196
primer kitle ile karşılaştırılarak benzer yapıda olduğu belirtildi.
Hiperbilüribinemisi için ERCP ile koledoğa stent yerleştirildi.
Biluribin değerleri normale gelince palyatif kemoterapisi 21
günde bir sisplatin (75 mg/m
2
) 1. gün ve 5fluorourasil (750 mg/
m
2
5 gün) şeklinde başlandı. İki kür kemoterapi sonrası yapılan
PET-BT`de progresyon saptanan hastaya ikinci sıra kemoterapi
olarak 28 günde bir gemsitabin (1000 mg/m
2
1., 8., 15. gün)
başlandı. Halen bu tedavi devam etmektedir.
Sonuç:
Pankreas kanserlerinde öncelikle primer pankreas kanserleri
düşünülmelidir, çünkü başka organ kanserlerinin pankreas
metastazları oldukça nadir olup tüm pankreas kanserlerinin
%2`sinde daha azını oluştururlar. Pankrasa metastaz en çok
böbrek hücreli kanserde görülür. Özefagusun pankreasa
metastazı ise tek vaka bildirimi ile bilinmektedir. Esfehani ve
arkdaşları tarafından yayınlanan bu vakada da bizim vakamıza
benzer şekilde özefagus kanserinin histolojik tipi yassı hücreli
kanser olarak belirtilmiştir ve pankreas dışında başka bir organ
metastazı gözlenmemiştir. Sonuç olarak öyküsünde tedavi
edilmiş kanser bulunan hastalarda gelişen pankreatik kitlelerde
metastaz olasılığının göz önünde bulundurulması hastanın
tedavi ve seyrini olumlu etkileyebilir.
EP-125
GASTROİNTESTİNAL KANSERLERDE KRANİAL METASTAZ
DİLEK ERDEM
1
, İDRİS YÜCEL
1
, BAHİDDİN YILMAZ
1
, GÜZİN
DEMİRAĞ
1
, ENGİN KUT
2
, FATİH ÇİLİNGİR
2
, YASEMİN KEMAL
1
,
FATİH TEKER
1
1
ONDOKUZMAYIS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TIBBİ
ONKOLOJİ BÖLÜMÜ
2
ONDOKUZMAYIS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ İÇ
HASTALIKLARI ANABİLİM DALI
Amaç:
Beyin metastazlarının yalnızca % 4’ünden azı gastrointestinal
sistem kanserlerinden kaynaklanır. Bu çalışmanın amacı;
GIS kökenli tümörlerin beyin metastazlarının özelliklerini
incelemektir.
Gereç ve Yöntem:
Bu çalışmaya 1863 GIS kökenli tümöre sahip hasta alındı.
Hastalarda, 51 özofagus kanseri, 516 mide kanseri, 5 ince
barsak tümörü, 878 kolorektal kanser, 11 safra kesesi kanseri,
190 pankreas kanseri, 119 HCC, 63 kolanjiosellüler kanser ve
30 GIST tanısı vardı. Hastalar arasında beyin metastazlı 20
hasta bulundu (% 1.07). Bu hastalarda, tümörün GIS yerleşim
yeri, tanıdaki evreleri, ekstrakranial metastazları, kranial
metastaz yerleşim yeri, tanı-kranial metastaz intervali, kranial
metastaza ait semptomları, tedavi modaliteleri ve OS incelendi.
SPSS 16 kullanıldı.
Bulgular:
20 kranial metastazlı gastrointestinal sistem kaynaklı kanser
hastası çalışmaya dahil edildi. Hastaların yaş ortalaması 54.6 ±
1.1 yıl idi ve hastaların % 70 ’i (n=14) erkekti. Bu hastaların 4’ü
mide kanseri (% 20), 15’i kolorektal kanseri (% 75) ve 1 hasta
da pankreas kanseri (% 5) idi. Ekstrakranial metastazı olmayan
3 hasta vardı (% 15) ve üç hastada da kolorektal kanser vardı.
Bu hastaların 2’si erkekti ve bunların tümörleri rektumda
idi; 1 hasta ise kadındı ve tümör yerleşimi sigmoid bölge idi.
Hastaların 7’sinde birden fazla ekstrakranial odak varken;
genel anlamda en sık metastatik odaklar, 10 hastada akciğer
metastazı ve 9 hastada karaciğer metastazı idi. Tanı-nüks veya
metastaz intervali ortalama 20.6 ay (0-89 ay) iken tanı-kranial
metastaz intervali ortalama 30.1 ay saptandı (0-138 ay). En
sık semptom % 38.9 oranında görülen başağrısı idi, 2 hastada
semptom yoktu.
Kranial metastaz tedavisinde ise 4 hastaya yalnız steroid
tedavisi verilirken, 7 hastaya radyoterapi (% 35), 6 hastaya
hem cerrahi hem de RT verildi (% 30). 17 hasta (% 85) öldü;
bu hastalardan yalnız 4’ü kanser dışı nedenlerden öldü, 13
hastada ise hastalık progrese idi. OS ortalama 35.0 ± 3.6 ay (1-
141 ay) idi. Ekstrakranial metastazı olmayan 3 hastanın OS 36.6
ay iken, ekstrakranial metastazlı hastaların OS 31.6 ay saptandı.
Sonuç:
Beyin tümörlerinin % 20-40’ı metastatiktir. Beyine en sık
metastaz meme ve akciğer kanserlerinden gelir, GIS kaynaklı
olması nadirdir. Literatüre göre mide kanseri kranial metastazı
% 0.6 iken, bizde bu oran 0.7 idi. Kolorektal kanserde
ise literatüre göre % 1-4 oranında kranial metastaz görülür ve
hastaların büyük bir kısmında (% 55) metastaz serebellumda
saptanır; çalışmamızın sonuçları da literatürle benzerdi (
kolorektal kanserde kranial metastaz oranı % 1.7 ve en sık
serebellar yerleşim). Kranial metastazı saptandığında sıklıkla
karaciğer ve akciğer metastazının da eşlik ettiği gösterilmiştir;
bizim çalışmamızda tanıda metastatik 10 hastanın 5’inde tek
başına karaciğer metastazı, 1’inde akciğer metastazı görüldü
ve bu sonuçlar literatürden farklı idi çünkü literatürde en sık
akciğer metastazı saptanmıştı. Çalışmamızda literatürle benzer
şekilde sigmoid ve rektum, beyin metastazlı kolorektal kanser
hastalarında en sık tümör lokalizasyonu idi. Başağrısı benzer
şekilde en sık semptomdu.
Yorum: GIS kanserlerinde beyin metastazı nadir ve geç
bulgudur. Kanserde teşhis ve tedavi modaliteleri sonucu
sağkalım uzadığından beyin metastazı görülme ihtimali artar.
Bu hastaların prognozu kötü olarak bilinir ancak ekstrakranial
metastazı olmayan ve tedavisiz bırakılmayan hastalarda
sağkalım daha iyi olarak bilinir. Semptomatik hastalarda tanıda
ve asemptomatik akciğer, karaciğer gibi organlara metastaz
yapmış hastalarda kranial görüntüleme önerilebilir.
Dostları ilə paylaş: