Cennet : Âl-i İmrân Suresi



Yüklə 3,33 Mb.
səhifə15/36
tarix29.03.2017
ölçüsü3,33 Mb.
#12849
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   ...   36

İnsan Suresi
18


عَيْنًا

bir çeşme



فِيهَا

orada


تُسَمَّىٰ

adına denir



سَلْسَبِيلًا

Selsebil




Türkçe Transcript (*)

‘Aynen fîhâ tusemmâ selsebîlâ(n)

Ali Bulaç Meali

Bir pınar ki orada 'selsebil' olarak adlandırılır.

Edip Yüksel Meali

Bir kaynak ki, ona "Selsebil" denir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Bu orada bir pınardır ki, adına "selsebil" derler.

Süleyman Ateş Meali

Bir çeşme ki adına Selsebil denir.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bir pınar ki, orada, selsebil diye anılır.

Yusuf Ali (English)

A fountain there, called Salsabil.(5850) *

M. Pickthall (English)

The water of a spring therein, named Salsabil.

İnsan Suresi
19


وَيَطُوفُ

dolaşır


عَلَيْهِمْ

çevrelerinde



وِلْدَانٌ

gençler


مُخَلَّدُونَ

ölümsüz


إِذَا رَأَيْتَهُمْ

onları görsen



حَسِبْتَهُمْ

kendilerini sanırsın



لُؤْلُؤًا

inci


مَنْثُورًا

saçılmış
















Türkçe Transcript (*)

Ve yetûfu ‘aleyhim vildânun muḣalledûne iżâ raeytehum hasibtehum lu/lu-en menśûrâ(n)

Ali Bulaç Meali

Çevrelerinde (gençlikleri ve dinçlikleri) ebedi kılınmış civanlar dolaşır-durur; sen onları gördüğün zaman saçılmış birer inci sanırsın.

Edip Yüksel Meali

Onlara ölümsüz gençler servis yapacaktır. Onları görsen, kendilerini saçılmış inci sanırsın.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Etraflarında ölümsüz hizmetçiler dolaşır, onları görünce saçılmış inciler sanırsın.

Süleyman Ateş Meali

Çevrelerinde de (öyle) ölümsüz gençler dolaşır ki, onları görsen, kendilerini saçılmış inci sanırsın.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Dolaşır çevrelerinde, sürekli görevlendirilmiş gençler. Görseydin onları, dizilmiş inciler sanırdın.

Yusuf Ali (English)

And round about them will (serve) youths of perpetual (freshness):(5851) If thou seest them, thou wouldst think them scattered Pearls.(5852) *

M. Pickthall (English)

There serve them youths of everlasting youth, whom, when thou seest, thou wouldst take for scattered pearls.

İnsan Suresi
20


وَإِذَا

zaman


رَأَيْتَ

baktığın


ثَمَّ

sonra


رَأَيْتَ

görürsün


نَعِيمًا

bir ni'met



وَمُلْكًا

ve bir mülk



كَبِيرًا

büyük



















Türkçe Transcript (*)

Ve-iżâ raeyte śemme raeyte na’îmen ve mulken kebîrâ(n)

Ali Bulaç Meali

Her nereye baksan, bir nimet ve büyük bir mülk görürsün.

Edip Yüksel Meali

Nereye baksan nimetler ve büyük bir yönetim görürsün.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Orada nereye baksan bir nimet ve pek büyük bir mülk görürsün.

Süleyman Ateş Meali

Orada nereye baksan, bir ni'met ve büyük bir mülk görürsün.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Oraya baktığında, nereye göz atsan büyük bir nimet, büyük bir mülk ve yönetim görürsün.

Yusuf Ali (English)

And when thou lookest, it is there thou wilt see a Bliss and a Realm Magnificent.

M. Pickthall (English)

When thou seest, thou wilt see there bliss and high estate.

İnsan Suresi
21


عَالِيَهُمْ

üstlerinde var



ثِيَابُ

giysiler


سُنْدُسٍ

ince ipekten



خُضْرٌ

yeşil


وَإِسْتَبْرَقٌۖ

ve kalın ipekten



وَحُلُّوا

ve takınmışlardır



أَسَاوِرَ

bilezikler



مِنْ فِضَّةٍ

gümüşten


وَسَقَاهُمْ

ve onlara içirmiştir



رَبُّهُمْ

Rableri


شَرَابًا

bir içki


طَهُورًا

tertemiz






















Türkçe Transcript (*)

‘Âliyehum śiyâbu sundusin ḣudrun ve-istebrak(un)(s) ve hullû esâvira min fiddatin ve sekâhum rabbuhum şerâben tahûrâ(n)

Ali Bulaç Meali

Onların üzerinde hafif ipek ve ağır işlenmiş atlastan yeşil elbiseler vardır. Gümüşten bileziklerle bezenmişlerdir. Rableri onlara tertemiz bir şarab içirmiştir.

Edip Yüksel Meali

Üstlerinde yeşil kadifeden elbiseler ve ipekler vardır. Gümüş bilezikler takınmışlardır. Rab'leri onlara temiz bir içecek içirir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Üstlerinde zarif ve yeşil, kalın ipekten bir elbise vardır. Gümüş bileziklerle süslenmişlerdir. Rableri onlara temiz bir içecek içirmiştir.

Süleyman Ateş Meali

(Cennet ehlinin) Üstlerinde yeşil ipekten ince ve kalın giysiler var. Gümüş bilezikler takınmışlardır. Rableri onlara tertemiz bir içki içirmiş(ve şöyle demiş)tir:

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Üzerlerinde yeşil-ince ipeklerle, sırmalı, kalın ipeklerden giysiler vardır. Gümüşten bileziklerle süslenmişlerdir. Ve Rableri onlara tertemiz bir içki ikram etmiştir.

Yusuf Ali (English)

Upon them will be green Garments of fine silk and heavy brocade, and they will be adorned with Bracelets of silver;(5853) and their Lord will give to them to drink of a Wine Pure and Holy.(5854) *

M. Pickthall (English)

Their raiment will be fine green silk and gold embroidery. Bracelets of silver will they wear. Their Lord will slake their thirst with a pure drink.

İnsan Suresi
22


إِنَّ

şüphesiz


هَٰذَا

bu


كَانَ

oldu


لَكُمْ

sizin


جَزَاءً

ödülünüz


وَكَانَ

ve olmuştur



سَعْيُكُمْ

çalışmanız



مَشْكُورًا

teşekküre layık

















Türkçe Transcript (*)

İnne hâżâ kâne lekum cezâen ve kâne sa’yukum meşkûrâ(n)

Ali Bulaç Meali

Şüphesiz, bu, sizin için bir mükafaattır. Çaba-harcamanız şükre değer (meşkur:makbul) görülmüştür.

Edip Yüksel Meali

Bu, ödülünüzdür ve gayretinize teşekkür edilmiştir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

(Onlara şöyle denir): "İşte bu sizin bir mükâfatınızdı. Gayretiniz karşılığını bulmuştur."

Süleyman Ateş Meali

Bu, sizin ödülünüzdür. Çalışmanızın karşılığı verilmiştir!

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İşte bu size bir ödüldür. Ve sizin gayretiniz şükranla karşılanmıştır.

Yusuf Ali (English)

"Verily this is a Reward for you, and your Endeavour is accepted and recognised."

M. Pickthall (English)

(And it will be said unto them): Lo! this is a reward for you. Your endeavour (upon earth) hath found acceptance.

Kâf Suresi
31


وَأُزْلِفَتِ

ve yaklaştırılmıştır



الْجَنَّةُ

cennet


لِلْمُتَّقِينَ

korunanlara



غَيْرَ بَعِيدٍ

uzak değildir





Türkçe Transcript (*)

Ve uzlifeti-lcennetu lilmuttekîne ġayra be’îd(in)

Ali Bulaç Meali

Cennet de, muttakiler için, uzakta değildir, (o gün) yakınlaştırılmıştır.

Edip Yüksel Meali

Erdemlilere ise cennet yaklaştırılır, uzak değildir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Cennet de kötülükten sakınanlara yaklaştırılır. Zaten uzak değildir.

Süleyman Ateş Meali

Cennet de korunanlara yaklaştırılmıştır, uzak değildir.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ve cennet, takva sahiplerine yaklaştırılmıştır; hiç uzak değildir.

Yusuf Ali (English)

And the Garden(4968) will be brought nigh to the Righteous,- no more a thing distant. *

M. Pickthall (English)

And the Garden is brought nigh for those who kept from evil, no longer distant.

Kâf Suresi
32


هَٰذَا

işte budur



مَا تُوعَدُونَ

size va'dedilen



لِكُلِّ

daima


أَوَّابٍ

(Allah'a) yüz tutan



حَفِيظٍ

koruyan




Türkçe Transcript (*)

Hâżâ mâ tû’adûne likulli evvâbin hafîz(in)

Ali Bulaç Meali

Bu, size vadolunandır; (gönülden Allah'a) yönelip-dönen (İslam'ın hükümlerini) koruyan,

Edip Yüksel Meali

Bu, size söz verilendir. Her yönelen ve her koruyana,

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

32,33. Onlara denir ki: "İşte size vaad edilen bu cennet, Allah'a yönelen, O'nun emirlerine riayet eden, görmediği halde Rahman olan Allah'tan korkan ve O'na yönelen bir kalple gelenlere mahsustur.

Süleyman Ateş Meali

İşte size va'dedilen budur. Daima Allah'a yüz tutan (O'nun buyruklarını) koruyan,

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İşte size vaat edilen budur. Allah'a sürekli yönelen, korunması gerekeni koruyan herkese...

Yusuf Ali (English)

(A voice will say:) "This is what was promised for you,- for every one who turned(4969) (to Allah. in sincere repentance, who kept (His Law), *

M. Pickthall (English)

(And it is said): That is that which ye were promised. (It is) for every penitent and heedful one,

Kâf Suresi
33


مَنْ

herkesin


خَشِيَ

saygı gösteren



الرَّحْمَٰنَ

Rahman'a


بِالْغَيْبِ

görmeden


وَجَاءَ

ve getiren



بِقَلْبٍ

bir yürek



مُنِيبٍ

(Hakka) dönük




















Türkçe Transcript (*)

Men ḣaşiye-rrahmâne bilġaybi ve câe bikalbin munîb(in)

Ali Bulaç Meali

Görmediği halde Rahman'a karşı 'içi titreyerek korku duyan' ve 'içten Allah'a yönelmiş' bir kalb ile gelen içindir.

Edip Yüksel Meali

Onlar yalnız başınayken bile Rahman'ı sayarlar ve içtenlikle gelirler.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

32,33. Onlara denir ki: "İşte size vaad edilen bu cennet, Allah'a yönelen, O'nun emirlerine riayet eden, görmediği halde Rahman olan Allah'tan korkan ve O'na yönelen bir kalple gelenlere mahsustur.

Süleyman Ateş Meali

Görmeden Rahman'a saygı gösteren ve (Hakka) dönük bir yürek getiren herkesin (mükafatı budur)!" *

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Görmediği halde Rahman'dan ürperen ve Allah'a yönelik bir kalp getiren herkese...

Yusuf Ali (English)

"Who feared (Allah) Most Gracious unseen,(4970) and brought a heart turned in devotion (to Him): *

M. Pickthall (English)

Who feareth the Beneficent in secret and cometh with a contrite heart.

Kâf Suresi
34


ادْخُلُوهَا

ona girin



بِسَلَامٍۖ

selam (esenlik) ile



ذَٰلِكَ

bu


يَوْمُ

günüdür


الْخُلُودِ

süreklilik



Yüklə 3,33 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   ...   36




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin