Darabe meselen : örnek verdi, isnad etti



Yüklə 1,08 Mb.
səhifə15/100
tarix24.05.2020
ölçüsü1,08 Mb.
#31493
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   ...   100
Arab Azer1

: açıkça, açık olarak

el cehre

: cehrolan, açıkça söylenen

el celâe

: sürgün

el celâli

: celâl

el cem'âni

: iki grup, iki topluluk

el cem'i

: toplanma

el cem'u

: hepsi

el cennâti

: cennetler

el cennete

: cennet

el cenneteyni

: iki bahçe

el cenneti

: cennet

el cennetu elletî

: cennet ki o

el cevâbi

: su biriktirilen büyük havuzlar

el cevâri

: cevalan eden, akıp giden, dönen yörünge

el cezâe

: ceza (karşılık)

el cibâle

: dağlar

el cinne

: cinler

el cinnetu

: cinler

el cinni

: cin: cinler

el ciyâdu

: iyi cins, güzel koşan atlar

el cubbi

: kuyu

el cumuati

: cuma

el cunubi

: uzak

el cunûdi

: askerler, ordular

el curuzi

: kurak arazi, kurak yer

el eazzu

: daha azîz, daha güçlü olan

el ebrârı

: ebrar olanların (Allah'a vasıl olanlar, hidayete erenler)

el ebsâru

: bakışlar

el ebsâru

: gözler

el ebteru

: ebter, soyu kesik

el ebvâbe

: kapılar

el ebvâbu

: kapılar

el ecele

: ecel, süre

el eceleyni

: iki ecel, iki zaman, iki süre

el edbâre

: arkaları

el ednâ

: daha yakın

el ehâdîsi

: sözler, olaylar

el ehillâu

: halil olanlar, samimi dostlar

el ehilleti

: hilâller (Ay'ın hilâl şeklinden dolunay olana kadar geçirdiği hilâl şekilleri)

el ekberi

: büyük

el ekberu

: en büyük

el ekmâmi

: tomurcuk

el ekremu

: en çok kerem sahibi, sonsuz kerem sahibi

el elîme

: elîm, acı

el elkâbi

: lâkaplar, takma isimler

el emânâti

: emanetler

el emânete

: emanet

el emâniyyu

: emaniyye, gerçek olmayan, bâtıl şeyler

el emedu

: uzun zaman

el emelu

: emel, ümit

el emîni

: emin, güvenilir

el emînu

: emin, güvenilir

el emni

: eminlik, güvenlik

el emre

: emir, Allah'tan gelen ve Allah'a dönen herşey

el emru

: emir, iş, hüküm

el emsâle

: örnekler, misaller, benzetmeler

el emsâle (darabe meselen)

: benzer, misal, emsal : (örnek vermek, eş, benzer kılmak)

el emsâlu

: misaller, örnekler

el emvâtu

: ölüler

el en'âme

: (dört ayaklı) hayvan: hayvanlar

el en'âmi

: dört ayaklı hayvanlar

el enâmile

: parmak uçları

el en'âmu

: büyükbaş hayvanlar

el enbâu

: haberler

el enbiyâe

: nebiler, peygamberler

el enfuse

: nefsler veya fizik vücutlar

el enfusi

: nefsler, kendileri

el enfusu

: nefs: nefsler

el enhâra

: nehirler

el enhâre

: nehirler

el enharu

: nehirler

el erâiki

: tahtlar

el erhâmu

: rahimler

el erzelûne

: en basit insanlar, rezil insanlar

el esbâbe

: sebepler, vesileler, yollar

el esbâbi

: sebepler, vasıtalar

el esbâbu

: sebepler, bağlar

el esfeli

: en sefil, en aşağı

el esfelîne

: esfelîn (en çok sefil olanlar)

el eşhâdu

: şahitler

el esîmi

: günahkâr

el eşiru

: kibirli, haddini aşan

el eşkâ

: şâkî olan, bedbaht olan

el eşkâ

: çok şâkî olan

el esmâe

: isimler

el esmâu el husnâ

: esmaül hüsna, en güzel isimler

el eşrâri

: şerrliler

el esvedi

: siyah

el etfâlu

: çocuklar

el etkâ

: çok takva sahibi olan

el evfâ

: tam tamına, eksiksiz

el evtâdi

: kazıklar

el evveli

: ilk

el evvelîne

: evvelkiler

el evvelîne

: evvelkiler, daha önce geçmiş olanlar

el evvelîne

: evvelkilerin, öncekilerin

el evvelu

: evvel, ilk, tüm varlıklardan önce var olan

el evvelûne

: evvelkiler, bizden önce ölenler

el evvelûne

: öncekiler, evvelkiler

el eyâmâ

: eşi (karısı) olmayan erkekler,

el eymene

: sağ taraf

el eymeni

: sağ taraf

el eyyâmu

: günler

el ezelle

: daha zelil, daha güçsüz olan

el ezvâce

: çiftler, eşler

el fadla

: fazl, fazilet

el fadli

: fazl, lütuf, kerem, fazl nuru

el fadlu

: fazl, büyük ihsan

el fadlu el kebîru

: fazlul kebir, büyük fazl

el fahhâri

: nemli topraktan yapılıp, pişirilen (ısıtılarak kurutulan) ve çın çın ses veren testi benzeri kap

el fâhışete

: kötülüğe, fahişeliğe

el fâhışetu

: fuhşiyat, kötülükler, fahişelik

el fâizûne

: kurtuluşa erenler

el fakra

: fakirlik

el farîdati

: farz olan, mehir

el fâsikîne

: fasıklar, fıska düşenler, Allah yolundan sapanlar

el fecri

: fecir, tan yerinin ağarma zamanı, güneşin doğma anı

el ferihîne

: sevinenler, şımaranlar, gururlananlar

el ferîkayni

: iki fırka, iki grup

el ferîkayni

: iki grup, iki topluluk

el fesâda

: fesat, bozgunculuk

el fesâdu

: fesat

el fethi

: fetih

el fethu

: fetih

el fettâhu

: açan, hükmeden, fetheden

el fevâhişe

: çok çirkin yüz kızartıcı olanından

el fevzu

: fevz, kurtuluş, şerefli bir ikram

el fevzu el azîmu

: fevzül azîm, büyük kurtuluş

el feze

: korku, dehşet

el firâru

: kaçış

el firdevse

: firdevs (cenneti)

el fitnete

: fitne

el fitneti

: fitne

el fityetu

: gençler

el fuâdu

: fuad hassası (kalbindeki idrak hasası)

el fuccâri

: facirler, cehennemlikler

el fuccâri

: füccar (şeytanın fucüruna tâbî olan kâfirler)

el fukarâe

: fakirler

el fukarâu

: fakirler

el fulke

: gemi(ler)

el fulki

: gemiler

el fulku

: gemiler

el furkâne

: furkan, hakkı batıldan ayıran, Furkan (Kur'ân'ın diğer ismi)

el fusûku

: fasık

el gâbirîne

: geride kalanlar

el gaffâri

: gaffar olan, mağrifet eden, günahları sevaba çeviren

el gaffâru

: gaffar, çok mağfiret eden

el gâfilâti

: gâfil olanlar

el gafûr

: gafurdur

el gafûru

: mağfiret eden, günahları sevaba çeviren

el gâlibûne

: gâlip olanlar, üstün gelenler

el gammi

: gam, keder

el ganiyyu

: gani, zengin, ihtiyacı olmayan

el garbiyyi

: batıda

el garûr

: aldatanlar, aldatıcılar

el garûru

: aldatıcılar

el garûru

: gurur, tagut

el gâşiyeti

: gâşiye, heryeri kuşatıp kaplayacak olan korkunç felâket, helâk edici afet

el gâvune

: azgınlar

el gaybe

: gayb, bilinmeyen

el gaybi

: gayb, bilinmeyen, görünmeyen

el gaybu

: gayb

el gayse

: yağmur

el gayza

: öfke

el guduvvi

: sabah

el gurfete

: oda, yüksek yer, yüksek makam

el gurûbi

: gurub, (güneşin) batışı

el gurûri

: aldanma

el guyûbi

: gaybler, bilinmeyen

el habâise

: çirkin işler, çirkinlikler

el hab'e

: gizli olan, saklı olan

el habîru

: habîr olan, herşeyden haberdar olan

el habîsâtu

: habis kadınlar, kötü kadınlar

el habîse

: pisi, kötüyü, zarar vereni

el habîse

: kötü, fena, kalitesiz

el hacca

: hac

el hacere

: taş, kaya

el hadîde

: demir

el hadîsi

: hadis, söz (ihdas edilen)

el hakîmi

: hakim, hüküm ve hikmet sahibi

el hâkimîne

: hüküm verenler

el hakîmu

: hakîm olan, hikmet ve hüküm sahibi

el hakka

: hakk, gerçek, doğru olan

el hakka bi el bâtılı

: hakkı (gerçeği), batıl (boş şeyler) ile

el hakku

: bir hak, gerçek

el hakku el mubînu

: hakk mübin (hakkı açıklayan yerine getiren)

el hâlikîne

: halkedenler, yaratanlar, yaratıcılar

el halîmu

: yumuşak huylu, halim

el hâlisu

: halis, has, özel

el halka

: yaratma, yaratış

el halku

: yaratma

el hallâku

: yaratan, yaratıcı

Yüklə 1,08 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   ...   100




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin