Konuşma metinleri ve biLDİRİ Özetleri Kİtabi



Yüklə 6,44 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə35/73
tarix03.02.2017
ölçüsü6,44 Mb.
#7521
1   ...   31   32   33   34   35   36   37   38   ...   73

Sonuç:
Çalışmamızda PT uzaması ve INR artışının akciğer kanserinde 
genel sağkalımı olumsuz etkilediği görülmüştür.  Tedavi öncesi 
koagülasyon testleri prognoza dair fikir verebilir.  
EP-23 
KÜÇÜK HÜCRELİ AKCİĞER KANSERİNDE 2. BASAMAK TEDAVİ 
ETKİNLİĞİNİN ÇOK MERKEZLİ VE RETROSPEKTİF OLARAK 
İNCELENMESİ
TANER KORKMAZ 
1
, SELÇUK ŞEBER 
2
, DİNÇER AYDIN 
1
, BAŞAK 
USTAALİOĞLU 
1
, MUSTAFA CANHOROZ 
1
, AHMET BİLİCİ 
1

RAMAZAN YILDIZ 
1
, NURGÜL YAŞAR 
1
, ÖZLEM ERCELEP 
1

NUR ŞENER 
1
, ASLIHAN GÜVEN 
1
, SİNEMİS YÜKSEL 
1
, PERRAN 
FULDEN YUMUK
2
, ÖZKAN KANAT 
3
, MAHMUT GÜMÜŞ 
1

NAZIM SERDAR TURHAL 
2
 
 

KARTAL EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ TIBBİ ONKOLOJİ 
BÖLÜMÜ, İSTANBUL 

MARMARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ, TIBBİ ONKOLOJİ 
BİLİM DALI , İSTANBUL 

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ, TIBBİ ONKOLOJİ BİLİM 
DALI , BURSA
Amaç:
Yinelemiş  küçük  hücreli  akciğer  kanseri  (KHAK)  hastalarında 
genellikle  prognoz  kötüdür.  2.  sıra  ve  sonrası  tedavileri 
değerlendiren  çalışmalar  sınırlıdır.  Bu  çalışmada  KHAK 
hastalarında  2.  sıra  kemoterapi(KT)  verilen  hasta  grubunda 
uygulanan tedavilerin etkinliği retrospektif olarak incelenmiştir.
Gereç ve Yöntem:
Çalışmamızda tümü 2. Seri tedavi alan 3 merkezden 120 hasta 
değerlendirlidi
Bulgular:
Ortanca yaş 58 (33-78)’di. Hastaların  %80’i 65 yaş altı ve %84’ü 
erkek idi. Hastaların performans durumu %82 hastada 0-1 olup, 
%24’ünde başvuru sırasında kilo kaybı vardı. Hastaların %61’i 
yaygın evre idi. 1.seri KT rejimi olarak %87 cisplatin-etoposid ve 
%13  carboplatin-etoposid  kullanılmıştı.  1.  Basamak  tedavide 
genel cevap oranı %84’tü. 77 (%64) hasta platin duyarlı idi.  2. 
sıra tedavi olarak hastaların % 44’ü platin kombinasyonu, %23’ü  
topotecan,  %37’si    irinotekan  ve  %5’i  ise  CAV  kombinasyon 
tedavisi  ve  bir  hasta  oral  etoposid  almışlardı.  Ortanca  2.seri 
kemoaterapi  kür  sayısı  4  (2-8)’di.  2.seri  tedavi  ile    hastaların 
%5’inde    CR,  %36’sında  PR,  %9’unda  SD  ve    %50’sinde  PD 
elde edilmişti. Ortanca 15 aylık takip süresinde ortanca genel 
sağkalım (OS) ve progresyonsuz sağkalım (PFS) süreleri sırasıyla 
15 ve 7 aydı. Sırasıyla 1 ve 2 yıllık sağ kalımlar %71 ve %22 idi. 
2.seri tedaviden itibaren  medyan PFS ve OS ise sırasıyla 4 ve 
7 ay idi. Sınırlı evre hastalıkta 2.seri  PFS ve OS  yaygın evre 
hastalığa göre daha uzundu ( sırasıyla 6 ay- 3 ay p<0.0001, 10 
ay-6 ay p=0.011). Platin duyarlı hastalar  platin dirençli gruba 
göre  2.seri  tedavide  belirgin  PFS  ve  OS  avantajına  sahipti  ( 
sırasıyla 5 ay-3 ay p=0.004, 9 ay- 6ay p=0.016)
Sonuç:
KHAK’de    birinci  basamak  sonrası    tedavinin  etkinliği  ve  OS 
katkısı  sınırlı  olmakla  birlikte    iyi  seçilmiş  hasta  grubunda 
özellikle  platin  duyarlı  hastalık  ve  başlangıçta  sınırlı  evre 
hastalığa sahip grupta daha etkin olduğu gösterilmiştir.
EP-24
LOKAL İLERİ EVRE KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERLİ 
HASTALARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ
VEDAT KILIÇ 
6
, SELİM YALÇIN 
1
, NADİRE KÜÇÜKÖZTAŞ 
1
, SAMED 
RAHATLI 
1
, ÖMER DİZDAR 
1
, ÖZDEN ALTUNDAĞ 
1
, ÖZGÜR 
ÖZYILKAN 
1
 
 

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TIBBİ ONKOLOJİ 
BÖLÜMÜ 

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PATOLOJİ BÖLÜMÜ 

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI 
VE DOĞUM BÖLÜMÜ 

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ RADYOLOJİ BÖLÜMÜ 

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ RADYASYON 
ONKOLOJİSİ BÖLÜMÜ 

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI 
BÖLÜMÜ
Amaç:
Akciğer  kanserleri    mortalitesi  en  yüksek  olan  kanserlerdir.  
Akciğer  kanserlerinin  büyük  bölümünü  küçük  hücreli  dışı 
kanserler(KHDAK)(%80)  oluşturmaktadır.    Çalışmamızın 
amacı  merkezimizde  tedavi  edilen  lokal  ileri  evre  (E  IIIA  ve 
E  IIIB)  akciğer  kanserli  hastaların  klinik  özelliklerinin  ,  nüks 
bulgularının ve yaşam süresi sonuçlarının ortaya konulmasıdır.
Gereç ve Yöntem:
Çalışmamızda  2001-2010  yılları  arasında  merkezimizde 
opere  olmuş  ve  takipleri  yapılmış  Evre  IIIA  ve  IIIB    KHDAK 
hastalarının hastane kayıtları retrospektif olarak incelenmiştir. 
Bu  hastalarda  demografik  özellikler,  tümör  özellikleri,  tedavi 
rejimleri ve hastalıksız sağkalım, genel sağkalım verileri analiz 
edilmiştir. Çalışmaya 62 lokal ileri evre KHDAK olan hasta dahil 
edilmiştir.                
Bulgular:
Median  yaş  60(43-76),  takip  süresi  14(1  ay-70  ay)aydı. 
Histolojik  olarak  hastaların  34’ü  (%54.8)  skuamöz  hücreli 
karsinom,  17’si(%27.4)  adenokarsinom,  2  ‘si(%3.2)  büyük 
hücreli  karsinom,    9’u(%14.5)  tanımlanmamış  tip  KHDAK’ydi. 
Opere olmuş  26 hastanın  14’üne (%53.8) lobektomi, 11’ine 
(%42.3)  pnömonektomi,  1’ine(%3.8)  wedge  rezeksiyonu 
uygulanmıştı.  Hastaların  27’si(%48.15)  Evre  IIIA,  35’i  (%42.8)
evre  IIIB’ydi.  20  hastaya(%32.3)kemoterapi  ve  16  hastaya 
(%25.8) kemoradyoterapi verilmişti. Takip süresinde hastaların 
34’ünde nüks saptanmış, 13 hasta ise ölmüştü.Tüm hastaların 3 
yıllık genel sağkalım oranı % %66.6’ydı. Neoadjuvan kemoterapi 
alan  hastaların  3  yıllık  genel  sağkalım  ve  hastalıksız  sağkalım 
oranları  sırasıyla  %63.4  ve  %32.1’di.  Neoadjuvan  kemoterapi 
almayan hastalarda 3 yıllık genel sağkalım oranı %29,6’ydı.   

152
Sonuç:
Lokal ileri evre KHDAK’de cerrahi rezeksiyon önemli yer tutsa 
da  kür  oranlarının  istenildiği  düzeyde  olmaması  ek  tedavi 
yöntemlerini gündeme getirmiştir. Neoadjuvan kemoterapi alan 
hastalarda sonuçların daha iyi olması, daha geniş  prospektif 
çalışmalarla  bu  sonucun  desteklenmesi  gerektiğini  ortaya 
koymaktadır.
EP-25
ÜÇ BASAMAK VE ÜZERİ KEMOTERAPİ ALAN İLERİ EVRE 
KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERLİ HASTALARIMIZIN 
RETROSPEKTİF ANALİZ SONUÇLARI
DENİZ ARSLAN , MUKREMİN UYSAL , SEMA SEZGİN GÖKSU , ALİ 
MURAT TATLI , ŞEYDA GÜNDÜZ , SELİN TESTEMEL , ŞERİFE BİLAL , 
HASAN ŞENOL COŞKUN , MUSTAFA ÖZDOĞAN , BURHAN SAVAŞ , 
HAKAN BOZCUK  
 
AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ, İÇ HASTALIKLARI ABD, 
TIBBİ ONKOLOJİ BÖLÜMÜ, ANTALYA
Amaç:
İleri  evre  küçük  hücreli  dışı  akciğer  (KHDAK)  kanserli 
hastalarda,  1.  ve  2.  basamak  kemoterapilerin  etkinliği 
randomize klinik çalışmalarla gösterilmiştir. Üçüncü basamak 
ve üzeri kemoterapi uygulanabilen, ileri evre KHDAK kanserli 
hastalarda ise kemoterapinin etkinliğini gösterir kesin kanıtlar 
yoktur.
Gereç ve Yöntem:
Ünitemizde,  3.  basamak  ve  üzeri  sistemik  kemoterapi  almış 
ileri  evre  KHDAK  kanserli  hastaların  sonuçları  retrospektif 
olarak değerlendirildi.
Bulgular:
Üçüncü  basamak  ve  üzeri  kemoterapi  alan  toplam  71  hasta 
tarandı. Kadın hasta sayısı 13 (%18,3) ve erkek hasta sayısı 58 
(%81,7)’di. Median yaş 59 (41-76)’du. Komorbidite, hastaların 
25’inde  (%35,2)  vardı;  46’sında  (%54,8)  yoktu.  Toplam  3 
basamak kemoterapi alan hasta sayısı 39 (%54,9); 4 basamak 
20 (%28,2); 5 basmak 8 (%11,3); 6 basamak 3 (%4,2); 7 basamak 
1 (%1,4) kişiydi. Median genel sağkalım 1267 gün (%95 CI=898-
1636), 42,2 aydı. (Şekil 1).
Sonuç:
İleri evre KHDAK kanserli uygun hastalarda, üçüncü basamak 
ve üzeri sistemik kemoterapi uygulamak yararlı olabilir.  Kesin 
kanıtlar için randomize klinik çalışmalara ihtiyaç vardır.
EP-26
KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE İSKELET KASI 
METASTAZI; OLGU SUNUMU
DİLŞEN ÇOLAK , UĞUR ERSOY , İLHAN HACIBEKİROĞLU , 
İNANÇ İMAMOĞLU , MUSTAFA ALTINBAŞ , SEMİHA URVAY , 
NAZİYET KÖSE   
 
DIŞKAPI YILDIRIM BEYAZIT EAH, TIBBİ ONKOLOJİ KLİNİĞİ
Amaç:
Solid  tümörlerde  hematojen  yolla  iskelet  kasına  metastaz 
nadirdir.  KHDAK  hematojen  yolla  sıklıkla  kemiğe,  plevraya, 
beyne ve karaciğere metastaz yaparken, iskelet kasına metastaz 
genelde komşuluk yoluyla olur. İskelet kasları vücudun büyük 
bölümünü oluşturup vasküler açıdan zengin iken, solid tümör 
metastazlarının  nadir  görülmesi,  kas  dokusundaki  laktik  asid 
konsantrasyonunun yüksekliği ile açıklanmaktadır.
Gereç ve Yöntem:
İskelet  kası  metastazı  tespit  edilen,  evre  4  KHDAK  vakası 
sunulmuştur.
Bulgular:
59 yaşındaki erkek hasta son 3 aydır kilo kaybı olması üzerine 
Kliniğimize başvurdu. Özgeçmişinde 80 pk/yıl sigara öyküsü ve 
yoğun alkol tüketimi mevcuttu. Fizik Muayenede toraks ve batın 
duvarında cilt altı nodüller, sol kol ön yüzde kas içinde yaklaşık 
5x6  cm  kasa  fikse  kitle  tespit  edildi.  Akciğer  tomografisinde, 
sol hiler bölgede üst loba uzanım gösteren 4x7 cm’lik kitle ve 
metastatik  nodüller  tespit  edildi.  Bronkoskopide  sol  üst  lob 
ve  lingula  ayrım  karinasına  oturmuş  ,üst  lob  girişini  tıkayan 
endobronşiyal lezyon tespit edilerek biyopsiler alındı. Patolojisi 
küçük  hücreli  dışı  akciğer  karsinomu  olarak  raporlandı.    Sol 
kol  MRI’ında,  sol  kol  distalinde  flexör  yüzde,  biceps  brachii 
kısa başında 8x6x5 cm boyutta merkezinde düşük yoğunluklu 
alanlar  bulunan  kitle  lezyonu  tespit  edildi.  Hastanın  batın 
duvarındaki  subkutan  nodülden  ve  biceps  brachii  kasındaki 
metastazların  biyopsisi,  küçük  hücreli  dışı  akciğer  karsinomu 
ile uyumlu tespit edildi. Sisplatin vinoralbin tedavisi başlanan 
hasta 3. Kür tedavisi sonrası kaybedildi.

TIBBI
ONKOLOJI
KONGRESI
153
Sonuç:
KHDAK’inde  hematojen  yolla  kas  metastazı  nadirdir  ve 
kötü  prognoz  işaretidir.  Tanı  anında  kas  metastazı  ve  cild 
metastatazları olan, sağkalımı kısa olan hasta sunulmuştur. 
  
EP-27
LOKAL İLERİ VE METASTATİK KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER 
KANSERİNDE BİRİNCİ BASAMAKTA SİSPLATİN-GEMSİTABİN 
KEMOTERAPİSİNİN ETKİNLİK VE TOLERABİLİTESİNİN 
DEĞERLENDİRİLMESİ; TEK MERKEZ DENEYİMİ
ARİFE ULAŞ 
1
, TARKAN YETİŞYİĞİT 
2
, ERKAN ARPACI 
2
, FATMA 
PAKSOY 
2
, SAADET TOKLUOĞLU 
2
, AYŞE DURNALI 
2
, GÖKHAN 
ÇELENKOĞLU 
2
, NECATİ ALKIŞ 
2
 
 

BURSA ALİ OSMAN SÖNMEZ ONKOLOJİ HASTANESİ 

DR A Y ANKARA ONKOLOJİ EAH, I.TIBBI ONKOLOJİ KLİNİĞİ
Amaç:
İleri  evre  küçük  hücreli  dışı  akciğer  kanserinde  (KHDAK) 
yaşam  süresi  düşük  olmasına  rağmen,  kombine  kemoterapi 
ile  ortalama  yaşam  süresinde,  yaşam  kalitesinde  ve 
performans 
üzerinde 
anlamlı 
iyileşmeler 
sağladığı 
gösterilmiştir.Çalışmamızda, lokal ileri ve metastatik KHDAK’li 
hastalarda  birinci  basamakta  Sisplatin-Gemsitabin(PG) 
kemoterapisinin(KT)  etkinlik  ve  tolerabilitesinin  retrospektif 
olarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem:
Haziran 2005  ile Haziran  2010 tarihleri arasında lokal ileri ve  
metastatik  KHDAK’li,  birinci basamakta PG kemoterapi rejimi 
alan  154  hasta  (137  erkek,  17  kadın)  analiz  edildi.  Sisplatin 
75  mg/m2/gün  1.gün,  Gemsitabin  1000  mg/m2/gün  1.ve 
8.gün 21 günde bir uygulanmıştı.PG kemoterapisinin  toksisite, 
progresyonsuz  sağkalım(PFS),  genel  sağkalım(GS)  ve 
de  histopatolojik  alt  gruplara  göre  PFS  ve  GS  üzerine 
etkileri değerlendirildi.
Bulgular:
Hastaların median yaşı 56 yıl(31-76) ve ECOG Performans statüsü 
(ECOG1 %52.2,  ECOG2  %38.9 ve ECOG3  %4.5) idi. %77.1’inde 
sigara  öyküsü  ve    %24.8’inde  ailede    kanser  öyküsü    vardı. 
Histopatolojik olarak %43.3’ü adenokarsinom, %35’i skuamöz, 
%2.5’i adenoskumaöz, %3.8’i büyük hücreli ve %14.6’sı KHDAK 
olup histolojik alt tip belirsizdi. Hastaların %38.6’sı evre IIIB ve 
%61.4’ü evre IV idi. Tanıdaki metastaz bölgeleri sıklık sırasına 
göre    kemik  %26.9,    karaciğer  %14.1,  beyin  %13.4,  plevral 
efüzyon %8.3 ve sürrenal %7.7  idi. 46 hasta primer radyoterapi 
(RT), 9 hasta eş zamanlı kemoradyoterapi ve 78 hasta palyatif 
amaçlı    RT  (29’u  kranial,  26’sı  kemik,  16’sı    akciğere  ve  6 
hastada vena cava superior nedeniyle) aldı. Median 4 kür KT 
verildi.  Parsiyel  regresyon  %46.8,  stabil    yanıt    oranı  %12.4 
ve  progresyon    %28.8  oranında  saptandı.  %12  hastada  yanıt 
değerlendirilmesi yapılamadı. KT’ye bağlı en sık toksisite %38.6 
oranında grade 2 bulantı,  %37.1’inde  grade 2 kusma saptandı. 
Hematolojik olarak grade 3 ve 4 nötropeni 26 hastada,  febril 
nötropeni 20 hastada, grade 3 anemi 16 hastada ve grade 3 
trombositopeni  15  hastada  saptandı.  Dört  hastada  reversibl 
kreatin  yüksekliği  ve  1  hastada  hepatotoksisite    gelişti.Yirmi 
hastada %15 doz redüksiyonu yapılırken  2  hastada  toksisite 
nedeniyle tedavi stoplandı. Median PFS  6 ay,   median GS 12 
ay saptandı. Sırasıyla 1,2 ve 5 yıllık GS oranları %48, %24.9  ve 
%  10.3  idi.  Histopatolojik  olarak  skuamöz  ve  adenokarsinom 
gruplarında sırasıyla median PFS(6 aya karşı 6 ay) ve median 
GS(11.5 aya karşı 12 ay) bulundu. İstatistiksel fark saptanmadı.
Sonuç:
Sisplatin-gemsitabin(PG)  KT’si    lokal  ileri  ve  metastatik 
KHDAK’de    birinci  basamakta  iyi  tolere  edilebilen,  yaşam 
süresini  uzatan    etkin  bir  kombinasyon  kemoterapisidir. 
Çalışmamızda,    histopatolojik  alt  gruplara  göre    GS  ve  PFS 
açısından fark saptanmamıştır.
EP-28
YENİ TANI ALMIŞ GERİATRİK KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER 
KANSERLİ HASTALARDA PRİMER TÜMÖR ALANI 2-[18F]-
FLUORO-2-DEOXY-D-GLUCOSE TUTULUMU
HASAN MUTLU , ESER KAYA , ABDULLAH BÜYÜKÇELİK , ZEKİ 
AKÇA , ABDÜLSAMET ERDEN , TUNCAY ASLAN , HEDİYE UĞUR  
 
ACIBADEM KAYSERİ HASTANESİ
Amaç:
Akciğer  kanseri  en  sık  görülen  kanser  tiplerindendir. 
Positron  emission  tomography/computed  tomography 
(PET  CT)    akciğer  kanseri  evrelemesinde  yerini  almıştır.  Bazı 
çalışmalar  primer  tümör  alanının  maximum  standardised 
uptake values’nün  (SUVmax) prognostik ve prediktiv özelliğini 
araştırmıştır.  Çalışmamızda  geriatrik  yaş  grubundaki  küçük 
hücreli  dışı  akciğer  kanserli  (KHDAK)    hastalarla,  geriatrik 
olmayan  KHDAK  hastaları  primer  tümör  SUV  max  değeri 
açısından karşılaştırılmıştır.
Gereç ve Yöntem:
Acıbadem Kayseri Hastanesi Nükleer Tıp bölümünden evreleme 
amaçlı PET-CT çekilmiş ve yeni tanı almış 187 KHDAK’li hasta 
çalışmaya alındı. Primer tümör SUVmax açısından karşılaştırıldı.
Bulgular:
Geriatrik  grup  daha  yüksek  SUVmax’a  sahip  olsa  da 
anlamlı  fark  yok  idi  (p=0,121).  Histoloji  (p=0,159),  evre 
(p=0,602),  metastatik bölge (p=0,530), komorbidite (p=0,465) 
ve sigara içme (p=0,256) açısından fark yok iken, primer tümör 
çapı geriatrik hastalarda daha yüksek idi (p=0,014).
Sonuç:
Prognozunun daha kötü olduğu düşünülen  ileri yaş KHDAK’li 
hastalarla  daha  genç  hastalar  arasında,  prognostik  önemi 
olan SUVmax açısından fark yoktur. Primer tümör çapı arttıkça 
SUVmax’ın  arttığı  bilindiğinden  dolayı  daha  ileri  çalışmalar 
SUVmax’ın geriatrik hastalardaki kötü prognozunun belirleyici 
faktörlerinden birisi olabileceğini gösterebilir.

154
EP-29
65 YAŞ ÜSTÜ AKCİĞER KANSERLİ HASTALARIN KLİNİK 
ÖZELLİKLERİ
DOĞAN KOCA 
1
, NALAN BABACAN 
2
, ERKAN DOĞAN 
1

GAMZE GÖKOZ DOĞU 
3
, TUNÇ GÜLER 
4
, ORHAN ÖNDER 
EREN 
5
, TURGUT KAÇAN 
2
, ARZU YAREN 
3
, DİDEM TAŞTEKİN 
4

SAADETTİN KILIÇKAP 
2
 
 

VAN EAH 

CÜTF 

PAMUKKALE ÜTF 

SELÇUK ÜMTF 

SAMSUN EAH
Amaç:
Çalışmada geriatrik yaş grubundaki akciğer kanserli hastaların 
klinik özelliklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem:
65 yaş ve üstü akciğer kanserli hastaların verileri retrospektif 
olarak değerlendirildi.
Bulgular:
Verileri değerlendirilebilir toplam 360 akciğer kanserli hastanın 
108’i (%30) 65 yaş ve üstü hasta idi. Yaş ortalaması 70±5 (65-
105) idi. Olguların 91’i erkek (%84) ve 17’si (%16) kadındı. En 
sık görülen histoloji %70 ile yassı hücreli akciğer kanseriydi. En 
sık görülen evre %41 ile evre 4 idi. Evre 1A sadece 2 olguda 
izlendi. Yüzde 90 olguda sigara öyküsü vardı. Erkeklerin %95’i, 
kadınların  %33’ü  sigara  içmekteydi(p<0,001).  Ortanca  sigara 
kullanımı  50  paket/yıldı.  Yüzde  40  olguda  komorbid  hastalık, 
%49  olguda  kilo  kaybı,  %12  olguda  ise  hemoptizi  vardı. 
Onyedi (%15) kişiye cerrahi tedavi uygulanmış idi (en sık n=8 
lobektomi).  Yüzde  37  olguda  tanı  anında  ECOG  PS  “1”  idi. 
Olguların  %55’ine  kemoterapi,  %39’una  küratif/palyatif 
radyoterapi  verilmiş  idi.  Ortanca  kür  sayısı  4  (1-6)  idi.  En  sık 
verilen kemoterapi protokolleri Sisplatin-dosetaksel ve sisplatin-
gemsitabin idi. Yüzde 40 olguda G-CSF desteği gerekti. Ortanca 
izlem süresi 10 ay, Ortanca sağkalım 17 ay idi. Evre sağkalımı 
etkileyen faktördü (p=0,006).   
Sonuç:
Geriatrik  yaş  grubundaki  akciğer  kanserli  olgularda  evre 
sağkalımı etkileyen bir faktördür.
EP-30 
PARANEOPLASTİK BEYİN SAPI ENSEFALİTİNE BAĞLI GELİŞEN 
SOLUNUM DEPRESYONU VE TEDAVİSİ : KÜÇÜK HÜCRELİ 
AKCİĞER KARSİNOMUNDA NADİR BİR OLGU SUNUMU
ÇAĞLAYAN GEREDELİ 
1
, TUNÇ GÜLER 
1
, CEM BÖRÜBAN 
1

OSMAN SERHAT TOKGÖZ 
2
, MEHMET ARTAÇ 
1
, LOKMAN 
KORAL 
1
, DİDEM TAŞTEKİN 
1
, MUSTAFA KARAAĞAÇ 
1
 
 

KONYA ÜNİVERSİTESİ MERAM TIP FAKÜLTESİ TIBBİ ONKOLOJİ 
BÖLÜMÜ 

KONYA ÜNİVERSİTESİ MERAM TIP FAKÜLTESİ NÖROLOJİ 
ANABİLİM DALI
Olgu:
Üç  aydır  nefes  darlığı  ve  kilo  kaybı  şikayetiyle  başvuran 
hastanın toraks BT sinde sağ akciğer  kitle lezyonu tespit edildi.
Bronkoskopide görülen sağ orta lobda endobronşial lezyondan 
yapılan biopsi sonucu küçük hücreli akciğer karsinomu olarak 
rapor edildi. Abdomen BT sinde karaciğerde 2 adet metastatik  
kitle  lezyonu  tespit  edildi.Metastatik  küçük  hücreli  akciğer 
karsinomu  olarak  kabul  edilen  hastaya  sisplatin–etoposit 
kemoterapisi  verilmesi  planlandı.Kemoterapi  başlandıktan  3 
gün  sonra  hastada  ani  solunum  depresyonu  gelişti  ve  hasta 
entübe  edildi.  Hastanın  şuuru  açık  ve  koopere  idi.  Hastanın 
extremite muayenesinde herhangi bir sensoriyal veya motor 
kayıp  yoktu.  Beyin  ve  servikal  MRI  sonuçlarında  kanama, 
iskemi veya metastaz bulgusuna rastlanmadı. Serumda bakılan 
paraneoplastik sendrom panelinin tümü negatif  olarak bulundu. 
Elektroensefalografide  (EEG)  beyin  sapınıtutan  ensefalit  ile 
uyumlu bulgular tespit edildi. Hastada jeneralize bir ensefalit 
tablosunun olmaması ve şuurunun yerinde olması nedeniyle 
paraneoplastik beyin sapı ensefaliti  düşünülerekplazmaferez 
yapıldı.  Üç  gün  üst  üste  yapılan  plazmaferez  sonrasında 
hastanın  spontan  solunumu  döndü  ve  hasta  ekstübe  edildi. 
Daha  sonra  kemoterapisine  devam  edilen  hastanın  3  kür 
kemoterapi  sonrası  parsiyel  yanıtı  olup  4.  kür  sonrasında 
progrese olan hasta tedavinin altıncı ayında eksitus oldu.Küçük 
hücreli akciğer kanserli hastalarda paraneoplastiksendromların 
sık  görülmesi  nedeniyleparaneoplastik  testler  negatif  olsa 
bile  plazmaferezin  bu  tip  hastalarda  faydalı  olabileceği 
unutulmamalıdır.
EP-31 
70 YAŞ ÜSTÜ EVRE 3B VE EVRE 4 KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI 
AKCİĞER KANSERLİ HASTALARDA KEMOTERAPİNİN 
ETKİNLİĞİNİN VE TOLERANSININ RETROSPEKTİF 
ARAŞTIRILMASI
SİNEM ÇUBUKÇU 
2
, ÖZKAN KANAT 
1
, ERDEM ÇUBUKÇU 
1

ÖMER FATİH ÖLMEZ 
1
, MUSTAFA CANHOROZ 
1
, NİLÜFER 
AVCI 
1
, ENDER KURT 
1
, TÜRKKAN EVRENSEL 
1
, OSMAN 
MANAVOĞLU 
1
 
 

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ ONKOLOJİ BİLİM DALI 

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI
Amaç:
Bu  çalışmada,  ileri  evre  küçük  hücreli  dışı  akciğer  kanseri 
nedeniyle  tedavi  almış  hastalar  tedavinin  etkinliği  ve 
tolerabilitesi retrospektif olarak değerlendirilmiştir.
Gereç ve Yöntem:
Çalışmada  Uludağ  üniversitesi  tıp  fakültesi  tıbbi  onkoloji 
bilim  dalında  ocak  2002  ile  ağustos  2010  tarihleri  arasında 
kemoterapi  gören  hastaların  dosyaları  incelenmiştir.  Yanıtın 
değerlendirilmesinde  ve  kemoterapiye  bağlı  toksisitelerin 
belirlenmesinde  Dünya  Sağlık  Örgütünün  (WHO)  kriterleri 
kullanılmıştır.
Bulgular:
Toplam  84  hasta  dosyası  retrospektif  olarak  incelendi. 
Hastaların  76(%90.5)’sı  erkek,  6(%9.5)’sı  bayan  idi.  Ortalama 
yaş  73  (70-84)  yıl  olarak  bulundu.  29  (%34.5)  hastada  stabil 

TIBBI
ONKOLOJI
KONGRESI
155
hastalık,  31  (%37)  hastada  progresyon,  23(%27.4)  hastada 
kısmi yanıt, 1hastada tam yanıt elde edildi. Medyan sağ kalım 
12(95% CL,9.9-16) ay olarak saptandı.
Sonuç:
İleri  evre  küçük  hücreli  dışı  akciğer  kanseli  yaşlı  hastalarda 
kemoterapi  tedavisi  uygulanmasının  etkinliği  gösterilmiştir.
Tedavi  bireyselleştirilebilir.  Performans  skoru  iyi  olan 
hastalarda  kombinasyon  tedavileri  kullanılabilir.  İleri  yaş  tek 
başına  kemoterapi  verilmesine  engel  olmamalıdır.  Hastalar 
kemoterapi  planlanırken  mutlaka  kronolojik  yaşı  ile  beraber 
mutlaka biyolojik yaşıda değerlendirilmelidir.
Yüklə 6,44 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   31   32   33   34   35   36   37   38   ...   73




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin