Darabe meselen : örnek verdi, isnad etti



Yüklə 1,08 Mb.
səhifə14/100
tarix24.05.2020
ölçüsü1,08 Mb.
#31493
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   100
Arab Azer1


ehyâun

: canlıdır, hayattadır, diridir

eimmeten

: imamlar, önderler, liderler

eimmeten

: imamlar

e'indehu

: onun yanında

eînû-nî

: bana yardım edin

eizu-ke

: sana öğüt veriyorum

eızu-kum

: size vaazediyorum, öğüt veriyorum

eizzete

: izzetli olanlar, izzet sahibi olanlar

ekâdu

: neredeyse (az kalsın) ben (kendim) olacağım

ekalle

: daha az

ekamte

: ikame ettirdin, kıldırdın

ekâmû

: ikame ettiler, hakkıyla yerine getirdiler

ekâmû es salâte

: namazı ikame ettiler (ederler, kılarlar)

ekbere

: daha büyük

ekberne-hu

: onu büyüttüler (çok beğendiler, hayran kaldılar)

ekberu

: en büyük, daha büyük

ekdâme-nâ

: ayaklarımızı

ekelâ

: ikisi yedi

ekele-hu

: onu yedi

ekfera-hu

: o çok nankör

ekfil-nî-hâ

: ona beni kefil kıl, onu bana ver

ekfuru

: küfür edeceğim, nankörlük edeceğim

ekim

: ikame et, kıyamda tut

ekımı

: ikame et

ekımı es salâte

: namazı kıl, ikame et

ekîmû

: ikame edin, yerine getirin, devam edin

ekinneten

: ekinnet, fıkıh etmeye mani olan engel

ekinnetin

: ekinnet, idrak etmeyi önleyen sistem

eklâme-hum

: kalemleri

ekmâmi-hâ

: onun tomurcukları

ekmehe

: doğuştan kör olanı

eknânen (kenn)

: barınılacak yerler (yağmur, rüzgâr, vs.'den koruyan şeyler, sığınaklar, siperler) (barınılan yer, sığınak)

eknentum

: örttünüz, gizlediniz

ekreme-hu

: ona ikram etti, şereflendirdi

ekreme-kum

: sizin en çok kerim olanınız

ekreme-ni

: bana ikram etti, şereflendirdi

ekrimî

: ikram et, kerim ol, güzel yap, özenle hazırla

eksere

: ekser, daha çok

eksere en nâsi

: insanların çoğu

eksere-hum

: onların çoğu

ekseren

: çoğu

ekseri

: çoğu

ekseri-him

: onların çoğu

ekserte

: sen çok oldun, çok ileri gittin

ekseru

: daha çok: çoğu

ekserû

: arttırdılar, çoğalttılar

ekseru en nâsi

: insanların çoğu

ekseru-hum

: onların çoğu

ekul

: ben dedim, söyledim

ekûlu

: ben söylüyorum

ekun

: ben olurum

ekûne

: olurum

ekvabun

: kadehler

el abdu

: kul

el a'cemîne

: Arap olmayanlar

el adâvetu

: düşmanlık

el âddîne

: sayan kimseler, sayanlar

el âdiyâti

: koşanlar

el âdûne

: haddi aşanlar

el aduvvu

: düşman

el âfâkı

: afak, ufuklar

el afve

: afv olan, ihtiyaçtan fazla olan mal, affedilen, vazgeçilen

el afve

: afv olan, ihtiyaçtan fazla olan mal, affedilen, vazgeçilen

el aglâlu

: halkalar

el agniyâi

: zenginler

el âharîne

: sonrakiler, diğerleri

el ahdari

: yeşil

el ahdu

: ahd

el ahi

: erkek kardeş

el âhıreti

: ahir, sonraki, ahiret, Allah'a (ulaşma)

el âhıretu

: son: ahiret, bundan sonraki

el âhıri

: ahir, sonraki

el âhırîne

: sonrakiler

el ahserîne

: daha çok hüsranda olanlar

el ahyâri

: hayırlılar, hayırlı olanlar

el ahyâu

: hayy, diri, canlı

el ahzâbe

: birlikler

el ahzâbu

: hizipler, gruplar, birlikler

el akabete

: akabe, sarp yokuş, dik yokuş, zor iş

el akabetu

: akabe, sarp yokuş, dik yokuş, zor iş

el akdemûne

: kadim, eski, geçmiş

el âkıbete

: akıbet, sonuç,

el âkıfu

: devamlı kalanlar, devamlı ikamet edenler

el akîme

: yok eden, akamete uğratan

el akrebîne (karib)

: en yakın (yakın)

el a'lâ

: en yüksek: üstün olan: âlâ, yüce

el alakate

: alaka (rahim duvarına bir noktadan bağlı olan), embriyo

el a'lâmi

: yüksek dağlar

el âlemîne

: âlemler

el a'levne

: en üstün kişiler

el âlihete

: ilâhlar

el alîmu

: (en iyi) bilendir: en iyi bilen

el alîmu el hakîmu

: en iyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır

el âlîne

: âlî olanlar, yüce olanlar

el aliyyi

: çok yüce

el aliyyu

: âli, âlâ, çok yüce

el a'mâ

: âmâ, görmeyen

el âmilîne

: amel edenler, amel yapanlar

el âmilûne

: çalışanlar, amel edenler

el anete

: sıkıntı, fücur, günah

el ankebûti

: örümcek

el a'râbi

: Araplar, Bedevîler (Bedevî Araplar)

el a'râbu

: Bedevî Araplar

el a'raci

: topal, sakat

el arda

: yeryüzü: arz, yer, toprak

el a'reci

: aksak, topal

el arimi

: Arim (bir vadi adı)

el arşı

: arşa, arşın

el asfâdi

: bağlar, kelepçeler, zincirler

el asfâdi (el safedu)

: bukağı, kelepçeler, zincir : (kelepçe)

el asfi

: yaprak

el aşîru

: arkadaş

el asnâme

: putlara

el asvâti

: sesler

el asvâtu

: sesler

el âyâti

: âyetleri

el âyete

: âyet, mucize, delil

el a'yunu

: göz

el azâbe

: azap: azabı

el azâbi

: ikisinin ellerini: azap

el azâbi el hûni

: alçaltıcı azap

el azâbu

: azap

el azâbu el elîmu

: elîm (acı) azap

el âzifetu

: yaklaşan, yaklaşmakta olan

el azîme

: büyük, azîm

el azîmi

: azîm, büyük olan

el azîz

: azîz, yüce ve üstün, izzet sahibi

el azmu

: kemik

el bâbe

: kapı

el bagdâu

: kin ve öfke

el bagyu

: saldırı, tecavüz, haddi aşma

el bahra

: deniz

el bahrâni

: iki deniz

el bahre

: deniz

el bahreyni

: iki deniz

el bahri

: deniz

el baîdi

: uzak

el baîdu

: uzak

el bâise el fakîre

: muhtaç fakir

el bakara

: inek

el bakara

: inek

el bâkîne

: geride kalanlar, kalanlar

el basari (lemhi el basri)

: göz, bakış (göz kırpması, bir anlık bakış)

el basaru

: bakış

el ba'si

: beas edilme, yeniden dirilme

el basîru

: (en iyi) gören

el bâtıla

: bâtıl

el bâtile

: bâtıl

el bâtılu

: bâtıl, boş olan, yanlış olan

el batşete

: şiddetle yakalama

el belâgu

: tebliğ, bildirme, açıklama

el belâu

: belâ, imtihan

el beldeti

: belde, ülke

el beledi

: belde, şehir

el benâti

: kız çocukları, kızlar

el benûne

: erkek çocuklar, oğlanlar

el benûne

: erkek çocuklar, oğlanlar

el beriyyeti

: yaratılmış olanlar

el beriyyeti

: yaratılmış olanlar

el berka

: şimşek

el berku

: şimşek

el berri

: kara

el berru

: Berr olandır, Berr'dir, çok cömert, çok lütufkârdır

el be'sâu

: şiddetli belâ

el be'sâu

: şiddetli belâ

el be'se

: savaş, şiddet

el be'si

: şiddetli savaş

el beşîru

: müjdeci

el bevâri

: yok olma, helâk olma

el bey'a

: alışveriş

el beyâne

: beyan etme, açıklama, ifade edebilme

el beyte

: beyt, ev, yer

el bey'u

: alışveriş

el beyyinâti

: müşriklerden, şirk koşanlardan

el beyyinâtu

: beyyineler, deliller, ispat vasıtaları

el bihâru

: denizler

el bilâdi

: beldeler, ülkeler

el birre

: birr, ebrar yapan davranış biçimi

el birri

: birri

el buk'ati

: yer

el burûci

: burçlar, takım yıldızlar

el buşrâ

: müjde

el butûne

: karınlar

el butûni

: karınlar

el buyûte

: evler

el buyûti

: evler

el câhilîne

: cahilleri

el câhiliyyeti

: cahiliyye, cahillik

el câhilûne

: cahiller

el cahîmi

: cahîm, cehennem

el cahîmu

: alevli ateş, cehennem ateşi

el cebbâru

: cebreden, zorla yaptıran

el cehra


Yüklə 1,08 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   100




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin