T. C. Ankara üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ uluslararasi iLİŞKİler anabiLİm dali



Yüklə 0,86 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə14/15
tarix26.11.2019
ölçüsü0,86 Mb.
#29695
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   15
İRANDA İSLAM KİMLİK VE

; Stuart Parrott, “Central 
Asia/Caucasus: Iran Builds Regional Bridges” 


 
                                                                                                                                                 90 
karşılaştıkları yeni iç ve dış sorunlar (siyasal, ekonomik ve toplumsal) nedeniyle 
İran’ın bölgesel güvenliğini tehdit etmeye başladılar. Gerek bağımsızlığını kazanan 
yeni devletler arasındaki çatışmalar (örneğin, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki 
Dağlık Karabağ sorunu), gerek iç savaşlar (örneğin, Tacikistan) nedeniyle bölgede 
ortaya çıkan istikrarsızlıklar, bu bölgelerdeki uluslarla aynı etnik kökene sahip 
grupları barındıran İran açısından birer ciddi tehditti. Dahası, söz konusu devletlerin 
Batı ile, özellikle de ABD ile yakın ilişki kurma hevesi, İran’ın yıllardır “Büyük 
Şeytan” diye tanımladığı ABD’ye  “komşu” olma olasılığını artırıyordu. Başka bir 
ifadeyle,  İran’ın geleneksel güvenlik anlayışı gereği, yeni durum, ülkesel güvenlik 
bakımından İran’ı zor koşullarla karşı karşıya bırakmaktaydı
120
.  
İkincisi,  İslam devrimi misyonuna ilişkindi. Bölge ülkelerinden Ermenistan 
dışında diğerleri Müslüman nüfusun yoğunlukta olduğu ülkelerdir. Bu bakımdan söz 
konusu bölge, İran açısından devrim ihracı için elverişli bölgeler olarak 
görülmekteydi. Ayrıca, Sovyetler döneminde bölge halklarının yok denebilecek 
düzeyde kısıtlı dinsel bilgilere sahip olması nedeniyle, İran tarafından aktarılan 
öğretilerin ciddi engellerle karşılaşmadan benimseneceği ve böylece İran merkezli 
yeni bir yörüngenin oluşturulacağı  öngörülmekteydi.  
Bu hedefler doğrultusunda bölge ülkelerine örnek olmayı ve böylece yeni 
nüfuz alanı oluşturmayı amaçlayan İran, daha ilk aşamada  bir çok önemli pürüzle 
karşılaştı. Yeni kuzey komşularıyla bir dizi tarihsel-kültürel bağları bulunuyor olsa 
da, aşağıdaki tablodan da görüldüğü gibi söz konusu devletlerin demografik yapısı, 
                                                           
120
 Eski Pers İmparatorluğundan itibaren İran dış politikasında bugüne değin izlenen birkaç geleneksel 
ilke vardır. Bunlardan biri ülke güvenliğinin öncelikle doğal sınırlar, sonra ise İran’la yakın ilişkiler 
içerisinde olan çevre ülkelerle korunması ilkesidir. Bkz: Hafez F. Farmayan, “The Foreign Policy of 
Iran: A Historical Analysis 559 B.C. – A.D. 1971”, Research Monograph, No. 4 (1971), Middle East 
Center, University of Utah, s.1-34. 

 
                                                                                                                                                 91 
İran tarafından bölgeye yönelik uygulanabilecek ortak politikaların niteliğini ve 
tutarlılığını etkilemekteydi
121

  Ülke Adı Nüfusu 
  Yaygın İnanç Dil 
Azerbaycan 7.830.764 
İslam, Şii Türk 
dilli 
Ermenistan  
3.326.448 
Hıristiyanlık Hint-Avrupa 
Özbekistan 25.981.647 
İslam, Sünni 
Türk dilli 
Türkmenistan 4.775.544 
İslam, Sünni 
Türk dilli 
Tacikistan 6.892.808 
İslam, Sünni 
Fars dilli 
Kazakistan 16.763.795 
İslam, Sünni 
Türk dilli 
Kırgızistan  
4.892.808 
İslam, Sünni 
Türk dilli 
 
Bölge devletlerinin dilsel ve dinsel farklılıkları,  İran’ın bölge devletleriyle 
konuşabileceği ortak dili zayıflatmaktaydı. Ayrıca bu ülkelerin dış politika 
mekanizmasında görev yapan İran uzmanları, Sovyetler döneminde Ortadoğu 
çalışanları olup İran hakkında pek olumlu fikirlere sahip değillerdi. Bu bakımdan 
İran dış politika kararvericileri ilk başlarda bölgeye yönelik davranışlarında bütüncül 
bir  İslami  İran kimliği sergileseler de, daha sonra her bir devletin farklı nitelikleri 
doğrultusunda özgün bir politika izlenilmesini daha verimli buldular. Bölge 
devletleriyle gerek iki taraflı, gerek çok taraflı ilişkileri hep geleneksel diplomatik 
kriterler çerçevesinde ve resmi iletişim kanallarıyla gerçekleştirmeye azami ölçüde 
özen gösterseler de, özellikle ikili ilişkilerde bir takım jeokültürel faktörler 
doğrultusundaki politikalara ağırlık vermişlerdir. Bunlardan ikisi İran dış 
                                                           
121
 Daha detaylı bilgiler için bkz: 

 
                                                                                                                                                 92 
politikasının bölgeye yönelik uygulamalarında yaygın olarak kullanılmış ve halen de 
kullanılmaya devam etmektedir
122
: a) İslami kimlik faktörü, b) Fars kültürü faktörü.  
Orta Asya ve Kafkasya’ya yönelik uygulanan politikalardaki İslami kimlik 
faktörü, yukarıda da vurgulandığı gibi, İslam devrimi misyonunun bir uzantısını 
oluşturmaktadır. İran resmi dış politika kararvericileri, İslami değerler çerçevesinde 
Müslüman kimlik üzerine kurulan bir dış politikanın gerekçelerini şu nedenlerle 
açıklamaktadırlar
123
:  İran, dünyanın farklı yerlerinde bulunan her bir Müslüman 
kardeşinin kötü durumda olmasından büyük endişe duymaktadır.  İran bu konuda 
özellikle, Müslümanları ekonomik olarak marjinalleştiren, askeri olarak ezen, siyasal 
özgürlüklerini boğan küresel sistemi suçlamaktadır. Ancak bu, İran’ın diğer 
Müslüman devletleri arkasına alarak maceracı politikalar izleyeceği anlamına 
gelmez.  İran, tüm Müslüman toplulukları  İslami değerler çerçevesinde kültürel ve 
ekonomik işbirliğine davet etmektedir.  Eğer böyle olursa, o zaman İslam dünyasının 
Batıyla eşit ve sağlam ilişkiler kurması mümkündür. Bununla beraber, İranlı liderler 
konuşmalarında sık sık “bölge ülkelerinin ortak İslami kültürel mirası” veya “İslami 
çıkarın bireysel, coğrafi yada ulusal çıkardan üstün olması gerekir” gibi ifadelere 
yer vermektedirler.  
                                                           
122
 Martha Brill Olcott,  “Soviet Central Asia: Does Moscow Fear Iranian Influence?”, John L. 
Esposito,(ed.),  The Iranian Revolution: Its Global Impact,  Florida International University Press
Miami, 1990, s. 203-224; Adam Tarock, “Iran’s Policy in Central Asia,” Central Asian Survey, vol. 
16/2 (1997), s. 185-200; Yousif Freij, “State Interest versus the Umma: Iranian Policy in Central 
Asia,” Middle East Journal, vol. 50/1 (Winter 1996), s. 71-83; “Impact on Foreign Policy”,   

Yüklə 0,86 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   15




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin