: kimseyi, kişiyi: kim, kimin
bi mesâbîha
|
: lâmbalarla, kandillerle
|
bi mesbûkîne
|
: önüne geçilmiş olan
|
bi mevâkıı
|
: mevkileri, yeri
|
bi meyyitin
|
: ölü
|
bi meyyitîne
|
: ölüler
|
bi mîsâkı-him
|
: onların misakları sebebiyle, misaklarından dolayı
|
bi misli
|
: misli kadar, onun gibi, onun kadar
|
bi misli-hi
|
: onun bir benzeri
|
bi muazzebîne
|
: azaba uğratılacak olanlar, azap edilenler, azap görecek olanlar
|
bi mu'cizîne
|
: aciz bırakanlar, aciz bırakacak güce sahip olanlar
|
bi mu'minin
|
: inanan
|
bi mu'minîne
|
: mü'minler, mü'min olanlar
|
bi munşerîne
|
: neşrolunacak olanlar, tekrar diriltilecek olanlar
|
bi musaytırın
|
: zorlayıcı
|
bi musrihi-kum
|
: sizin yardımcınız (size yardım eden)
|
bi musrıhıyye
|
: benim yardımcım (bana yardım eden)
|
bi musteykinîne
|
: yakîn sahibi olanlar
|
bi muzahzihı-hi
|
: onu uzaklaştırıcı
|
bi nahlin
|
: hurmalıklarla
|
bi nâsıyeti-hâ
|
: onun perçemini (saçların alındaki kısmını)
|
bi nasri-hî
|
: kendi yardımı ile
|
bi nebein
|
: bir haber ile
|
bi nefsike
|
: senin nefsine
|
bi ni'meti
|
: ni'metiyle, ni'meti sayesinde
|
bi ni'meti-hî
|
: onun ni'meti ile
|
bi ni'metin
|
: bir ni'met ile
|
bi nûri rabbi-hâ
|
: Rabbinin nuru ile
|
bi nusbin
|
: dert, hastalık, belâ
|
bi rabbî
|
: Rabbime
|
bi rabbî
|
: Rabbime
|
bi rabbî
|
: Rabbime
|
bi rabbi-him
|
: onların Rab'leri, Rab'lerine
|
bi rabbi-ke
|
: senin Rabbine
|
bi rabbi-kum
|
: Rabbinizi (Rabbiniz hakkında) : Rabbinize
|
bi rabbi-nâ
|
: Rabbimize
|
bi rabvetin
|
: münbit yüksek tepede
|
bi râddî
|
: verme (iade etme) hususunda
|
bi rahmeti-hi
|
: kendi rahmetini
|
bi rahmeti-ke
|
: senin rahmetinle
|
bi rahmetin
|
: bir rahmet ile
|
bi rahmetin
|
: rahmetle
|
bi rahmeti-nâ
|
: rahmetimizi
|
bi râzıkîne
|
: rızık vericiler, rızıklandıranlar
|
bi reddi-hinne
|
: onlara geri dönmeye
|
bi reşîdin
|
: irşad edici
|
bi resûli-hi
|
: onun resûlüne
|
bi resûli-him
|
: onların resûllerine
|
bi ricli-ke
|
: (senin) ayağınla
|
bi rızkın
|
: bir rızkı
|
bi rûhi el kudusi
|
: Ruh'ûl Kudüs ile
|
bi rûhi el kudusi
|
: (takdis edilmiş) kutsal ruh ile (Cebrail A.S ile)
|
bi rûhi el kudusi
|
: (takdis edilmiş) kutsal ruh ile (Cebrail A.S ile)
|
bi rukni-hî
|
: etrafındakilerle
|
bi rusulin
|
: resûller ile: resûllerle
|
bi rusuli-nâ
|
: resûllerimizi
|
bi sâhati-him
|
: onların sahasına
|
bi sâhıbi-kum
|
: sizin sahibiniz, arkadaşınız
|
bi salâtike
|
: namazında
|
bi savti-ke
|
: sesinle
|
bi sebebin
|
: sebebi, vesileyi, aracı (bir irtibat vesilesini)
|
bi sebîlin
|
: yol üzerinde
|
bi seharin
|
: seher vakti
|
bi sehatin
|
: gazaba
|
bi şehîdin
|
: şahit
|
bi selâmin
|
: selâm ile, selâmetle
|
bi selâmin
|
: esenlik ve barış (selâm) ile
|
bi selâseti âlâfin
|
: üç bini ile
|
bi semenin
|
: bir fiyat ile
|
bi semeri-hi
|
: onun ürünleri
|
bi sem'i-him
|
: onların işitmesi
|
bi şerrin
|
: daha kötüsünü, şerr olanı
|
bi şey
|
: bir şey: bir şey ile
|
bi şey'in
|
: bir şeye
|
bi sıdkı-hım
|
: onların sadakatleri ile
|
bi şihâbin
|
: kor halinde
|
bi sihâfin
|
: tepsiler ile
|
bi sıhri-hî
|
: (onun) sihri ile
|
bi sihri-himâ
|
: sihirleri ile (ikisinin sihri)
|
bi sihri-ke
|
: sihrin ile
|
bi şıkkı
|
: meşakkat ile, yorgunlukla
|
bi sîmâ-hum
|
: onların yüzleri ile, yüzlerinden
|
bi şirki-kum
|
: sizin şirkiniz, şirk koşmanız
|
bi suâli
|
: istemekle, isteyerek
|
bi sûin
|
: sui olarak, kötülükle, fena halde
|
bi sultânin
|
: bir sultanla, güçle, mucize ile, delille
|
bi sûretin
|
: bir sureyi
|
bi sûrin
|
: sur, duvar
|
bi tâbîın
|
: tâbî olan
|
bi tahıyyetin
|
: bir selâm ile
|
bi târidi
|
: tardeden, kovan, uzaklaştıran
|
bi târikî
|
: terkeden
|
bi te'vîli
|
: te'vîl, yorum, izah
|
bi te'vîli el ahlâmi
|
: rüyaların yorumunu
|
bi te'vîli-hi
|
: onun yorumunu, açıklamasını
|
bi te'vîli-hi
|
: onun yorumunu
|
bi vâdin
|
: bir vadiye
|
bi vâlidetî
|
: anneme (karşı)
|
bi vâlidey-hi
|
: onun anne ve babasıyla
|
bi vâlidey-hi
|
: anne ve babasına
|
bi vechi-hî
|
: onun vechini, kendi yüzünü, fizik vücudunu
|
bi vekîlin
|
: vekil
|
bi veledi-hâ
|
: (onun) kendi çocuğu ile
|
bi verıkı-kum
|
: sizin gümüş (paranız) ile
|
bi vucûhi-kum
|
: yüzlerinize
|
bi yedeyye
|
: elimle, kudretimle
|
bi yedi allâhi
|
: Allah'ın elinde
|
bi yedi-hi
|
: kendi eliyle: onun elinde
|
bi yedi-ke
|
: eline
|
bi yedike el hayru
|
: hayır senin elinde
|
bi yemîni-hi
|
: onun sağında
|
bi yemîni-hi
|
: onun eliyle, kudretiyle
|
bi yemîni-hî
|
: onun sağından
|
bi yemîni-ke
|
: sağ elindeki: sağ elinle
|
bi yevmi el hisâbi
|
: hesap gününe
|
bi yûsufe
|
: Yusuf'a
|
bi zâhirin
|
: zahir olan
|
bi zâlike
|
: bunda: bununla, bu konuda
|
bi zâlike
|
|
bi zallâmin
|
: çok zalim, çok haksızlık yapan zulmeden
|
bi zallâmin
|
: zulmedici
|
bi zâti
|
: sahip: sahip olduğu, ... de olan
|
bi zâti
|
: sahip
|
bi zâti es sudûri
|
: göğüslerde, sinelerde olanı
|
bi zî el kurbâ
|
: yakınlık sahibi olana, akrabaya
|
bi zibhın
|
: kurbanı
|
bi zikri allâhi
|
: Allah'ın zikri ile
|
bi zikri er rahmâni
|
: Rahmân'ın zikrini
|
bi zikri-him
|
: onların zikirleri
|
bi zikrillâhi (zikri allâhi)
|
: Allah'ın zikri ile
|
bi zînetin
|
: ziynetleri
|
bi zîynetin
|
: ziynet ile
|
bi zulmi-him
|
: onların zulümleri sebebiyle
|
bi zulmin
|
: zulümler sebebiyle
|
bi zunûbi
|
: günahları
|
bi zunûbi-him
|
: günahları ile, günahları sebebiyle
|
bi zunûbi-him
|
: günahları sebebiyle
|
bi zunûbi-nâ
|
: günahlarımızı
|
biallâhi (bi allâhi)
|
: Allah'a
|
bi-ba'dın
|
: bir kısmına
|
bi-batni
|
: batında, ortasında
|
bid'a
|
: birkaç
|
bidâate-hum
|
: onların sermayeleri, ana malları (erzak ile takas için götürdükleri mal)
|
bidâaten
|
: sermaye, ticaret malı olarak
|
bidâatu-nâ
|
: bizim sermayemiz
|
bid'an
|
: kendinden katan, farklı bir şey ortaya çıkaran
|
bıd'ı
|
: birkaç (3 ila 9 arası)
|
bîdun
|
: beyazlık, beyaz
|
bihâ
|
: onunla, onu: onunla, onu, ona, onunla (onun hakkında)
|
bi-hî
|
: onunla, ona, kendisine
|
bi-hî alîmun
|
: onu en iyi bilen
|
bi-hi el arda
|
: onunla arza, yeryüzüne
|
bihi ez zer'a
|
: onunla ekin
|
bi-hi îmânu-kum
|
: onunla sizin îmânınız
|
bi-hî kavmen
|
: onunla bir kavmi
|
bi-hi kesîran
|
: onunla çoğunu
|
bi-hi kesîran
|
: onunla çoğunu
|
bi-hî mu'minûne
|
: ona, kendisine îmân edenlersiniz
|
bi-hi muteşâbihan
|
: ona benziyen, ona benzer
|
bi-hî şey'en
|
: ona bir şeyi
|
bihî sultânen
|
: ona bir sultan, bir delil
|
bihî tu'minû
|
: ona inanıyorsunuz
|
bi-hi yestehziûne
|
: onunla alay ediyorlar
|
bi-him
|
: onlar ile: onları, kendileri
|
bi-him
|
: onlara, kendilerine
|
bi-himâ
|
: ikisini
|
bi-hinne
|
: onlar ile
|
bikamîsî
|
: benim gömleğimi
|
bike
|
: sana, senin için, senin hakkında: seni
|
bi-ke şehîden
|
: seni şahit olarak
|
bikum
|
: size, size karşı, sizin için
|
bi-kum
|
: size: sizi
|
bikum(u)
|
: size,sizin için
|
bil adli (bi el adli)
|
: adalet ile
|
bil hakkı
|
: hak, gerçek
|
billâhi
|
: Allah'a
|
billâhi (bi allâhi )
|
: Allah: Allah iledir Allah'a
|
billetî (bi elletî)
|
: ki o
|
billezîne
|
: o kimseleri
|
bimâ
|
: şey(leri) : sebebiyle, dolayısıyla
|
bimâ amilû
|
: yaptıklarından dolayı
|
bimâ enzele allâhu
|
: Allah'ın indirdiği şeyle
|
bi-mâ eşrakû
|
: ortak koşmaları sebebiyle
|
bi-mâ galle
|
: çaldığı şeyle
|
bimâ halaka
|
: yarattığı şey
|
bimâ kaddemet
|
: takdim ettikleri şey, yaptıkları şey
|
bi-mâ kefertum
|
: inkâr etmenizden dolayı
|
bimâ ta'melûne
|
: yaptığınız şeylerden
|
|