1
, “Dedem Korkut
geldi sadilik çaldi boy boyladı soy soyladı? Gazi erenler başına ne geldigini
söyledi
2
” ve benzerleri gibi.
Toplumun başı, yol gösterici ve bununa beraber aynı zamanda destan
yaratıcısı olan Korkut Ata hakkındaki mitolojik tasavvurlar onun; bahşı ve şaman
tipinin çeşitli devirlerdeki türlü türlü görünüşleri olduğunu ispatlamaktadır.
Bu tür değişimler halkın tarihi kahramanlık geçmişi ve maneviyatının
kaynağı olan destani bilincin gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Destanlardaki
sihirli elementler yavaş yavaş kaybolmaya başlamış, şaman, tabip, bahşı ve yol
1
Muharrem Ergun. Dede Korkut kitabi. Giris.Tarihi kaynaklerda Dede Korkut. –Ankara 1994.
-S.94
2
Dede Korkut kitabi. -S.152
14
gösterici fonksiyonları birbirinden farklılaşmaya başlamıştır. “…Bayat neslinden
Korkut Ata denilen bir er dünyaya geldi, ol kişi Oğuz’un tam bilicisi idi. Oğuz
içinde onun var kerameti zahir olmuş idi. Ne dese olur idi, gaibden türlü haberler
söyler idi”.
3
Demek ki Dede Korkut milletin yol göstericisi bilgesi ve
kahramanıdır. Fakat o ilk olarak şamanlık görevini kendisinde toplayan büyük bir
destan yaratıcısıdır. Onun gaipten haberler vermesi de bahşı olmasından
kaynaklanmaktadır. “Dedem Korkut geluben sazilik caldi, bu Oguz-nameyi duzdi
kosdi‚ boyle dedi”.
4
Demek ki “gelüben sazilik çaldi” yani epik ananeyi devam
ettirdi, “düzdi kosdi” yani kendisinin sadece icracı değil yaratıcı bir destan
anlatıcısı olduğunu ifade etmektedir, “boyle dedi” sözü ise onun bu eseri gelecek
nesillere miras bıraktığının ifadesi olarak kabul edilebilir.
Araştırmalarında Dede Korkut’un ozanlık özelliklerine özel bir önem veren
Muharrem Ergin şunları yazmıştır: “Bu ise Dede Korkut’un Dede Korkut
kitabındaki ozan ve gaipten haber verme sifatlarına baştanbaşa uygundur”
5
Yine: “Dede Korkut Kitabı”ndaki “Dede Korkut dilinden ozan aydur”
6
cümlesi, bir taraftan söz konusu abidevi eserin epik gelenekte yaratılan bir örnek
olduğuna vurgu yapmakta, diğer taraftan da destanda Dede Korkut’u kendisine pir
ve usta olarak kabul eden başka bahşılar tipini gözümüzün önüne getirmektedir.
Türk boylarının kadim dünya bakışını mitolojik sistemdeki bahşı kültüyle
bağlı düşünceleri kendisinde toplamıştır. Onlar mitolojik ve efsanevi bir özelliğe
sahiptir. Bu tiplerin her birinde düşünceler çeşitli şekillerde aks etmiştir.
Korkut Ata ise epik kahraman, milletin bilgesi, usta ve bahşı olarak açıkça
ortaya çıkmaktadır.
"Dede Korkut Kitabı”ndaki Korkut ata gibi destancı bir yaratıcının imajının
yorumlanması, insanların bahşı ve bahşı sanatı hakkındaki fikir sistemini, Türk
boylarının folklorunun doğası, onun hakkında daha iyi anlamaya yardımcı olur.
Özellikle, bahşı ile ilgili destanın destan geleneğindeki yeri, tarihi temelleri ve
sanatı önemlidir.
Türk boylarının birliği ve beraberliği meselesi, kitapta en çok övülen
fikirlerden biridir. "Dede Korkut'un Kitabı"ndaki her hikâyede Oğuz, düşmanı
yenmek ve amaçlarına ancak birleştiklerinde ulaşmak için yalvarır. Bu birliğin on
iki hikâyenin her birinde tekrar tekrar vurgulanması sebepsiz değildir. Ne de olsa
Türk boyları tarihin belirli dönemlerinde büyük bir yönetime, güce ve sınırsız
egemenliğe sahipti. Çatışmalar, savaşlar ve diğer nedenlerle bu büyük idare zarar
gördü. Daha sonra halkı ve milleti birleştirmeyi başaran "Dede Korkut Kitabı”nda
olduğu gibi yeni nesil alpler doğmuş ve Türk boylarının tarih sahnesindeki eski
3
Dede Korkut Kitabi. Ankara 1994 s. 75
4
Dede Korkut kitabi. -S.176
5
Muharrem Ergun. Dede Korkut kitabi. Giris.Tarihi kaynaklerda Dede Korkut. –Ankara 1994.
6
Dede Korkut Kitabi., s.76.
15
yüksek konumu tekrar kazanılmıştır. Benzer olayların sanatsal ifadesi, "Dede
Korkut Kitabı"nın gerçek özüdür. Dikkat edersek başka bir ülkeden Bamsi
bayrağına aygır, gürz, kılıç ve yay getirilir. Yani, sembollerin dilinden anlarsak,
Bamsi bayrağı, oz halkına kaybedilen gücü ve idareyi geri verecektir.
"Dede Korkut Kitabı"ndaki ana imge ve motifler, "Alpamış", "Manas",
"Göroğlu", "Koblandi Batır" gibi Türk boylarının destanlarında yer alan simge ve
motiflerle uyum içinde olup, dil, tarih, Türk boylarının kültürü aynıdır, bu tür ileri
araştırmalar bu destanların ortak ve karşılaştırmalı olarak incelenmesinin
gerekliliğini vurgulamaktadır.
“Alpamiş Destanı” ve “Dede Korkut Kitabi"nda sembolik anlama sahip olan
mitolojik motifler oldukça fazladır. Bu destanlardaki sembolik anlam tasiyan
motiflerden
biri
de
“Kahramanin
Hapse-dilmesi”
motifidir.“Alpamiş
Destanı”,“Dede Korkut Kitabi" ve daha baska des-tanlarımızda bulunan
kahramanın hap-sedilmesi motifini açıklamak,bu motife yüklenmiş olan sembolik
ifadeleri yo-rumlamakla mümkün olabilir.
Dede Korkut Kitabi'ndaki “Salur Kazanin Evinin Yağmalandiği Boy"da Salur
Kazan'ın kendi evini, daha doğrusu yurdunu birakip ava gittiğinde oğlu ve
hanımının kafirlere esir olmasınin se-bebi de sarhoşluktur:“Tokuz kara gözlü, hub
yüzlü, saçi ardına örilü, göksi kuzil dügmelü, elleri bileginden kinalu, par-maklari
nigarlu, mahbub kafir kizlart kalın Oğuz biglerine sağrak sürüp içerleridi. Içüp içüp
Ulaş oğli Salur Kaza-nuñ alnına şarabuñ itisi çiktı.”(Ergin: 1958,s.95)
Bamsı Beyrek'in esir olmasının asil sebebi de ayni sekilde sarhosluktur:
"..Yarimasun yarçimasun, ol mel'un yedi yüz kafir-ile yilgadı. Beyrek ap alaca ger-
degi icinde yiyüp icüp bi-haber oturur-idi. Dun uyhusinda kafir otağa koyildi.
Nayibi kilicın styirdi eline aldi.Menüm başum Beyregün başina kurban olsun di.
di. Nayib paralandi sehid oldi. Derin ol-sa baturur kalabalik korhudur, at işler er
öginür, yayan erüñ umudi olmaz. Otuz tokuz yigit ilen Beyrek tutsak gitdi.”
7
Dikkat edilecek olursa, hem Alpa-miş Destanı'nda ve hem de Dede Korkut
Kitabi'nda kahramanların esir olma se-bebi onların sarhoş olmalarıdır. Başka
destan ve masallarımizda da sarhoşluk ve esir olma (dağda, mağarada, kuyuda,
zindanda ve bazen de kalede esir olma) durumu yan yana kullanılmaktadir.
Göroğli (Köroğlu) dairesi destanla-rinda, Göroğhı, kırk yiğidiyle bir araya
gelir ve onlara kasede sarap sunar. Sarabi yiğitlerin hepsi içemez, çünkü sarap
icenlerin herhangi bir önemli bir gör yerine getirmeleri,yani sinavdan gecmeleri
zorunludur.
Herkesin saman olamadiği gibi, herkes sarap içmeye muvaffak olamaz.
Sarabi sadece alplar içebilir. Malumdur ki, destanların yapisina göre,
7
Muharrem Ergun. Dede Korkut kitabi. Giris.Tarihi kaynaklerda Dede Korkut. –Ankara 1994.–S.130.
16
doğuslarindan önce Alplara ilahi kerametler verilir ve koruyucu ruhlar ve
kahramanlar onlara daima yardım eder.
Kahramanin doğumundan önce onun anne ve babasının çocuksuz olması
sembolik bir manaya sahiptir. Bu sembo-lik mana,saltanati sağlamlaştiracak,
dağinık halde bulunan halkı tekrar bir-lestirecek yeni bir kahramanın doğumuyla
alakalidır.
Sarhoşluk Türklerin eski inançları-na göre,koruyucu ruhlar (atalar kültü) ile
karşılaşıp onunla konuşma olarak de-ğerlendirilir. Sarhoşluk,yani kendinden
geçme şamanın vecd (trans) halidir. Şaman sadece vecd halindeyken diğer dünyaya
yolculuk edebilir.
Altay samanlar tarafindan gele-nekte muhafaza edilerek günümüze ula-san
törenlerde de mevcut olan kendin-den geçme, saman ruh halinin en yüksek
mertebesi olarak kabul edilir ve daha fazla kendinden geçen samanlara büyük bir
hürmet ve saygi gösterilir.
Sarhoşluk ve kendinden geçmedeki amaç,“ölüm"haline geçme, diğer dünya-yi
ziyaret etme, ilahi güç ve kuvvete sa-hip olup, tekrar doğmaktir.
Salur Kazan'ın esir oluşu ve bu esirliğin diğer dünyaya yolculuk etme ile bağlı
olduğu Dede Korkut Kitabi'nda ol-dukça açık bir sekilde ifade edilmekte-
dir:“..Hele Kazan'i getürdiler,Tomanun Kal'asında bir kuyuya burakdilar.Kuyu-nun
ağzina bir değirmen taşi koydilar: Yimegini suyini degirmen taşi delügin-den
virürler-idi. Bir gün Tekürün 'auradi aydur:Varayin, Kazani göreyin ne hallu
kişidür bunça adamlara zarb urur-imişdidi.Hatun gelüp zindançiya kapuyi aç-durdi.
Çağırdı, aydur:Kazan Big nedür haluñ, dirliguñ yir altında mu hoşdur yohsa yir
yüzinde mi hoşdur, hem şimdi ne yirsin ve neye binersin didi. Kazan ay-dur:
Ölüleriñe aş virdüğün vakit ellerin-den aluram, hem ölülerünüzün yorgasi-na
binerem kahillerin yederem didi.”
8
Bamsi Bey-rek'in zindanda kaldıği süre içinde onların öldüğü haberinin
gelmesinin altinda da aynı sembolik anlam saklidir.
Kahramanın diğer dünyaya sefer etmesindeki amaç, sihirli güce sahip olup
tekrar doğma, bir makamdan ikinci bir makama yükselmedir. Bundan dolayıTürk
samanlarının günümüze kadar ulaşmiş törenlerinde kendinden gecme, kendi
kendini hirpalama, başını ve vücudunu yaralama gibi durumlara rastlanir. Samanın
bu hali, bir makamdan daha üst bir makama gecis töreniyle ilgili olup,onun
vücudunu yok sayarak ruha dönüşmesini ifade eder. Bu törenle sa-manin vücudunu
yok sayarak yeniden doğması, koruyucu ruhların gücünü ken-dinde toplamasi
yoluyla dünyayi yeniden kurmasi sağlanir.
8
Muharrem Ergun. Dede Korkut kitabi. Giris.Tarihi kaynaklerda Dede Korkut. –Ankara 1994.–S.235.
17
Alpamış yedi yıllik esaretten sonra yurduna döndüğünde Kultay kiliğina,
Bamsi Beyrek ise, ozan kıliğina girmiştir. Kahramanlarin zindandan kurtulduktan
sonra, baska bir kiyafete girerek yurtlarına dönmeleri, anlatmaların ya-pisinda
mevcut olan mitolojik tabakalarin tarihî olarak çok eskilere dayandığı-nin
belirtisidir. Kahramanların kiyafet değiştirmeleri, onların diğer dünyaya se-fer
ettiklerini ve yeniden doğarak daha yüksek bir makama yükseldiklerini gös-
termektedir. Kiyafet değistirme,bir ilahilik belirtisi olarak düşünülür. Sadece en üst
mertebeye ulaşmis olan şaman, bir kiyafetten diğer bir kiyafete geçcebilir.
Alpamış'in neden Kultay'ın kilğina ve Bamsi Beyrek'in ise neden bir ozan kıli-ğina
girdiği, anlatmalarda acik olarak görülmektedir.
Bamsi Beyrek'in bir ozan kiliğina girmesi, onun koruyucu ruh olan Dede
Korkut'un kilığana girmesidir. Dede Kor-kut Kitabı'nda bunu açıklayacak isaret-ler
mevcuttur.Dede Korkut gelip,Bam-si'ya isim verir.
Bamsi Beyrek'in evlenmek için evli-lik şartlarını yerine getirmesinde de De-de
Korkut yardım eder. Demek ki,Bam-si Beyrek'in ozan -atalar kültünü kendi-sinde
temsil eden koruyucu ruh Korkut Ata kılığına girmesi boşuna değildir.
Korkut Ata'nın atalar kültü ile bağlı olması, ki-taptaki bir çok yerde sembolik
olarak ve-rilmiştir. Bilinmektedir ki, atalar kültü-nü temsil eden koruyucu ruh,
medeni de-virde gaip dünya ile insanlari birbirine bağlayan kişiye dönüşmüştür.
Aynen Al-pamış Destanı'ndaki Kultay gibi,Dede Korkut da eserde koruyucu ruh
olarak tasvir edilmiştir.
Medenî devirde atalar kültü, esas olarak kendisini rüyalarda göstermekte-dir.
Böyle mitolojik bir tabaka, çesitli milletlerin folklorik ürünlerinde de vardir.
Hem Alpamis ve hem de Bamsi Beyrek esirlikten sonra,yurtlarina dönüp,
kendi yaylariyla ok atarlar. Fakat onların kimliği, sevdikleri ile karşılıkh söylesme
yapana kadar ortaya çikmaz. Alpamış'in, hanımının düğününe Kultay kiliğinda
gelmesi ve Bamsi Beyrek'in ozan kılığında söyleşmesi, bu anlatmala-rın köklerinin
çok eski dönemlere kadar uzandığını bir defa daha gösterir.
Koruyucu ruh olarak tekrar dirilen samanın, sadece fiziki değil, ayni zamanda
sihirli güçlere de sahip olduğunu göstermesi gerekir. Bu nedenle, saman ve bahşı
kelimeleri çok eski dönemlerde aynı manada kullanılmıştir.
Görüldüğü gibi, “Alpamış” ve “Dede Korkut" destanlarındaki kahramanlarin
sarhoşlukları ve hapsedilmeleri, esirlik-ten sonra başka bir kıyafete bürünmele-ri
Türk boylarının eski tasavvurlari ile doğrudan ilgili olup, bu tasavvurlar des-tanlara
sembolik olarak aksetmiştir.
Bu ise,“Alpamış Destanı” ve “Dede Korkut Kitabi"ndaki mitolojik tabakala-
rin çok eskilere dayandığını ve bütün Türk boylarının hakh gururu ve övünç
kaynağı olan bu eserlerin, dünya edebiyatının nadir örnekleri olarak kabul edilen
18
“Ilyada",“Odissey” ve “Kalavela”gibi eserlerle boy ölçüşebilecek seviyede eserler
olduğunu göstermektedir.
Bu sene "Dede Korkut Kitabı"ndaki 13 destanı Özbekçeye çevrildi ve
tıpkıbasımı ile birlikte eksiksiz bir kitap olarak Özbekistan'da yayınlandı.
Özbekistan Cumhurbaşkanı tarafından Türkiye Cumhurbaşkanı'na takdim edildi.
Bu kitabın Özbekçe tercümesi ve yayınlanması, her iki boyun sözlü
eserlerindeki eski geleneklerin köklerinin aynı olduğunu vurgulamakta ve "Dede
Korkut Kitabı" gibi edebi eserler hakkında hayal gücümüzü daha da
zenginleştirmeye ve Türk boyları arasındaki kültürel ve edebi bağlar.
Günümüz küresel toplumunda, millî değerler bütünü olarak kabul edilen
“Dede Korkut Kitabı” benzeri eserlere duyulan ihtiyaç, milletin millî imajını
değiştirme çağında, bin hane halkının zarara uğradığı bir dönemde her zaman
varlığını sürdürecektir. Bu tür eserleri okumak ve incelemek, halkımızın tarihini,
düşünce tarzını, zihniyetini ve kimliğini araştırmak için cesur bir adımdır.
Bugün Türk boyları arasında yeni bir dostluk ve işbirliği çağında yaşıyoruz.
Bu yeni dönemde tüm Türk boylarının aynı manevi mirası olarak kabul edilen
"Dede Korkut Kitabı" gibi destanları birlikte incelemeliyiz. Türk boylarının
manevi zenginliklerini ortaya çıkarmamız gerekmektedir. Kısaca söylemek
gerekirse, dostluk bağlarını yakınlaştırmak ve güçlendirmek için yeni bir alan, yeni
bir araç aramaya gerek yok. Bu mekân ve araç hiç şüphesiz "Dede Korkut Kitabı"
gibi sözlü sanat ürünlerinin muhteşem örnekleridir.
Kaynakler:
1.
Alpomish. Doston. Fozil Yo‘ldosh o‘g‘li varianti. Yozib oluvchi M.Zarifiy.
Nashrga tayyorlovchilar H.Zarifov, T.Mirzayev. ‒ Toshkent: Sharq, 1999. –832 b.
2.
Grintser. Epos drevnogo mira // Tipologiya i vzaimosvyazi literaturi drevnogo
mira.–M.: Nauka, 1971.–S.134–205.
3.
Dada Qo‘rqut kitobi. Turk tilidan J. Eshonqulov va S.Ro‘zimboyevlar tarjimasi.
–Toshkent: Colorpack, 2022. –214/
4.
Jirmunskiy V.M., Zarifov X.T. Uzbekskiy narodniy geroicheskiy epos. – M.:
Xudojestvennaya literatura, 1947. – 520 s.
5.
Jirmunskiy. Tyurkskiy geroicheskiy epos//Izbranniye trudi. –L.:Nauka. 1974. –
s.725.
6.
Zarifov X.T. Osnovniye motivi eposa «Alpamish» // Ob epose «Alpamish». ‒
Tashkent, 1959. ‒ S.8–20.
7.
Koshg‘ariy M. Devonu lug‘otit turk. 1-tom. – Toshkent: Fan, 1960. – B. 439.
8.
Lord Albert. Skazitel. –M.: Vostochnaya literatura, 1994. –368
9.
Mirzayev T. «Alpomish» qahramonlik eposi va o‘zbek dostonlari // Alpomish. –
Toshkent: Fan,1999. – B. 7-49.
10.
Mirzayev T. Epos i skazitel.–Tashkent: Fan, 2008. – 410 s.
19
11.
Mirzayev T. Hodi Zarif suhbatlari. – Toshkent, 2013. – 384 b.
12.
Muharrem Ergun. Dede Korkut kitabi. Giris.Tarihi kaynaklerda Dede
Korkut. –Ankara 1994.
13.
Propp V.Ya. Istoricheskiye korni volshebnoy skazki. – L.: LGU Putilov B.
Epicheskoye skazitelьstvo. – M.: Vostochnaya literatura, 1997. – 295 s.
Dostları ilə paylaş: |