158 |
O . A . Mud ra k / G a z i T ü rk i y a t , G üz 2 0 1 4 / 1 5 : 1 5 5 - 1 7 4
(Çuv. əś, Türk. *iš). Görülüyor ki, bu durumda Bulgar Türkçesinden bu zamana doğ-
ru en eski Türkçedeki
*lč birleşimi sadeleşmiştir (aynı Çağdaş Çuvaş Türkçesi’nde
olduğu gibi); ancak Macarca’nın “Bulgarizmlerinde” ise korunmuştur: karşılaştırınız
Mac. gyümölcs “yemiş” ~ Çuv. śiməś ~ Türk. *jemiš < en eski Türk. *jemilč (bk. İlliç-
Svitiç 1971:XV).
bule: 1) “beraber” ~ Çuv.
bala, Türk.
-bi/üle(n). Burada kelime başı pozisyonunda
yumuşamış bir ünsüz vardır. Bu, bir önceki nazaldan sonra benzeşme sonucunda
meydana gelmiştir. 2) Türkçedeki *bol- “ol-“ (Çuv. pol-) veya Türkçedeki *bȫl- “böl-“
(Çuv. pul-) fiilinden türemiş bağlantı zarf-fiilidir.
kumči: “kepçe türü” (?) En eski Türkçede
*kaʷm(ɨ)č > Tuv.
xɨmɨš,
U
yg. qemič. Tuva
Türkçesindeki biçime bakılırsa bu kelimede en eski Türkçedeki *-a
ʷ- var ve Çuvaş
Türkçesine -ɨ- /-ъʷN olarak geçmiştir (aşağıda bk. turtuna) (bk. Mudrak 1993: 103).
Moğolcadaki dış paraleli *gum
ӡ́ija “barut ölçümü”dür. Bu kelime, en eski Türkçede
Bulgarca dışındaki diğer dil alt gruplarında kaybolmuş kelime sonu *-ɨ ünsüzünü
içermektedir. Bu kelimenin Çuvaş Türkçesindeki karşılığı tam belli değildir; ancak
Çuvaş Türkçesinin birçok isim kökünde, diğer alt gruplarda kaybolmuş kelime sonu
ünlüleri korunmuştur. Bunun dışında Çuvaş Türkçesinde düzenli olarak palatalizas-
yon vardır: *i, ɨ* öcesi *t ve *č. Bu ses olayı sonucunda *t, *č sesleri, tek palatal *č > ć >
ś refleksinden farklı bir sesle birleşir. Karşılaştırınız: Çuv. čəlbər “kement” ~ Türk.
*čɨlbur, Çuv. čər- “çiz-“ ~ Türk. *čɨz-, Çuv. kaǯaga “keçi” ~ Türk. *keči vs.
Dostları ilə paylaş: