kC- durumunda kullanılmaz.
K. 3. 1. 2. Ortada:
101
Devrim öncesi vilayet yöneticisi için kullanılan bir terimdi.
102
Bu sözcük Timur (1336-1405)’un bir ünvanıdır.
88
Örnek: ekmet ~ ikmet (hikmet Ar. óikmet), üköz (ferman, kararname, emir Rus.
uqaz
), üköl (iğne Rus. uqol), baselke (kışlak Rus. posyöloq), beket (nöbetçi müfreze, karakol
Rus. piket), bölkö (biçimli ekmek Rus. bulqa), bötölkö (şişe Rus. butılqa), bardeñke (tekli
silah Rus. berdanqa), carköp (kavrularak pişirilen yemek Rus. jarkoe), carmañke (fuar Rus.
yarmarqa
< Pol.), povuske (davetiye Rus. povestqa), üpükö (buzağı derisinden bot Rus.
opoyqa
), raket (havai fişek Rus. raketa < Alm.), raspiske (imzalı makbuz Rus. raspisqa),
rikşa (araba Çin.), rükü (rükû Ar. ruqÿè), araket (hareket Ar. óareket), sapsañke (yulaf Rus.
ovsyanqa
), sarpeñke (iyi cins renkli bez Rus. sarpinqa), semiçke ~ semişke (çekirdek Rus.
semeçqo
), senke (birinci kalite un Rus. seyanqa), sirke (sirke Far. sirke), somke (çanta Rus.
sumqa
), sotke ~ sötkö (24 saat Rus. sutki), sölköbay (bir ruble ve elli kapi kıymetinde olan
gümüş para Rus. tselkovıy), şayke (güruh; çete Rus. şayqa), şorkeldey (bahtsız, mazlum Far.
ş
or-kelle
), qatlöşkö (patates Rus. qartoşqa), aşepke (yanlış Rus. oşipqa), aşkere (açık, belli,
aşikâre Far. āşikāre), işköl (okul Rus. şqol), tobokel (tevekkül Ar. teveqqul), tıraşmanke (bir
araba türü Rus. traşbanqa), vtulke (dingil kovanı, mil kovanı, yatak, bilezik Rus. vtulke),
zadetke (pey, kaparo Rus. zadatok), zayımke (küçük çiftlik Rus. zaimqa), zaquske ~ zaküske
(meze Rus. zaqusqa), zañker (yeşil boya Far. zenkār).
Kullanıldığı Durum:
-VkV- durumunda kullanılır: balaket (felaket Ar. felāket), beket (nöbetçi müfreze,
karakol Rus. piket), cekendos (oturmak için serilen küçük, dar sergi Far. yek-andāz), çaaraker
(kiracı, icarda çalışan Far. çehār-yek-kār), dükön (dükkân Ar. duqqān), dükört (küçük makas
Far. do-kārd), lekin ~ likin (lâkin Ar. lākin), mamleket (memleket Ar. memleket), meken
(mekân Ar. mekān), pikir (fikir Ar. fikr), şooket ~ şöököt (şevket, hüner, güç Ar. şevket),
zeket (zekât Ar. zekāt).
-VkV durumunda kullanılır: çökö (kaşık yerine kullanılan iki çubuk Dung.), qaşeki
(kuru, zayıf koyun Far. òoşk), mazake (mizah, şaka Ar. mizāó), maarake (savaş meydanı;
kalabalık, gürültü; hokkabazlık yeri Ar. maèreke), nike (nikâh, evlenme Ar. nikāó), panetike
(fonetik Rus. fonetiqa), üpükö (buzağı derisinden bot Rus. opoyqa), rükü (rükû Ar. ruqÿè).
VkV- durumunda kullanılır: okean (okyanus Rus. okean < Yun.), ökül (vekil Ar.
vekìl
), öküm (hüküm Ar. óuqm), ökümdar (hükümdar Ar. – Far. óuqm-dār), üköz (ferman,
kararname, emir Rus. uqaz), üköl (iğne Rus. uqol).
-Ck- durumunda yaygın olarak kullanılır: banket (ziyafet Rus. banket < Frs.), bankir
(banker Rus. bankir < Frs. bon coeur), baselke (kışlak Rus. posyöloq), bölkö (biçimli ekmek
Rus. bulqa), bötölkö (şişe Rus. butılqa), bardeñke (tekli silah Rus. berdanqa), carköp
(kavrularak pişirilen yemek Rus. jarkoe), carmañke (fuar Rus. yarmarqa < Pol.), celetke
89
(yelek Rus. jiletqa < Far.), çirkin (menfur, murdar; pişmanlık ifadesi Far. çirkìn), çirköö
(kilise Rus. tserkov’ ), çoyuñke (dökme demirden bir yemek aracı Rus. çuġunqa), çunki
(çünkü Far. çÿn-ki), depkir (tekbir Far. tekbìr), gürpüröpkö (gruplaştırma Rus. ġruppirovqa),
qartöşkö (patates Rus. qartoşqa), qastorke (hintyağı Rus. qastorqa), laşker (asker Far.
leşker
), martişke (örümcek maymun Rus. martışqa), mahorke (kalitesiz tütün Rus. mahorqa),
anketa (anket Rus. anketa < Frs.), povuske (davetiye Rus. povestqa), şorkeldey (bahtsız,
mazlum Far. şor-kelle), qatlöşkö (patates Rus. qartoşqa), aşepke (yanlış Rus. oşipqa), aşkere
(açık, belli, aşikâre Far. āşikāre), işçötkö (fırça Rus. şçyotqa), işköl (okul Rus. şqol), talinke
(tabak Rus. tarelqa), taşkil (teşkil Ar. teşkìl).
-kC- durumunda yaygın olarak kullanılır: ekmet ~ ikmet (hikmet Ar. óikmet), ikrar
(kabullenme Ar. iqrār), ökmöt (hükûmet Ar. óuqÿmet), eksqursiya (gezi Rus. eksqursiya <
Lat.), ceksen (benzeyiş, tek oluş, yeksan Far. yeksān), cekşembi (Pazar Far. yek-şenbih),
dialektiqa (diyalektik Rus. dialektiqa < Yun.), direktiva (direktif, yönerge Rus. direktiva <
Frs. directive), direktor (müdür Rus. direktor < Lat.), gektar (hektar Rus. gektar < Frs.
hectare
), qollektiv (kollektif Rus. qollektiv < Lat.), leksikologiya (leksikoloji Rus.
leksikologiya
< Yun.), lektsiya (ders; konferans Rus. lektsiya < Lat.), beksil (senet, bono Rus.
veksel’
), sekta (mezhep Rus. sekta), sektor (bölge Rus. sektor < Frs. secteur), sektsiya (şube,
bölüm Rus. sektsiya), tekpir (tekbir Ar. tekbìr), tekst (metin Rus. tekst < İng.).
-kC durumunda kullanılır: qodeks (kanun Rus. qodeks < Lat.), qompleks (kompleks,
bütün Rus. qompleks < Lat.), affiks (sözün anlamını değiştiren ek Rus. affiks < Lat.), subyekt
(özne Rus. subyekt < Frs. subject).
K. 3. 1. 3. Sonda:
Örnek: azik (nazik Far. nāzuq), cülük (yan kesici; dalavereci Rus. julik), cubarmek ~
cubarimbek (gençken ölen Far. civān-merg), çeyrek (çeyrek Far. çehār-yek), çinovnik
(memur, bürokrat Rus. çinovnik), darek (haber, açıklama Far. derk), döörük (yalan, aldatma
Far. dürÿġ), dörök (ahmak Rus. duraq), idirek (idrak, düşünme Ar. idrāq), güdök (düdük
Rus. ġudoq), ġaltek (tekerlek Far. ġalùānek), qaniyek (konyak Rus. qon’yaq), qarik (hasis;
cimri Moğ. hereg), qarmüştök (kirpi Far. òār-püşt), qaşek (kapı pervazı Rus. qosyaq), qadek
(renkli bir Çin dokuması Far. qadek), lampük (siyah, parlak bir kumaş Rus. nanbuq), leylek ~
legilek (leylek Far. legleg), lek (yüz bin Far. lek), müşök (çuval Rus. meşoq), müştök (ağızlık
Rus. mundştuq), naçalnik (amir Rus. naçalnik), nazik (nazik, ince Far. nāzuq), nölök (vergi
Rus. naloġ), aptiek ~ apteek (Kuran’ın yedide biri; devrim öncesi mekteplerde bir okuma
yöntemi Far. heft-yek), senek (uzun saplı iki dişli yaba Moğ. tseng), soratnik (silah arkadaşı
90
Rus. soratnik), sputnik (uzay mekiği Rus. sputnik), süzök (müzmin hastalık Far. sÿzāk), şek
(şüphe Ar. şekk), şerik (ortak, şirk Ar. şirk), ştik (süngü Rus. ştik), aynek (cam Ar. èaynek),
zambirek (küçük top, zenberek Far. zenbÿrek), zeyrek (zeki, anlayışlı Far. zìrek), zontik
(şemsiye Rus. zontik).
Kullanıldığı Durum:
-Vk durumunda kullanılır: azik (nazik Far. nāzuq), himik (kimyacı Rus. himik),
döörük (yalan, aldatma Far. dürÿġ), qadek (renkli bir Çin dokuması Far. qadek), lek (yüz bin
Far. lek), nölök (vergi Rus. naloġ), senek (uzun saplı iki dişli yaba Moğ. tseng), şerik (ortak,
şirk Ar. şirk), tehnik (teknik Rus. tehnik < Yun.), zeyrek (zeki, anlayışlı Far. zìrek).
-Ck durumunda kullanılmaz.
K. 3. 2. Özellikler:
K. 3. 2. 1. Başta:
Arapça ve Farsça’dan Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde ön ses “k-”
korunur: kebep (kebap Far. kebāb), kedi (kabak Far. kedÿ ), kelem (kelâm Ar. kelām), kelme
(kelime-i tevhid Ar. kelime), keyip ~ keyp (keyif Ar. keyf), kelbet (görünüş, şekil Far.
kālbüd), kelde (kelle Far. kelle), kelit ~ kilit (kilit Far. kelìd, kilìd), kem (eksik; fena; kusur
Far. kem), kempir (yaşlı Far. kem-pìr), kene (kene Far. kene), kende (kısa Far. künd), kenep
(kenevir Far. kenìf), kenizek (hizmetçi kız Far. kenìzek), keperet (kefâret Ar. keffāret), kepil
(kefil Ar. kefìl), kepin ~ kemin (kefen Ar. kefen), kepiç (kışlık bot Far. kefş), keremet
(keramet Ar. kerāmet), kesir (çok Ar. keåir), kinaya (kinâye Ar. kināye), kitep (kitap Ar.
kitāb), kişmiş (çekirdeksiz kuru üzüm Far. kişmiş), köösör (kevser Ar. kevåer), kedan (ambar
Far. kāhdān), kelemiş (tarla faresi Far. kelāq = bozkır, mÿş = fare), keñiz (cimri, pinti Far.
kenes), kepter (güvercin Far. kepter), kömöç (yuvarlak ekmek Far. kümāç).
Rusça yoluyla Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde ön ses “k-” korunur:
keresin (gaz yağı Rus. kerosin), kino (sinema Rus. kino), kiosq (büfe Rus. kiosq < Frs.),
kiloġram (kilogram Rus. kiloġramm < Frs. kiloġramme), kilometr (kilometre Rus. kilometr <
Frs. kilométre).
Bazı alıntı sözcüklerin ön sesinde “k- > g-” değişimi görülür: dari-ger (bilinen, belli
Far. der-kār), gündöö (ele veya ayaklara vurulan köstek Far. künd).
Bazı alıntı sözcüklerin ön sesinde “k- > q-” değişimi görülür: qabap ~ kebep (kebap
Ar. kebāb).
K. 3. 2. 2. Ortada:
91
Arapça ve Farsça’dan Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde iç ses “-k-”
korunur: ekmet ~ ikmet (hikmet Ar. óikmet), ökül (vekil Ar. vekìl), ceksen (benzeyiş, tek
oluş, yeksan Far. yeksān), cekşembi (Pazar Far. yek-şenbih), çaaraker (kiracı, icarda çalışan
Far. çehār-yek-kār), çirkin (menfur, murdar; pişmanlık ifadesi Far. çirkìn), çunki (çünkü Far.
çÿn-ki), çeker (kul, köle, itaatkar Far. çāker), depkir (tekbir Far. tekbìr), laşker (asker Far.
leşker), lekin ~ likin (lâkin Ar. lākin), mamleket (memleket Ar. memleket), meken (mekân
Ar. mekān), mekirik (mekruh Ar. mekrÿh), mektep (okul Ar. mekteb), misker (bakırcı,
çilingir Far. mesker), mustakem (müstahkem, sağlamlaştırılmış Ar. mustaókem), mümkün
(mümkün Ar. mumkin), müşkül (zor, müşkül Ar. muşkil), maarake (savaş meydanı; kalabalık,
gürültü; hokkabazlık yeri Ar. maèreke), nike (nikâh, evlenme Ar. nikāó), üñkür-nañkir
(Münker-Nekir Ar. münker nākir), pakiza (temiz Far. pākìze), sekin (sakin Ar. sākin), sirke
(sirke Far. sirke), asker (asker Ar. èasker), şaykeş (uygun, münasip Far. şāykeş), şeker (şeker
Far. şeker), şekil (gibi, şekilli Ar. şekl), şooket ~ şöököt (şevket, hüner, güç Ar. şevket),
aşkere (açık, belli, aşikâre Far. āşikāre), taşkil (teşkil Ar. teşkìl), tekeber (kibir, gurur Ar.
tekebbur), tekirer (tekrar Ar. tekrār), tekpir (tekbir Ar. tekbìr), zañker (yeşil boya Far.
zenkār), zeket (zekât Ar. zekāt).
Rusça yoluyla Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde iç ses “-k-” korunur:
okean (okyanus Rus. okean < Yun.), eksqursiya (gezi Rus. eksqursiya < Lat.), banket (ziyafet
Rus. banket < Frs.), bankir (banker Rus. bankir < Frs. bon coeur), beket (nöbetçi müfreze,
karakol Rus. piket), carköp (kavrularak pişirilen yemek Rus. jarkoe), direktiva (direktif,
yönerge Rus. direktiva < Frs. directive), affiks (sözün anlamını değiştiren ek Rus. affiks <
Lat.), qodeks (kanun Rus. qodeks < Lat.), qollektiv (kollektif Rus. qollektiv < Lat.), qompleks
(kompleks, bütün Rus. qompleks < Lat.), leksikologiya (leksikoloji Rus. leksikologiya <
Yun.), beksil (senet, bono Rus. veksel’ ), maket (maket Rus. maket < Frs.), mikrob (mikrop
Rus. mikrob < Yun.), anketa (anket Rus. anketa < Frs.), entsiklopediya (ansiklopedi Rus.
entsiklopediya < Yun.), raket (havai fişek Rus. raketa < Alm.), orkestr (orkestra Rus. orkestr
< Frs.), sekta (mezhep Rus. sekta), sektor (bölge Rus. sektor < Frs. secteur), sotke ~ sötkö
(24 saat Rus. sutki), subyekt (özne Rus. subyekt < Frs. subject), tekst (metin Rus. tekst <
İng.), vtulke (dingil kovanı, mil kovanı, yatak, bilezik Rus. vtulke), ekzamen (sınav Rus.
ekzamen < Lat.).
Bazı alıntı sözcüklerde iç sesteki “-k-” ünsüzünün göçüşmeye uğradığı görülür: depkir
(tekbir Far. tekbìr).
Bazı alıntı sözcüklerin iç sesinde “-k- > -q-” değişimi görülür: aqbar (yüksek, büyük
derecede olan Ar. ekber), taqlip ~ takilip (teklif Ar. teklìf).
92
Bazı alıntı sözcüklerin iç sesinde “-k- > -g-” değişimi görülür: zanger (yeşil boya Far.
zenkār).
Bazı alıntı sözcüklerde –kC durumunda iki ünsüz arasında ünlü türemesi görülür:
pikir (fikir Ar. fikr).
K. 3. 2. 3. Sonda:
Arapça ve Farsça’dan Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde son ses “-k”
korunur: çeyrek (çeyrek Far. çehār-yek), darek (haber, açıklama Far. derk), ġaltek (tekerlek
Far. ġalùānek), qadek (renkli bir Çin dokuması Far. qadek), lek (yüz bin Far. lek), eleçek
(evli kadın sarığı Far. leçek), mubarek (mübarek Ar. mubārek), süzök (müzmin hastalık Far.
sÿzāk), şek (şüphe Ar. şekk), şerik (ortak, şirk Ar. şirk), aynek (cam Ar. èaynek), zambirek
(küçük top, zenberek Far. zenbÿrek), zeyrek (zeki, anlayışlı Far. zìrek).
Rusça yoluyla Kırgız Türkçesine girmiş olan alıntı sözcüklerde son ses “-k” korunur:
genetik (genetik uzmanı Rus. genetik), himik (kimyacı Rus. himik), cülük (yan kesici;
dalavereci Rus. julik), çinovnik (memur, bürokrat Rus. çinovnik), hudojnik (ressam Rus.
hudojnik), mömöştük ~ pamoşnik (yardımcı Rus. pomoşçnik), naçalnik (amir Rus. naçalnik),
soratnik (silah arkadaşı Rus. soratnik), sputnik (uzay mekiği Rus. sputnik), zontik (şemsiye
Rus. zontik), ştik (süngü Rus. ştik), tehnik (teknik Rus. tehnik < Yun.).
Bazı alıntı sözcüklerde son sesteki “-k” ünsüzü Kırgız Türkçesinde “-q” ünsüzüne
dönmüştür: balaq (felek Ar. felek).
Bazı alıntı sözcüklerde son seste “-k” ünsüz türemesi görülür: böçök (kabuk Far. poçì
), qadik (şüphe, kuşku Far. òadāiè ).
Bazı alıntı sözcüklerde son seste “-k” ünsüzünün düştüğü görülür: ılabbay (emrediniz,
buyurunuz Ar. lebbeyk).
q. 1. Tanım:
Ses değeri Türkiye Türkçesi ile aynı olan bu ünsüz; ton bakımından tonsuz, çıkış yeri
bakımından art damak, çıkış şekli bakımından süreksiz bir ünsüzdür. Hava yolu bakımından
da ağız ünsüzüdür. Mustafa Öner, Türkiye Türkçesindekine göre daha arkada, küçük dile daha
yakın telaffuz edildiği görüşündedir.
103
Art damaktan boğaza doğru kayan bir sestir.
Oluşurken dudaklar açıktır ve çevreye göre bu açıklık değişir.”
104
103
Mustafa Öner,
agt., s. 7.
104
Necip Üçok,
age., s. 42.
93
“q” ünsüzü sürekli kalın ünlülerle beraber kullanılır. Kalın – yuvarlak ünlülerle (o, u)
kullanılırsa yuvarlak açıklıklı “q” oluşur: qursaq (mide), qoozdoo (bezemek), oquya (olay),
biroq (ama), qosmos (uzay) v.b.
“q” ünsüzü kalın – düz ünlülerle (a, ı) kullanılırsa düz “q” oluşur: qaraş (bakış), qan
(han), qıyın (zor), qızıq (ilginç), caq (taraf, yan), caşıq (yavan, arık, zayıf) v.b.
Hece ve kelime sonlarında nefesli (yumuşak) söylenir: aqtoo (badana yapmak),
ayaqtoo (bitmek), ıyıq (kutsal), qabaq (oyuk, çukur; alın), uquq (hukuk) v.b.
Hece ve kelime başında kullanılanlar daha sert söylenir: quduq (kuyu), qutqaruu
(kurtarmak), basqıç (basamak), tolqundanuu (coşmak), qamır (hamur), qauhar (cevher) v.b.
Konuşma dilinde bu sert söylenişin yumşayıp “ġ, γ” ünsüzlerine değiştiği de görülür:
süylöböyö γoy (< süylöböyö qoy) (söyleme), ar γanday (< ar qanday) (her türlü), qulaγım ( <
qulaġım < qulaq-ım) (kulağım), çıγabız (< çıġabız < çıq-abız) (çıkacağız) v.b.
“ı, u” ünlüleriyle beraber kullanılan “q” ünsüzü, “k” nin arkasında ilk sırada yer alır:
qırġın (katliam), qıymıl (hareket), qunt (dikkat, özen, ilgi), maqul (uygun) v.b. Bunun hemen
arkasında oluşan “q” ise “a, o” ile birlikte kullanılanlardır. Kendi türünün en arkada
oluşanıdır: qazan (kazan), qazday (kaz gibi), buqa (boğa), qoşo (birlikte), tooq (tavuk), torpoq
(buzağı) v.b.
Şema şeklinde gösterecek olursak:
SERT
YUMUŞAK
ÇIKIŞ YERİ
DÜZ
YUVARLAK
DÜZ
YUVARLAK
En Önde
qıymıl (hareket)
qunt (özen)
ıyıq (kutsal)
quduq (kuyu)
Biraz önde
qazan (kazan)
qoşo (birlikte)
caq (taraf, yan)
tooq (tavuk)
q. 2. Türkçe Sözcüklerde:
q. 2. 1. Görünüm:
Kırgız Türkçesindeki Türkçe sözcüklerde başta, ortada ve sonda birincil veya ikincil
olarak kullanılan bir ünsüzdür.
q. 2. 1. 1. Başta:
Örnek: qulaq (kulak), qırsıq (afet), qaşaa (parantez işareti), qursaq (mide), quduq
(kuyu), qargoo (beddua etmek), qutqaruu (kurtarmak), qaroo (bakmak), qoozdoo (bezemek),
qoşuu (birleştirmek).
Kullanıldığı Durum:
|