Darabe meselen : örnek verdi, isnad etti



Yüklə 1,08 Mb.
səhifə6/100
tarix24.05.2020
ölçüsü1,08 Mb.
#31493
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   100
Arab Azer1

bâhıun

: üzüntüden kendini helâk eden kimse

bahsin

: düşük, eksik, az

bâid

: uzak kıl

baîdan

: uzak

baıdet

: uzak oldu

baîdin

: uzak

bakaraten

: bir inek

bakarâtin

: inekler

bakaratun safrâu

: sarı bir inek

bâkın

: bakîdir, kalıcıdır, tükenmez

bakiye

: bakiye, arta kalan, sona kalan, geriye kalan

bâkiyeten

: bâki, kalıcı olarak, kalıcı

bakıyyetu allâhi

: Allah'ın bakiyesi (ticaretin bıraktığı kâr, helâl kazanç)

bâle-hum

: onların hallerini

ba'len

: ba'l (bir put adı)

ba'lî

: kocam, zevcim

bâligatun

: olgunlaşmış

bâlıgî-hi

: ona erişirsiniz, ulaşırsınız

bâlu en nisveti

: o kadınların durumu, hali

bârak-nâ

: bereket kıldık

bâreknâ

: hayırlı, mübarek ve bereketli kıldık

bâreknâ

: bereketlendirdik

bâridun

: soğuk, serin

bârii-kum

: sizin yaratıcınız

bârizeten

: bariz olarak, açık ve net olarak

bârizûne

: bariz olurlar, ortaya çıkanlar

basâire

: basiretle (ibretle) görülen, görünür bir şekilde, görülmek üzere

basâiru

: basiretler

basari-hi

: onun görme hassası

bâsikâtin

: yüksek, uzun

basîrâ

: görme hassası

basîran

: basiret, gözün görme hassası

basîren

: (en iyi, çok iyi) gören

bâşirû-hunne

: onlara yaklaşın, onlarla mübaşeret edin

basîrun

: en iyi gören: hakkıyla gören

bâsitun

: uzatmıştır, uzatmış vaziyettedir

basurtu

: ben gördüm

bâtılân

: batıl olarak, faydasız, boşuna

bâtinu-hu

: onun içinde, iç kısmında

batırat

: azıp şükretmedi

batni-hi

: onun karnı

batşe

: kıskıvrak yakalama

batşen

: şiddetle yakalayarak, intikam alarak

batşete-nâ

: şiddetli azabımız ile yakalamamız

bâyı'hunne

: onlarla biatleş, (kadınların) biatlerini kabul et

bease

: beas etti, hayata getirdi, gönderdi

bease-hu

: onu diriltti

bease-nâ

: bizi diriltti

beasnâ

: biz gönderdik, beas ettik

bedâle-hum

: onlara zahir oldu, uygun göründü

beddele-hu

: onu değiştirdi

beddelnâ

: biz değiştirdik

beddelnâ-hum

: onları değiştirdik

beddelû

: bedel, karşılık

bedee

: ilk defa başladı

bedelen

: bedel, karşılık

bede'nâ

: başladık

bedet

: ortaya çıktı, açıldı

bedîu

: eşsiz, örneksiz herşeyin ilkini yaratan, yaratıcı

begâ

: haksızlık yaptı, haddi aştı

begat

: zulmetti, tecavüzde bulundu

begav

: azdılar

behcetin

: güzel olan, güzel

behîcin

: güzel

behîcin

: güzel, parlak

beîrin

: (yük taşıyan) deve

bel

: hayır aksine, evet aksine, öyle değil

bel

: hayır, bilâkis aksine,

bel

: aksine, bilâkis

bel

: bilâkis

bel ahyâun

: hayır, bilâkis diridirler

bel entum

: hayır siz

bel hum

: hayır onlar

bel huve

: hayır, bilâkis o

belâ

: (olumsuz soruya, olumlu cevap verirken kullanılır) evet, hayır, bilakis

belâ

: hayır (olumsuz ifadeye, olumlu karşılık verilirken "evet" anlamında kullanılır)

belâgan

: tebliğ, bildiri, açıklama

belagati

: ulaştı, (can) geldi

belagne

: erişti, ulaştı, tamamladı

belagte

: sen ulaştın

belagtu

: ulaştım

belâun

: belâ, imtihan

belâun

: bir imtihan

beldeten

: belde, ülke

beldetun

: bir belde, şehir

beleden

: belde

belega

: erişti, ulaştı

beli

: hayır, aksine

beli allâhu

: hayır, öyle değil, bilâkis Allah

belîgan

: beliğ, açık, tesirli, güzel

benâ-hâ

: onu bina etti, onu muhkem ve ölçülü bir şekilde yarattı

benâ-hâ

: onu bina etti

benâtî

: kızlarım

benâtî

: benim kızlarım

benâtin

: kız çocukları

beneynâ-hâ

: onu biz bina ettik

benî âdeme

: Âdemoğlu

benî ehavâti-hinne

: (onların) kız kardeşlerinin oğulları

benî ıhvâni-hinne

: (onların) erkek kardeşlerinin oğulları

benî isrâîle

: İsrailoğulları

benî-hi

: kendi oğullarına

bennâin

: bina yapanlar

benûne

: oğullar, çocuklar

beraratin

: birr sahipleri, hayır ve takva sahibi olanlar, sadık, dürüst olanlar

berâun

: uzak, ayrı

berden

: soğuk: serinlik

berîen

: uzak olan, ilgisi olmayan, suçsuz

berîun

: uzağım: berî, uzak

berkı-hi

: onun şimşeği

berree-hu

: onu berî kıldı, temize çıkardı

berzahun

: bir berzah vardır

berzehan

: berzah, engel

berzehun

: berzah, engel

besâire

: basiretler, kalp gözlerinin görme hassası

be'se

: kuvvet, güç

be'se-kum

: sizi şiddetten, kuvvetli darbeden

be'sen

: kuvvet, güç olarak

be'sen

: bir azapla

be'se-nâ

: şiddetli azabımız

beşeren

: bir beşer, bir insan

beşerun

: bir beşer, bir insan

beseta

: genişletti

be'si allâhi

: Allah'ın şiddetli azabı

be'sin

: güç, kuvvet

beşîren

: müjdeleyici olarak

besse

: yaydı, dağıttı

bessen

: ufalanarak, parçalanarak, toz haline gelerek

beşşernâ-hu

: onu müjdeledik

beşşernâ-ke

: biz seni müjdeledik

bessî

: derin üzüntüm, kederim

beşşir

: müjdele

beşşir-hu

: onu müjdele

bestaten

: genişlik, kuvvet, üstünlük

be'su-hum

: onların çarpışmaları

be'sun

: sertlik

be'su-nâ

: azabımız

besurat

: gözetledi

betâinu-hâ

: onun iç kısımları, astarları

betaştum

: yakaladınız

beûdaten

: sivrisinek

beyânun

: bir beyan, açıklama

beydâe

: beyaz olarak (nurlu olarak)

beydâe

: beyaz, berrak

beydâu

: beyaz (nurlu)

beydun

: yumurta

beyne

: arasında, birarada

beyne

: arası: arasındaki

beyne benî isrâîle

: İsrailoğulları arasında

beyne ehadin

: aralarından birini

beyne en nâsi

: insanların arasında

beyne es sadafeyni

: iki dağın arası

beyne eydî-him

: onların elleri arasındaki, önlerindeki

beyne eydî-him

: elleri arasında, önlerinde

beyne yedey

: ellerinin arasında, önünde, gelecek olan

beyne yedeyhi

: elleri arasında, elinin altında, önünde

beyne yedeyi

: elleri arası, önü

beyne yedeyye

: ellerim arasında, elimde olan, elimdeki

beyne zâlike

: bu (ikisi) arasında

beyne zâlike

: bunların arasında

beyne-hâ

: onun (kendisi ile) arasında

beyne-hâ

: onun arasında, kendisiyle

beynehu

: onun arasını

beyne-hu

: onun arasında

beyne-hum

: onlar aralarında, kendi aralarında

beyne-humâ

: onların aralarını, o ikisinin arasını

beyne-ke ve beyne-hu

: onunla senin aranda

beyne-kum

: sizin aranızda

beyne-kum ve beyne-hum

: onlarla sizin aranıza

beyne-nâ

: bizim aramızda, bizim aramızı

beyne-nâ ve beyne-hum

: onlarla bizim aramız

beyne-nâ ve beyne-ke

: bizimle senin aranda (seninle bizim aramızda)

beynî

: benim aram

beynî

: benim aramda

beynî

: benimle arası

beyni eydî-him

: ellerinin arasında, önlerinde

beynî ve beyne-ke

: benimle senin aran

beynî ve beyne-kum

: benimle sizin aranızda

bey-nî ve beyni ke

: benimle senin aranda, aramızda

beyni yedey-hi

: onun elleri arasında, önünde

beyni-himâ

: ikisinin arasında

beyni-kum

: siz aranızda

beyni-nâ ve beyni-ke

: seninle bizim aramızda

beyten

: ev

beyti-ke el muharremi

: senin Beyt-i Haram'ın

beytiye

: evim: benim evimi

beytu

: ev

beytun

: bir ev

bey'un

: alışveriş

beyyennâ

: beyan ettik, biz açıkladık

beyyennâ-hu

: biz onu açıkladık

beyyenû

Yüklə 1,08 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   100




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin