B. Günümüz Dünyasında UyuĢturucu Maddeler Sorunu
1- Genel olarak
Çağımızda, artık diğer bulaĢıcı hastalıklar gibi, sınırları
kolaylıkla geçebilen bir salgın "epidemi" halini alan uyuĢturucu ve
psikotropik maddelerin kullanımı, insan sağlığına kötü etkileri ve
verdiği sosyal ve ekonomik zararlar nedeniyle tüm dünya uluslarını
ilgilendiren ortak bir sorun olmuĢtur.
Dünya çapında uyuĢturucu madde kullanımına iliĢkin veriler
konusunda gerçekçi olmak oldukça zordur. UyuĢturucu madde ve ilaç
suistimali yasaklanmıĢ olduğundan bu konudaki veriler bazı tahminlerin
ötesine gidememekte ve sonuçta bilimsellikten yoksun kalmaktadır (110).
Bununla birlikte, bazı tahmin ve rakamlara aĢağıda yer verilmiĢtir.
Ġnterpolün merkezinde, son on yılın analizi oldukça kaygı
vericidir. BeĢ yıl önce uyuĢturucu salgınının etkilemediği bazı kıta ve
ülkelerin tümü bugün uyuĢturucu salgınının etkisi altındadır. Tüm
gezegen tüketici olmuĢtur. Özellikle, üretici ülkeler uyuĢturucu
maddelerin tüketicisi haline gelmiĢlerdir. Pakistan'da eroinmanların
sayısı bir buçuk milyon olarak hesaplanmaktadır. Kolombiya'da
kokainmanların sayısı bir milyona varmıĢtır.
Avrupa, Amerika'nın ardından kokainin ikinci sıradaki pazarı
olmak üzeredir. Amerika'da kokainmanların sayısı beĢ ile altı milyon
arasında hesaplanmaktadır. Güney Amerikalı kokain kaçakçıları Avrupaya
kokaini Ġspanya üzerinden sokmaktadırlar. Ġspanya'da ele geçirilen
kokain miktarı 1987'de 408 kg 1988'de ise
(109) GÜNAL, s.31
(110) Mustafa T. YÜCEL, Kriminoloji, Ankara 1986, s.114
2514 kg dır. Ġnterpol verileri son yıllarda yakalanan uyuĢturucu
miktarlarının rekor düzeylere ulaĢtığını ortaya koymaktadır. Ancak bu
baĢarı polis teĢkilatlarını sevindirmiye yetmemektedir. Zira uyuĢturucu
kaçakçılığıyla mücadele eden batılı uzman polisler ele geçirilen
miktarların artmasının, kaçakçılığın büyük yoğunlukta olduğunun ve
uyuĢturucuların
gittikçe
yayıldığının
göstergesi
olduğunun
bilincindedirler. Ġnterpolde uyuĢturucu maddeler alt bölüm Ģefi Serge
Sabourin: "Örgütümüz üyesi polislerin yakaladıkları miktarın dünyadaki
trafiğin %2 ile 8'i arasında olduğunu tahmin ediyoruz. Bize göre
mücadelemizin caydırıcı olmaya baĢlaması için dolaĢımdaki uyuĢturucu
maddelerin %40'ını ele geçirmemiz gerekmektedir" demektedir. Dahası
Amerika'da yapılan bir araĢtırmanın ortaya koyduğuna göre, polis
piyasadaki uyuĢturucu maddelerin yarısını ele geçirebilmiĢ olsa bile
uyuĢturucu madde fiyatları sadece %3 oranında yükselecektir. BaĢka bir
Amerikan araĢtırmasına göre yalnızca uyuĢturucu maddelerle mücadeleye
Amerikan askeri gücüne denk bir gücü tahsis etmek Ģartıyla uyuĢturucu
fiyatları ikiye katlanacaktır (111).
AĢağıdaki rakam ve veriler, uyuĢturucu maddelerle ve özelliklede
bunların trafiği ile mücadele zorluğunun arkasında yatan nedenlerin
anlaĢılmasına yardım edecektir.
Paris'te perakende piyasaya ulaĢtığında eroinin kilosu yirmi
milyon frank, altının fiyatının ikiyüz elli katı etmektedir. Gerçi bir
gram doz için bin frank ödenmektedir. Ancak bu sadece ortalama beĢ
gram beyaz (eroin) ihtiva etmektedir. Ulaslararası trafik (yani ülkeler
arası mübadele) 30 milyar dolarlık bir gelir kaynağı olarak dünya
petrol mübadelesinin 1/3'ünü teĢkil etmektedir. Ancak geçiĢte
yararlanılan aracılarda dikkate alındığında, bazı kaynaklara göre,
perakende satıĢ düzeyinde beĢ yüz milyar dolara yada 2650 milyar
franka-Fransa bütçesinin iki katına varmaktadır.(112).
_______________
(111) Dominique LE GUĠLLEDOUX, "Les Stup", L'esprit des drogues, la revue Autrement, serie
mutations no: 10 Avril 1989, Paris, s.108
Brezilya'nın üretim bölgelerinde kilosu 390 dolara satılan
kokain Sao Paulo (Brezilya'nın büyük bir kenti) da 2150 dolar
etmektedir. Avrupa'da ise 55000 ile 59000 dolar arasında çıkıĢ
fiyatının 26 katına alıcı bulmaktadır (113).
Kesin olan bir husus varki, afyonu, kokaini yada esrarı
yetiĢtiren köylüler sadece kırıntıları toplamaktadırlar. En
önemli karlar transformasyondan satıĢa giden zincirleme ticaret
boyunca aĢağılarda olmaktadır(114).
BaĢka bir çeliĢki; genel olarak, uyuĢturucu madde parası
daha fazla üretici ülkelere karĢı mağdur olarak geçinen tüketici
ülkelere
yaramaktadır.
Bununla
beraber
üretici
ülkelerde
salgından kurtulmuĢ değildir. Pakistan'da eroinmanların sayısı
Fransa'dan 12 kat daha fazladır. 12 ile 25 yaĢ arasındaki genç
Bolivyalıların %11'i kokainmandır. Gerçekten narko-dolarlar bir
kere aklandımı tüketici ülkelere yatırım yapılmaktadır. Örneğin
1990'da ABD'ye 500 ton kokain ihraç edilmiĢtir. Kilosu ortalama
30.000 dolardan 15 milyar dolar gelir sözkonusudur. Ancak bu
miktarın 2 ile 3 milyar dolar kadarı üretici ülkeler Peru,
Kolombiya ve Bolivya'ya dönmüĢtür. Geri kalan miktar Ġsviçre,
Lüksemburg, Karayibler ve narko dolarları aklayan baĢka bir takım
finans cennetlerine aktarılmıĢtır. Bu ülkelerin bankerlik
kuruluĢlarının ise kirli paralarını kasalarında tutmayıp en fazla
kazanç getirme Ģansı olan ABD, Fransa, Almanya ve Ġngiltere gibi
sanayileĢmiĢ ülkelerde çalıĢtırdıkları unutulmuĢ görünmektedir
(115).
_______________
(112) Marc MENNESSIER, "Drogue le plaisır qui tue (2)". Sience-Vie y.1991, no: 880, Paris, s.34
(113) GUĠLLEDOUX, s.110
(114) MENNESSIER, s.34
(115) MENNESSIER, s.50
Tablo 4
ĠNTERPOL TARAFINDAN KAYDEDĠLEN MÜSADERE MĠKTARLARI
1987
1988
________________________________________________
Toplam
7225
8012
EROĠN
kg
Avrupa
2905
3064
_________________________________________________
Toplam
40909
16954
*
KOKAĠN
kg
Avrupa
2391
5326
__________________________________________________
Toplam
255
210*
ESRAR
ton Avrupa
92
149
___________________________________________________
(*) Amerikan rakamları hariç
Kaynak: Dominique LE GUILLEDOUX, "a.g.m.", S.113
2- AET ülkeleri
Avrupa'da uyuĢturucu maddelerin yasadıĢı kullanımı ve
trafiği büyük ölçüde artıĢ kaydetmektedir. Tüm Batı Avrupa
ülkelerinde 1987 ve 1988 baĢında uyuĢturucu maddelere bağlı
ölümlerin sayısı önemli ölçüde artıĢ göstermiĢtir. Olayların
çoğunda eroin ve diğer farmasötik ve psikoaktif maddeler
sözkonusudur.
Yakalanan kokain miktarı 1987'de 3 tona ulaĢtı. Rekor
1988'de 5 tonu aĢarak kırıldı (116). Ġspanya ile Güney Amerika
ülkeleri arasındaki sıkı sosyal ve ekonomik bağlar uyuĢturucu
kaçakçıları tarafından Avrupa'ya yönelik kokain kaçakçılğının
büyük kısmını gerçekleĢtirmek için kullanıldı. 1988'de Ġspanya'da
koka macununun rafinajını yapan çok sayıda labaratuvar açığa
çıkartılarak imha edildi. Yakalanan kokain miktarındaki önemli
artıĢ illede Avrupa'da kokain kullanımının hızla yayıldığını
göstermememektedir. Yakalanan miktar elbette arttı. Ancak yapılan
müsaderelerin
ve
yakalanan
kaçakçıların
sayısı
gerçekte
değiĢmedi. Yakalanan miktarların artması, büyük miktardaki
uyuĢturucu maddelerin yasal olmayan nakli için sıkça artan
Ģekilde, kargoların kullanılmasıyla açıklanabilir.
Kokain kullanımının Batı Avrupa'nın güneyinde daha hızlı
yayıldığı
görülmektedir.
Almanya
Ġngiltere
ve
Ġskandinav
ülkelerinde kokain kullanımının daha yavaĢ yayılması, yasadıĢı
imal edilen amfetaminlerin kullanımının yaygınlığı ve bu
maddelerin
bu
ülkelerdeki
fiyatının
düĢüklüğü
ile
açıklanmaktadır. "Crack" Ģeklinde kokain kullanımı, sadece çok
küçük miktarlardan ibaret birkaz yakalamaya rağmen Ġngiltere
dıĢında hiç bir Avrupa ülkesinde dikkat çekmedi(117).
_______________
(116) 1973 yılında Avrupa'da yakalanan kokain miktarının 1 kg dan ibaret olduğunu belirtelim. Aynı yıl Avrupa'da
yakalanan esrar miktarı 20 ton, bütün dünyada ise 53 tondu. Bkz. DÖNMEZER, "notlar", s.11.
(117) TRAUTMANN, s.29
Batı Avrupa'da ele geçirilen eroin miktarı da yükseldi. Ve
1988'de 3 tonu aĢarak rekor düzeye ulaĢtı. Yakalanan bu eroinin
büyük
bir
kısmı
Güney
Asya'dan
geliyordu.
Balkanların
güzergahında yer alan ülkeler Batı Avrupa'ya yönelik eroin
trafiğinin baĢlıca transit ülkeleridir. 1988 yılı raporları
yakalanan
miktarların
yeni
bir
yükseliĢ
kaydettiğini
göstermektedir. Bununla beraber operasyonların ve yakalanan
kiĢilerin sayısı kesin olarak azalmıĢtır. Batı Avrupa ülkelerinin
çoğunda bir istikrar (stabilizasyon), hatta kullanımda düĢüĢ,
bazılarında
ise
eroinmanların
yaĢlandıkları
gözlenmiĢtir.
Intravenöz yoldan VIH virüsünün geçmesi endiĢesi gençleri daha
çok
baĢka
yasadıĢı
uyuĢturuculara
yönelmeye
ve
alkollü
içeceklerle karıĢtırılmıĢ değiĢik ve çeĢitli farmasötik maddeleri
kullanmaya itmiĢtir.
Batı Avrupa'da en çok kullanılan uyuĢturucu kullanımını
istikrar gösterdiği hatta düĢmekte olduğu gözlenmesine rağmen
esrar olmaya devam etmektedir. Kimi Batı Avrupa ülkelerinde,
özellikle Hollanda, Portekiz, Ġtalya ve Danimarka, mevzuatlarına
göre bu maddenin bulundurulması ve kullanılması bir suç olarak
düzenlenmesine rağmen yetkililer esrarın dağıtılmasına tolerans
göstermeyi sürdürmektedirler.
Stimülantların özellikle amfetaminlerin kullanımı Ġskandinav
ülkelerinin baĢlıca problemi olmayı sürdürmektedir. Almanya,
Hollanda ve bir müddetten beri Polonya'da yasa dıĢı yollarla imal
edilmiĢ amfetaminlerin sağlanmasını mümkün kılan kolaylık, ufak
satıcılar düzeyinde fiyatların düĢmesine yol açmıĢtır. Kullanım
yayılmakta ve aslında hiç bir madde için gözükmeyen eğilim,
kullananların yaĢ ortalaması azalmaktadır (118).
Dünyanın öteki kısımlarında ve özellikle Afrika'da yasadıĢı
dolaĢıma sokulan büyük miktarlardaki psikotropik maddeler her
zaman Batı Avrupadan gitmiĢtir. 1987'de tonlarca yasal kaynaklı
sekobarbital imha edilmiĢtir. Kaçakçılar 1971
(118) TRAUTMANN, s.30
sözleĢmesini imzalamayan bir kısım Avrupa ülkelerinin, psikotrop
maddelerin
uluslararası
ticaretini
kontrol
etmemelerinden
yararlanmaktadırlar. Ayrıca henüz uluslararası kontrole tabi olmayan
pemolin maddesinden Hollanda'dan Güney Afrika'ya gönderilmek üzereyken
büyük miktarlarda yakalanarak imha edilmiĢtir.
Uluslararası UyuĢturucu Maddeler Kontrol Organının yayınlandığı
hükümetlerce sağlanan istatistiklerin bir incelemesi Avrupa'da imal
edilmiĢ çok büyük miktarlarda fenobarbitalin Afganistan ve Pakistan'a
ihraç edildiğini ortaya koymuĢtur. Sözkonusu organın isteği üzerine
Pakistanlı yetkililer tarafından yapılan soruĢturmalar bu uyuĢturucu
maddelerin ortalama %30'dan %90'a varan oranda eroinin katkı maddesi
olarak kullanıldığını ortaya çıkarmıĢtır. Organ fenobarbitalin yasadıĢı
eroin imalinin yapıldığı ülkelere kaçak Ģekilde sokulmaya devaam
edilmesi durumunun çok tehlikeli olduğu ve ivedi olarak bazı tedbirler
alınması gerektiği kanısını taĢımaktadır.
Yasal kökenli uyuĢturucu maddelerin suistimali Batı Avrupa'da
gittikçe yayılmaktadır. Diazepem ve flunitrazepem sıkça yakalanan
maddelerdir. AĢırı benzodiapezin reçetelerinin yüzbinlerce kiĢiyi
bağımlılığa ittiği belirtilmektedir (119).
3- Almanya
1987 yılında Almanya'da 320 kg. eroin ele geçirilmiĢtir. Bu rakam
bir yol önce 157 kg'dı. UyuĢturucu ve uyarıcılara bağlı ölüm olayı
sayısı 1988'de 677, 1989'da 1000, 1990'da ise 1500 dolaylarında
gerçekleĢmiĢtir(120).
1963'te 820 olan polis kayıtlarına geçen uyuĢturucu madde
olayları, bu tarihten itibaren 1987 yılına kadar 91 kat artıĢ
göstermiĢtir
-bkz.
tablo
5-
(121).
Polis
kayıtlarına
geçen uyuĢturucu madde suçları 1988'de 4988 1989'da ise
(119) TRAUTMANN, s.31
(120) BEKTAġ, s.32-36.
(121) Hans Gunther HEĠLLANT, Crime and control in comparati ve perspective, Berlin; New York
1992,s.49
1989'da ise yaklaĢık 94000 dir. Muhafaza altına alınan uyuĢturucu
madde miktarı ise endiĢe uyandırıcıdır. UyuĢturucu madde
ticaretinden elde edilen gelir ise eski federal eyaletlerde 2-4
milyar Alman markı olarak tahmin edilmektedir.
1991 yılında iĢlenen uyuĢturucu madde suçlarının sayısı
2026'ya çıkmıĢtır. (1990'da 1094, 1989'da 992, 1988'de 670). Ġlk
defa uyuĢturucu madde kullananların sayısı 11865, uyuĢturucu
medde kullananların toplam sayısının 80000 ile 100000 arasında
olduğu tahmin edilmektedir (122).
Tüm bu veriler, Almanya'daki uyuĢturucu sorununun gittikçe
büyüdüğünü ve alınan önlemlerin ve verilen mücadelenin yeterince
etkin olamadığını göstermektedir.
Tablo 5
ALMANYA'DA POLĠS KAYITLARINA GEÇEN UYUġTURUCU OLAYLARI
SAYISI
Yıl 1963 1965 1970 1975 1980 1985 1987
__________________________________________________________
UyuĢt. 820 1003 16104 29805 62395 60941 74894
olayı
sayısı
__________________________________________________________
Kaynak: Hans Gunther HEĠLANT, Crime and control in
comparative perspective, Berlin; New York,
1992, S.49
_______________
(122) Walter GROPPE, "Organize suçlulukla mücadelede yeni araştırma metodları", 22-26 Ekim 1992
tarihinde Marmara Üniversitesi sempozyumuna sunulan tebliğ, Ġstanbul 1993, s.1. BaĢka bir eserde ise uyuĢturucu
madde kullananların sayısının 40000 ile 100000 arasında değiĢtiği belirtilmektedir. Bkz. Jürgen MEYER vd.,
Gewinnabschöpfung bei Betöubungsmittel delikten Wiesbaden 1989, s.31
4- Ġsviçre
Bir zamanlar Avrupa milletleri arasında halkı uyuĢturucu
meddelerden en az etkilenmiĢ ülke olarak gösterilen (123)
Ġsviçre, bugün nüfus ile orantılı olarak hesaplandığından
uyuĢturucu madde nedeniyle ölümlerin en çok gerçekleĢtiği ülkedir
(124). Zürih'te bir gün içinde uyuĢturucu bağımlılarına 7000
enjektör dağıtılmaktadır(125).
Federal Kamu Sağlığı Ofisinin 1979 Ağustosunda Kantonlar
tarafından
yıllık
olarak
sağlanan
raporlara
dayanan
bir
araĢtırması ihtiyatlı bir tahmine göre Ġsviçre genelinde yaklaĢık
5700 sert uyuĢturucu bağımlısı bulunduğunu göstermektedir. Bu
sayının içinde eroinmanlar baĢta gelmektedir. Aynı rapor
uyuĢturucu kullanımında bir artıĢa ve uyuĢturucu maddelere bağlı
suçlulukta yayılmaya iĢaret etmektedir (126).
Ġsviçre'de paraya sıkıĢan uyuĢturucu bağımlılarının
giriĢtikleri soygun ve gasp olaylarını önlemek için bağımlılara
bedava eroin dağıtılması tasarısı gündeme gelmiĢti (127). 23
Mayıs 1992 tarihli Fransız haftalık Le point dergisinin haberine
göre: "Ġsviçre hükümeti, bir hafta önce, toksikomanlara tıbbi
gözetim altında ve deneme olarak eroin dağıtılmasına izin
vermiĢtir" (128).
Ġsviçre
bakımından
diğer
önemli
bir
olgu
Ġsviçre
bankalarının narko-dolarların aklanmasındaki rolüdür. Bu ko-
_______________
(123) ALTINDAL, s.35
(124) BEKTAġ, s.34
(125) Aktüel dergisi, 26.6.1992, sy.12, s.29
(126) Pierre ZAPPELLĠ, "Toxicomanies et Detention. Preventive", SJZ, y.1980, s.276
(127) Aktüel, s.29
(128) Le Point, 23.5.1992, no:1027, s.39; Bu örneğin Avrupa ülkelerinde yaygınlaĢmakta olduğu görülmektedir.
Fransa'da bu örneğin izlenmesini isteyenler, toksikomanlar ile Aids hastalığı arasındaki iliĢkiyi ileri sürmektedirler.
Ortak kullanılan Ģırıngalar nedeniyle Fransa'da toksikomanlar arasındaki Aids vakaları hızlı ve büyük bir artıĢ
göstermektedir. (1983'den 1992'ye kadar toplam 4387 vaka) Bkz. Le Nouvel Observateur, 26 Kasım-2Aralık 1992,
no:1464, s.4 vd.
nuda Profesör Ziegler: "narko-dolar seli, Ġsviçre'nin besleyici suyu,
gerçek nilidir" demektedir (129).
6- ABD
1975'lere kadar, geniĢ ölçüde uyuĢturucu maddeler ve özellikle
eroin kullanımı Amerika'ya özgü bir problem görülmekteydi (130). Bunu
BaĢkan Nikson'un mesajında da görmek mümkündür: "Eroin alıĢkanlığı
bugün Amerika'da kontrolü en güç ve sosyal bakımdan en tahripkar olan
alıĢkanlık Ģeklidir. Eroin Amerika'da sayıları gittikçe artan
vatandaĢlar arasında bir hayat Ģekli ve ölüm sebebidir. UyuĢturucu
maddelerle mücadelede önceliği gerektiren eroin alıĢkanlığıdır" (131).
Kongreye 1969 Haziranında gönderdiği mesajda ise Nixon tutulan
kayıtlara göre New York'ta 40.000 eroinman bulunduğu ve rakamların
yılda 7000'den 9000'e kadar artıĢ gösterdiğini belirtiyor ve "bu resmi
istatistikler boyutları tahmin edilemeyen bir aysbergin sadece
zirvesini teĢkil etmektedir" diyordu. Amerikan eroin pazarının cirosu
yaklaĢık 500 milyar dolar, eroinmanların sayısı 500.000 civarında
tahmin edilmektedir (132).
Artık Amerika'daki gizli uyuĢturucu maddeler borsasında en
revaçta olan maddelerin sentetik haplar yani LSD, LSD 25, DOM ile
Dolophin, Pantapon, Diosane ve benzerleri olduğu ifade edilmektedir.
Kimyasal ürünler, çok daha ucuza maloldukları ve çok daha çabuk ve
kolay yollardan alındıkları gerekçesiyle, doğal maddelere oranla çok
daha fazla alıcı bulmaktadırlar (133).
UyuĢturucu salgınının etkisi en fazla New York, Washington gibi
büyük Ģehir merkezlerinde dikkat çekicidir.
_______________
(129) Aktüel, s.29
(130) DÖNMEZER, "Sosyo-Politik", s.1016
(131) Richard NIXON, ABD Başkanı Nixson'un 17 Haziran 1971 günü ABD kongresine gönderdiği
rapor, s.12
(132) PELT, s.150
(133) ALTINDAL, s.5
Bunlara komĢu yoksul Ģehirlerde ise kokainin bir türevi olan
"crak" yaygındır (134). Bugün Amerika'da kokain kullananların
sayısı 5 ile 6 milyon arasında hesaplanmaktadır (135). ABD'de
1988 yılında aĢırı uyuĢturucu almaktan 42.000 kiĢiye ilk yardım
yapıldığı bunlardan 1600'ünün öldüğü saptanmıĢtır (136).
Bush yönetimi sırasında ABD'nin uyuĢturucu mücadelesine
ayrılan bütçesi 1989'da 439 milyar dolardan 1992'de 1,2 milyar
dolara çıkmıĢtır (137).
Amerikalıların dünyadaki yasadıĢı uyuĢturucuların %60'ını
satın
aldıkları
ve
uyuĢturucu
trafiğine
karĢı
polisiye
mücadelenin
%90'ından
fazlasını
finanse
ettikleri
bildirilmektedir (138).
Aytunç
Altındal
Amerikan
gençliğinin
bir
kesiminin,
beğendikleri yazarların, Ģairlerin önerilerine uyarak bir "düĢün"
uğruna uyuĢturucu maddeleri kullandıklarını belirtmektedir.
Altındalın vurguladığı diğer bir nokta, uyuĢturucu mad-deler
Amerika gibi bir ülkede öyle durup dururken bir tutku
olmamıĢlardır.Amerikan toplumuna önce bir uyuĢturucu maddeler
ortamı gelmiĢ/hazırlanmıĢ, sonra da tutku baĢlamıĢtır (139).
________________
(134) HEILLANT, s.89
(135) GUĠLLEDOUX, S.109
(136) BEKTAġ, s.34. Bundan baĢka ABD'de kokain kullanımına iliĢkin olarak baĢka bir makalede yer alan rakamlar
oldukça çarpıcıdır. 12 milyon Amerikalı "düzenli kokain kullanıcısı"dır. Hergün 5000 yeni kokain bağımlısı ortaya
çıkmaktadır. Bu kiĢiler genellikle varlıklı ve baĢarılı, orta ve ortanın üstü sınıftandırlar. Bu insanlar bağmlılıkları
nedeni ile her hafta 3000 doların üzerinde harcama yapmaktadırlar. Kokaine sarfedilen toplam miktar aĢağı yukarı 39
milyar dolardır. Bkz. A. RUTHERFORD, P. GREEN, "Ġlegal Drugs and British Criminal Justice Policy", in
Albrocht H.J. and Kalathout. (eds) Drug Policies in Western Europe, 1989, s.397
(137) L'evenement gazetesi, 27 ġubat 1992, s.3
(138) Mitcheil M.Chet, "Le Crime Organize et la Guerre aux stupefiants: crise et reforme", Criminolojie,
c.XXII, 1989/1, Montreal s.55
baĢlamıĢtır (139).
ABD'deki uyuĢturucu madde kullanma artıĢı geleneksel ve yeni
suç düzenleme Ģekilleriyle büyük ölçüde kontrol altına alınmasına
karĢın bu suç faaliyetinin ülkenin büyük bölge ekonomisinin
önemli bir unsuru olduğu aĢikardır(140).
Dostları ilə paylaş: |