460
İstanbul Aydın Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi - İAÜD - ISSN: 2757-7252, Nisan 2021 Yıl 13 Sayı 2
Velilerin kendilerinin tutum ve davranışlarından kaynaklı
iletişim engeli
olduğunu belirttikleri durumlar ise; karşılıklı inatlaşma, evde yapılması gereken
zorunlu işler nedeniyle vakitsizlik, dışarıdan ilişkilerine müdahale (anneanne,
babanne gibi), iş dönüşü yorgun ve stresli olmak, çok fazla konuşmak, çocuğu
anlamadan karşılık vermek, sürekli yönetmeye çalışmak ve emir vermek olarak
ifade etmişlerdir.
K24 kodlu katılımcı görüşünü
“Çok fazla konuşmak engel
oluyor fakat kontrolün elimde olmasını istiyorum”
şeklinde ifade etmiştir. K6
kodlu katılımcı
“Onu kırmamak adına fazla esnek davranmak”
şeklindeki ifadesi
ile çocuğa karşı esnek davranmanın bir iletişim engeli olduğunu düşündüğünü
göstermektedir.
Anne ile iletişimde dış etkenlerin olduğunu düşünen annelerden K11 kodlı
katılımcı durumu
“Eğer ortamda üçüncü kişiler varsa genellikle iletişimimize
onlar engel oluyor veya çocuğum istediği şey olmadığı için beni dinlemediğinde
ve hırçınlaştığında iletişim kuramıyorum.”
şeklinde açıklamıştır. K20 kodlu
katılımcı aynı sebep ile ilgili olarak görüşünü
“Dış etkenler, müdahaleler. İşten
geldiğimde yorgun olduğum zamanlar”
olarak ifade etmiştir.
Televizyon ve
tabletin çocukla iletişim kurmaya engel olduğunu düşünen annelerden K3 kodlu
katılımcı
“Televizyon izlemesi sürekli bir engeldir. Bu sebeple sınırlı tutuyoruz.”
şeklinde görüşlerini paylamışlardır
Çalışan anneler, kısıtlı zamanlarından dolayı çocuklarına vakit ayıramamaktan
kaynaklanan iletişim sorunları yaşadıklarını dile getirmiştir. K9 kodlu katılımcı
durumu,
“Yoğun iş tempomdan dolayı pes ettiğim haller
oluyor”
şeklinde ifade
etmiştir. K15 kodlu katılımcı ise görüşünü
“Evde yapılması zorunlu işlerin, vakit
daraltması büyük bir engeldir”
olarak ifade etmiştir.
Çocukla sağlıklı iletişim kurmaya engel olan davranışların kendi tutum ve
davranışlarından kaynaklandığının farkında olan sadece üç anne olmuştur. Bu
annelerden K22 kodlu katılımcı düşüncelerini şu şekilde belirtmiştir;
“Onu
anlamadan karşılık vermek. Öfkesini boşaltmasına, ağlama krizine zaman
tanımamak. O sırada uykulu olması veya benim o esnada ruhsal anlamda hazır
olmamam. O sırada oğlumun ilgisini çeken, başka bir uyaranın ortamdaki
varlığı
.
”
K12 kodlu katılımcı ise düşüncelerini;
“Bazen en büyük iletişim engeli
çocukla konuşmamak, karşılıklı duygu, düşünce ve gerekçeleri öğrenmeden tepki
göstermektir”
şeklinde ifade etmiştir.
K2 kodlu katılımcı iletişim engelleri ile ilgili düşüncelerini,
“Ona emir vermek,
sürekli yönetmek, çocuk için oldukça sıkıcı olduğundan her daim bu tarz
konulardan uzak kalmakta fayda var ve engel olmamalı”
şeklinde açıklamıştır. Bu
bulgulardan yola çıkarak, annelerin iletişim engelleri hakkında yeterli bilgi sahibi
olmadıkları söylenebilir. Dolayısıyla soruya verdikleri cevaplardan da, annelerin
kendi ebeveynlik rolleri ile ilgili öz değerlendirme yapamadıkları düşünülebilir.