Hata: Ah… Pazartesi… babam ve Paul… ve babam… hastane… İki …. Ah… doktorlar… ah… otuz dakika… evet…. Hastane… Ve ııı Çarşamba… 9’da… doktorlar… İki doktor…
(Goodglass, 1976)
Bu örnek göstermektedir ki Broca afazili hastaların konuşmalarında:
Bu örnek göstermektedir ki Broca afazili hastaların konuşmalarında:
kelimeler oldukça sınırlı, edatlar ve belirli belirtme edatları(definite article) atlanmış halde, dilbilgisel yapı çok düşük bir seviyede (telegramatik şekildedir konuşma) ve anormal prosodi. Hastaların semantik anlaması etkilenmemiş iken, anlamaları sözdizimsel belirsizlikten etkilenmiş halde olabilmektedir.
Örneğin köpek kediyi kovaladı cümlesini ele alalım (bunun anlaşılmasında sorun olmuyor). Bunun yerine, kedi köpeği tıpkı köpeğin kediyi kovaladığı gibi kolaylıkla kovalayabilir (the cat can chase the dog as easily as the dog can chase the cat) cümlesi gibi sözdizimsel (semantik) olarak belirsiz bir cümle kolaylıkla anlaşılmayabiliyor. Bu hastalar hata yaptıklarını biliyorlar fakat düzeltemiyorlar
Nörolojik çalışmalar Broca Afazili hastaların, sol hemisferin precentral kıvrımına ve ikinci frontal (second frontal)bölge ile komşu üçüncü frontal (third frontal) bölgenin posterior kısmında atfori (körelme) olduğunu göstermiştir (Benson 1967; Mazzocchi ve Vignolo 1979).
Nörolojik çalışmalar Broca Afazili hastaların, sol hemisferin precentral kıvrımına ve ikinci frontal (second frontal)bölge ile komşu üçüncü frontal (third frontal) bölgenin posterior kısmında atfori (körelme) olduğunu göstermiştir (Benson 1967; Mazzocchi ve Vignolo 1979).
Motor korteksin anterior kısmı olan bu bölge, yüz hareketlerinden sorumludur ve Broca Alanı diye tanımlanır. Ne gariptir ki Broca Afazili hastaların kortikal hasarı ile semptomları arasındaki bağlantıyı açıklayan Wernicke’dir (1874) Wernicke, duyusal deneyimlerin cortikal bölgeye komşu ve bu fonksiyonlardan sorumlu olan alanlarda depolandığını öne sürmüştür. Ağız hareketlerinden sorumlu olan motor korteks bölgesine komşu olan alandadır Broca Alanı ve bu alanın hasarı konuşma için gerekli olan hareketlerin zihinsel ipuçlarını tahrip etmektedir.
Broca alanı hasarını izleyen söyleyiş bozukluklarının (articulatory disturbances) şiddeti, Wernicke alanı lezyonundan kaynaklanan dil bozukluklarına (language disturbances) göre çok daha değişkendir. Broca alanındaki lezyonlar konuşmada kısa süreli bozulmalar meydana getirirken, kalıcı konuşma üretiminde güçlük için subkortikal hasar olması gerekmektedir (Mohr, 1978).
Broca alanı hasarını izleyen söyleyiş bozukluklarının (articulatory disturbances) şiddeti, Wernicke alanı lezyonundan kaynaklanan dil bozukluklarına (language disturbances) göre çok daha değişkendir. Broca alanındaki lezyonlar konuşmada kısa süreli bozulmalar meydana getirirken, kalıcı konuşma üretiminde güçlük için subkortikal hasar olması gerekmektedir (Mohr, 1978).
Bulguların çokluğu, dili anlama ve üretmenin farklı serebral bölgeler arasındaki karmaşık bir etkileşimle belirlendiğini göstermektedir. Nöral görüntüleme çalışmaları, dil işlemi (language processing) sırasında aynı anda çok sayıda alanın aktive olduğunu göstermiştir. Bu bulgu da, bu bölgeler arasındaki iletişim yollarının hasarının, bireyin sunulan kelimeleri sözlü tekrar etme yeteneğini bozduğunu düşündürmektedir. Bu düşünce ilk olarak Wernicke tarafından 1874’te ortaya atılmıştır ve böyle bir bozukluk “iletim afazisi” olarak adlandırılmıştır.
İletim afazisi olan hastaların görünüşte normal konuşmayı anlamalarında ve konuşma üretiminde sorun yoktur fakat isimlendirme yeteneğinde (naming) bozulmalar ve anlamsız kelimeler ile kelime dizilerini tekrarlamada noksanlıklar gösterirler. Wernicke MD tezinde 2 hasta örneği göstermiştir. Bu hastalarda, gündelik konuşma dilinin tekrarı ve deyişlerin kullanılması sürdürülmektedir.
İletim afazisi olan hastaların görünüşte normal konuşmayı anlamalarında ve konuşma üretiminde sorun yoktur fakat isimlendirme yeteneğinde (naming) bozulmalar ve anlamsız kelimeler ile kelime dizilerini tekrarlamada noksanlıklar gösterirler. Wernicke MD tezinde 2 hasta örneği göstermiştir. Bu hastalarda, gündelik konuşma dilinin tekrarı ve deyişlerin kullanılması sürdürülmektedir.
Doktor: Bisiklet (Bicycle)
Doktor: Bisiklet (Bicycle)
Hasta: Bisiklet (Bicycle)
D: Hippopotamus
H: Hippopotamus
D: Blaynge. (Anlamsız bir kelime)
H: Bunu anlayamadım.
D: Yukarı ve aşağı (Up and down)
H: Yukarı ve aşağı (Up and down)
D: Sarı, büyük, güney (Yellow, big, South)
H: Yellen… (Yellow yerine), Anlayamadım
Bu hastaların konuşmaları nesnel isimlerden yoksundur. Mesela ‘Pencerenin içinde duran bardağı verir misin’ demek için ‘şeyin içinde duran şeyi verir misin?’ derler.
Broca Afazi’si olanlarla karşılaştırıldığında, iletim afazisi olan hastalar dillerinde bir problem olduğunun farkındadırlar ve hatalarını düzeltmeye çalışırlar. Bu kişilere alternatif telaffuzlar gösterildiğinde, uygun/doğru olmayanı alternatifi reddedip doğru olan seçeneği kabul ederler. Bu durum, bu hastaların fonolojik işlem yeteneklerinin bozulmadan kalmış olduğunu, problemin geri getirme işlemiyle ilgili olduğunu düşündürmektedir (Goodglass, 1993).
Broca Afazi’si olanlarla karşılaştırıldığında, iletim afazisi olan hastalar dillerinde bir problem olduğunun farkındadırlar ve hatalarını düzeltmeye çalışırlar. Bu kişilere alternatif telaffuzlar gösterildiğinde, uygun/doğru olmayanı alternatifi reddedip doğru olan seçeneği kabul ederler. Bu durum, bu hastaların fonolojik işlem yeteneklerinin bozulmadan kalmış olduğunu, problemin geri getirme işlemiyle ilgili olduğunu düşündürmektedir (Goodglass, 1993).