Sanayicilik
[Industrialism]
a
Çevreci teoriler tarafından kullanılan sanayicilik terimi, kapitalizm ve sosyalizm, sağ ve sol düşünceyi kapsayan
bir "süper id e o lo jiyle bağlantılıdır. Ekonomik bir sistem olarak sanayicilik, geniş ölçekli üretim, sermaye b iriki
mi ve amansız büyümeyle ayırt edilir. Bir felsefe olarak materyalizm, faydacı değerler, bilime tamamen inanma
ve teknolojiye tapınmaya adanmıştır. Dolayısıyla birçok ekolojist, sanayiciliğin bir "sorun" olarak görür. Ancak
eko-sosyalistler, (sahiplik, kâr ve piyasanın rolü gibi önemli konuları göz ardı eden) sanayicilikten çok kapitalizmi
suçlarlar; eko-feministler ise sanayiciliğin kökünde ataerkilliğin yattığını ileri sürerler.
çözüyor ve televizyon ve video, bilgisayarlar ve robotlar, hava yolu ve
hatta uzay yolu gibi yeni
imkânların önünü açıyor. Ancak çevre merkezli bir bakış açısından sınırsız zenginlik ve maddî re
fah vaatleri, Herman Daly’nin (1974) dediği gibi “ büyüme tutkusu”
(growthmania) , sadece yanlış
değil aynı zamanda çevre felâketinin temel nedenidir. Gerçekten de Yeşil düşünürler, kapitalizm ve
komünizmi aynı kefeye koyarlar ve her ikisini de “sanayileşme” örnekleri olarak tanımlarlar. Dola
yısıyla Yeşil ekonomi, özellikle Dünya’ya bakışımız ve içerdiği kaynaklar açısından, yeniden düşün
mek için, ekonomik faaliyetin doğası ve amacı konusunda ortodoks/katı varsayımlara gerek duyar.
Çevreci, hareket için özellikle etkili bir mecaz, “uzay mekiği Dünya”
benzetmesi olmuştur,
çünkü bu mecaz, sınırlı ve tükenebjlen zenginlik fikrini vurgular. Dünyanın bir uzay gemisi ola
rak düşünülmesi gerektiği fikri, ilk Kenneth Boulding (1966) tarafından önerilmişti. Derin ekoloji
açısından bu teorinin olumsuz yanı, gezegenin insan ihtiyaçlarına hizmet etmek için var olduğu
şeklindeki insan merkezli görüşü içermesidir:
Dünya bir teknedir; bizim teknemizdir. Yine de uzay
mekiği Dünya kavramı, kesinlikle, geleneksel sınırsız kaynak ve imkânlar inancını değiştirmeye
hizmet eder. Boulding, insanların geleneksel olarak sanki bir “kovboy ekonomisi’ nde, geçiş döne
minde Batı Amerika’daki gibi sınırsız fırsatları olan bir ekonomideymiş gibi davrandıklarını
ileri
sürer. Boulding, bunun Amerika’da olduğu gibi “düşüncesiz, istismarcı ve vahşî davranışı” destek
leyeceğini savunur. Ne var ki, uzay gemisi bir kapsüldür ve dolayısıyla sınırlı kaynaklar içerir. Ge
lecekteki “uzay adamı ekonomisi’ nde insanoğlu sınırlar içinde yaşamak ve uzayda onları götüren
gemiye daha dikkatli davranmak zorunda kalacaktır.
Uzay gemisinde yaşamak, hayatın devamını sağlayan ekolojik süreçlerin anlaşılmasını gerekti
rir. Daha önemlisi, insanlar uzay gemisi Dünyanın kapalı bir sistem olduğunu görmelidir. A çık sis
temler dışardan enerji veya girdi alırlar; örneğin Dünyadaki bütün eko
sistemler, göller, ormanlar
ve denizler Güneş ile devamlılığını sağlarlar. Bu tür açık sistemlerin kendini düzenleyici özellikleri
vardır ve doğal bir denge ya da sabit bir durumu oluşturma eğilimine sahiptir. Ancak bir uzay ge
misi olarak düşünüldüğünde gerçekleşeceği üzere Dünya gibi kapalı sistemler, "entropi” emâresi
gösterirler. Entropi, sistem içindeki karmaşa veya uyumsuzluk derecesinin bir ölçümüdür. Bütün
kapalı sistemlerde bozulma veya uyumsuzluk olacaktır; çünkü bu sistemleri dış girdiler ile devam
lılıkları sürdürülemez, kendi kaynaklarına bağlıdırlar ve bu kaynaklar tüketilir ve yenilenemez.
"Fritz" (Ernst Friedrich) Schumacher (1911-1977)
Dostları ilə paylaş: