MARGARET ATWOOD
İlk kez 2005 yılında Booker Vakfı tarafından, b r tek yazarın roman
dalında öne çıkan sıra dışı başarısına ver len Man Booker
Uluslararası ödülü‘ne aday göster len Margaret Atwood’un otuz beş
aşkın roman, ş r, eleşt r ve denemeler dünya çapında b l nmekted r.
Atwood bugüne dek
The Handma d’s Tale
adlı k tabıyla Governor
General ödülüne;
Nam-ı D ğer Al ce Oğlak Yayıncılık, 1997)
adlı
k tabıyla da G ller ve İtalyan Prem o
Mondale ödülü ne değer
görüldü.
The Handma d’s Tele, Ked Gözü (Kelep r K taplar, 1992),
Nam-ı D ğer Al ce
ve
Ant lop ve Flurya (Oğlak Yayıncılık 2005)
adlı
çalışmaları da Man Booker ödülü ne aday göster l rken, o bu ödülü
Kör Su kastçı (Oğlak Yayıncılık 2001)
le kazandı. Kanada Kral yet
Enst tüsü Üyes olan Atwood,
aynca Norveç Edeb yat Şeref
Madalyası le Fransız Sanat ve Edeb yat Şövalyes unvanına layık
bulunmuştur. Toronta’da yaşayan Margaret Atwood, Amer kan Sanat
ve B l m Akadem s Edeb yat Enst tüsü nün Yabancı Onur Üyes ’d r.
DİLEK ŞENDİL
1979 yılında Kadıköy Maar f Kolej n b t rd . Kadıköy Yabancı D ller
Yüksek Okulu ve İstanbul Ün vers tes Amer kan Edeb yatı
Bölümü‘nde okudu. Çev r serüven ne 1982 yılında yayınlanan En d
Blyton’ın
Cesur Haf yeler
adlı k tabıyla başladı. Bugüne değ n 28
çev r s yayınlandı. D l m ze kazandırdığı k taplar arasında:
Balkanlarda Kaynayan Kazan
(Robert D. Kaplan),
Bağımsızlık Günü
(R chard Ford),
Modem Yunan stan Tar h
(R chard Clogg),
Balkanları Tahayyül Etmek
(Mar a Todorova),
Fel c a h n Yolculuğu
(W ll am Trevor),
F l st n Kurtuluş Hareket n n Kurucusu Hacı Em n
El-Hüseyn
(Zvı Elpeleg),
Mara le Dann
(Dor s Less ng),
ölümsüzlük
ve
P lgr m
(T mothy F ndley),
Salomg Urefta
(Jul a Alvarez),
Osmanlıda Hayırseverl k: Kudüs’te B r Hasek Sultan maret
(Amy
S nger),
Sc p ohun Düşü
(Ia n Pears),
Çatalhöyük: Leoparın Öyküsü
(Ian Hodder) sayılab l r.
M tler yaşamlarımıza yansıyan ve onlara b ç m veren evrensel ve
zamanı bel rs z öykülerd r - stekler m z , korkularımızı, özlemler m z
rdeler, b ze nsan olmanın anlamını anımsatan anlatılar sunarlar.
M tler
d z s nde dünyanın en y yazarlarından bazıları
b r araya
gelmekte, her b r çağdaş ve unutulmaz b r d lle b r m t yen den
anlatmaktadır. D z ye katılan yazarlar: Margaret Atwood, Karen
Armstrong, Dav d Grossman, V ctor Pelev n, Al Sm th ve Jeanette
W nterson.
“…
Çok kurnaz Odysseus, Leartes’ n mutlu oğlu,
demek büyük yararlığınla kazandın gene karını.
Ne sağlam düşünen kadınmış kusursuz Penelope a,
kızoğlankız vardığı kocasına ne de sadık kalmış,
yok olmayacak erdem n n şanı h çb r vak t,
ölümsüz tanrılar uslu akıllı Penelope a’nın şeref ne
destanlar d zd recek yeryüzündek nsanlara.”
Odysse a, Bölüm 24 (192-198)
“… Böyle ded ve kara gagalı b r gem n n halatını
bağladı d reğe ve sardığı çepeçevre yuvarlak damı,
sonra gerd halatı, ayaklar yere değmes n d ye.
Yaygın kanatlı ardıç kuşları ya da güverc nler
çalılar arasında kurulmuş
b r tuzağa tutulurlar da han ,
nasıl düşerlerse uğursuz b r döşeğe, dönerken yuvalarına,
bu kadın başları da öyle d z lm şler sırayla,
acıklı b r ölümle ölsünler d ye sıkılmıştı lm kle boyunları.
B r ara ayakları çırpınıverd , ama uzun sürmed bu.”
Odysse a*, Bölüm 22 (465-473)
* Homeros,
Odysse a,
Azra Erhat / A. Kad r çev r s , Can Yayınları.
G r ş
Odysseuss’un y rm yıl uzak kaldıktan sonra İthaka krallığındak
ev ne dönüşünü b ze en y anlatan Homeros’un Odysse a destanıdır.
Odysseus’un bunca zamanın yarısını Troya Savaşında çarpışarak,
d ğer yansını da yurduna dönmeye çalışarak, n ce zorluğa göğüs
gerd ğ , devlere karşı savaşıp onları alt ett ğ , bazen de canını zor
kurtardığı Ege Den z nde dolaşarak ve tanrıçaların yatağına g rerek
geç rd ğ söylen r. “C n f k rl Odysseus”
karakter üstüne türlü
yorumlar yapılmıştır: nandırıcı yalanlar uydurmasını b l r, kılık
değ şt rme ustası - aklıyla hareket eden, çözümler üret p h leler
türeten, kend y l ğ ç n bazen fazla kurnaz b r d r. Göklerdek
koruyucusu Pallas Athena’dır, Odysseus’un yaratıcılığına hayrandır
tanrıça.
Odysse a
-
Od se
‘de Spartalı İkar os’un kızı, Troyalı Helena’nın
kuzen Penelope, örnek oluşturacak kadar sadık b r eş, zekâsı ve
kararlığıyla tanınan b r kadın olarak çıkar karşımıza. Gözyaşı
dökmekten ve Odysseus’un dönmes ç n yakarmaktan başka
konağına üşüşen, Penelope’y onlardan
b r yle evlenmek zorunda
bırakmak ç n Odysseus’un malını mülkünü y y p b t ren n ce Tal b n
zek ce kandırır. Onlara boş sözlere ver p oyalamakla kalmaz
Penelope, dokuduğu kefen geceler sökerek evl l k kararını sürekl
erteler. Odysse a’nın b r bölümünde Penelope’n n ergenl k çağındak
oğlu Telemakhos le yaşadığı sorunlara yer ver l r; del kanlı yalnızca
baş belası, tehl kel Tal plere değ l anasına da kend n göstermeye
kararlıdır. K tap Tal pler n Odysseus ve Telemakhos tarafından
öldürülmes ve Odysseus le Penelope’n n yen den b rleşmes yle
sona erer, aynı zamanda Tal plerle yatıp kalkmış on k h zmetç de
pe gönder lm şt r.
Ne k Homeros’un
Odysse a
adlı eser destanın
tek yorumu
değ ld r. Kulaktan kulağa anlatılan, aynı zamanda da yerel b r
m toloj k öyküydü bu - b r m t anlatıldığı yere göre bambaşka b r
kılığa bürüneb l r. Burada, özell kle Penelope’un analığı, gençl k
yaşamı ve evl l ğ yle, aynca onun hakkında söylenm ş sarsıcı
ded koduların ayrıntılarıyla
lg l olarak
Odysse a’dan
başka
kaynaklardan yararlandım.
Öyküyü Penelope’n n ve onun on k h zmetç s n n ağzından
aktarmayı uygun buluyorum. H zmetç ler n şarkılar
söylemek ç n
kurdukları Koro,
Odysse a
‘yı okuyan herkes n k tabı kapattıktan
sonra sorduğu k soruyu akla get r r: h zmetç ler n pe çek lmes n n
neden neyd ve Penelope gerçekten ne yapmaya çalışıyordu?
Odysse a
destanında anlatılan öykü su kaldırmaz: tutarsızlıklar çok
fazladır. pe çek len h zmetç ler hep kafama takılmıştır;
Penelop a
‘da
da Penelope’n n kend s .