13
)
ve düşünce ile bun
lardan şifa bulmak kolaydır.
B İ R İ N C İ B Ö L Ü M Ü N S O N U
13)
Reflexion
karşılığı düşünce demek çok güçtür. Çünkü
pensée
ve
méditation
'la karışır.
Eskiden “teemmül” denen bu kelimeyi ötekilerden iyice ayırmak için fizikteki anlamına uyarak
“yansıma” diye karşılayabilirdik. Ancak burada pek az işe yarayacağını hesaba katarak “ince
bakış” ya da “ince düşünme” diyoruz.
2
Ruhun Tabiatı ve Kökü Üzerine
Şimdi de (zorunlu olarak) Tanrının ya da ezeli ve sonsuz varlığın özün
den çıkması gereken şeylerin açıklanmasına geçiyorum. Bununla birlik
te hepsini incelemeyeceğim. Zira ilk bölümün 16’ncı önermesinde kanıtla
dık ki onun özü sonsuz olduğu için, ondan sonsuz şeylerin ve sonsuz
tavırlaşmaların çıkması gerekir. Öyle ise insan Ruhunun bilgisine ve onun
yüce mutluluğuna sanki elimizden tutup götürebilecek olanlardan söz
etmeye kendimizi verdik.
Tanım I
Cisim (Beden) deyince, uzamlı bir şey olarak görülmesi bakımından,
Tanrının özünü belirli ve gerektirilmiş bir tarzda ifade eden tavrı anlıyo
rum. (Önerme 25, önerme sonucu).
Tanım II
Ben bunun, zorunlu olarak varlığını kurmaksızın koyamayacağınız ve
bu varlığı yıkmaksızın kaldıramayacağınız bir şeyin özüne ait olduğunu
söylüyorum; ya da o öyle bir nesnedir ki, kendisi olmaksızın şey var ola
mayacağı ve tasarlanamayacağı gibi, buna karşılık şeysiz de kendisi var
olamaz ve tasarlanamaz.
78 ETİKA
Tanım III
Fikir deyince, Ruhun düşünen bir şey olduğu için teşkil ettiği bir ruh
kavramını anlıyorum.
Açıklama
Kavram diyorum, fakat algı demiyorum, çünkü algı kelimesi Ruhun
bir objeden duygulanmış olduğunu, edilginliğini işaret eder, kavramda
ise ruhun etkinliği ifade eder gibi görünüyor.
Tanım IV
Upuygun (adéquate) fikir deyince, obje ile ilişiği olmadan kendi başına
göz önüne alınca doğru bir fikrin bütün içsel (intrinsèque) özelikleri ya da
adlandırmaları olan fikri anlıyorum.
Açıklama
Dışsal (extrinsèque) olanlarından, yani fikrin objesine uygunluğundan
ve münasebetinden ayırmak için içsel (intrinsèque) diyorum.
Tanım V
Süre (durée) varoluşun belirlenmemiş (indéfini) bir sürekliliğidir.
Açıklama
Belirlenmemiş (indéfini) diyorum, çünkü o var olan şeyin tabiatıyla
veya şeyin var olma zorunluluğunu kuran fakat onu ortadan kaldırma
yan etker nedenle gerektirilemez.
Tanım VI
Gerçeklik ve yetkinlik deyince, aynı şeyi anlıyorum.
Tanım VII
Tekil şeyler deyince, sonlu olan şeyleri ve gerektirilmiş bir varoluşu
bulunanları anlıyorum. Eğer birçok fertler, hep aynı eserin nedeni ola
cak surette aynı etkinlikte birleşirse, onların hepsini o zaman aynı tekil
şey gibi sayarım.
RUHUN TABİATI VE KÖKÜ ÜZERİNE 79
Aksiyom I
İnsanın özü zorunlu olarak varoluşu kuşatmaz, yani Tabiat düzenine
göre şu veya bu insanın var olabilmesi mümkün olduğu gibi var olmaması
da mümkündür.
Aksiyom II
İnsan düşünür.
Aksiyom III
Sevgi, arzu veya ruhun herhangi başka bir duygulanışı (affection) gibi
düşünme tavırları, ancak sevilen, arzu edilen, bir şeyin fikri verilmiş ol
duğu zaman vardır; fakat bir fikir başka hiçbir düşünme tavrı olmadan
verilmiş olabilir.
Aksiyom IV
Hissediyoruz ki bir beden birçok tarzlarda duygulanmıştır (affecté).
Aksiyom V
Bedenler ve düşünme tavırlarından başka, hiçbir tikel şeyi duymuyor
ve tasarlamıyoruz.
13’üncü önermeden sonraki postulatlara bakınız.
Önerme I
Düşünce, Tanrının bir sıfatıdır, yani Tanrı düşünen varlıktır.
Kanıtlama
Tekil düşünceler, yani filân veya falan düşünce Tanrının tabiatını
belirli ve gerektirilmiş bir tarzda ifade eden tavırlardır (önerme sonucu,
önerme 25, bölüm I). Kavramı bütün tekil düşünceleri kucaklayan ve
kendisiyle bu düşüncelerin tasarlandığı bir sıfat, öyle ise Tanrıya aittir
(tanım 5, bölüm I). Bunun için Düşünce Tanrının ezeli ve sonsuz özünü
ifade eden sonsuz sıfatlarından biridir (tanım 6, bölüm I) ; öyleyse bu da o
demektir ki Tanrı düşünen bir varlıktır.
Scolie
Bu önerme, bizim düşünen sonsuz bir varlığı tasarlayabilmemiz bakı
80 ETİKA
mından da apaçık görülmektedir; zira düşünen bir varlık ne kadar düşüne
bilirse biz onu o kadar gerçekliği ve yetkinliği var diye tasarlarız; o halde
sonsuz şeyleri sonsuz tavırlarla düşünebilen bir varlık, düşünmek özeliği
sayesinde zorunlu olarak sonsuzdur. Halbuki yalnız düşünceye dikkat
edince, biz sonsuz bir varlık tasarlarız, Düşünce (tanım 4 ve 6, bölüm I),
göstermek istediğimiz gibi, Tanrının sonsuz sıfatlarından biridir.
Önerme II
Uzam Tanrının bir sıfatıdır, yani Tanrı uzamlı varlıktır.
Kanıtlama
Bu önerme önceki önerme ile aynı tarzda kanıtlanabilir.
Önerme III
Tanrıda özünün fikrinden başka, özünden zorunlu olarak çıkan her
şeyin fikri zorunlu olarak vardır.
Kanıtlama
Tanrı (önerme I) sonsuz tavırlarla sonsuz şeyler düşünebilir, ya da
aynı anlama gelmek üzere (önerme 16, bölüm I), Tanrı kendi özünün ve
özünden zorunlu olarak çıkan her şeyin fikrini kurabilir. Halbuki Tan
rının gücünde olan her şey zorunlu olarak vardır (önerme 35, bölüm I).
Öyle ise bu fikir zorunlu olarak vardır ve (önerme 15, bölüm I) yalnız
Tanrıda var olabilir.
Scolie
Halk, Tanrının gücü (kuvvesi) deyince, Tanrının hür İradesini ve onun
var olan her şey üzerindeki İradesini anlar. Bundan dolayı her şeye zorun
suz (contingent) gözüyle bakılır; Tanrıda her şeyi yok etmek ve her şeyi
yoklukta uzatmak gücünün var olduğu iddia edilir. Çoğu kere Tanrının
gücü kralların gücü ile karşılaştırılır. Ama biz bunu XXXII’nci önermenin
bölüm I, 1 ve 2’nci sonucunda reddettik (önerme 16. bölüm I) ve Tan
rının kendisini bilir gibi, yani zorunlu olarak hareket ettiğini ve herkesin
kabul ettiği üzere Tanrısal tabiattan zorunlu olarak Tanrının kendisini
bilmesi çıktığı gibi, aynı suretle Tanrısal tabiattan Tanrının sonsuz tavır
larıyla sonsuz bir tarzda hareket etmesinin de çıkacağını gösterdik.
RUHUN TABİATI VE KÖKÜ ÜZERİNE 81
Ondan sonra gösterdik ki (önerme 34, bölüm I) Tanrının gücü Tan
rının etkin özünden başka bir şey değildir. O suretle ki bizim için Tanrıyı
tesir etmiyor gibi tasarlamak var değilmiş gibi tasarlamak kadar imkân
sızdır. Bu akıl yürütmeyi daha ileriye götürmek isteseydim, gösterebilir
dim ki halkın Tanrıya yorduğu (atfettiği) bu güç yalnızca sırf insana ait
bir güç olmakla kalmaz, aynı zamanda güçsüzlüğü de içine alır. Göstere
bilirdim ki, onlar Tanrıyı bir insan haline getirmişlerdir, ya da onu insan
lara benzer gibi bedenleştirmişlerdir. Ancak bu kadar sık aynı şeyden söz
etmek istemiyorum. Yalnızca hep bu konu üzerine ilk bölümde söylenmiş
olan şeyleri okuyucunun sık sık hatırlamasını rica ederim (16’ncı önerme
den sona kadar). Zira Tanrının kuvvetini ve gücünü hükümdarların kuv
vesi ve gücüyle karıştırmaktan iyice kaçınılmayacak olursa, anlatmak
istediğim şeyin tasarlanması imkânsız olur.
Önerme IV
Kendisinden sonsuz tavırlarla sonsuz şeyler çıkan Tanrı fikri, ancak
tek bir fikir olabilir.
Kanıtlama
Sonsuz zihin
1
Tanrının sıfatları ve duygulanışlarından (affection) başka
hiçbir şeyi kavramaz (önerme 30, bölüm I). Halbuki Tanrı tektir (önerme
sonucu I, önerme XIV, bölüm I), o halde kendisinden sonsuz tavırlarla
sonsuz şeyler çıkan Tanrı fikri ancak tek bir fikir olabilir.
Önerme V
Fikirlerin şekilli (formel) varlığı başka bir sıfat altında açıklanması
bakımından değil, yalnız düşünen varlık gibi görülmesi bakımından, Tan
rıyı etker-neden diye kabul eder; yani Tanrının fikirleri ve sıfatları kadar
tekil şeylerin fikirleri de kendi objelerini veya algılanan şeyleri etker-
neden olarak kabul etmezler, ama asıl Tanrıyı düşünen bir varlık olması
bakımından etker-neden diye kabul ederler.
Kanıtlama
Bu söylediklerimiz önerme III ile meydandadır. Gerçekten orada
kanıtlıyoruz ki Tanrı kendi özünün ve özünden zorunlu olarak çıkan her
1) Edebiyatta ve dilde idrak kelimesi algı değil zihin (
Dostları ilə paylaş: |