Darabe meselen : örnek verdi, isnad etti



Yüklə 1,08 Mb.
səhifə16/100
tarix24.05.2020
ölçüsü1,08 Mb.
#31493
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   100
Arab Azer1


el hamdu

: hamd, övgü, sena, manevî ni'metlere şükür

el hamdu li allâhi

: hamd Allah'a aittir, hamd Allah'adır, Allah'a mahsustur

el hamdulillâhillezî

: hamd Allah'adır, o ki

el hamîdu

: hamid, hamdedilen, övülmeye lâyık

el hâmilâti

: yüklenenler, taşıyanlar (bulutlar)

el hamîmi

: kaynar su

el hamîri

: merkep

el hamiyyete

: gayret, ihtimam, himaye, muhafaza etme duygusu

el hanâcire

: hançereler, boğazlar, gırtlaklar

el hannâsi

: gizlice vesvese veren

el harâmi

: hürmetli, yasak, haram

el harâmu

: hürmetli, yasak, haram

el harbu

: harp, savaş

el harîkı

: yakıcı

el harra

: sıcak

el harrâsûne

: yalancılar, (zan ile) yalan söyleyenler

el harse

: ekinler: ekin (tarla)

el harûru

: sıcaklıklar

el haseneti

: güzel (pozitif dereceler kazandıran)

el hasenetu

: hasenat, sevap, iyilik

el hasîdi

: hasat edilen, biçilen nebat

el hâsirîn

: hüsrana düşenler, hüsranda olanlar

el hâsirûne

: kendilerine yazık edenler, hüsranda olanlar (kazandıkları pozitif dereceler,

el hasmı

: hasım, davacı

el haşri

: toplama, sürgün etme

el hatabi

: odun

el hatfete

: kapmak, kaçmak

el havâriyyûne

: havariler

el havfi

: korku

el havfu

: korku

el hayâte

: hayatından: hayat

el hayâte ed dunyâ

: dünya hayatı: dünya hayatını

el hayâti

: hayat

el hayâti ed dunyâ

: dünya hayatı

el hayâtu

: hayat

el hayâtu ed dunyâ

: dünya hayatı

el hayevânu

: (gerçek) hayat

el hayrâti

: hayırlar

el hayri

: hayır, hayra ulaşma, daimî zikre ulaşma

el hayri

: hayır

el haytu

: iplik

el hayye

: diri, canlı

el hayyi

: hayy olan, hayatta olan

el hayyu

: hayy olan, diri olan, canlı olan

el hazene

: hüzün, gam

el hedyu

: kurban

el hevâ

: heva, heves, nefsin arzuları

el hevâ

: hevesler, nefsin istekleri

el hıcâreti

: taşlar

el hikmete

: hikmet

el himâri

: merkep

el hîmi

: üzerine binilmeyen hasta deve

el hınsi

: günah, yeminden dönme, sözünden dönme (inkâr etme, şirk)

el hınzîri

: domuz

el hisâbi

: hesap

el hisâbu

: hesap

el hısâmi

: hasım, düşman

el hısâmi

: hasım, düşman

el hıtâbi

: konuşma, hitap, söylenen söz

el hiyâmi

: otağlar, özel çadırlar, özel mekânlar

el hıyaratu

: tercih, seçim

el hıyeretu

: seçme, tercih

el hızbeyni

: iki topluluk

el hızye

: zillet, rezillik, horlanma ve aşağılanma

el hızye

: alçaklık, rezillik

el hizyi

: alçaklık, zillet

el hubuki

: sağlam, kıvrımlı (spiralimsi), iç içe dairesel (sarmal), yörüngesel, kıvrılarak ilerleyen, yollar

el hucurâti

: odalar

el hudâ

: hidayet

el hudhude

: Hüdhüd (kuşu)

el hukmu

: hüküm

el hulde

: halidin, ebedî, ölümsüz

el huldi

: halid olan, ebedî olan

el huldilletî (huldi elletî )

: halidin olan, ebedî olan ki o

el huletâi

: ortaklar

el hulkûme

: boğaz, gırtlak

el hulûdi

: ebedîlik

el hulume

: bulûğ çağına, erginliğe

el hûni

: zillet, aşağılık

el hurru

: hür

el hurûcu

: çıkış

el husnâ

: en güzel güzellikler, Allah'ın Zat'ı ve cennetler: en güzeli

el husrânu

: hüsran

el hutameti

: hutame

el hûte

: balığı

el hûtu

: balık

el icle

: buzağı

el iddete

: müddet, sayı, adet tamamlama

el ihsâni

: ihsan

el ikâbi

: ikab, ceza

el ılmu

: ilim, bilgi

el imâdi

: sütunlar

el îmâne

: îmân

el îmâni

: îmân

el îmânu

: îmân

el incîle

: İncil

el insâne

: insan

el insâne

: helal kılındı

el insâne el insânu

: insan

el insâni

: insan

el insânu

: insan

el îru

: kafile

el ışâi

: yatsı

el ışâru

: yüklü develer, kıymetli mallar, servetler, evler, saraylar

el islâmi

: İslâm (Allah'a) teslim

el ismi

: günah

el ismu

: isim

el izâme

: kemik: kemikler

el izzete

: izzet, şeref

el izzeti

: izzet

el izzetu

: izzet, üstünlük, güç

el kadîmi

: eski (kurumuş)

el kadîmi

: eski

el kadîru

: kaadir olan, gücü yeten

el kadri

: kadir

el kâfirîne

: kâfirler: sizi kurtarır

el kâfiru

: kâfir

el kâfirûne

: inkâr edenler, kâfirler

el kahhâri

: kahhar olan, kahretmeye gücü yeten

el kahhâru

: kahhar olan, en kuvvetli olan, herşeye gücü yeten

el kâidîne

: oturanlar

el kamere

: kamer, ay

el kameru

: ay

el kânia

: kanaatkâr olan, istemeyen

el karâru

: karar yeri, yerleşme mekânı, karar kılınan yer

el karhu

: yara

el kâriatu

: kâria, korkunç ve dehşet verici çarpan bir felâket

el karînu

: yakınlık (dostluk, arkadaşlık)

el karyete

: karye (kasabadan küçük yerleşim birimi)

el karyeteyni

: iki belde

el karyeti

: karye, şehir, kasaba

el karyeti

: ülke, karye, belde

el kasasa

: hikâye

el kasasu el hakku

: hak kısas, gerçek olay

el kâsiyeti

: kasiyet, katılaşma

el katli

: katil, öldürülme

el katlu

: katl, ölüm

el kavâide

: temeller

el kaviyyu

: güçlüdür, kuvvetlidir, kavidir

el kavle

: söz, lâf

el kavlu

: söz

el kavm el mucrimîne

: mücrimler kavmi, günahkârlar topluluğu

el kavme

: kavim, topluluk

el kavme el kâfirîne

: kâfir kavim

el kavme ez zâlimîne

: zalimler kavmi

el kavmi

: kavim, topluluk

el kavmi ez zâlimîne

: zalimler kavmi

el kavmu el kâfirûne

: kâfirler kavmi (onu inkâr edenler topluluğu)

el kayyimeti

: kayyum

el kayyûmu

: kayyum olan, zatı ile daimî, bâki olan, herşeyi (kâinatı) idare eden

el kâzibûne

: yalan söyleyenler, yalancılar

el kebîri

: çok büyük

el kebîru

: kebir, çok büyük

el kefûre

: kâfirler, inkârda ileri gidenler

el kelime

: kelime

el kelimu

: söz, kelime

el kerbi el azîmi (kerbil azîm)

: büyük üzüntü

el kerîmi

: kerim

el kerîmu

: kerim, şerefli

el kerrete

: tekrar

el kevâfiri

: kâfirler (kâfir kadınlar)

el kevâkibi el kevâkibu

: yıldızlar

el kevsere

: kevser

el keyle

: ölçü: ölçek

el kezibe

: yalan söyledi

el kezzâbu

: çok yalan söyleyen, yalancı

el kibere

: yaşlılık

el kiberi

: ihtiyarlık

el kiberu

: yaşlılık, ihtiyarlık

el kıblete

: kıble

el kısâsu

: kısas, eşit olarak misilleme

el kısmete

: paylaştırma, taksim

el kısta

: adalet

el kıstı

: adalet

el kitâbe

: kitap: kitabı

el kitâbe

: yazılı antlaşma, mukatebe

el kitâbe

: fayda verir

el kitâbi el mubîni

: açıklanmış, beyan edilmiş kitap

el kitâbu

: onu görürsünüz

el kitâbu

: kitap (kitapta yazılı olan)

el kıtâle

: savaş

el kıtri

: erimiş bakır madeni

el kubrâ

: büyük

el kubûri

: kabirler

el kubûru

: kabirler

el kuddûsi

: bütün noksan sıfatlardan uzak, münezzeh, mukaddes

el kuddûsu

: mukaddes olan

el kuffâre

: (tohumu toprakla) örtenler, çiftçiler, ekinciler

el kuffâru

: kâfirler

el kufra

: küfür

el kufre

: küfür, inkâr etme

el kulûbi

: kalpler

el kunnesi


Yüklə 1,08 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   100




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin