hura-
— 53 —
da, falan filan. Dünyada herkes görmeye duymaya başladı. Nüfus gittikçe arttı. Filimler, radyolar,
dergiler, üdtaplar bir çeşit norm halini aldı, beni takip edebiliyor musun ?
— Zannedersem.
Beatty, ağzından saldığı duman y:ğmına baktı.
— Gözlerinin önüne getir. On dokuzuncu asırda insanlar atları, köpekleri, arabalarıyla
yavaş gelişen bir
topluluktu. Sonra, yirminci asırda, birden gelişmeye başladılar. Kitaplar daha kısa olmaya başladı.
Yoğunlaşma. Öğütme. Komprime,
Her şey kaynamaya, kötü sonuçlanmaya başLadı.
Mildred başını sallayarak evetledi.
— Kötü sonuçlandı.
—. Klâsikler on beş dakikalık radyo oyunu haline geldi. Sonra kitaplar iki dakikalık sütunlar haline
getirildi. Sözlükler on iki satırlık oldu. Tabiî, sözlükler sadece müracaat içindi. Hamlet bir sayfalık piyes
haline sokuldu. Anlıyor musun?
Mildred huzursuz bir şekilde edada dolaşmaya başladı. Onu bunu kaldırıyor,
sonra tekrar yerine
koyuyordu.
Beatty, ona aldırmadan konuşmasına devam etti.
— Çabuk düşünmeye başla, Montag. Zihnini, oraya, buraya, şuraya koştur. Yukarı, aşağı, içeri daşarı,
neden, nasıl, kim. ne; nerede, ha?
Bir kolon, iki cümle, bir başlık. Sonra ,hepsi havada eriyip gider. Öyle
değil mi?
Mildred yatak çarşafını düzeltmeye bağladı. Yastığı düzeltmek için kımıldattığı zaman Montag, yüreğinin
ağzına geldiğini sandı. Mildred, yastığı düzeltebilmek için Montag'ın omuzunu çekiyordu.
Belki de elini
yastığın altına sokacak, bu nedir?, diye soracaktı.
Beatty devam ediyordu.
— Okullar kısaltıldı. Disipline boş verildi. Felsefe, tarih, lisan dersleri kaldırıldı. İngilizce yavaş yavaş ih-
— 54 —
mal edildi, sonra tamamen unutuldu. Hayat çabuk geçiyor.
Önemli olan iştir, zevk işten sonradır. Bir
şalteri açıp kapamak, bir düğmeye basmak veya bir somunu sıkıp gevşetmek varken öğrenime ne lüzum
var ? Mildred:
— Yastığını düzelteyim, dedi. Montag:
— Hayır, diye fısıldadı,
— Düğme yerine fermuar kullanılıyor. Neden 7Giyı-nirken vakit kaybetmemek için.
Dostları ilə paylaş: