, 
hissiyet  bozuklukları  kendini  gösterir.  KiĢi  kriz  halindeyken 
bulunduğu yerden, duvarda olmadık hayaller görür. Böcek ve türlü 
hayvanların varlığını, cildinde gezindiklerini hisseder (69).  
 
 
3- Sentetik uyuĢturucu maddeler 
 
 
a- Genel olarak 
 
 
Bilinen  doğal  uyuĢturucu  maddelerin  yanında  özellikle 
yinminci  yüzyılın  ikinci  yarısından  itibaren  sentetik  uyuĢturucu 
maddeler  çıkmıĢtır.  DeğiĢik  maddelerin  labaratuvarlarda  kimyasal 
iĢlemlerden  geçirilmesi  sonucu  elde  edilen  bu  tür  maddeler, 
önceleri tedavi amacıyla piyasaya sürülmüĢ, ancak zamanla zararlı 
etkileri ortaya çıkınca yasaklanmaları yoluna gidilmiĢtir (70). 
 
Sentetik  uyuĢturucu  maddeler  genellikle  tablet  veya  kapsül 
Ģeklinde ve bazen de enjekte edilen ampuller Ģeklinde kullanılır. 
Eroin  ile  (buruna  çekilerek  ve  enjekte  edilerek),  alkol  veya 
alkollü  içki  ile  birlikte  kullanılır.  Fakat  bazı  ülkelerde  tek 
baĢına da kullanıldığı görülmektedir. (71).  
 
Sentetik  ilaçların  fabrika  ve  labaratuvarlarda  üretimi  her 
geçen  gün  artmaktadır.  Üretimin  amacı  yalnızca  mahalli  ihtiyaç 
değil,  aynı  zamanda  uluslararası  ticarettir.  Bunların  imalinin 
kontrolü  doğal  olanlara  oranla  daha  kolaydır.  Uygulamada  kısmen  
gizli  üretim  ile  kanunsuz  olarak temin  
_______________ 
(68) Kriton DĠNÇMEN, Deskriptiv ve Dinamik Psikiyatri,  Ġst. 1981,  s.159 
(69) AYKAÇ,  s. 439 
(70) KURT,  s. 28 
(71) Fetullah ERASLAN (Çev.),  UyuĢturucu maddeler ve psikotropik maddelerin gayrimeĢru kaçakçılığını önleme 
ve  araĢtırmada  kullanılan  metodlar  ve  polis  teĢkilatı,  kolluk  görevlileri  için  bir  klavuz,    BirleĢmiĢ  Milletler,    Ank. 
1975, s.4 

edilmekte  fakat  çoğu  kez  kanuni    ticaret  yollarından  sapmalarla 
sağlanmaktadır (72).  
 
Tıbbi  gayeler  için  kullanılan  sentetik  uyuĢturucu  ilaçlar 
Psikotropik  maddeler  ismiyle  anılmaktadır.  Psikotrop;  ruhsal 
durumları 
etkileyici 
ilaçlara 
verilen 
addır. 
Bu 
ilaçlar 
yatıĢtırıcı  (Psikoleptik)  veya  uyarıcı  (Psikotonik)  olabilir. 
Ruhsal  hastalıkların  tedavisinde  kullanılan  bu  tür  ilaçların 
bağımlılık  yaptığı  bilindiğinden,  kullanımı  çeĢitli  ülkelerce 
sıkı denetimlere tabi tutulmuĢ, bazılarının tedavide kullanılması 
yasaklanmıĢtır. 
Ülkemizde 
1985 
yılında 
kırmızı 
ve 
yeĢil 
reçetelerin  yürürlüğe  girmesiyle  bu  tür  ilaçların  kullanımı 
denetim altına alınmıĢtır (73). 
 
1971  Psikotropik  maddeler  sözleĢmesi  uyarınca  psikotropik 
uyuĢturucu  maddeler  dört  grupta  toplanmıĢtır.  Bunları  kısaca  ve 
ayrı ayrı ele alacağız.  
 
 
 
Yüklə 4,8 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   28




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin