Darabe meselen : örnek verdi, isnad etti



Yüklə 1,08 Mb.
səhifə17/100
tarix24.05.2020
ölçüsü1,08 Mb.
#31493
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   100
Arab Azer1

: yörünge üzerinde dönen

el kurâ

: belde, ülke, ülkeler, ülke halkı

el kurâ

: beldeler, ülkeler

el kur'âne

: Kur'ân'ı: Kur'ân

el kur'âni

: Kur'ân-ı Kerim

el kur'ânu

: Kur'ân-ı Kerim

el kurbâ

: yakınlığı olanlar, akrabalar

el kurelletî

: beldeler, ülkeler

el kurûne

: nesiller

el kurûni

: aynı zamanın insanları, nesiller

el kurûnu

: nesiller

el kuvâ

: kudretli, kuvvetli

el kuvvete

: kuvvet

el lagve

: boş söz

el lâinûne

: lânet ediciler

el lememe

: küçük günahlar

el leyl

: gece

el leyli

: gece

el leylu

: gece

el lu'lui

: inci

el lu'luu

: inci

el mâe

: su

el magdûbi

: gadap, öfke duyulanlar

el magdûbi

: gadap, öfke duyulanlar

el magribeyni

: iki batı

el magsiyyi aleyhi

: üzerine baygınlık çökmüş

el mâhidûne

: döşeyen, düzenleyen, düzenleyici.

el mâkirîne

: hile yapanlar, tuzak kuranlar

el mâle el mâlu

: mal

el ma'lûmi

: bilinen

el ma'mûri

: imar edilmiş, mamur

el marîdı

: hasta

el ma'rûfi

: ma'rûf

el masîru

: dönüş, ulaşma, ulaşılan makam

el masîru

: varış yeri, ulaşılacak yer, ulaşılan yer

el masîru

: masîr, varış, ulaşma, seyr-i sülûk

el masîru

: varış yeri

el maşrıkı

: doğu

el maşrıkı

: doğu

el mâu

: su

el maûne

: zekât ve yardımlaşma

el meâbi

: sığınılacak yer, sığınak

el mebsûsi

: dağılmış

el mecîdi

: şerefli, üstün

el mecîdu

: Mecid'dir, çok yüce ve şereflidir

el medînete

: şehir

el medîneti

: şehir

el mehâdû

: doğum sancısı

el mekîdûne

: tuzağa düşenler

el meknûni

: saklı

el mekru

: hile

el melâikete

: melekler

el melâiketi

: melekler

el melâiketu

: melekler

el melee

: (kavmin) ileri gelenleri

el melei

: ileri gelenleri, eşrafı

el meleil a'lâ

: Melei A'lâ, yüce, şerefli topluluk

el meleu

: halk, eşraf, ileri gelenler

el meliki

: malik, mülkün sahibi, söz sahibi

el meliku

: hükümdar, düzenleyen ve idare eden, melik olan

el meliku'tûnî

: melik (hükümdar) "bana getirin"

el mel'ûnete

: lânetlenmiş

el menfuşi

: etrafa saçılmış

el menne

: kudret helvası

el mensûrûne

: yardım edilenler

el menûni
(reybe el menûni)

: zaman : (zamanın musîbetinin ansızın gelmesi)

el mer'â

: mera, yeşillikler

el merâdıa

: süt anneler

el merfûdu

: verilen bağış, bahşiş

el merfûi

: yükseltilmiş

el mer'i

: erkek

el mervete

: Mekke'de Merve

el meş'ari el harâmi

: Meş'aril Haram, Arafat'tan dönüş

el meşârıkı

: şarklar, doğular

el mescide

: mescid

el mescidi el harâmi

: Mescid-i Haram

el mescûri

: dolmuş, dolu olan, hapsedilmiş (yayılması önlenmiş)

el meselu

: misal, durum, özellik

el meselu el â'lâ

: âlâ, yüce olma durumu

el meş'emeti

: uğursuzluk, amel defteri (hayat filmi) solundan verilenler

el meşhûni

: dolu

el mesîhu

: Mesih ( Hz.İsa)

el mesîhu îsebnu meryeme

: Mesih Meryemoğlu İsa

el meskenetu

: miskinlik

el meşrikayni

: iki doğu

el meşrıkı

: şark, doğu

el meşrıku

: doğu

el mesulâtu (mesuletun)

: cezalar (ceza)

el metînu

: metin, sağlam, güçlü

el me'vâ

: barınma yeri, barınacak yer

el mevâliye

: yakınlar (velâyet sahibi olanlar, benim soyumdan gelenler)

el mevâzîne

: mizanlar

el mevcu

: dalga(lar)

el meveddete

: sevgi, muhabbet, dostluk

el mevlâ

: mevlâ, dost, yardımcı

el mevlûdi lehu

: onun için doğurulmuş olan (baba)

el mevlûdi lehu

: onun için doğurulmuş olan (baba)

el mevrûdu

: vardıkları yer, girdikleri yer

el mevt (mevti)

: ölüm

el mevtâ

: ölü: ölüler

el mevte

: ölüm

el mevtete

: ölmek, ölüm

el mevti

: ölüm

el mevtu

: ölüm

el mev'ûdetu

: diri olarak toprağa gömülen kız çocuğu

el mev'ûdi

: vadedilen

el meyli

: meyil, sevgi, ilgi

el meymeneti

: meymene, bereket, saadet, amel defteri (hayat filmi) sağından verilenler

el meytete

: ölü (hayvan)

el meytetu

: ölü

el meyyite

: ölü

el mîâde

: vaadedilen, vaad

el mîâde

: vaad edilen, vaad edilen şey

el mihâdu

: yatak, döşek

el mihâli

: mukavemet edilemeyen, dayanılmaz, karşı koyulmaz

el mihrâbe

: mihrab, ibadet edilen yer

el mikyâle

: ölçek

el milleti

: millet, toplum, dîn

el misâka

: misaki

el mısbâhu

: (o) misbah, (o) lâmba

el miskîni

: miskin, yoksul, çalışmaya gücü olmayan

el mîzâne

: mizan, ölçü

el mîzâni

: mizan

el muallakati

: muallakta, boşlukta

el muavvikîne

: yardıma mani olanlar

el mubâreketi

: mübarek

el mubezzirîne

: savuranlar, israf edenler

el mubîni

: açıklanmış olan, apaçık

el mubînu

: apaçık, açıkça açıklayan, beyan eden

el mubtılûne

: bâtılı isteyenler

el mubtılûne

: bâtılda olanlar

el mucâhidîne

: mücahitler, Allah için savaşanlar

el mucîbûne

: icabet edilenler

el mucrimîne

: mücrimler, suçlular

el mudebbirâti

: tedbir edenler, idare edenler, emri yerine getirenler

el mudgate

: (bir çiğnem et görünümünde) mudga, cenin

el mudıfûne

: kat kat arttıranlar

el mudıllîne

: dalâlette bırakanlar

el mudtarra

: sıkıntı ve ihtiyaç içinde olan

el muflihûne

: felâha erenler, kurtuluşa erenler

el mufside

: fesat çıkaranlar

el mufsidîne

: fesat çıkaranlar, bozgunculuk yapanlar gibi,

el mufsidîne

: müfsitler, fesat çıkaranlar

el mufsidûne

: fesat çıkaranlar

el mugîrâti

: ansızın akın edenler

el muhâcirîne

: hicret edenler

el muhbitîne

: muhbitler, kalplerine ihbat konmuş olanlar

el muheyminu

: koruyup gözeten

el muhîni

: muhîn, alçaltıcı, aşağılayıcı

el muhîni

: alçaltıcı olan, zelil olan

el muhlesîne

: muhlis olanlar

el muhli

: erimiş maden (demir, bakır vs.)

el muhsanâti

: muhsin, iffetli, evli kadınlar

el muhsinîne

: muhsinler, ahsen olanlar (fizik vücudunu teslim edenler)

el muhtedi

: hidayete eren kişi (hidayete ermiştir)

el muhtedi

: hidayete ermiştir

el muhtedûne

: hidayete erenler

el muhteziri

: döküntü halinde, ufalanmış

el mukaddesi

: mukaddes, kutsal

el mûkadetu

: tutuşturulmuş

el mukâmeti

: o taktirde görevlendirin, gönderin

el mukantarati

: biriktirilmiş

el mukarrabûne

: mukarrebin olanlar, Rabbine yakın olanlar

el mukarrebûne

: mukarrip olanlar, Allah katında yüksek dereceye nail olmuş, Allah'a yaklaştırılmış kimseler

el mukassimâti

: sonra taksim edenlere

el mukezzibîne

: yalanlayanlar, tekzib edenler

el muksitîne

: adaletli olanlar, adaletle davrananlar

el mulke

: mülk, meliklik, hükümdarlık

el mulki

: melik, hükümdar

el mulku

: mülk, sahiplik, idare

el mulûke

: melikler, sultanlar, hükümdarlar

el mu'minâti

: mü'min kadınlar

el mu'minîne

: mü'minler erkekler

el mu'minîne ellezîne

: mü'minleri, o kimseler ki

el mû'minu

: mü'min, emin olunan, emniyet veren, îmân edilen

el mu'minûne

: mü'min erkekler, îmân edenler

el munâdi

: münadi, seslenen, çağıran

el munâfikâti

: münafık kadınlar

el munâfikîne

: münafıklar, nifak çıkaranlar

el munîri

: nurlandırıcı

el munkere

: münker, sıkıntı

el munkere

: kötülük, hayasızlık

el munşeâtu

: (yüksek) inşa edilmiş, büyük

el munşiûne

: inşa eden, yaratan, halkeden

el muntasirîne

: yardım edilenler, korunanlar

el muntehâ

: dönüş (son varış)

el munzarîne

: bekletilenler, tehir edilenler, mühlet verilenler

el munzilîne

: ağırlayanlar, ikram edenler

Yüklə 1,08 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   100




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin