Siyasi. İDeolojiler



Yüklə 11,67 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə86/240
tarix11.08.2023
ölçüsü11,67 Mb.
#139183
1   ...   82   83   84   85   86   87   88   89   ...   240
1723-Siyasi Ideolojiler-Andrew Heywood-Chev-K.Bayram-O.Tufekchi-H.Inac-2011-345s (1)

Sosyalistler, 
(Marksist gelenektekiler), ortodoks komünizmde devlet kolektifleştirmesi ve merkezî planlama 
şeklinde ifade edilen tam sosyal eşitlik ve ortak sahiplik tercihi üzerinde durmuşlardır. Sosyal demokratlar refa­
hı ve düzenlenmiş kapitalizmi desteklemelerine rağmen piyasanın iyi bir uşak fakat kötü bir yönetici olduğuna 
inanırlar.
Anarşistler, 
ekonomik kontrolün veya yönetimin tüm biçimlerini reddederler. Anarko-komünistler ortak sa­
hipliği ve küçük çapta kendi kendini yönetimi desteklerken; anarko-kapitalistler tam anlamıyla düzensiz piyasayı 
savunurlar.
Faşistler, 
genellikle, sözde organik bir bütün içinde işgücü ve sermayenin birlikte ele alınmasını öngören korpo- 
ratizm düşüncesi aracılığıyla ifade edilmiş, kapitalizm ve komünizm arasında üçüncü bir yol aramışlardır. Planla­
ma ve millîleştirme milletin veya ırkın ihtiyacı için ikinci derece kazançlı denemeler olarak desteklenmektedir.
Ekolojistler, 
piyasa kapitalizminin ve devlet kolektifleştirmesinin her ikisini de çevresel olarak sürdürülemez 
olduğu ve büyümeyi etkilediği için kabul etmezler. Bu yüzden de iktisat, ekolojiden daha az önemli olmalıdır; ve 
her ne pahasına olursa olsun kâr peşinde koşma, insanoğlu ile doğa arasındaki uyum ve uzun vadeli sürdürüle­
bilirlik meselesi ile yer değiştirmelidir
mülkiyetlerini elde etmek arzusu içine sokar. Sonuçta mülkiyet sorun çıkartır: Toplumda, örneğin 
mal sahipleri ile çalışanlar arasında, işverenle işçiler arasında veya basit olarak zengin ve fakir ara­
sında çatışmayı destekler. Sosyalistler bu nedenle özel mülkiyet kurumunun ya üretici sermayenin 
genel sahiplenilmesiyle azaltılmasını ve kaldırılmasını ya da toplumun çıkarlarına karşı mülkiyet 
hakkının mütevazı şekilde dengelenmiş olmasını amaçlamaktadırlar.
Karl M arx özel mülkiyetin kaldırılmasını ve kapitalizmin yerine sınıfsız, komünist bir toplu­
mun yaratılmasını tasavvur etmişti. Marx, açıkçası mülkiyetin insanlık yararı için kullanılacağına 
ve toplu olarak sahiplenileceğine inanıyordu. Buna rağmen pratikte bunun nasıl gerçekleşeceğine 
yönelik çok az şey söylemişti. Lenin (bkz. s. 140) ve Bolşevikler 1917’de iktidara geldikleri zaman 
sosyalizmin, millîleştirmeyle yani ekonomi üzerinde devletin doğrudan kontrolünün yaygınlaştı­
rılması ile kurulacağına inanıyorlardı. Bu süreç, merkezî olarak planlanmış bir ekonominin, yani 
devlet kolektifleştirmesine ilişkin bir sistemin oluşturulmasını destekleyen Stalin’in (bkz. s. 141) 
ikinci devriminin gerçekleştiği döneme, 1930’lara kadar tamamlanamadı. “Ortak sahiplik”, devlet


sahipliği veya Sovyet anayasasında “sosyalist devlet sahipliği” olarak tanımlanan şey anlamına gel­
meye başladı. Böylece Sovyetler birliği sosyalist bir devlet biçim i olarak yapılandı.
Servetin toplu olarak sahiplenilebildiği ve ekonominin rasyonel olarak planlanabildiği bir araç 
olarak devlet, sosyal demokratları cezbetmiştir. Buna rağmen Batı’daki millîleştirmede seçici davra- 
nılmıştır; bu millîleştirmenin amacı, tamamen devlet kolektivizmini (bkz. s. 120) uygulamak değil 
bazı endüstrilerin özel mülkiyette kaldığı diğerlerinin de kamu tarafından sahiplenildiği karma bir 
ekonomi oluşturmaktır. Örneğin İngiltere’de 1945-1951 yılları arasında Attlee Labour hükümeti
ekonominin lokomotifi olarak bilinen kömür, çelik, elektrik ve gaz gibi endüstrileri devletleştirmişti. 
Bu endüstriler aracılığıyla hükümet kapsamlı bir kolektifleştirmeye gereksinim duymadan tüm eko­
nomiyi düzenlemeyi ümit etti. Bununla birlikte 1950’den beri parlamenter sosyalist partiler, mülki­
yet politikasından kademeli olarak uzaklaşmışlar ve kamu mülkiyetinin gelişmesinden ziyade sosyal 
adalet ve eşitlik arayışı açısından sosyalizmi tanımlamayı tercih etmişlerdir. Gerçekte, 1980’lerden 
beri “yeni” olarak bilinen düzeltimciliğin (
revisionism
) ana özelliklerinden birisi, esas itibariyle özel 
mülkiyete dayalı bir ekonominin kabulü ve hatta bazen özelleştirmeye destek olmasıdır.

Yüklə 11,67 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   82   83   84   85   86   87   88   89   ...   240




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin