T. C. Ankara üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ uluslararasi iLİŞKİler anabiLİm dali



Yüklə 0,86 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə7/15
tarix26.11.2019
ölçüsü0,86 Mb.
#29695
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   15
İRANDA İSLAM KİMLİK VE


76
 Ali Yusufi, “Revabet-e Beyn-e Govmi ve Tesir-e An ber Hoviyyet-e Melli-ye Egvam der İran”, 
Motalaat-e Melli, Vol.2, (Tabestan, 1380 (2001)), s. 13-43. 
77
Örneğin, Kürtlerin  Mahabad Cumhuriyeti kurma girişimleri veya Azerilerin 1945-46 yıllarındaki 
bağımsızlık mücadeleleri gibi. Bkz:  “Fundamental Sources of Iranian Foreign and Securıty policies”, 


 
                                                                                                                                                 65 
bölgelerinde yaşayan Sünni Müslümanları (Kürtler ve Beluciler) etkilediği 
söylenemez
78
.
  
Öte yandan ümmetçi söylemler, Humeyni önderliğinde  İslami otoritenin 
kurulmasını takiben İran dış politikasında da önemli rol oynamaya devam etti. Bunun 
başlıca nedeni, İran  İslam Cumhuriyeti’nin egemenlik anlayışının ulusal değil,  Şii-
İslami ilkeler doğrultusunda dinsel faktörlere dayanması idi. Başka bir ifadeyle, 
ümmetçi söylemler iç politikada olduğu gibi dış politikanın da ideolojik temelini 
oluşturdu. Özellikle devrimin ilk yıllarında söz konusu ideolojik temele dayanılarak 
belirlenen  İran dış politikası, geleneksel bir ulus devletin izlediği dış politika 
davranışlarından çok daha farklı idi. Yakın ve orta vadede devrimi komşu ülkelere 
yayma, uzun vadede ise dünyadaki tüm Müslümanları aynı çatı altında birleştirmeyi 
amaçlamaktaydı. Ümmetçi söylemlere dayalı bu tür bir dış politikanın,  İran’ın 
devrim sonrası dönemde benimsediği ideolojinin başlıca taahhüdü olmakla birlikte
aynı zamanda, diğer Müslüman ülkelerin nazarında devrime meşruiyet kazandırma 
çabası olduğu da göz ardı edilmemelidir. Ancak, izleyen bölümlerde de belirtileceği 
gibi, “İkinci Cumhuriyet Dönemi” diye tanımlanan Humeyni’nin ölümünden sonraki 
yıllarda ümmetçi söylemlerin dış politika uygulamalarında daha az vurgulandığı, 
genellikle retorik düzeyinde kaldığı gözlemlenmiştir.  
 
 
 
 
 
                                                           
78
 Olivier Roy, Siyasal İslamın İflası, Metis Yayınları, İstanbul, 1995, s.234-235. 

 
                                                                                                                                                 66 
Üçüncü Bölüm: İran Dış Politikasında Kimlik Sorunsalı 
 
I. İran Dış Politika Davranışlarını Etkileyen  İç Siyasal Gelişmeler ve Etkenler 
 
A. Post-İslamcılık ve Muhafazakar Söylemin Aşınması 
 
 
1) Post-İslamcılık ve Post-İslamcı Epistemoloji Nedir? 
İran’ın siyasal tarihinde Şii din adamlarının zaman zaman kendi içinde farklı 
gruplara bölünmesi (örneğin, Ahbari ve Usuli okulları),  İslam devriminin 
gerçekleşmesinden sonra da devam etti. Nitekim, Humeynici cephede karışıklık 
yarattığı gerekçesiyle 2 Haziran 1987’de Cumhuri-ye  İslam  Partisi’nin kapatılması 
da ulema arasındaki bölünmelere çare olmadı
79
. Bölünme bu kez, Humeyniciler 
arasında oldu. Sağ kanadın siyaseti tekeline alma eğilimlerine karşı bir denge 
oluşturmak isteyen Humeyni’nin kişisel izniyle, o zamana kadar ulemanın ana örgütü 
olan  Came-ye Ruhaniyet-i Mübariz’den ayrılan (CRM- Militan Din Adamları 
Topluluğu) “sol kanat”, 20 Mart 1988’de Mecme-yi Ruhaniyun-u Mübariz (MRM – 
Militan Din Adamları Birliği) örgütünü kurdu. Böylelikle, İranlı siyasetçilerin Batılı 
tanımlamalar olduğu gerekçesiyle şiddetle karşı  çıkmalarına rağmen, ilk kez ulema 
içinde sağ ve sol diye adlandırılan iki akım ortaya çıktı. Ne var ki, bu bölünmeler 
Humeyni’nin ölümünden sonra da devam ederek, her iki ana akım içinde ayrı ayrı 
“geleneksel sağ” (örneğin, CRM) ve “modern sağ” (örneğin, Rafsancani 
önderliğindeki Kargozaran-e Sazendegi) ile “geleneksel sol” (örneğin, MRM) ve 
“modern sol” (örneğin, İran İslam Devrimi Mücahitleri Örgütü) gibi yeni kanatların 
                                                           
79
 1982’de Sovyet yanlısı komünist Tudeh Partisi yasaklandıktan sonra İran siyaset sahnesinde kalan 
tek legal, siyasi parti olan Cumhuri-ye  İslam   Partisi’nin de kapatılmasıyla, o dönemden itibaren 

 
                                                                                                                                                 67 
ortaya çıkması ile gelişti. Bunun yanı  sıra,  İslam devriminin gerçekleşmesinde rol 
alan, ancak modern tarzda din eğitimi alan bir çok entelektüel devrim mirasçılarının 
din, toplum, siyaset ve bunlar arasındaki ilişkiler üzerine geliştirdiği sorgulamalar, 
toplum içinde çok sayıda taraftar bularak mevcut siyasal yapıyı oldukça 
karmaşıklaştırdı.  İran siyasetinde dinsel alanın bu şekilde “plüralizme” doğru 
ilerlemesi, doğal olarak bir takım ekonomik, toplumsal ve siyasal gelişmeleri de 
beraberinde getirdi. O kadar ki, kimilerine göre Muhammed Hatemi’nin 1997’de 
Cumhurbaşkanı seçildikten sonra İran’da uygulamaya koyduğu reformların temelini 
oluşturan ve İran toplumunun yeni bir vizyon kazanmasını sağlayan bu 
gelişmelerdi
80
. Başka bir ifadeyle, dinsel alanda ortaya çıkan gelişmeler, Hatemi 
dönemiyle başlayan reform hareketlerini hazırlayan ön aşama olarak 
değerlendirilebilir. Ancak reform hareketleriyle bağlantısı ne düzeyde olursa olsun
dinsel söylemlerin geçirdiği değişim süreci, İran siyasetine önemli ölçüde etki etmiş, 
iç ve dış politikada gözle görülür yeniliklerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. 
 
İranlı Müslüman entelektüellerin din, toplum ve siyaset üzerine düşünce 
geliştirme çabaları yeni bir olgu değildir. Nitekim, İslam devriminden önce Ali 
Şeraiti, Mehdi Bazergan, Ebul Hasan Beni Sadr gibi Batı tarzı  eğitim görmüş 
entelektüeller, modern İslam toplumu modelinin özelliklerinin tanımlanması ve böyle 
bir toplumun oluşturulması yönünde büyük emek harcamışlardı
81
. Bu entelektüeller 
                                                                                                                                                                     
İran’da politika, siyasi parti olmaksızın yapılmaya başladı. Bkz: Oğuz ve Çakır, Hatemi’nin İranı,  s. 
47-65. 
80
 Forough Jahanbakhsh, “Religious and Political Discourse in Iran: Moving Toward Post-
Fundamentalism”,  The Brown Journal of World Affairs, Vol. IX, Issue 2 (Winter/Spring, 2003), 
s.243-254; Said Amir Arjomand, “The Reform Movement and the Debate on Modernity and Tradition 
in Contemporary Iran”,
Yüklə 0,86 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   15




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin