441 Araştırma Makalesi (Research Article )



Yüklə 324,5 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə18/21
tarix26.10.2023
ölçüsü324,5 Kb.
#161527
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   21
ANNE- OCUK L K S BA LAMINDA OKUL NCES D NEMDE LET M BECER LER ZER NE B R ARA TIRMA[#899172]-1677490

465
Hüseyin KAZAN, Seyran SARISOY
hissettikleri suçluluk duygusu ile çocuklarıyla zaman geçirmek için fırsatlar 
yaratarak başettiklerini belirtmişlerdir.
Annelerin çocukları ile iletişim kurmakta en çok zorlandıkları durumlar; kardeş 
kıskançlığı, herhangi bir konuda tutturmaları ve öfkeli oldukları zamanlar 
olarak belirlenmiştir. Kardeş kıskançlığı; annelerin en çok karşılaştığı, birden 
fazla çocuğun olduğu her evde yaşanan evrensel boyutta bir durumdur. Kardeş 
kıskançlığının ortaya çıkması annenin kardeşlere karşı farkında olmadan kullandığı 
ileişim dili ve tutumlar olabilmektedir.
Çocuk, birbirleri ile ve kardeşlerinin 
anne-babasıyla olan iletişim şeklini gözlemleyerek empatiyi, problem çözümünü 
ve uzlaşma becerilerini öğrenir (Özmert, 2006). Bu nedenle annelerin kardeş 
kıskançlığını tetiklemeyecek bir iletişim dili kullanmayı bilmesi, hem kardeşler 
arasındaki kıskançlığı azaltmak hem de anne-çocuk arasında sağlıklı bir ilişki 
geliştirmek için fayda sağlayacağı düşünülmektedir.
Anneler kriz anlarında, duruma nereden bakacakları, nasıl bir çözüm yolu 
bulmaları gerektiği konusunda kendilerini yetersiz ve çaresiz hissettiklerini 
belirtmişlerdir.Çocuk ile kurulan iletişim yetişkinler arasında kurulan iletişimden 
farklıdır ve gelişim dönemine göre beklenti ve ihtiyaçları da farklılık gösteririr. 
Ebeveynlerin bu dönemlerde çocuğa nasıl yaklaşmaları gerektiğini, hangi yaşta 
nasıl bir iletişim kurmanın daha sağlıklı olduğunu bilmesi önemlidir. Ayrıca 
ebeveynlerin zorlandığı durumlarda sağlıklı iletişim yöntemlerini bilmek 
iletişimi çok daha kolay ve etkili hale getireceği düşünülmektedir. Bu düşünceyi 
destekleyen Balcı ve Yılmaz’ın (1999) okul öncesi dönem çocuklarının 
anneleri ile yaptıkları çalışmada; aile işlevlerinin sağlıklı bir biçimde yerine 
getirilmesinde; annelerin önemli bir rol üstlenmelerinden dolayı, annelerin 
aile içi iletişimi artırıcı becerilerle donatılmasının oldukça etkili sonuçları 
olduğu bulgusuna ulaşmışlardır. Aynı araştırmada
, iletişim becerileri eğitiminin 
ço
cukları anaokuluna devam eden annelerin aile işlevlerini artırmaya yardımcı 
olduğu sonucuna varılmıştır. Bu sonuç, annelerin, aile bireyleri ile iletişim kurma 
ve sağlıklı aile işlevlerini yerine getirmede iletişim becerileri eğitiminin etkili bir 
çalışma olduğunu ortaya koymasından dolayı, yapılan görüşmelerde ebeveynlerin 
kendilerini yetersiz hissettikleri durumlar için de anne–baba iletişim becerilerini 
geliştirecek eğitimler verilebileceği düşüncesini destekler durumdadır. 
Çalışmada annelere sağlıklı iletişim kurmaya engel olan davranışların neler 
olduğu sorusuna verilen cevaplardan, büyük bir kısmının özeleştiri yapmadığı, 
iletişim engeline sebep olacak tutum ve davranışların kendilerinden kaynaklanmış 
olabileceğini düşünmedikleri anlaşılmaktadır. Bu durum annelerin iletişim 
engellerinin neler olduğunu tam anlamıyla bilmediklerinden kaynaklandığı 
söylenebilir. İletişim engellerini kendilerinin kullandığının farkında olan özeleştiri 
yapabilen sadece üç anne olmuştur. Bu annelerin kullandıkları iletişim engellerinin 
ise sen dili iletilerinden kaynaklandığı görülmüştür. Çünkü anneler; en çok hem 
kendilerinin hem de çocukların öfkeli olduğu ve bağırdıkları durumları iletişim 


466
İstanbul Aydın Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi - İAÜD - ISSN: 2757-7252, Nisan 2021 Yıl 13 Sayı 2
engeli olarak ifade etmişlerdir. Sen dili öfkeli anlarda kullanılan ve kızgınlık 
ifadeleri içeren iletilerdir. Sen dili ile yöneltilen iletiler sorunun gerçek nedenini 
açıklamadığı gibi, çocuğun direnmesine, inatlaşmasına nihayetinde ebeveyn ile 
iletişimin kesilmesine sebep olur (Sürücü, 2003). Dolayısıyla annenin iletişim 
becerileri hem çocuklarına ayrı ayrı hem de kardeşlerin birbirleriyle ilişkisine de 
ebeveynlik yapabilecek donanımda 
olması gerektiği düşünülmektedir.
Annelerin çocuklarıyla sağlıklı iletişim kurmalarına engel durumların bir 
diğeri dış faktörler olarak belirlenmiştir. Bunlar; anneanne veya babaannenin 
ya da ortamda bulunan kişilerin müdaheleleri ile çok fazla tablet kullanımı ve 
televizyon izlenmesidir. Bu durumu Baran (2004) çalışmasında, çocukların 
yetiştirilmesi konusunda sürekli aileye vurgu yapılmasının sorunun öteki yüzünü 
görmeyi engellediği bir durum olarak tespit etmiştir. Çocukların yetiştirilmesinde 
yalnızca aile olarak iç dinamiklerin değil, aynı zamanda dış dinamiklerin de 
önemli olduğu; dış dinamikler olarak da toplum ve çevrenin (arkadaş grubu 
ve medyanın) özellikle günümüzde, sosyalleşme sürecinde ailenin işlevlerini 
aksattığının görülmesi araştırmanın bulguları ile benzerlik göstermektedir. Zehir 
ve diğerleri’nin (2019) ailelerin teknolojik araçların kullanımını sınırlandırmada 
kullandığı stratejileri incelediği araştırmada; çocuklarının teknoloji kullanımının 
sınırlandırılmasına karşı gösterdiği tepki karşısında en fazla; konuşup zararlarını 
anlatma yolunu izlerken, diğer taraftan yaklaşık yarısı ceza vermek ve kızmak gibi 
yöntemleri kullanmayı tercih ettikleri belirlenmiştir. Bu veriler doğrultusunda; 
çocukların çevrimiçi medya araçları kullanımının anne-çocuk arasında iletişimi 
engelleyen bir unsur olarak karşımıza çıkmasının nedenlerinden biri de 
annelerin bu araçlarının kullanımını ve kısıtlanmasını konusunda çocuklara karşı 
kullandıkları yanlış iletiler olduğu düşünülmektedir.
Bu çalışmada annelere, Çocuk Hakları Sözleşmesi ve içeriğinde yer alan iletişim 
haklarının neler olduğu hakkındaki bilgileri sorulmuştur. Araştırmada bu sorunun 
yöneltilmesinin amacı; çocuk haklarının, çocuğun gelişiminin gerekliliği olan ve 
temel ihtiyaçlarının karşılanmasını dikkate alan, haklarının bilindiği, korunduğu 
bir ortamda yaşamasına izin veren haklar olmasıdır. Bu ortamı sağlayacak 
olan ise ebeveynlerdir ve bu da haklarının bilinmesi ile mümkün olacaktır. Bu
araştırmada 27 anneden sadece 2’si çocuk haklarının neler olduğunu bildiklerini 
belirtmişlerdir. Araştırmanın diğer bir sorusunda ise, annelerin tamamına 
yakını çocukları ile çok iyi iletişim kurabildiklerini ifade etmişlerdir. Bu veriler 
karşılaştırıldığında, çocukla kurulacak sağlıklı bir ilişkinin temelinde öncelikle, 
uluslararası kanunlarla korunan Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde çocuğa tanınan 
hakların bilinmesi olduğu düşünülmektedir. Araştırma bulgularına göre; çocuk 
haklarına dair sözleşme hakkında hiç bilgi sahibi olunmaması, üzerinde durulması 
gereken bir konu olduğu düşünülmektedir.
Genel olarak elde edilen bulgular analiz edildiğinde; annelerin etkili iletişim 
teknikleri konusunda desteklenmesi ve kendilerini geliştirmesi gerektiğini 


467
Hüseyin KAZAN, Seyran SARISOY
göstermektedir.Yalnızca anne ve babalar değil; çocuğun bakımını üstlenen, çocuk 
ile iletişimde olan tüm bireylerin etkili iletişimin ne demek olduğu, çocukla 
nasıl iletişime geçecekleri, iletişim engelleri gibi iletişimin alt boyutları ile ilgili 
okullarda eğitimler verilebilir.
Etkili iletişim becerileri, bireylerin doğuştan doğal olarak getirdikleri özellikler 
değildir. Aktif dinleme, empati, hoşgörü, uzlaşma, gibi beceriler geliştirilebilir 
ve iyileştirilebilir tutumlardır. Bu da verilen eğitimler ile mümkün olacak, kişiler 
arası ilişkilerin iyileşmesini sağlayacağı düşünülmektedir.
Her yaş grubunun iletişim ihtiyacı farklı olduğu için, erken çocukluk döneminde; 
okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden çocuklar için öğretmenler aile katılım 
çalışmalarında, iletişim konusuna daha fazla yer verebilir. 
Günümüzde ile dinamiklerinin değişmesi, sosyal medya, çeşitli aile tarzlarının 
ortaya çıkması gibi unsurların, aile içi iletişim eğitim programlarının içeriklerinin 
de revize edilerek, günümüz koşullarının ihtiyacına cevap verecek şekilde 
düzenlenmesi ve geliştirilmesi de fayda sağlayabilir.
Öğretmenler, ebeveynlere Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne dair farkındalık 
yaratacak olanaklar sunabilir, bilgilendirici çalışmalar yapabilir. 
Baba çocuk iletişimini değerlendiren araştırmaların da yapılması sağlıklı aile içi 
iletişim için fayda sağlayacağı düşünülmektedir.



Yüklə 324,5 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   21




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin