Muhteşem ve Bedbaht
New York'a 1900 yılının Ocak ayı
ortalarında ayak bastığında bir gazeteci
ordusunun hücumuna uğrayacaktı. Büyük bir
olasılıkla bunun nedeni de Doğu bilim dünyası
adına
Profesör
Holden'in
Tesla'yı,
dış
gezegenlerden sinyal aldığını açıklaması ya da
en azından bunu nasıl yaptığını kendilerine
bildirmediği için alenen kınamasıydı. Tesla bu
açıklamayı "Philedelphia North American"
dergisine Colorado'yu terk etmeden hemen
önce
yapmıştı.
Bu
sinyallerin
"komşu
gezegenlerde canlı yaratıklar" bulunduğunu
düşündürttüğünü söylemişti. Bu canlıların
bilimsel açıdan insandan daha ileri olduğuna
inanıyordu ki bu iddia da bilim insanlarının yiyip
yutacağı cinsten değildi.
Tesla uzaydan gelen bu "mesajları"
yanıtlamak için yanıp tutuşuyordu. Bu arada
geniş ve devrimci bir teknolojinin eşiğinde
olduğu da bir gerçekti. Colorado Springs'deki
radyo ve enerji nakli çalışmalarının ürünü olan
patentler için hiç zaman kaybetmeden gerekli
başvuruları yapmaya başlayacaktı.
İlk adım olarak, dünya çapında bir radyo
istasyonu
kurmak
istiyordu;
bu
radyo
yayınında her türlü program olacaktı, borsa
haberleri, birbirine bağlı radyotelefon hatları,
eşzamanlı sinyaller, radyo haber servisi...
Buna dünya bilgi aktarımı sistemi adını
veriyordu.
Bu arada Georfe Scherff kendisine,
Colorado'da harcanan 100 bin doların önemli
bir mali sorun teşkil ettiğini hatırlatıyordu.
Kimden yardım isteyebilirdi? Basın onu yerden
yere vursa da para babaları arasındaki ünü
hala olumluydu. Bir kez daha Waldorf-Astor'un
Oyuncular
Kulübüne
yöneldi.
Projelerine
destek bulabilmek amacıyla yazdığı "İnsan
Enerjisini Arttırma Sorunu" başlıklı makalesi
Johnson'un
editörlğünü
yaptığı
Century
dergisinde yayımlandı. Makalesi beklendiği gibi
Colorado'daki
çalışmalarına
açıklama
getirmese de sansasyon yaratmayı başarmıştı.
Bu
sansasyonun
nedenlerinden
biri
Tesla'nın
makale
ile
birlikte
basılan
fotoğraflarıydı. Bu fotoğraflarda aynı kareyi çift
pozlama gibi ufak bir fotoğrafçılık hilesine
başvurulmuştu. Bir tanesinde sandalyesinde
sakin
sakin
oturmuş,
notlarına
dalmış
görünüyordu. Bu arada başının çevresinde de
bir oda dolusu insanı öldürebilecek yıldırımlar
oynaşıyordu. Günlüğünde fotoğraf çekimlerini
şöyle
anlatıyordu:
"Elbette
ki,
tahmin
edilebileceği gibi, deneycinin fotoğrafı çekilirken
bu yıldırımlar da çevresinde cirit atıyor değildi.
Kıvılcımlar önce karanlık bir ortamda levhanın
üzerine kaydediliyordu, daha sonra da ben
sandalyeye oturup aynı levha için poz
veriyordum, etkiyi tamamlamak ve detayları da
saptamak
için
az
miktarda
flaş
tozu
patlatılıyordu."
Bu
sayede
de
sonraki
pozlamalar nedeniyle garip bir X-ışını fotoğrafı
gibi sandalyenin Tesla'nın bedeninin içinden
görünebilir olması engelleniyordu.
Umduğu gibi, sonuçlar oldukça ses
getirecekti.
Fotoğrafları
gören
herkes
şaşkınlıktan küçük dilini yutacak gibi oluyordu.
Tesla,
Almanya'da
radyo
çalışmalarının
öncülüğünü yapan Profesör A. Salby'ye
fotoğrafların bir kopyasını gönderdiğinde,
hayatında hiç böyle şey görmemiş olan bilim
insanından her halde çok ilginç bir şey icat
ettiği cevabını alacaktı.
Colorado'da
yürüttüğü
çalışmalarını
kaydettiği günlüğü Tesla'nın bu fotoğraflı
deneylere neden sık sık başvurduğunu kısmen
açıklamaktadır. Bunun nedenlerinden biri de
yaşadığı hayal kırıklığı idi. Yıldırımlar üzerine
yaptığı deneylerin fotoğraflanması beklediği
etkiyi yaratmamıştı. Bu deneyler için çok daha
duyarlı levhalar hazırlanmıştı ve fotoğrafların
renklendirilmesinin de çok önemli araştırma
verileri sağlayacağını düşünmüştü. Ayrıca
güçlü bir devinime sahip vakum tüplerinin de
fotoğrafçılığın geleceği için büyük önem
taşıdığına inanmaktaydı. Doğru malzemelerin
uygun bir şekilde kullanılması ile fotoğrafçının
güneşin hükümranlığından kurtarılabileceğine
inanıyordu. "Bu tip ışıklar onun koşulları
ayarlayabilmesini ve istediği ışık etkilerini
yaratabilmesini sağlayacaktı..."
Century'de yayımlanan fotoğrafları kendisini
daha da büyük bir tartışmanın içine çekmişti.
Meslektaşları saldırılarını sürdürüyordu ama
basın genelde Tesla'ya sahip çıkıyordu.
"Basın, Nikola Tesla ve onun gelecekte
elektrikle yapılabilecekleri üzerine öngörüleriyle
iyi bir eğlence buldu kendisine" diye yazıyordu
Pittsburg
Dispatch'de,
Westinghouse'un
memleketinde. "Mars'a sinyal gönderilmesi gibi
iyimser tahminleri insana Tesla'nın daha az
öngörüde bulunup, kendi çizgisinde daha çok
çalışması gerektiğini düşündürtüyor."
Eleştiriler lehine veya aleyhine, ama
kamuoyu Tesla'nın istediği doğrultuda tepki
veriyordu çünkü sonuçta para babalarının
dikkatini çekmeye çalışıyordu. En önemlisi
değilse de bu doğrultudaki ilk adımlarından biri
de ünlü mimar Standford White ile bir görüşme
ayarlamasıydı. İki adam Oyuncular Kulübü'nde
karşılaşmışlar ve Tesla'nın yoğun çekimine bir
anda
kapılan
Standford
ne
olduğunu
anlayamadan kendisini Tesla ile koyu bir
sohbetin içinde bulmuştu. White, Century'de
okuduğu şekliyle Tesla'nın öngörülerinden ve
vaatlerinden büyük bir heyecana kapılıyordu.
Mucit, dünya çapında yayın yapacak bir
şebekeden söz açınca mimar hemen bir
ortaklık teklifinde bulunacaktı.
Bu büyük plan bir düşten ibaret değildi.
Daha Tesla Colorado'da iken Scherff in
direktörlüğünde uygun osilatörler ve diğer
ekipmanlar
laboratuvarda
gerekli
şekilde
düzenlenmeye başlanmıştı. Güvenlik her
zaman olduğu gibi sıkıydı. Döner dönmez
ihtiyaç duyduğu makineler için mühendislerine
güvendiği Westinghouse ile bağlantı kuracaktı.
Westinghouse'a
"mükemmelleştireceği
cihaz" ile dünyanın herhangi bir noktasına
telgraf
mesajı
gönderebilmesinin
uygulanabilirliğini
Colorado'daki
deneyleri
sayesinde görebildiğini anlatacaktı. Atlantik'in
her iki yakasında da en azından üç yüz beygir
gücünde bir motora ve doğru akım dinamosuna
ihtiyacı vardı ve bunlar oldukça pahalıydı.
"Elbette böyle bir haberleşme sistemi
kurmamın daha büyük bir projenin, enerji
naklinin ilk adımı olduğunu biliyorsun. Ama bu
daha da pahalıya patlayacak büyük bir çalışma
ile olabilir ancak. Bu nedenle böyle bir
finansmanı elde edebilmek için ilk önce böyle
bir gösteri yapmam gerekiyor."
Westinghouse onu "kral vagonunda" bir
yolculuğa davet etmiş ve konuyu etraflıca
görüşmek istemişti. Tesla planını anlattıktan
sonra, Westinghouse böyle bir yatırıma
gidemeyeceği cevabını vermiş ve hızla
büyümek isteyen yatırımcılarla görüşmesini
önermişti. Ancak Tesla bu tip birkaç yatırımcı
ile görüşse de istediği sonucu alamamıştı.
Tesla'nın Century'deki yazısını okuyan ve
ileri
görüşlülüğünden
içtenlikle
etkilenen
insanlar arasında mucidin ihtiyaçlarını en ileri
düzeyde karşılayabilecek birisi de vardı: J.
Pierpoint Morgan.
Tesla ve Morgan küresel sistem üzerine
görüşmek için buluşacaklardı. Tesla bu sefer
daha ihtiyatlı davranıyor, bu para babasını
Westinghouse'a yaptığı gibi fazlaca teknik
ayrıntıya boğmamaya özen gösteriyordu.
Bunun yerine para ve güç konuları üzerinde
duruyordu. Radyo yayınlarının tek bir kanaldan
yapılacağını anlatıyordu. Böylece Morgan da
bu sistemin tek sahibi olacaktı. Diğerleri
gemiden sahile gibi sınırlı noktadan-noktaya
sistemleri ile zaman kaybederken Tesla dünya
çapında bir haberleşme ağından bahsediyordu.
Elinde
tüm
gerekli
patentler
vardı
ve
anlaşmalar yapmak konusunda serbestti.
Oluşturulacak
ortaklığa
kendi
adının
verilmesi ve Atlantik ötesi bir şebekenin
kurulması
için
100
bin
dolar,
Pasifik
şebekesinin kurulması için de 250 bin dolar
sağlanmasını öneriyordu. İlkinin yapımı için altı
ila sekiz aya, ikincisi için de yaklaşık olarak bir
yıla ihtiyacı vardı. Morgan'a telsiz enerji nakli
projesinden
bahsetmiyordu
ama
bundan
vazgeçmemişti,
bu
projenin
şimdiki
yatırımlardan bazılarını gereksiz kılacağını
biliyor ve Morgan'ın parasının bir kısmını
çekmesinden
endişe
ettiği
için
böyle
davranıyordu. Ne de olsa Morgan'dan Zulular'a
ya da Pigmeler'e elektrik sağlama konusunda
kendisi
kadar
hevesli
davranması
beklenemezdi.
Morgan bu işe 150 bin dolar yatıracağını ve
de bu kadarla kalacağını açıklayacaktı. Ülkeye
egemen olan yüksek enflasyon Tesla'yı da
iflasın eşiğine sürüklediği dikkat alındığında
Morgan'ın önerisi müthişti. Morgan'ın alışık
olduğu üzere aralarındaki ilişki kısa bir süre
içerisinde
bir
"kral
ile
nedim"
şekline
bürünecekti. Morgan "harika ve cömert" bir
adamdı. Tesla'nın çalışmaları "adını tarihe altın
harflerle yazdı racak"tı. "Göreceksiniz, sadece
bu yüce gönüllü davranışınızı takdir etmekle
kalmayacak, servetinizden insaniyet namına
bahşettiğiniz parayı değerinin yüz misline
çıkararak
minnet
borcumu
ödemeye
çalışacağım... "
Morgan'ın insanlık sevgisi ile pek bir
alışverişi yoktu, hele de iş anlaşmalarında!
Tesla'nın bu methiyesine cevaben yaptıkları
anlaşmanın bir taslağını gönderecek ve
yatıracağı
paranın
güvencesi
olarak
patentlerinin yüzde elli bir hakkını talep
edecekti.
1901 Mayısında Tesla, Westinghouse ile
ısmarlayacağı jeneratör ve transformatörleri
görüşmek üzere Pittsburg'a gitti. Bu arada
ajanları da İngiltere sahillerinde uygun bir yapı
alanı bulmak için okyanusun öte yakasında
bulunuyorlardı.
Artık
Paris
fuarını
düşünemeyecek kadar meşgul bir adamdı.
Kısa bir süre içinde White'ın ortaklarından
olan ünlü mimar Crow ile birlikte bir kule
tasarımı üzerinde çalışmaya başladılar. En
sonunda tepesinde 3 metre çapında devasa
top bulunacak bir kule yapmayı kararlaştırdılar.
Daha sonradan bu topun mantarı andırır bir
şapka biçiminde olmasına karar vermişlerdi.
Ama bu devasa kulenin kütlesi rüzgarın
göstereceği direnç nedeniyle önemli bir sorun
teşkil etmekteydi.
En sonunda Tesla bir kule yerine daha
küçük birkaç kule yapılabileceğini belirten bir
mektup gönderecekti Crow'a. Ama kulenin
büyük bir bölümünün yapımı tamamlanmıştı
bile. Ayrıca kulenin içinden toprağın dört metre
derinliğine inen bir şaft geçiyordu. Her şey
muhteşemdi, Amerika'nın elektrik tarihinde
oynayacağı başrolün tüm dekoru buradaydı.
Ama talihsizdiler. Muhteşem ama talihsiz.
|